Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/678 E. 2021/199 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/678 Esas
KARAR NO : 2021/199
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … sicil numaralı … Ticaret A.Ş’nin Genel Müdürü ve aynı zamanda hissedarı olduğunu, şirketin sermayesi ve paylarının toplam itibari değeri 50.000,00-TL olup, bu hisselerin 20.000,00-TL’lik kısmının (%40’ı) müvekkili …’a, diğer 30.000,00-TL’lik olan (%60) kısmının ise diğer şirket ortak olan … …’a ait olduğunu, müvekkili ile diğer ortak arasında son dönemde fikir uyuşmazlıkları sebebiyle ortaklar arasında soğukluk olduğunu, müvekkilinin bu nedenle şirketin geleceği hususunda görüşme yapmak istemesine rağmen … …’tan olumlu yanıt alamadığını, müvekkilinin aynı sektörde çalışan çevresinden aldığı bilgiye göre … …’ın usulsüz işlemler yapacağına dair duyumlar aldığını, bu durumun tespiti için … nezdinde yapılan araştırma neticesinde diğer şirket ortağı olan … …’ın usulsüz ve sahte imzalar ile aldığı yönetim kurulu kararları, yine sahte imzalar kullanarak düzenlediği hisse devri sözleşmesi ile müvekkiline ait olan şirket hisselerini kendi üzerine devretmeye çalıştığını öğrendiğini, yapılan usulsüz ve sahte işlemin müvekkili tarafından öğrenilmesinin ardından derhal taraflarınca …ne müvekkilinin hisse devri için onayı olmadığını, sicil müdürlüğüne sunulan hisse devri sözleşmesinin sahte olduğunu, bu nedenle başvuruya konu olan hisse devri sözleşmesine dayanılarak herhangi bir ilan yapılmaması gerektiğini, gerektiği takdirde müvekkilinin onayı ile müvekkilinin hisseleri üzerine bloke konulması gerektiğine dair başvuruda bulunulduğunu, sicil müdürlüğünce konu hakkında herhangi bir mahkeme kararı veya tedbir kararı olmaksızın bu aşamada işlemleri durduramayacaklarına dair yanıt alındığını, müvekkilinin hisse paylarının diğer şirket ortağı … …’a veyahut başkaca 3. Kişilere devri durumunda müvekkilinin geri dönülemeyecek zararlara da uğrayabileceğinin açıkça ortaya olduğunu, bu kapsamda … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası ile yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının butlanı ile malul sayılması yahut yok hükmünde sayılmaları amacıyla ve ayrıca tedbir talepli olarak dava açıldığını, açılan davada ihtiyati tedbir kararının ilanına ilişkin herhangi bir karar olmadığından verilen tedbire ilişkin herhangi bir yeni ilan yapılmadığını, ayrıca bu dava dosyası ile kullanım yetkisi davalı şirket nezdinde bulunan Enerhi ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı – Maden İşleri Genel Müdürlüğü – … Nolu … Grup Maden İşletme Ruhsatı üzerine de devrinin önlenmesi ve müvekkilinin geri dönülemeyecek zararlara uğramaması amacıyla ”ihtiyati tedbir” talebinde bulunulmuş ise de bu taleplerinin de maden ruhsatının davanın konusu olmaması sebebiyle reddedildiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin ortağı olan … … tarafından yapılan usulsüz ve sahtecilik işlemleri yürütülen faaliyetlerin durdurulması amacıyla davalı şirket … Tic. A.Ş.’ye yönetim kurulu ve temsil kayyumu atanmasını, yargılama sonuçlanana kadar Enerhi ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı – Maden İşleri Genel Müdürlüğü – … Nolu IV. Grup Maden İşletme Ruhsatı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya süresinde cevap verilmediği görüldü.
Dava, şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Davanın, ruhsat hakkında tedbir kararı alabilmek için kayyum atanması tedbiri talebi olup, neticeten istenen kayyum atanması talebi, şirket yetkilisinin azli, TTK.’nun 341.maddesi gereğince sorumluluk davası açılabilmesi için şirkete kayyum atanması veya şirkete müdür tayin edilmediğinden kayyum atanması taleplerinde olduğu gibi asli bir talebin bulunmadığı buna göre kayyum atanması şartlarının bulunmadığı; asıl bir talebe ilişkin dava açılacağı beyanı içermemekle davanın d.işten karar verilmesi gereken ihtiyati tedbir niteliğinde bir dava da olmadığı anlaşılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 59,30-TL harcın, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile eksik yatan bakiye 14,90-TL harcın, davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”