Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/694 Esas
KARAR NO:2021/649
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/12/2019
KARAR TARİHİ:06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 27.12.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucunda düzenlenen sevk irsaliyeli faturalardan davalının borcunun doğduğunu, davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalıya 30.06.2019 tarihinde 32.596,47.-TL lik mutabakat formunun gönderildiğini, davalı tarafından mutabakat formuna zamanında cevap verilmediğini, bu süre içerisinde ticaretin devam ettiğini ve davalının borcunun 60.968,48.-TL ye ulaştığını, bundan sonra 32.596,47-TL lik mutabakatı kabul ettiğini, mutabakata zamanında itiraz etmediğini ve borcun kesinleştiğini ve katlanarak devam ettiğini, davalıya borcun ödenmesi için 20/09/2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, beyanla neticeten itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı tarafından Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle: Bilgisi dışında fatura kesildiğini ve sonrasında e-posta kutusunda gördüğünü, faturaların internet ortamında düzenlendiğini ve tarafına ulaştırılmadığını, faturaların üzerine imza atmadığını ve faturalarda adı geçen malların kendisine ulaştırılmadığını, malların teslim edildiğine ilişkinde hiçbir belgenin mevcut olmadığını, davacının …’ da olduğunu, kendisinin …’ da olduğunu kendisine hiçbir şekilde bir mal tesliminin yapılmadığını, faturalardan haberi olduğunda davacının plasiyeri … ile irtibata geçtiğini ve kendisi adına neden faturalar düzenlendiğini sorduğunu, davacı şirketin indirim kampanyasından kendisi adına alım yapıp faturalar düzenlendiğinin söylendiğini, … tarafından faturaları almamı ve mutabakat etmemi söylediğini, kendisinin de faturaların %50 sine mutabakat ettiğini ve malların gelmesini beklediğini, ancak …’ ın ortadan kaybolduğunu, bunun üzerine davacı şirketin yetkili müdürünü aradığını ve …’ ı sorduğunu, davacı yetkili müdürünün … dolandırıcılık yaptığını beyan ettiğini, bir süre sonra davacı şirketten arandığını ve özür dilendiğini, ancak hemen akabinde dava açıldığını, bunun üzerine daha önce işlenmiş faturalar için iade faturası keserek kendilerine iade ettiğini ve bundan doğan KDV vergi cezalarını vergi dairesine ödediğini, tarafına davacı tarafından düzenlenen 13 adet faturanın içinde eski dönemden aldığı malların çok az olduğunu, bu malların ödemesinin de plasiyer …’ a ve onun gönderdiği şahsa yaptığını, ancak o mallarında gelmediğini, tarafına düzenlenen 13 adet faturaya konu malların kargo teslim makbuzları ve teslim fişlerinin nerede olduğunu, davacı tarafından bu makbuzlarında sunulması gerektiğini beyanla tüm yargı ve vekillik masraflarının davacıya yüklenmesine, aleyhine açılan davanın reddine ve ihtiyati haciz girişimlerinin sonlandırılmasına, maddi ve manevi zararının karşılanmasının karar verilmesi talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 62.368,00-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, Borçlunun da süresi içeresinde 22/10/2019 tarihinde borca itiraz ettiği dilekçesinde özetle; Takip dayanağı alacak ile hiçbir ilgisi olmadığını, alacaklıya ödemesi gereken hiçbir borcunun olmadığını, alacaklı ile takibe konu edilecek şekilde ve hiçbir suretle imzası, yazım bulunan bir fatura ile belge olmadığını, alacaklı ile ticari bir ilişki girişiminin olduğunu, ancak talep edilen malları temin edilmediğinden ticaretin oluşmadığını, bu ticari ilişkiye ilişkin hiçbir şekilde anlaşma, sözleşme yapılmadığını, hiçbir fatura yada belgeye de imza atmadığını, alacaklının e-posta ile adreslerine talebimiz üzerine mutabakat formu gönderdiğini, ancak malları temin edemeyeceklerini ifade ettiklerinden e-posta üzerinden gönderilen bu mutabakat formunu da almadığını ve iade ettiğini beyanla borcun tamamına, faizine, tüm faizlerine, mahkeme ve avukatlık ücretine ve doğacak bütün masrafların giderine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verilmesi talep ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 17/12/2020 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; Mahkemenizce belirlenen gün ve saatte iki tarafta incelemeye katılmamış ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz etmemiş olduğundan incelememizin dava ve icra dosyası üzerinden gerçekleştirildiği, Davacı tarafından takibe ve davaya konu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların e-arşiv faturaları olduğu, bu faturalara ilişkin işleyişin raporumuzda detaylı şekilde açıklandığı, faturaların davalı beyanlarına göre e-posta yolu ile gönderilmiş olduğu, Gelir İdaresi Başkanlığının e-arşiv fatura sorgulama ekranından faturalara bakıldığında faturaların tamamının sistemde kayıtlı olduğu, Taraflar arasında 24/07/2019 tarihli bir mutabakatı mektubunun akdedildiği, mektuba göre 30/06/2019 tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun 32.596,47-TL olduğu, Dosyada mevcut cari hesap ekstresine göre davacının davalı ile ticari ilişkisinin 2018 yılından bu yana devam ettiği, 2019 yılı açılış bakiyesinde davalının davacıya 2.708,28.-TL borçlu durumda olduğu, akabinde kısmi ödemeler yapmış olduğu (makbuz no : …. açıklaması ile) mutabakat tarihi itibariyle de davalının davacıya 32.596,47.-TL borçlu olduğu, takip tarihi itibariyle ise bu tutarın 60.968,48.-TL olduğu, davalının davacıya düzenlediği 14/10/2019 tarihli 15.103,79.-TL tutarlı ve 14/10/2019 tarihli 40.576,41.-TL tutarlı iki adet İrsaliyeli Fatura (İade Faturası)’nın mevcut olduğu, faturaların teslim alan kısımlarının boş olduğu, bu faturaların ve faturalara konu malların davacıya teslimine ilişkin dosyada herhangi bir doneye rastlanılmadığı, Davalı iddialarına ilişkin dosyada herhangi bir doneye rastlanılmadığı, davacı talebinin Sayın Mahkemece kabulü halinde davacının davalıdan 60.968,48.-TL Asıl Alacak, 456,02.-TL İşlemiş Faiz(Talep Gibi) olmak üzere toplam 61.424,50.-TL talep edebileceği, davacının İhtar Masrafı, İhtiyati Haciz Masrafı ve İht. Haciz Vek. Ücreti taleplerinin ise mahkemeniz takdirlerinde olduğu Sonuç ve kanaatiyle raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 13 adet fatura alacağı, işlemiş faiz ihtar masrafı, ihtiyati haciz masrafı ve ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 62.368,00.-TL üzerinden takip yapılmış olup, davalının vaki itirazı üzerine iş bu dava ikame ettiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı olarak: “…. Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.iş sayılı ve 11.10.2019 tarihli ihtiyati haciz kararı, 13 adet Fatura Alacağı …” gösterilmiştir.
Taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmamıştır.
Davacı tarafından takibe ve davaya konu cari hesap bakiyesini oluşturan faturalar sunulmuş olup, davacı tarafından davalıya düzenlenmiş faturaların e-arşiv faturaları olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan e- Arşiv Faturalarının ya e-mail yolu ile yada fiziki olarak gönderilmesi gerekmektedir. Dosyaya bakıldığında söz konusu faturaların davalı beyanlarına göre e-posta yolu ile gönderilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığının e-arşiv fatura sorgulama ekranından faturalara bakıldığında faturaların tamamının sistemde kayıtlı olduğu bilirkişimizce saptanmıştır.
6102 sayılı TTK nun 21. Maddesi: “bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamış ise faturayı kabul etmiş sayılır” şeklindedir.
Davalı tarafından sunulan ve davacıya düzenlenmiş iki adet 14.10.2019 tarihli 15.103,79.-TL tutarlı ve 14.10.2019 tarihli 40.576,41.-TL tutarlı İrsaliyeli Fatura (İade Faturası) ‘ nın mevcut olduğu, faturaların teslim alan kısımlarının boş olduğu görülmekte olup, ancak bu faturaların ve faturalara konu malların davacıya teslimine ilişkin dosyada herhangi bir doneye rastlanılmamıştır.
Yine söz konusu iade faturalarına ait olduğu iddia edilen 10/2019 dönemine ilişkin Katma Değer Vergisi Tahakkuk Fişine ilişkin görüntüsünün dosyaya sunulmuş olduğu görülmektedir.
Davacı tarafından davalıya 24.07.2019 tarihinde bir Doğrulama Mektubu’ nun gönderilmiş olduğu, mektuba göre 30.06.2019 tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun 32.596,47.-TL olduğu, davalı tarafın kaşe ve imzası ile de bu tutarda mutabık kalındığı bilgisinin verilmiş olduğu görülmektedir.
Dosyada mevcut davacı şirket tarafından düzenlenmiş bir cari hesap ekstresinin mevcut olduğu, ekstreye göre davacının davalı ile ticari ilişkisinin 2018 yılından bu yana devam ettiği, 2019 yılı açılış bakiyesinde davalının davacıya 2.708,28.-TL borçlu durumda olduğu, akabinde kısmi ödemeler yapmış olduğu (makbuz no :. …. açıklaması ile), mutabakat tarihi itibariyle de davalının davacıya 32.596,47.-TL borçlu olduğu, takip tarihi itibariyle ise bu tutarın 60.968,48.-TL olduğu görülmektedir.
Yine davacı tarafından davalıya 20/09/2019 tarihli …. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile :”..02/09/2019 tarihi itibariyle toplam 60.968,48.-TL borcunun kaldığını, belirtilen borcun en geç 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi halde icra takibi başlatılacağının…” bilgisinin verildiği görülmektedir. İhtarnamenin 23.09.2019 tarihinde davalının bizzat kendisine tebliğ edildiği görülmektedir.
Davalı iddialarına konu davacı şirketin plasiyeri olduğu iddia edilen …’ a ilişkin herhangi bir suç duyurusuna da dosyada rastlanılmamıştır.
Davacı yan takip talebi yanında işlemiş faiz talebinde de bulunmuş olup, davalıya …. Noterliğinin 20/09/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile :”..02/09/2019 tarihi itibariyle toplam 60.968,48.-TL borcunun kaldığını, belirtilen borcun en geç 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi halde icra takibi başlatılacağının…” şeklinde olup, İhtarnamenin 23/09/2019 tarihinde davalının bizzat kendisine tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre ihtarnamenin temerrüt tarihinin ise 30/09/2019 tarihi olup, Buna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği faiz tutarı 457,26.-TL dir. Ancak davacı talebi 456,02.-TL olduğundan bu tutar dikkate alınmıştır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 61.424,50.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 60.968,48 Tl ye Avans faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 12.284.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1-İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 61.424,50.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 60.968,48 Tl ye Avans faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine
%20 icra inkar tazminatı tutarı 12.284.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 4195,90-TL nin peşin alınan 753,25-TL den düşümü ile kalan 3.442,65-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 797,65-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 999-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 983,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 8.785,19-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza