Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2021/427 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/131 Esas
KARAR NO:2021/427

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/07/2018
KARAR TARİHİ:24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin internet sitesi tasarımı, bakımı, hosting hizmeti, muhasebe yazılımları ile entegrasyon hizmeti vs. hizmetlerin sağlanması hususunda 15/12/2016 tarihli sözleşme imzaladıklarını, müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının kendisine fatura edilen ödemeleri ödemediği gibi müvekkili aleyhine sözleşmenin gereklerini yerine getirmediği iddiasıyla …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, borcu ödemesi için davalıyla şifahen görüşüldüğünü daha sonra ….Noterliğinin 13/02/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiklerini, ancak davalının yine ödemeyi yapmadığını bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamını, takip miktarı üzerinden mahkemece takdir edilecek (en az %20 oranında) icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … San. Ve Tic. A.Ş. ile davacı … … A.Ş. arasında 15/12/2016 tarihinde …Yazılım Destek ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerinin, müvekkili şirketin ısrarlı taleplerine rağmen yerine getirilmediğini, müvekkili şirket ile davacı arasında yapılan yazışmalarda sorunların çözümü için geç kalındığını, taahhüt edilen hizmetlerin yerine getirilmediğini ve web sitesi yönetiminin sağlanmadığını, binlerle ifade edilebilecek ürün modellerinin farklı renk varyasyonları ile birlikte yönetilmemiş olmasının davacının sunmayı taahhüt ettiği hizmeti sunamadığının somut göstergesi olduğunu, özellikle stokları yönetebilmek için zorunlu olan varyant bilgilerinin alınamamasının hayati bir sorun olduğundan başka bir şirketten bu hizmetlerin temini yoluna gidildiğini, huzurdaki davada mahkemenin görevsiz olup görevsizlik kararı ile dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanmış olan uyuşmazlıkla ilgili olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasında derdest olan taraflarınca ikame edilen ve tarafları aynı olan bir dava bulunmakta olup, aynı sözleşmeye dayanan işbu davanın görevsizlik kararı sonrası HMK 166 ve usul ekonomisi gereği birleştirilmesini talep ettiklerini, davacının iddialarını dayandırmış olduğu faturaların alacağının ispatı için yeterli olmadığını, davacının sözleşmeyi gerektiği gibi yerine getirip müvekkiline sözleşmede belirtildiği şekilde hizmet sağladığını ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, sonrasında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilmesini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası
2-…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası
3-İhtarnameler
4-…Yazılım Deste ve Hizmet Sözleşmesi
5-Tarafların ticari defter ve kayıtları
6-Bilirkişi raporu
7-Taraf vekillerinin dilekçe ve beyanları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın …. Fikri ve Sınai Haklar hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, hükmün 07/02/2020 tarihinde kesinleşerek dosyanın mahkememizin 2020/131 Esas sayısını aldığı görülmüştür.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali ve grafik uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 7.803,84-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 24/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 30/04/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … San ve Tic A.Ş. Davalısının … … Tic. A.Ş. davanın taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında ayıplı ifa iddiası ile zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, davanın reddine karar verildiği, hükmün 03/01/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
….Noterliği’nin 07/02/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin incelenmesinde; keşideci … San ve Tic A.Ş., muhatap … Tek Tic A.Ş. 15/12/2016 tarihli sözleşme edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle 5 iş günü içerisinde sözleşme bedeli olarak ödenen 51.000,00-TL’nin iade edilmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
…. Noterliği’nin 13.02.2018 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesinin incelenmesinde; keşideci … Tek Tic A.Ş. muhatap … San ve Tic A.Ş. Olduğu, sözleşme gereği tüm hizmetler eksiksiz yerine getirildiğinden herhangi bir bedel ödeme yükümlülüğünün bulunmadığından bahisle ihtarnameye itiraz edildiği görülmüştür.
Sözleşmenin incelenmesinde; … … A.Ş.ile … San Tic Ltd Şti arasında 15/12/2016 başlangıç tarihli …Yazılım Destek ve Hizmet Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin toplam bedelinin iskontolar düşüldükten sonra kdv dahil 68.000,00-TL, sözleşmede adı geçen modüllerin 1 yıl boyunca hosting hizmeti ile birlikte sunulacağının akdedildiği görülmüştür.
Mali ve Grafik uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin 08/02/2021 tarihli 17 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı şirketin 120.01.737 Sayılı Alıcılar … Yardımcı Hesabı kayıtlarına göre, davacının, davalıya 2016 yıl sonu itibariyle 20.000,00 TL borcu olduğunu, bu tutarın 120 sayılı Alıcılar Hesabın Alacağına, davalının alacağı olarak kayıt edildiğini, öte yandan taraflar arasında, 15/12/2016 başlangıç tarihli sözleşme ve eklerindeki ücret tarifesine uygun olarak, hizmet sunucusu davacı tarafından 02/03/2017 dahil tarihinden, 02/06/2017 dahil tarihine kadar, davalı hizmet alıcısına kadar on adet ve toplamı 88.145,79 TL’lik fatura düzenlendiği tespit edildiğini, söz konusu faturaların, davalı şirkete borç olarak, davacı şirket tarafından 2017 yılı yevmiye defterine 120 sayılı Alıcılar Hesabının borç tarafına kayıt edildiğini, davalının 2017 yılında 2016 yılında yaptığı ödeme dahil olmak üzere birden çok ve 80.341,93 TL toplam tutarlı ödemesinin bulunduğunun göründüğünü, hizmet sunumu ve ödemelerden sonra, davalının davacıya 7.803,86 TL borcunun göründüğünü, tutarın icra takip miktarı ile aynı olduğunu, taraflarca imzalanmış sözleşmenin incelendiğinde davacı yazılım şirketinin davalı tekstil şirketine internet üzerinden satış yapılmasını sağlayan bir e-ticaret sitesi yapacağı anlaşıldığını, dava konusu uyuşmazlık anlık değişimlere tabi olan ve zamanla kapanma, güncellenme ihtimali olan internet sitesini konu aldığından bundan 4 yıl önce gerçekleşen web sitesi çalışmasının ayıplı olup olmadığının tespitinin ancak dosyaya sunulmuş olan delillerin irdelenmesiyle mümkün olduğunu, davacı yazılım şirketinin davalının tekstil ürünlerinin satışıyla ilgili çeşitli ürün varyasyonlarını karşılayabilecek bir yazılım taahhüt ettiğinin söylenemeyeceğini, taraflarca imzalanmış sözleşme kapsamına göre davacının e-ticaret sitesi yazılımıyla ilgili davalıya ürün varyasyonlarını konu alan özel bir isteği karşılama taahhüdünde bulunmadığını, sözleşmede kullanıcının özel ihtiyaçlarını karşılayabileceğinin taahhüt edilmediğini, fatura içeriğinin hizmet ediminin yerine getirildiğini, dava konusu hizmetin davalı tarafça alındığını, davalı tarafın mali müşavir incelemesine iştirak etmediğinden söz konusu raporun, münhasıran dosya içeriği ile davacı şirketi ticari defterlerin incelenmesi sonucu raporlandığını, takip dosyasının borç durumunun 24/04/2018 takip tarihi itibariyle davacı takip alacaklısı şirket lehine asıl alacak olarak 7.803,86 TL olması gerektiğini, faturalara dayalı likit ve belirlenebilir alacakla ilgili icra inkar tazminatı konusunda değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde;taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu ve faturaların defterinde kayıtlı olduğu, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacının faturaya konu malı teslim ettiği veya hizmeti verdiğini kanıtlaması gerektiği, davacı tarafından hizmetin verildiğine ilişkin belgelerin sunulduğu, hizmeti verdiği, davalının ayıp iddiasına ilişkin olarak açmış olduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davanın reddedildiği, yargı denetimden geçmeyerek kesinleştiği, davalının ayıp iddiasının ilgili dosya ve dosyamız kapsamında ispatlanmadığı, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 1.560,77-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 533,08-TL ilam harcından peşin alınan 94,26-TL’nin mahsubu ile bakiye 438,82-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 94,26-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 130,16-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.706,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır