Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2023/965 K. 11.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/191 Esas
KARAR NO : 2023/965
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 11/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … Sigorta’nın Zorunlu Trafik Sigortalısı … plakalı … araç sürücüsünün kusurlu şekilde hareket etmesi sebebiyle 09/02/2018 tarihinde meydana genel trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin 22/10/2018 tarihinde hastaneye yatırılarak ameliyat edildiğini ve tedavi görmüş olmasına rağmen halen tam olarak iyileşemediğini, davalı araç sürücüsü … … hakkında ceza soruşturması başlatıldığını ve soruşturmanın halen derdest olduğunu, müvekkilinin engel oranının 23/09/2019 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda %10 olarak tespit edildiğini, kazaya konu aracın … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu trafik sigortası kapsamında sigortalı olduğunu ve aracın … ne ait olduğunu, trafik sigortası poliçesi kapsamında kazaya ilişkin zararların giderilmesi amacıyla sigorta başvurulduğunu ancak sigorta şirketi tarafından müvekkiline eksik evrak gerekçesi ile taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, 16/01/2020 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, sigorta şirketinin poliçe limitleri uyarınca ortaya çıkan zarar neticesinde tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, poliçenin incelendiğinde ölüm ve sakatlık durumunda sigortacının sorumluluğunun şahıs başına 330.000,00-TL olarak belirlendiğini, araç sahibi sıfatını haiz … … nün ortaya çıkan zarar neticesinde tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, kazanın meydana geldiği tarihte davalılardan … …’nin karıştığı bir kavga meydana geldiğini, müvekkilinin kavgayı ayırmaya çalıştığını, kavga sonrasında davalılardan … …’nin sevk ve idaresindeki araca bindiğini, kusurlu hareketi neticesinde müvekkiline çarptığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azamı 360.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması sebebiyle başvurunun esastan reddinin gerektiğini, KTK. 86. madde gereğince araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, karşı tarafça sunulan sağlık raporuna itiraz ettiklerini, müvekkili şirkete resmi bir başvuru yapılmadığını, davacıda oluşan maluliyetin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna veya Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre rapor vermeye yetkili bir hastaneye tevdi edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının belirttiği şekilde bir kaza ile müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin … otobüs şoförü olup …’nin belirttiği güzergahlarda çalıştığını, davacının belirttiği şekilde bir trafik kazasına müvekkilinin karışmadığını, söz konusu trafik kazasının müvekkili tarafından işlendiğine dair herhangi bir kanıt, belge vs. olmadığını, kaza sonrasında aradan oldukça fazla bir zaman geçtikten sonra 20/09/2019 tarihinde müvekkilinin ifadeye çağrıldığını, söz konusu trafik kazasına ilişkin herhangi bir kaza tespit tutanağının da bulunmadığını, polise kaza ile verilmiş bir bilgide olmadığını, kaza tespit tutanağı olmadan bu olayın gerçekleştiğinin kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaza sonrasında açılan soruşturmada Cumhuriyet Başsavcılığının müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiğini, müvekkilinin olay anında yola, trafiğin durumuna ve aracın özelliklerine uygun olarak seyir ettiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; husumet ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu kazaya dair kurum içi yapılan yazışmalarda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını, davacı tarafın kazayla ilgili müvekkili idareye herhangi bir başvurusunun da bulunmadığını, konuya ilişkin sadece idare şoförünün polis merkezinde vermiş olduğu ifade tutanağı bulunduğunu, bu tutanakta da şoförün böyle bir kazanın gerçekleşmediğini ifade ettiğini, dava dilekçesinde kazayla ilgili yeterli ve gerekli bilgilere yer verilmediğini, mevcut davanın müvekkili idare ve sürücüsünün tam kusurlu olduğu varsayımına dayandırıldığını, kusur oranının mahkemece yapılacak inceleme sonucu ortaya çıkacağını, davacı yanın kendi tedbirsizliği ile kazaya sebebiyet verdiğini, dolayısıyla müvekkili idarenin sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle gerek müvekkili idare, gerekse işletici yönünden en sonunda sürücüye rücu edileceğinden ödeme gücünün şoförün ekonomik durumuna göre belirlenmesi gerektiğinin kanaatinde olduklarını, buna göre istenen tazminatın fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/… Ceza Dava Dosyası sureti; … Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/… soruşturma sayılı dosyasının sureti; … Sigorta A.Ş.’den sigorta poliçesi ve hasar dosyası; … Merkezinden ödeme bilgileri; … Eğitim ve Araştırma Hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Hastanesi ve … Tıp Fakültesi Hastanesinden davacıya ait sağlık kayıtları celp edilmiş, dosya kapsamına alınmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi ve Aktüerya bilirkişinin 27/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 09.02.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; davalı sürücü … …’nin (Sayın Mahkeme
farklı bir kişinin sürücü olduğunu tespit etmesi halinde tespit edilen sürücünün) olayda %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusuru olduğu, trafik kazasında yaralanan yaya … …’ın olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusuru olduğu, davalıların %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … …’un;
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 929,05 TL
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 57.626,75 TL olduğu,
c)Davacının yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limitleri içinde kaldığı,
d)Başvuru belgesine göre sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 28.10.2019 olarak belirlenmiş olup,
araç sürücüsü ve işleten bakımından ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüt 09.02.2018 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
e)Sigortalı aracın kullanım şekli hususi gözükmekte olup, dava dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı, kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Ortopedi ve Travmatoloji bilirkişinin 20/05/2023 tarihli raporunda özetle; 09.02.2018 tarihinde trafik kazasında yaralanan 10/05/1979 doğumlu … …’un 09.02.2018 tarihinde trafik kazasında yaralanmasından dolayı; 2018 yılında 2 ay geçici süre ile bakıcı desteğine ihtiyacı olduğu, sürekli bakıcı desteğine ihtiya
cı olmadığı, dönemsel rayiç bedellerle, 200,00 TL sağlık kurumlarına, 4.059,00 TL bakıcı, 750,00 TL pansuman, ilaç, bakım için tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzemeler için, 3.000,00 TL sağlık kurumlarına ulaşım ve bu süreçteki temel ihtiyaçları için olmak üzere toplam 8.009,00 TL belgeli-belgesiz bakıcı belgesiz tedavi gideri olacağının öngörüldüğü,
kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olarak değerlendirildiğinden öngörülen 8.009,00 TL belgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinin %75’i olan 6.006,75 TL kısmını talep edebileceği,
sigorta şirketi, araç işleteni ve araç sürücüsü sigortalı araç sürücüsünün %75 kusuru oranında sigorta şirketi için teminat limitleri kadarından olmak üzere davacının belgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, … …’un öngörülen talep edebileceği 6.006,75 TLbelgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinin … Sigorta A.Ş.’nin ZMSS poliçesinin kişi başına 360.000,00 TL sağlık (tedavi) gideri teminatı limiti dâhilinde olduğu, … Sigorta A.Ş.,araç işleteni … ve sürücüsü …’nin araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olarak değerlendirildiğinden … …’un öngörülen 8.009,00 TL belgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinin %75’u olan 6.006,75 TL kısmınından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, temerrüt tarihinin … Sigorta A.Ş. için 28.10.2019, araç işleteni … ve sürücüsü … … için 09.02.2018 kaza tarihi olduğu,
… plakalı otobüsün ruhsatında yolcu nakli olarak kayıtlı olduğu ve belediyelerin kamu yönetim hizmetlerinde kullanılacağının belirtildiği, davacının dava dilekçesinde faiz talebinin
olmadığı, ancak 28.03.2023 tarihli beyan dilekçesinde avans faiz talep ettiği, bu nedenle;
… plakalı otobüsün ticari mi hususi mi olarak değerlendirileceği, faiz uygulanıp
uygulanmayacağı, eğer uygulanacaksa yasal faiz mi, avans faiz mi uygulanacağının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ortopedi ve Travmatoloji bilirkişinin 02/09/2023 tarihli ek raporunda özetle; 09.02.2018 tarihinde trafik kazasında yaralanan 10/05/1979 doğumlu … …’un 09.02.2018 tarihinde trafik kazasında yaralanmasından dolayı; 2018 yılında 2 ay geçici süre ile bakıcı desteğine ihtiyacı olduğu, sürekli bakıcı desteğine ihtiya
cı olmadığı, dönemsel rayiç bedellerle, 200,00 TL sağlık kurumlarına, 4.059,00 TL bakıcı, 750,00 TL pansuman, ilaç, bakım için tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzemeler için, 3.000,00 TL sağlık kurumlarına ulaşım ve bu süreçteki temel ihtiyaçları için olmak üzere toplam 8.009,00 TL belgeli-belgesiz bakıcı belgesiz tedavi gideri olacağının öngörüldüğü,
kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olarak değerlendirildiğinden öngörülen 8.009,00 TL belgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinin %75’i olan 6.006,75 TL kısmını talep
edebileceği,
sigorta şirketi, araç işleteni ve araç sürücüsü sigortalı araç sürücüsünün %75 kusuru oranında sigorta şirketi için teminat limitleri kadarından olmak üzere davacının belgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, … …’un öngörülen talep edebileceği 6.006,75 TLbelgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinin … Sigorta A.Ş.’nin ZMSS poliçesinin kişi başına 360.000,00 TL sağlık (tedavi) gideri teminatı limiti dâhilinde olduğu, … Sigorta A.Ş.,araç işleteni … ve sürücüsü …’nin araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olarak değerlendirildiğinden … …’un öngörülen 8.009,00 TL belgeli-belgesiz bakıcı ve tedavi giderinin %75’u olan 6.006,75 TL kısmınından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, temerrüt tarihinin … Sigorta A.Ş. için 28.10.2019, araç işleteni … ve sürücüsü … … için 09.02.2018 kaza tarihi olduğu,
… plakalı otobüsün ruhsatında yolcu nakli olarak kayıtlı olduğu ve belediyelerin kamu yönetim hizmetlerinde kullanılacağının belirtildiği, davacının dava dilekçesinde faiz talebinin
olmadığı, ancak 28.03.2023 tarihli beyan dilekçesinde avans faiz talep ettiği, bu nedenle;
… plakalı otobüsün ticari mi hususi mi olarak değerlendirileceği, faiz uygulanıp
uygulanmayacağı, eğer uygulanacaksa yasal faiz mi, avans faiz mi uygulanacağının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 18/01/2022 tarihli raporunda özetle; Zeki oğlu, 10.05.1979 doğumlu, … …’un 09.02.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
I. Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.10, Şekil 2.11 ve Şekil 2.12’ye göre üst ekstremite özürlülük oranı %3, Tablo2.3’e göre, %2 olduğu, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (yüzdeiki) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur denilmiştir.
Islah dilekçesi; Davacı taraf bilirkişi raporları doğrultusunda 13/09/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik taleplerinin 57.625,75-TL’ye, geçici iş göremezlik taleplerini 929,05-TL’ye, bakım giderlerini 2.962,50-TL’ye, tedavi ve sağlık giderlerinin 3.044,25-TL’ye yükseltildiği, eksik harcın tamamlatıldığı, ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 09/02/2018 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralanması nedeni ile geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakım giderleri ile sağlık ve tedavi gideri zararına ilişkin maddi tazminat istemlerine ilişkin olup kazada davalıların sorumluluğu bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı maddi tazminat adı altında toparladığı talep sonucunu 28/03/2023 tarihli somutlaştırma dilekçesi ile somutlaştırıp miktarsal olarak ayrıştırmıştır.
Davalı … Genel Müdürlüğü, TTK’nın 16/1 maddesi uyarınca tacir sayılan işletmelerdendir. Nitekim davalı …’nin … Belediyesi’ne Devrine Dair Kanunun 5. maddesinde “Umum müdürlük … hususi hukuk hükümlerine göre idare olunur.” hükmü getirilerek kamu hizmeti yapan davalı şirketin ticari ilişkilerinde özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu durumda davalı …’nin tacir olduğu, ZMMS yönünden sigorta hukukuna dayalı tazminat iddiasının mutlak ticari davalardan olduğu açıktır.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Bununla birlikte Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde;
Davacı … …’un 09/02/2018 tarihinde davalılardan … Sigorta nezdinde sigortalı bulunan davalılardan … … nün zilyedinde bulunan, davalı … …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpması sonucu kaza meydana geldiği, araç dışında yaya konumunda bulunan davacı … …’un yaralandığı iddia olunmuştur. İddia davalılarca kabul edilmemektedir. Aynı kazaya ilişkin davalı … hakkında başlatılan ceza soruşturmasında iddianame düzenlenerek kamu davası ikame edilmiş ise de … ASCM 2021/… E. Sayılı dosyasında davalı sanık hakkında kendisinin kaza anında şoför olup olmadığı tespit edilemediğinden lehine değerlendirme yapılarak yeterli delil bulunmadığından beraat kararı verilmiştir. Bu dosya kapsamında dinlenen tanık … beyanında sanık …’ı teşhis edemese de davacının yaralanmasına sebep olan aracın davalı … aracı olduğunu açıkça bildirmiştir. Yine davacı … soruşturma aşamasında alınan ifadesinde kazaya neden olan aracın plaka numarasını vermiştir. Bunun yanında tespit olunan … plaka sayılı otobüsün müştekinin ifadesinde açıkça bildirdiği aynı gün ve aynı saatler için hangi şoföre tahsisli olduğu davalı …’den sorulduğunda o gün için tek bir şoföre tahsis edildiği sicil numarasıyla bildirilmiştir. Davalı … ceza soruşturmasında alınan 20/09/2019 tarihli ifadesinde de o gün için kargaşa yaşandığını ancak olayı hatırlayamadığını beyan etmiştir. Dolayısıyla davacının yaralanmasına sebep olan aracın davalı … aracı olduğu ve o gün için aracın tahsis edildiği şoförün de davalı … olduğu gözetildiğinde kazanın meydana gelmesinde kusurları var ise davalıların araç maliki, sürücüsü ve ZMMS olarak yasal ve haksız fiile dayalı sorumluluklarının doğacağı ve ceza mahkemesinin delil yetersizliğine yönelik beraat kararının Mahkememizi bağlamayacağı açıktır.
Mahkememizce davacının yaralanması için Adli Tıp Kurumu’ndan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak aldırılan maluliyet raporu ile davacının tüm vücut engellilik oranının %2 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, kusur ve aktüerya uzmanı bilirkişi heyetinden aldırılan bilirkişi raporu ile … plakalı aracın sürücüsü … …’nin kazanın meydana gelmesinde %75 oranında, davacının olayda %25 oranında kusuru olduğu, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik dönemine ait rücuya tabi SGK ödemesi tenzil edildikten sonra bakiye maddi zararının 929,05-TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararın 57.626,75-TL olduğu, davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının poliçe limitleri ve teminatı içinde kaldığı, 15/10/2019 başvuru belgesine göre sigorta şirketi bakımından temerrüdün 8 iş günü sonrasındaki 25/10/2019 tarihinde doğduğu, diğer malik ve sürücü yönünden ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrütün 09/02/2018 olay tarihinde gerçekleşmiş olduğu, mahkememizce tıp doktorundan alınan bilirkişi raporu ile mahkememizce tıp doktorundan alınan bilirkişi raporu ile, dönemsel rayiç bedellerle sağlık kurumları için 200,00-TL, bakıcı için 4.059,00-TL, pansuman, ilaç, bakım için tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzemeler için 750,00-TL, sağlık kurumlarına ulaşım ve bu süreçteki temel ihtiyaçları için 3.000,00-TL olmak üzere toplam 8.009,00-TL belgeli belgesiz tedavi gideri olacağının öngörüldüğü anlaşılmıştır.
Soruşturma aşamasında alınan kusur raporu ile kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurluluğu tespit edilmiş ise de yine ceza soruşturması aşamasında alınan ATK raporunda dosyamızdaki gibi kusur tespitleri yapıldığı ve anılan 27/11/2019 tarihli rapordaki belirlemelere iştirak edilmediği bildirilmiştir. Dolayısıyla mevcut bir kavga-kargaşa ortamını gözetmeden yapılan manevra ve sıkışan davacının kavgayı ayırmaya gelen yaya konumu nedeniyle asli kusurun … şoföründe olduğu, dosyamızdan alınan rapor ile ATK raporunun da bu yönüyle örtüştüğü görülmekle çelişkiden söz edilmeyecektir. Alınan aktüer raporunda davacının kaza tarihindeki mer’i yönetmeliğe göre ATK tarafından yapılan tespitlerin, TRH 2010 yaşam tablosunun, yapılan SGK ödemesinin, tarafların kusur durumlarının usulünce gözetildiği, doktor bilirkişinin de SGK tarafından karşılanmayan belgeli ve belgesiz tedavi giderlerini hesapladığı, alınan raporların hükme ve denetime elverişli olduğu, davalı sürücünün ve dolayısıyla diğer davalıların kusurları oranında sorumluluklarının bulunduğu, davacının kusur ve poliçe limiti kapsamında bedel artırım dilekçesi sunduğu, alacak kalemlerinin doğrudan zarar mahiyetinde olup poliçe teminatına dahil olduğu, kazanın meydana gelmesine sebep olan aracın ticari mahiyetinin avans faizini gerektirdiği, asıl alacak ile faiz alacağı arasında doğrudan bağlantı bulunduğundan davada yer almasa bile faiz alacağının ıslahla davaya eklenebileceği, ıslah dava dilekçesinde yapılan bir değişiklik olduğundan, dava dilekçesinde faiz istenmemiş olsa da, ıslah ile tazminat alacağının fer’isi niteliğinde olan faizin talep edilebileceği, (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02/06/2020 gün ve 2018/4125 esas, 2020/1502 karar sayılı ilamı) görülmekle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; Davacının geçici iş göremezlik 929,05 TL, bakıcı gideri 2.962,50 TL, tedavi gideri 3.044,25 TL, sürekli iş göremezlik 57.625,75 TL olmak üzere toplam 64.561,55 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalı … ve … yönünden 09/02/2018 haksız fiil tarihinden; davalı sigorta şirketi yönünden 25/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 4.410,20-TL harcın, 54,40-TL peşin harç ve 1.085,47-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 3.270,33-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç, 13.09.2023 tarihli 1.085,47-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.194,27-TL harç bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-a)Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.874,75-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 06/12/2021 tarihli, 820,00-TL ATK faturasına dayalı yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
c)Davalı … … Müdürlüğü’nün karşıladığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.360,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/12/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır