Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/15 E. 2021/878 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/15 ESAS
KARAR NO:2021/878

DAVA:İFLAS (İFLASIN ERTELENMESİ)
DAVA TARİHİ:16/10/2015
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … … … No:55 K:3 …/… adresinde … … (… ve … ortaklığında 19/11/1999 tarihinde (10.000.000.000,-eski TL) sermaye ile 99 yıl süreli olarak kurulduğunu, 2008 yılı Şubat ayında ortaklardan …’ın … olan isminin … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında verilen karar ile … olarak değiştirilerek isim değişikliğinin sicil gazetesi kayıtlarına tescil edildiğini, şirketin önceleri kumaş alım satım ve erkek giyim üretimi yaptığını, daha sonrasında 2011 yılında … … Sanayi Bölgesinde almış oldukları arsa üzerinde bugün ki 10.000 metrekare üzerindeki üretim tesisinin inşa edildiğini, söz konusu tesisin aktif olarak faaliyetinin devam ettiğini, bu tesiste 440-450 kişi çalıştığını, müvekkili şirketin kendi tescilli markaları ile erkek takım elbise, ceket, pantolon kravat ve palto üretmekte olduğunu, firmanın …/… tesisinin büyük bölümünün idari faaliyet, bir kısmının da mağaza olarak kullanıldığını, ayrıca …/… ve … satış mağazalarının da bulunduğunu, 22/06/2010 tarihinde 6.850.000-TL olan sermayesini 7.229.000-TL’ye çıkardığını, müvekkili şirketin faaliyet ve taahhütlerini yerine getirebilecek alt yapıya sahip olduğu için kendisi, alacaklıları ve ülke ekonomisi için katma değer yaratabilecek güce sahip olduğunu, esas itibariyle müvekkili şirketin dövizdeki yükselme ve seçim sonuçları sonucunda oluşan belirsizlik nedeniyle meydana gelen finansal dar boğazı atlatması ve iyileştirme projesi çerçevesinde firmanın sürekliliğini temin etmek için iflasın ertelenmesi için 14/10/2015 tarihinde ortaklar kurulu kararı alındığını, dava dilekçesi ekinde sunulan mali tablolarda görüldüğü üzere müvekkili şirketin borca batık olduğunu, şirketin kaydi bilançosunda öz kaynakları + ise de şirket aktiflerinin rayiç değerleri esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançosunda borca batık olduğunu, şirketin mevcut alacaklarından borçları düşüldükten sonra şirket özvarlığının – 1.643.826,17-TL tutarında borca batık durumda olduğunu, iflasın ertelenmesi talebiyle yasanın öngördüğü koruma tedbirlerinin alınmaması halinde alacaklılar tarafından başlatılacak icra takipleri nedeniyle şirkete ait taşınmazlar üretim aracı niteliğindeki taşınırlar, alacakları ve diğer varlıklarının haczedilerek fiili olarak şirketin faaliyetinin son bulmasına ve telafi imkansız zararlar vereceğini ileri sürerek öncelikle İİK 179/a maddesi uyarınca müvekkili şirketin mal varlığının korunması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İİK 89 maddesi uygulanmalarının, takas ve mahsup işlerinin ve rehinli malların satışının durdurulmasına ve davacı şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasının bir yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 179 ve devamı maddeleri ile TTK’nın 376, 377 maddelerine dayalı iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce 2015/1029 Esas, 2019/147 Karar ve 14/02/2019 tarihli kararı ile, şirketin borca batık durumda olduğu ve mali durumunun iyileştirilmesini sağlayacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi bulunmadığı gerekçesiyle iflas erteleme talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verildiği, davacı tarafça Mahkememizin kararının istinaf edildiği,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/1593 Esas, 2019/2398 Karar ve 26/12/2019 tarihli ilamı ile;
”… Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK nun 179/a maddesinde, mahkemenin, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaması için derhal bir kayyım atayacağı, ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alacağı, son fıkrada ise, kayyımın her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edeceği düzenlenmiştir. Yasanın 181. maddesi gereğince, davada uygulanacak olan, 160. maddesinde, iflas isteyen alacaklının ilk alacaklar toplantısına kadar olan bütün masraflardan sorumlu olduğu, 166. maddede ise kararın ilanı düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde ise, iflas isteme, davaya vekalette özel yetki verilmesi gerektiren haller arasında sayılmıştır.
Somut olayın yasal düzenlemeler açısından değerlendirilmesi sonucunda, davacı vekilinin vekeletnamesin de, iflas erteleme davası açma yetkisinin bulunduğu, davacı şirket ortaklar kurulunun 14/10/2015 tarihli kararı ile şirketin aktiflerinin pasiflerini karşılamaya yetmediği, şirketin rayiç değerlere göre bilançosunun çıkarılarak, iyileştirme- ıslah projesi ile iflas erteleme talebinde bulunulmaya oy birliği ile karar verildiği, mahkemece, tensip ara kararı ile ilanların yapılmasına, ilirkişi incelemesine ve ayrı ayrı rapor alınmasına karar verildiği, ilanların yaptırıldığı, iflas avansının mahkeme veznesine yatırıldığı anlaşılmıştır.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın m. 377, İİK’nın m.179 vd.). Borca batıklık, 6102 Sayılı TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. (Yargıtay 23. HD’nin 2019/1116 Esas, 2019/3288 Karar sayılı kararı)
Somut olayda, 13/01/2017 tarihli raporda 24/12/2016 tarihi itibarıyla şirketin -3.469.001,05 TL borca batık olduğu belirtilmiştir. Ancak şirketin aktifleri ile ilgili 2016 Aralık ayı ile 13/01/2017 tarihi esas alınarak kıymet takdiri yapılmış olup, aradan geçen uzunca süre dikkate alınarak, şirketin güncel durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığı kesin olarak tespit edilmeden sonuca varılması doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman yeni oluşturulacak bir bilirkişi kurulundan ya da daha önceki bilirkişilerden alınacak ek raporla, yukarıda açıklanan ilkeler çereçesinde davacı şirketin, son durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, borca batıklıktan çıkmış olduğunun tespiti halinde davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, öncelikle davacı şirketin, iflasın ertelenmesinin ön şartı olan borca batıklığının devam edip etmediğinin usulüne uygun şekilde belirlenmesi için rapor alınmaması yerinde görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesine ve HMK’nın 353.1a.6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına” karar verilerek, dosyamızın Mahkememize iade edildiği ve 2020/15 Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Kaldırma kararı sonrası her iki kayyımda şirketin her hangi bir malvarlığını tespit edememiş, kayyım Muammer Kocatepeli raporunda Davacı şirket temsilcisi …’ın hiç bir stok emtiasının bulunmadığı, makine ve teçhizat olmadığını, ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirket merkezinin de kapandığını beyan ettiği bildirmiş olup, Takbis Malvarlığı sorgusunda da üzerine kayıtlı bir malvarlığının bulunmadığı, buna göre kaldırma kararı gereğince güncel değerinin tespiti gerekli bir şirket değerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu genel bilgiler ışığı altında;
13.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda teknik ayrıntısı anlatıldığı üzere şirketin aktiflerinin muhtemel satış değerleri esasına göre TTK 376 ve 377. maddeleri kapsamında yapılan değerleme ve hesaplamalara göre davacı şirketin öz kaynaklarının – 3.469.001,05-TL olup, şirketin bu miktarda borca batık olduğu sabit ise de 28.07.2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda da açıklandığı üzere 2025 yılı itibarıyla raporlanan gerçekleşme verilerine göre, davacı şirketin 2015 yılında öngördüğü sat hedefine ulaşmış olmakla birlikte, karlılık hedeflerine oldukça uzak kaldığı, hatta çok büyük oranda zarar beyan ettiği, 2016 yılında ise satış hasılatı da dahil olmak üzere hiçbir öngörüsünü gerçekleştiremediği, sermaye artırımına yönelik olarak davacı şirketin iyileştirme projesinde, 31.22.2015 tarihine kadar 600.000,00-TL, 31.12.2016 tarihine kadar da 1.200.000,00-TL’de olmak üzere toplam 1.800.000,00-TL sermaye artışında bulunacağı ifadelerine yer verdiği, ancak herhangi bir sermaye artırımı yapılmadığı, davacı şirketin faaliyet gidenlerinin öngörülen tutarlardan, 2015 yıl sonu itibarıyla %45 2016 yıl sonu itibarıyla da %25 oranında fazla gerçekleştiği, davacı şirketin iflas erteleme talebine dayanak ettiği 30,09.2015 tarihli bilançoda kaydi değerlere göre öz varlık tutanımı 9.523.797,78-TL olduğu görülmekle birlikte öz varlık tutarının 2015 yıl sonu itibarıyla kavdi değerler üzerinden 5.748.579.70-TL ve düştüğü. 2016 yıl sonu itibarıyla da 8.822.578,72-TL olarak gerçekleşerek bir önceki yıla göre neredeyse aynı kaldığı, diğer yandan davacı şirketin iflas erteleme talebine dayanak ettiği 30.09.2015 tarihli da rayiç değerlere göre hesapladığı öz varlık tutarının -1.643.826,17-TL olduğu, 13.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise stoklar da dahil olmak üzere aktiflerin esas değerleri dikkate alınarak yapılan değerleme sonucunda öz varlık tutarının 24.12.2016 itibarıyla -3.469.001,05-TL ye gerilediği, Dava dosyasında 21.02.2017 tarihli 12 numaralı kayyım raporunun sunulu olduğu, anılan raporda, şirketin 10. İcra Müdürlüğünde 2015/5369 sayılı dosyada satışı gerçekleşen ortaklara ait şahsi gayrimenkullerinden elde edilen nakitten 5.750.000,00-TL …. … Bankasına kredi borçlarına mahsuben ödeme yapılmış olduğu, 31.12.2016 tarihi itibarıyla 253 numaralı tesis ve cihazlar hesabında, miyadını dolduran ve arızalı olan makinaların satışından kaynaklı 550.905,22-TL eksilme gerçekleştiği, incelemeye sunulan kesinleşmemiş 31.12.2016 tarihli kaydi değer bilançosuna göre şirket öz kaynaklarının 5.950.825,72-TL, dosyaya sunulu bilirkişi raporunda fiili stok değerleri ve ekspertiz raporları dikkate alınarak tanzim edilen 31.12.2016 tarihli rayiç değerler bilançosunda Öz varlık tutarının -4.396,324,60-TL olduğu ve şirketin borca batık durumda olduğu, Şirket ortaklarından … adına kayıtlı taşınmazlar ile kullanılan kredilerde kefil sıfatını haiz … adına kayıtlı taşınmazların icra yolu ile satışından elde edilen 2.965.000,00 TL ile şirket ortağı … tarafından nakden ödenen 2.785.000,00-TL olmak üzere, toplam 5.750.000,00-TL nin, şirketin kredi borçlusu olduğu … Bankası A.Ş’ne ödendiği ve kullanılan kredilerde kefil sıfatını haiz … adına kayıtlı taşınmazın, yine icra dairesi vasıtasıyla 240.000,00-TL bedel ile şirketin kredi borçlusu olduğu … A.Ş. ne devredildiği görülmüş ise de yapılan bu ödemelerin 331 numaralı “ortaklara borçlar1′ hesabına, kullanılan kredilerde kefil sıfatını haiz … vasıtasıyla ödenen tutarların ise 336 numaralı “diğer çeşitli borçlar” hesabına kaydedildiği, bu nedenle şirketin öz varlık yapısında, yapılan kredi ödemeleri yönünden bîr değişiklik olmadığı, üçüncü şahıslara özellikle yüksek maliyetli banka kredileri ile ilgili olarak şirket borçlarının Ortaklardan sağlanan ek kaynaklarla ödenmiş olması, borç yönetimi itibarıyla olumlu bir gelişme olarak görünmekle birlikte, bu gelişmenin iyileşme amacına yönelik etkilerinin görülebilmesi ise, ancak sermaye artırımı ile ilgili olarak atılacak adımlara bağlı durumda bulunduğu, tüm bu değerlendirmelere göre genel anlamda şirketin iyileştirme projesinde yer verilen öngörülerin iyimser bir yaklaşım sergilediği, buna bağlı olarak fiilen ortaya çıkan mali verilere kıyasla gerçekleşme oranlarının son derece düşük kaldığı, tasarruf tedbirlerinin yeterli olmadığı, ayrıca sermaye artırımı da gerçekleşmediğinden, şirket öz varlık tutarında gerek kaydi gerek ise rayiç değerler yüzünden iyileşme olmadığı, Kurumlar vergisi Beyannamesinde raporlanan bilançolardan görüldüğü üzere, Şüpheli Alacaklar hesabına aktarılmakla birlikte karşılık ayrılmamış durumdaki alacakların dikkate alınması halinde şirketin borca batıklık miktarının daha da yüksek çıkabileceği, tüm bu tespit ve değerlendirmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise davacı şirketçe sunulu iyileştirme projesinin, gerek satış ve kârlılık, gerekse sermaye artırımı önlemleri itibarıyla inandırıcılıktan uzaklaşmış durumda bulunduğu, bu şekildeki finansal hedeflerden büyük ölçüde sapmalar nedenle şirketin mevcut iyileştirme projesinin uygulanabilir bir proje olarak derlendirilmesi olanaklı bulunmadığı gibi, bu proje ile borca batıklıktan kurtulma ihtimalinin bulunduğundan söz edebilmek de olanaklı görünmediği, projenin gerçekçi bir analizine dayanmadığı ve gerçekçi projeksiyonları içermediği de dikkate alındığında ciddi ve inandırıcı” bir proje olarak değerlendirilmesinin olanaklı bulunmadığı;
03.10.2018 tarihli Bilirkişi Kurulu Ek Raporunda da açıklandığı üzere davacı şirketin 21.11.2017 tarihli “ortaklar kurulu kararı” ile şirket sermayesinin 3.419.333,00-TL artırılarak 10.648.333,00-TL’ye yükseltilmesine, artırılan sermayenin tamamının ortak alacağının sermayeye ilavesi yolu ile gerçekleştirilmesine karar verilerek revize iyileştirme projesi sunulmuş ise de: bilançoda sermayenin 10.648.333,00-TL ye çıkartılmış olmasına rağmen, buna ilişkin tescil belgelerinin ibraz edilmediği, şirketin Kırklareli’ndeki fabrikasının kapalı ve atıl durumda olduğu, hiçbir üretim yapılmadığı, ayrıca fason üretim ile ilgili herhangi bir kayıt ya da belge de bulunmadığından, fason üretimin de yapılmadığı, … Ticaret Sicil Memurluğunun internet portalı üzerinden yapılan sorgulamada gerçekten dc davacı şirket sermayesinin halen 7.229.000,00-TL olarak göründüğü (…), bu anlamda revize projede yer verilen sermaye artışının Ticaret Sicil Memurluğu nezdinde resmi nitelik kazandırılmaksızın bilanço kayıtlarına intikal ettirildiği, kaldı ki şirketin gerçekleştirdiği sermaye artırımının sadece öz varlık tutarı üzerinde sayısal etkisi olup, ödemelerin tasfiyesinde kullanılabilecek nitelikte bir kaynak girişi sağlamadığı anlaşılmış ve revize iyileştirme projesi de bu nedenlerle gerçekçi görülmemiş ve zaten şirketin bir malvarlığının kalmadığı, şirket merkezini ve ticareti terk ettiği anlaşılmış tüm bu nedenlerle mali durumunun iyileştirilmesini sağlayacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi bulunmadığından iflas erteleme talebinin reddine karar verilmiş, şirket borca batık olduğundan da iflasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-İflas erteleme talebinin reddine,
2-Davanın REDDİ ile borca batık olan … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/… sicil numarasında kayıtlı bulunan davacı-borçlu … LİMİTED ŞİRKETİ’nin iflasına, iflasın 14/10/2021 günü saat:13:45 itibariyle açılmasına,
3-İİK’nun 166.maddesi uyarınca gerekli işlem ve ilanların yapılmak üzere kararın derhal İstanbul Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğüne ayrıca bilgi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine, iflas avansının … Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğüne
Müdürlüğüne bildirilmesine, iflas avansının … Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğüne aktarılmasına,
4-Kararın niteliği de göz önünde bulundurularak safahatta verilen tedbir kararının kaldırılmasına, kayyımın görevine son verilmesine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Feri Müdahil … A.Ş. tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin, Feri Müdahil … A.Ş. tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin, Feri Müdahil … .. Şirketi tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin, Feri Müdahil … .. Şirketi tarafından yapılan 67,50-TL yargılama giderinin, Feri Müdahil … A.Ş. tarafından yapılan 250-TL yargılama giderinin ve Feri Müdahil … .. Şirketi tarafından yapılan 21-TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile ilgili feri müdahillere verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.14/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …