Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/90 Esas
KARAR NO :2021/1071
DAVA:İtirazın İptali (Kaçak Elektrik Kullanımından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/06/2017
KARAR TARİHİ:08/12/2021
Mahkememizde görülen itirazın iptali davası sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için başlatılan takibe haksız itirazın iptali ile % 16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereğince değişir oranlar üzerinden işleyecek faizi ile beraber takibin devamını asgari % 20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Aziz Dağcı cevap dilekçesinde; borçlu olmadığının tespiti için … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davasının açıldığını, … sayılı icra dosyasından GP/…, GP/…, … seri nolu kaçak elektrikleri kendisinin kullanmadığını borçlu olmadığından davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kaçak elektrik kullanımı nedeni ile taahhuk ettirilen borcun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan dava konusu kaçak kullanım tutanaklarını da kapsar biçimde menfi tespit davası açtığını belirtmişse de, işbu itirazın iptali davası görevsiz mahkemede 12/06/2017 tarihinde ikame edilmiş olup davalının açtığı …. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dava ise 18/01/2018 tarihinde açıldığından mahkememiz yönünden derdestlik dava şartı yokluğundan bahsedilemez. Bilakis eldeki itirazın iptali davasının neticesi … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın sonucunu doğrudan etkileyecektir. ( Yargıtay 3. HD 18/01/2018 2016/13110 Esas 2018/357 Karar )
Uyuşmazlık, davalının kaçak sayılabilecek kullanımının tespit edilip edilemediği noktasındadır. EPDK Yönetmeliği’nin 26. ve 27. maddeleri gereğince; kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilen kullanım yerinde, dağıtım şirketinin iki elemanı ile kaçak elektrik kullanan kişinin imzalayacağı bir tutanak tanzim edilmesi ve akabinde belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit sürecinin başlatılıp kaçak işlemlerini yapılması gerekmektedir. Kaçak tespit süreci sonucunda kaçak elektrik tüketimi tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğinin kesilip sayacın mühürlenmesi ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gereklidir. Kaçak tahakkuku yapılabilmesi için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir. Davacı şirket, yönetmelik hükümlerine aykırı olarak endeksör bildirimlerine istinaden doğrudan kaçak tarifesinden tahakkuk yapmıştır. Kaçak tarifesinden tahakkuk yapılabilmesi için kaçak işlemlerinin yönetmelik hükümlerine uygun yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, davalı kullandığı elektriği yasal sayaçtan geçirmiş, sayaca müdahale etmemiş, sayaç tüketimi doğru kaydetmiştir. Zaten, davacı şirket de sayacın kaydettiği tüketime itibar etmiş ve faturaların tanziminde sayaçtaki endeks değerleri esas almıştır. Bu nedenle davalının tükettiği elektrik enerjisinin kaçak tüketim olarak değil, normal tüketim olarak değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davacı BEDAŞ tarafından tanzim olunan kaçak kullanım tespit tutanakları eldeki davada delil olarak kullanılmaya elverişli değildir. Zira, olay mahallinde gözleme dayalı bir tespit olmadığı gibi davalının imzası ve kabulü de söz konusu değildir. Tutanaklar tek taraflı olarak davacı şirket nezdinde soyut bir biçimde düzenlenmiştir. TMK’nın 6 ve HMK’nın 190. maddeleri gereğince kaçak kullanım konusunda ispat külfeti davacı kurum üzerindedir. Dolayısıyla kaçak değil normal kullanım tarifeleri üzerinden bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların hükme esas alınması gerekmiştir. Bu doğrultuda, Elektrik Mühendisi Bilirkişi … tarafından tanzim olunan 24/07/2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; takibin KDV dahil normal kullanım bedeli 1.880,37-TL asıl alacak, 314,21-TL gecikme zammı (işlemiş faiz) ve 56,55-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 2.251,13-TL alacağın , asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek sözleşme uyarınca artıştan doğan haklar saklı kalmak kaydı ile yıllık %16,80 temerrüt faizi ve faizin %18 KDV’si ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı teknik inceleme gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 153,77-TL maktu harçtan peşin alınan 61,92-TL harçtan mahsubu ile bakiye 91,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 61,92-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 97,92-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.251,13-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfolunan; 850,00-TL bilirkişi gideri, 454,90-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere cem’an 1.304,90-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 810,30-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır