Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/118 E. 2021/797 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/118 Esas
KARAR NO:2021/797

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:18/02/2020
KARAR TARİHİ:23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, 19/01/2020 tarihli Olağan Genel Kurulu Kararının 6. maddesinin müvekkilinin ret oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiğini, 7. maddeye de ret oyu veren müvekkilinin bu beyanının tutanağa geçirilmediğini, alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından davalı kooperatifteki evinin imar barışından yararlanılarak Yapı Kayıt Belgesi almak için 23.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalı kooperatifin taraf olduğu … Kadastro Mahkemesinde ve …. Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davaları bulunduğunu, Olağan Genel Kurulu’nun 7. maddesinde alınan kararın 6. maddede alınan kararın iptali halinde uygulanma kabiliyeti bulunmadığını, ilgili maddelerin 1163 sayılı Kooperatifler kanununun hükümlerine aykırı olduğu gibi ana sözleşmeye, hukukun genel ilkelerine, hakkaniyet, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, bu nedenlerle karar kesinleşinceye kadar teminatsız olarak 19/01/2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 6. ve 7. maddelerinde alınmış olan kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasını, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kanuna ve usule aykırı olarak açılan davanın reddinin gerektiğini, davacının iptalini talep ettiği konuların, davalı kooperatifin önceki genel kurullarda kabul edilen ve davacının da evvelce onayladığı kararlar olduğunu, davacının genel kurul tutanağına koyduğu muhalefet şerhi gerekçesinin Kooperatifler Kanunu’na ve davalı Kooperatifin Ana Sözleşmesine tamamen aykırı olduğunu, davacının 7. madde kararının alınmasında, muhalefet şerhi koymadığı gibi olumsuz oy dahi kullanmadığını ve bu kararın oy birliği ile alındığını, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazda kat mülkiyeti kurabilmek ve ortaklarına tapularını verebilmek için 6 ve 7. maddeli kararları almak zorunda olduğunu, davalı kooperatifin 23/06/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu Toplantısında, kat mülkiyetinin kurulması ve kooperatif ortaklarına tapularının verilebilmesi için, imar barışından yararlanılmasına oy birliği ile karar verildiğini, davacının 13/10/2009 tarihinde davalı kooperatif ortaklığına alınması için müracaat ettiğini, davacının dava dilekçesinde yanlış ikametgah adresi gösterdiğini, bu durumun HMK hükümlerine aykırı olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini, davacının dava açma hakkını kötüye kullandığını, davacının konutunun tapusunu almak istememesinde hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir isteminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddini, davanın reddini, ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, ticari şirket istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18/03/2021 tarihli celsesi, 3 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 14/07/2021 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle,
1- Gündemin 6. Maddesinin kanuna, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etmemesi sebebiyle iptali şartlarının oluşmadığı,
2- Gündemin 7. maddesi bakımından davacının olumsuz oy kullandığı ve bu beyanının tutanağa geçirilmediği yönündeki iddiasına yönelik olarak iptal davası şartlarının oluşmadığı, kararın yokluğu açısından ise takdire bağlı olarak aşağıdaki iki seçeneğin bulunduğu;
a. Sayın Mahkemece gündemin 7. Maddesinin ortaklar için ek ödeme yükümü getirdiği kanaatine ulaşılması halinde, karar nisabı sağlanamadığındarnı kararın yoklukla malul olduğu,
b. Sayın Mahkemece gündemin 7. Maddesinin ortaklar için ek ödeme yükümü getirmediği kanaatine ulaşılması halinde, karar nisabının sağlanmış olduğu ve iptal şartının gerçekleşmediği, bu sebeple kararın geçersizliğini gerektirecek herhangi bir husus olmadığı sonuç ve kanaatine varılması gerekecektir. Tüm hukuki değerlendirme ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygıyla arz olunur.” denilmiştir.
Dava, 19/01/2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 6. ve 7. Kararlarının iptaline ilişkindir.
Genel Kurulun 6. Kararı “Hisse Devir Vaadi Sözleşmesinin” onaylanmasına ilişkin olup, Genel Kurul tutanağında davacının muhalefet şerhi “Ben kat mülkiyetinin kurulmasına karşıyım, tapumu almak istiyorum” şeklindedir. Davacı, bu şerhin gerçek iradesini yansıtmadığı iddiasında bulunsa da böyle bir durumda, ortakların önce genel kurulu yöneten başkanlık divanına, bu olanaksız ise bakanlık temsilcisine başvurması, karşı oylarının iradesine uygun yazılması gerekmektedir. Olağan Genel Kurulu’nun 6. Kararında kanuna, anasözleşmeye ve de iyi niyet kurallarına aykırılık tespit edilememiş olup
Genel Kurulun 7. Kararı imar barışından faydalanmak için sözleşme yapılması, hizmet bedeli ve sair bedellerin ödenmesine ilişkin olup, onaylanmasına ilişkin olup, gerek olumsuz oy kullandığı yazılı olmadığı gibi gerek ise muhalefet şerhinin bulunmadığı; böyle bir durumda, ortakların önce genel kurulu yöneten başkanlık divanına, bu olanaksız ise bakanlık temsilcisine başvurması, karşı oylarının iradesine uygun yazılması gerektiği; bu kararın yoklukla malul olduğu 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 52.maddesi uyarınca ağırlaştırılmış nisaba göre karar alınması gerektiği ve bu nedenle muhalefet şerhine de gerek olmadığı iddia edilse de, genel kurul kararının ortaklardan ödeme alınmasına ilişkin 7. gündem maddesi imar barışından faylanmaya ilişkin olup bilanço açığını kapatmaya yönelik olmadığı, kooperatifte tapu verilmesine ilişkin olarak ortaklardan ödeme alınmasına karar verildiğinden ek ödeme yükleme mahiyetinde olmadığı ve bu nedenle nitelikli çoğunluk ile karar alınmasına gerek bulunmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 18/01/1993 tarih, 5638/118, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 27/02/1996 tarih, 8241/1198)
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik yatan 4,90-TL ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 56,50-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.23/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …