Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/664 E. 2021/630 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/664 Esas
KARAR NO:2021/630

DAVA:İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ:02/02/2016
KARAR TARİHİ:01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas Ertelenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … A.Ş., … Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı olduğunu, merkez adresi … Mah. … … … Apt. No:…/… …/…’da bulunduğunu, davacı şirket turizm alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, şube adresinin bulunduğu “… … Mah … Cad. … … Sok No:l” adresinde ticari faaliyetini idame ettiğini, davacı …. şirketin kurucusu ve tek ortağı olduğunu, … yatak kapasitesi ile 4 yıldızlı, 6 farklı oda sınıfından oluşan ve normal odadan, başkan süitine kadar fiili donanıma sahip olan otelde yüzme havuzu ve ayrıca büyük ve tüm teknik donanıma sahip toplantı salonlarıda bulunduğunu, faaliyette bulunduğu kısa süre içinde almış olduğu başarı ve takdirlerden duyduğu özgüven ile güvenilirlik, konusunda yeterlilik, dürüstlük ve erdemlilikle kalitesi yüksek standartlarda faaliyette bulunan davacı şirketin hedefi; yakalamış olduğu geniş müşteri portföyünü kaybetmeden istikrarlı bir şekilde çalışmak ve onlarca kişiye ekmek kapısı olan işletmesinin devamlılığını sağlamak olduğunu, bu nedenlerle esas ile birlikte iflasın ertelenmesi ve tedbirlerin uygulanması hakkında bir karar verilinceye kadar HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca öncelikle şirket hakkında yapılacak ve yapılmış takiplerin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının, takas, mahsup, hapis, temlik uygulamalarının durdurulmasına, şirketin mal varlığı üzerinde üçüncü şahıslara devir açısından gerekli tedbirlerin alınmasına, şirketin takip borçlusu yada bir takipte 3. şahıs olarak bulunması hallerinde kendisine İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderilmeyeceğine, takip alacaklısı olduğu hallerde bu ihbarnameleri gönderebileceğine karar verilerek şirketin mevcut halinin alacaklılarının ve borçlu şirketin menfaatlerini korur tarzda muhafaza edilmesi için mahkememizce taktir edilecek her türlü tedbirin uygulanmasına, müvekkili şirketin borca batıklık dolayısıyla iflas halinin tespitine, müvekkili şirket hakkında verilecek iflas kararının 1 yıl süre ile ertelenmesine, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte; öncelikle şirketi idare eden yönetim kurulunun işlemlerini mahkememiz adına ve mahkememize kolaylık olması amacı ile denetleyecek ve onaylayacak kayyum atanmasına, şirketin mal varlığını teşkil eden gayrimenkullerin devrinin engellenmesi amacı ile tapu müdürlüğü ve ilgili sicillere tedbir konulmasına ve muhafaza tedbirlerinin alınmasına, ihtiyati hacizler, amme alacakları da dahil olmak üzere bütün icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve şirket aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmamasına,ihtiyati tedbir kararının verilmesinden sonra şirket malları hakkında hapis hakkı uygulanmamasına ve muhafaza altına alınan menkullerin iadesine, haciz, ihtiyati haciz, haciz ihbarnamesi, hapis hakkı, temlik, protesto, karşılıksız çek şerhi verilmesi ve temerrüt gibi hukuki işlem, hak ve defilerin erteleme kararı ile birlikte şirket aleyhine kullanılmasının durdurulmasına, şirketi temsil eden yönetim kuruluna ve kayyuma şirketin günlük işlerini yürütmesi için ilgili mal ve hizmetlerin peşin veya vadeli olarak satın alınması, kamu borçlarının ödenmesi, yapılmış ve yapılacak olan sözleşmelerin uygulanmasını, ticari faaliyetlerini idame ettirmesi olan işlerin tamamlanması için yetki verilmesine, işletme sermayesini güçlendirmek amacıyla, bir kısım menkul ve gayrimenkul malların satılarak ve/veya kiralanarak değerlendirilmesi hususunda şirketi temsile yetkili yönetim kuruluna ve kayyuma yetki verilmesi, şirketi temsile yetkili yönetim kuruluna ve kayyum tarafından uygun görülecek periyodlarla faaliyet raporu ile mahkememize rapor verilmesini, iflasın ertelenmesi kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahil vekilleri gerek yazılı, gerekse de zapta geçen beyanlarında, davacı şirketin iflas erteleme talebine karşı beyan ve itirazlarını bildirmişlerdir.
Dava, … A.Ş şirketinin iflasının ertelenmesine ilişkindir.
Mahkememizin 08/02/2016 tarihli tensip tutanağı 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği,bilirkişilerin 18/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”SONUÇ
Talep Eden Şirket’in borç ve alacaklan ile faaliyet performansının dosya mündereceatı ve şirketten temin edilen belgeler çerçevesinde eldeki tespitler ve buna dayalı değerlendirmelerimiz;
1-Şirketin kayıtlı değerler (defter değeri) üzerinden çıkarılan 30.09.2016 tarihli bilançosuna göre 30.09.2016 itibariyle ÖZSERMAYE AÇIĞI 2.273.697,06 TL’dir. Şirket tüm varlıklan ile tüm borçlanmn yüzde 95’ini karşılama gücüne sahiptir.
2-Kayıtlı değerler (defter değeri) üzerinden çıkanlan 31.12.2016 tarihli bilançoya göre 31.12.2016 itibariyle Şirketin ÖZSERMAYE AÇIĞI 298.499,05 TL’dir. Şirket tüm varlıkları ile tüm borçlanmn yüzde 99,35’ini karşılama gücüne sahiptir.
3-Şirketin kısa vadeli borçları 10.245.932,13 TL iken bu borçları karşılayabilecek dönen varlıkları 6.814.160,66 TL tutarındadır. Şirketin işletme sermayesi 3.431.771,47 TL eksi değeri göstermektedir. Şirketin cari oranı 0,67 olup, dönen varlıkları ile kısa vadeli yükümlülüklerinin ancak yüzde 67’sini karşılayabilecek durumdadır.
4-Şirketin 31.12.2016 tarihli ve kayıtlı değer esaslı bilançosunun dosyadaki Bilirkişi Değer Tespit Raporu’nda belirlenen değerler esas alınarak aktifinin düzeltilmesi, fakat pasifinin hiçbir düzeltmeye tabi tutulmaması halinde, rayiç değerler üzerinden 31.12.2016 itibariyle şirketin özsermayesi eksi (negatif) 10.707.789,64 TL’dir. Şirket 10.707.789,64 TL borca batık durumdadır.
5-Şirketin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait gelir tablolanndan şirketin 2015 yılında gelir üretmeye başladığı, ilk faaliyet yılı olması sebebiyle büyük tutarlı giderlere katlandığı ve gelir etme bakımından yeterli performansı gösteremediği görülmektedir. 2015 yılında 225.009,52-TL satış hasılatına karşılık, bu hasılatı elde etmek için 4.425.295,89-TL maliyete katlanmış ve bu durum Şirketin 4.200.286,37-TL brüt satış zaran elde etmesine yol açmıştır.
6-Şirket 2016 yılında gelir yapısını önceki yıla kıyasla düzeltmiş ve gelirine göre giderlerini dengeye kavuşturmuş; 2016 yılında (önceki yılda 4.200.286,37-TL ZARAR iken) Şirketin Brüt Satış Karı 82.276,12 TL olarak gerçekleşmiştir.
7-Brüt Kârlılık oranı yüzde 1,02 gibi düşük bir oran olmakla birlikte 2015’ten 2016’ya oldukça büyük tutarda bir brüt zarardan küçük de olsa brüt kârlılığa geçmiş olması 2016 yılında Şirketin performansının olumlu geliştiğini göstermektedir.
8-Şirketin 2016 yılı faaliyetleri sonucunda 852.003,51 TL tutarında Olağan Dışı Gelir ve Kârların etkisiyle 483.175,23 TL dönem kârı sonucuna ulaşmış olması da olumlu bir durum olarak değerlendirilmelidir.
9-Sonuç olarak, Talep Eden Şirketin 2015 yılında yüksek faaliyete geçiş maliyetleri sebebiyle sermayesinden daha fazla tutarda zarar etmesi sebebiyle oluştuğu anlaşılan borca batıklık durumunun düzelme eğiliminde olduğu, Şirketin 2016 yılında çok daha dengeli şekilde oluşan gelir-gider dengesinin etkisi ile faaliyetlerinin olumlu bir gelişme içinde olduğu anlaşılmaktadır.
10-Bu çerçevede Şirket’in faaliyet çizgisinde olumsuz bir gelişme ortaya çıkmadığı takdirde, Şirket’in mevcut borçlannı, bazı gecikmelerin ortaya çıkması muhtemel olmakla birlikte, ödeyebilir durumda olduğu kanaati oluşmaktadır.
11-Şirket’in iflas ve tasfiyesi halinde Şirket’in aktifinin borçlannı karşılayamaz durumda olması sebebiyle alacaklılann, topluca dikkate alındığında, iflas ve tasfiyeden elde edecekleri faydanın şirketin faaliyetlerine devamı halinde elde edilecek faydadan daha yüksek olmadığı sonuç ve kanaatlerine varılmıştır” denilmiştir.
Mahkememizin 21/02/2019 tarihli ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, ”İflas ertelemenin şekli koşulları olan sermaye şirketi olması, iflâsın ertelenmesi talebi, borca batıklık ve bilançonun mahkemeye bildirimi, iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunumu, masrafların peşin olarak ödenmesi, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması ile maddi koşullar olan borca batık olma, mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, alacaklıların haklarının korunması koşullarının yukarıda özetlenen bilirkişi raporundaki teknik tespitlerle oluştuğunun anlaşılmakla iflas erteleme talebinin kabulüne” karar verildiği,
Müdahil … vekilince Mahkememizin kararının istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/1280 Esas, 2019/2176 Karar ve 28/11/2019 tarihli ilamıyla;
”….
Açıklanan nedenlerle son durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti ile borca batıklık durumunun, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak bilimsel şekilde değerlendirilmesi için alanında uzman bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren, yargılama sürecindeki değişimin ve son kayyım raporları uyarınca şirketin durumunun da değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, kayyım raporlarının denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Sonuç olarak; müdahil vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, Anayasa’nın 121/3, HMK’nın 27 ve 297/2.maddeleri dikkate alınarak belirtilen eksik hususlar doğrultusunda dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.” denilerek Mahkememizin kararının kaldırılarak dosyanın Mahkememize iade edildiği, Mahkememizin 2019/664 Esasına kaydedildiği anlaşıldı.
Mahkememizin 13/02/2020 tarihli celsesi 2 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 15/05/2020 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Sayın Mahkemenin görevlendirmesi çerçevesinde davacı şirkete ait taşınmazların rayiç bedellerinin toplamı aşağıda gösterilmiştir.
İlçe
Kat No
Bağ. Böl. No
Niteliği
Oda
m2
BEDEL



Arsa(Villa)


1.783.033TL

4. bodrum
1 nolu
Mesken
1+1
46,44
162.540 TL

4. bodrum
2 nolu
Mesken
1+1
43,40
151.900 TL

3. bodrum
3 nolu
Mesken
2+1
56,99
199.465 TL

3. bodrum
4 nolu
Mesken
2+1
64,75
226.625 TL

2. bodrum
5 nolu
Mesken
2+1
56,99
199.465 TL

2. bodrum
6 nolu
Mesken
2+1
60,65
212.275 TL

1. bodrum
8 nolu
2.bodrum katta mahalli olan daire
2+1, kiler hobi salon
160,65
562.275 TL

2. kat
17 nolu
Mesken
2+1
65,50
229.250 TL

4.kat
21 nolu
Çatı piyesinde mahalli olan daire
4+1
101,50
335.250 TL

TOPLAM
4.062.078 TL

Tespit, görüş ve kaanaatimizi takdirlerinize arz ederiz. Saygılarımızla ” denilmiştir.

Mahkememizin 22/10/2020 tarihli celsesi 2 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 22/05/2021 tarihli ek raporunda özetle;
”SONUÇ:
Talep Eden Şirket’in borç ve alacakları ile faaliyet performansının dosya mündereceatı ve Şirket’ten temin edilen belgeler çeçervesinde, Sayın Mahkeme’nin 22.10.2020 tarihli Duruşma Tutanağı’nda verilen görev çerçevesinde analizi sonucunda dava dosyasındaki 20.11.2020 tarihinde dosyaya sunulduğu anlaşılan Revize İyileştirme Projesi, Şirketin iyileşme projeksiyonunu
… – …’ların toplantı ve büyük organzisyonlar yoluyla satışının artırılması için adımlar atıldığı beyanıyla buna dair gelir arttış beklentisine,
Şirketin 2021-2025 yılları arasında toplam 14.500.000.- TL kazanç elde etme beklentisine,
Şirketin aktifindeki tamamlanmış ve satışa hazır gayrinekullerin satışından elde edilecek nakit beklentisine,
Bu şekilde sağlanacak fonlarla faiz yükü ağır olan borçlar öncelikle ödenerek nakit döngüsünün sağlanması beklentisine,
Banka kredilerinin koşullarının yeniden belirlenmesine dayalı bankalarla anlaşma beklentisine,
Şirketin işleyişinde, personelin eğitimi ve verimliliği konularında, alacak tahsiili ve ödeme koşullarında iyileştirmeler yapılması beklentisine dayandırdığı
Şirketin gayrimenkul varlıkları üzerinde rehinler bulunduğu için satışında bundan kaynaklanan zorluklar olabileceği yönündeki 18.12.2020 tarihli A-5 sayılı Kayyım Denetim Raporu’ndaki kanaat dikkate alınarak, gayrimenkul satışından gelir elde edilmesi konusuna şüpheyle yaklaşmak gerektiği,
Salon ve diğer alanların büyün organizasyonlara kiralanması yoluyla elde edilecek gelir yöünden, halen sürmekte olan ve bir süre daha devam etmesi beklenen COVİD-19 salgını ve bu kapsamdaki önlemler bakımından bu şekilde toplu organizasyonlar yoluyla gelir elde edilmesi konusunda tereddüt oluştuğu,
2018 yılı sonunda 263.468,78 TL ve 2019 yılı sonunda 18.404,12 TL eksi özsermaye ile Şirketin borca batık olduğu, aktiflerinin tamamını kullanarak borçlarının tamamını ödeyebilme gücünün bulunmadığı,
Defter değerlerine göre hazırlanmış 2020 yılı sonu bilançosuna göre borca batık olmadığı, rayiç değer bilançosuna göre, 31.12.2020 tarihi itibariyle, Şirketin eksi 14.036.112,90 TL özsermaye ile BORCA BATIK olduğu,
2018, 2019 ve 2020 yıllarında Şirketin Net Satışlar rakamındaki düşüşün dikkat çekici olduğu, Şirketin net satışlarının 2018’den 2019’a yüzde 20 oranında azaldığı ve 2019’dan 2020’ye yüzde 49 oranında azaldığı, Net Satışlar rakamında 2019 ve 2020 yıllarında gerçekleşen bu keskin düşüşün büyük ölçüde Şirketin içinde bulunduğu konaklama ve toplu organizasyonlar sektöründe COVİD-19 salgını ortaya çıkan müşteri talep eksikliğinden, sokağa çıkma ve seyahat kısıtlamalarının olumsuz etkisinden kaynaklandığının söylenebileceği,
Net Satışlar kalemindeki düşüş oranlarından (2019’da yüzde 20 ve 2020’de yüzde 49 oranında düşüş) daha yüksek oranda düşüşün Satışların Maliyeti kaleminde (2019’da yüzde 23 ve 2020’de yüzde 53 oranında düşüş) ortaya çıktığı; bu durumun Şirketin maliyetlerinde satış rakamlarına kıyasla daha yüksek bir oranda düşüş sağlamak üzere bazı iyileştirmeler yapıldığını gösterdiği,
Şirketin Faaliyet Kârının 2019’da 2018’e kıyasla 1,28 kat (yüzde 128 oranında) arttığı, 2020’de 2019’a kıyasla yüzde 5 oranında arttığı,
Şirketin kârlılığının dikkate değer ölçüde arttığı hususunun Şirketin Olağan Faaliyetlerden Kârının 2019’da 2018’e kıyasla 1,75 kat (yüzde 175 oranında) ve 2020’de 2019’a kıyasla yüzde 4 oranında artmasıyla ve ayrıca Şirket Dönem Kârının 2019’da 2018’e kıyasla 1,74 kat (yüzde 174 oranında) artmış olmasıyla da teyit edildiği,
Dönem Kârında 2020’de 2019’a kıyasla gerçekleşen yüzde 3 oranındaki düşüşün esas olarak Olağandığı Gider ve Zararlardaki artış ve Olağandışı Gelir ve Kârlardaki azalış sebebiyle meydana geldiği,
Talep Eden Şirketin 2016 yılı RAYİÇ DEĞER bilançosu ve 2018, 2019, 2020 yılları defter değeri bilançoları ve 2020 yılı RAYİÇ DEĞER bilançosuna göre, Şirketin borçlarında 2016’dan 2020’ye gelinceye kadar dikkate değer bir azalma gerçekleşmediği,
2016 yılı sonunda 9.880.169,10 TL kısa vadeli borç ve 24.078.429,20 TL uzun vadeli borç olarak toplam 33.958.598,30 TL olan Şirket borçlarının 2020 yılı sonunda 14.898.921,94 TL kısa vadeli borç ve 36.165.414,06 TL uzun vadeli borç olmak üzere toplam 51.064.336,00 TL olarak tespit edildiği,
Şirketin Banka Kredilerinin 2020 yılı sonunda 1.045.780,44 TL kısa vadeli banka kredileri ve 20.164.964,45 TL uzun vadeli banka kredileri olmak üzere toplam 21.210.744,89 TL olduğu,
Şirketin 2020 yılında elde ettiği 578.011,22 TL Olağan Faaliyet Kârının tamamını banka kredi borçlarını ödemek üzere kullanacağını kabul eder isek 21.210.744,89 TL olan banka kredilerinin tamamını yaklaşık 37 yılda ödenmesinin mümkün göründüğü,
COVİD-19 salgınının etkilerinin tamamen ortadan kalkması sonrasında Şirketin yüksek bir ivme ile faaliyet gelirlerini artırması ve dosyaya sunulan Revize İyileştirme Projesi’nde öngörülen iyileştirme girişimlerinin tamamının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi halinde, kaba bir tahminle, Şirketin bütün banka kredilerini Olağan Faaliyet Kârı ile ancak 20-25 yılda tamamen ödeyebileceğinin söylenebileceği; bu kaba tahminin geleceğe ilişkin bir öngörü olması sebebiyle her türlü bilinemezlik ve belirsizlik unsurlarını taşıdığı, bu sebeple düşük bir ihtimalle dahi gerçekleşebilir olup olmadığının bugünden söylenemeyeceği
Hukukî değerlendirme yönünden,
Derdest dosya kapsamındaki erteleme başvurusu 2.2.2016 olmakla Kanun’un yürürlük tarihinden önce olduğundan, 1+4 yıllık iflâs erteleme süresinin derdest yargılama bakımından dikkate alınması gerekeceği, bu sürenin raporumuzun tanzim edildiği tarih itibarıyla nihayete erdiğinin görüldüğü, şirketin mâlî durumundaki nihaî durum göz önüne alınarak mevzuat hükümleri dâhilinde süre uzatımına gidilmeksizin prosedürün sonuçlandırılması gerektiği;
Şirketin mâlî durumunda iflâs ertelemeden çıkabilecek bir iyileştirme olmadığı ve borca batıklık hâlinin devam ettiği, iyileştirme projesinde ifadesini bulan öngörü gerçekleşmemiş olduğu;
Alacaklıların şirketin iflasının ertelenmesi ile elde edecekleri faydanın şirketin iflası ve tasfiyesinden elde edecekleri faydadan daha yüksek olmadığı yönündeki tespitlerimizi ve değerlendirmelerimizi, nihaî takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz ederiz.” denilmiştir.
İflâsın ertelenebilmesi için gerekli olan koşullar, şekli ve maddi olarak ikiye ayrılabilir. Şekli koşullar: 1-Sermaye şirketi veya bir kooperatif olması, 2-iflâsın ertelenmesi talebi, 3-borca batıklık ve bilançonun mahkemeye bildirimi, 4-iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunumu 5-masrafların peşin olarak ödenmesi, 6-fevkalade mühletten yararlanılmamış olması. Maddi koşullar:1-Borca batık olma, 2-mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, 3-alacaklıların haklarının korunması.
Söz konusu bu koşullardan, iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi–inandırıcı olduğuna ilişkin bilgi belgelerin mahkemeye sunulması ve şirketin mali durumunun iyileştirilme ümidinin olması hususları dava dosyamız açısından irdelendiğinde;
İflâsın ertelenmesi kararının verilebilmesi için, mutlak surette iyileştirme projesinin hazırlığının iyi yapılmasının yanında, şirketin mali durumunun nasıl ve hangi yöntemlerle tekrar düzeltileceğine ilişkin bilgi ve belgelerin de eklenerek projenin uygulanma ihtimalinin olduğu hususunun somutlaştırılması gerekir.
İİK mi 179/1’de açıkça iyileştirme projesinin somutlaştırılması gerektiği şu şekilde belirtilmiştir: “İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur”.Yine TTK m. 377/1’de “yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak” ifadeleri ile iyileştirme projesindeki tedbirlerin somutlaştırılması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
İyileştirme projesinin veya projede öngörülen iyileştirme tedbirlerinin somutlaştırılması ise, projede yer alan her bir tedbir ile nasıl ve hangi süre içerisinde şirketin borca batıklıktan kurtulabileceğinin ayrıntılı olarak açıklanması ve bu açıklamaların dayanağı olan bilgi ve belgelerin gösterilebilmesidir. Söz konusu bu yöntem projede yer alan her bir iyileştirme tedbiri için ayrı ayrı irdelenebilmeli; daha sonra ise, bunların geneli dikkate alınarak söz konusu iyileştirme projesi ile şirketin borca batıklıktan kurtulabilmesinin rakamlarla, açıklamalarla veya belgelerle gerçekten mümkün olabileceğinin ortaya konulması gerekir.
Borca batıklığı tespit edilen sermaye şirketinin mali durumunun iyileştirilme ümidinin varolmasının gerekliliği, iflâsın ertelenmesi kararının verilmesinde asli rol oynayan koşuldur. Hatta şirketin iyileştirme ümidinin olmasını, iflâsın ertelemesi kararının verilebilmesinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu ifade edebiliriz (conditio sine qua non). Bu durum, İİK m. 179/1’de ise, “şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olması” ifadeleriyle belirtilmiştir.
İyileştirmenin gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için, borca batıklığın ortadan kaldırılması ile birlikte, şirketin mali ve yapısal düzenlemelerle varlığını istikrarlı bir şekilde devamının da sağlanması gerekir. Böylece, sadece şirketin iflâsla ve tasfiye ile sona erdirilip şirketten alacaklıların tatmin edilmesi (tasfiye) yöntemi yerine, mali durumu tekrar düzeltilebilecek olan şirkete bir fırsat daha verilerek, ülke ekonomisine dönüşü amaçlanmıştır.
İflâsın ertelenmesi kararının geçici bir hukuki koruma tedbiri olarak değerlendirilmesinden dolayı, borca batık olan şirketin, iyileştirme projesinde belirtilen tedbirler ile tekrar mali durumunun iyileştirilme ümidi olduğunu tam ispat olarak değil, yaklaşık ispat (kuvvetle muhtemel, gerçeğe yakın) olarak yapması yeterlidir. Yani, ispatın konusu, iyileştirme ihtimalinin mümkün olup olmadığı ile ilgili olup, projede belirtilen tedbirlere ilişkin vakıanın veya vakıaların, objektif, somut verilerle veya somut belge, bilgilerle ortaya konularak, gerçekleşebilme ihtimali konusunda yaklaşık ispâtın yeterli bulunmasıdır. Başka bir deyişle, şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ihtimalinin olduğu somut vakıalara dayandırılmalı, iyileştirme tedbirleri güçlü emarelerle desteklenmelidir. Dolayısıyla şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ihtimalinin yaklaşık ispat olarak yapılmasının yeterli olması, somutlaştırmanın da kapsamını belirlemektedir.
Bu şekilde iyileştirme projesinde öngörülen iyileştirme tedbirlerinin bütünü dikkate alınarak, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, uygulanma ihtimalinin olup olmadığı ve dolayısıyla şirketin iyileştirme ümidinin olup olmadığı somut olarak tespit edilebilir.
İyileştirme projesinde yer alabilecek bazı genel iyileştirme tedbirlerine ve bunların nasıl somutlaştırılabileceğine bazı örnekler şu şekildedir:
Sermaye arttırımına gidilmesi,
Şirketin mevcut genel giderlerinin azaltılıp, minimum seviyeye getirilerek tasarruf sağlanması,
İstihdam politikasının yeniden belirlenerek, personel ücretlerinin indirilmesi veya personel sayısının azaltılması,
Şirketin sürdürmekte olduğu işler olması ve buradan elde edilecek kazancın (kârın) belirtilmesi,
Kazanılması muhtemel olan tazminat davalarının açılması,
Alacaklılarla faiz indirimi ve borç erteleme sözleşmeleri yapılması,
Faaliyet konusu ile ilgili kâr getirecek yeni iş bağlantılarının üçüncü kişilerle kurulduğu ve kurulacağının gösterilmesi,
Şirket aktifinde yer alan bazı taşınmazların değerlendirilmesi,
Tüm bu genel bilgiler ışığı altında;
Şirketin duran varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti için 15.05.2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Davacı tarafça, 20/11/2020 tarihinde revize iyileştirme projesi şirketin revize iyileştirme projesi sunmuş olduğu, iyileştirme projesi irdelendiğinde, toplantı ve büyük organizasyonlar yoluyla kulüp, toplantı salonları ve resterantlarda gelir artışı beklendiği 2021-2025 yılları arasında 14.500.000,00-TL kazanç beklenildiği, gayrimenkullerin satışında nakit beklendiği ve böylelikle faiz yükü ağır olan borçların ödenerek nakit döngüsünün sağlanacağı, bankalarla yeniden anlaşmalar sağlanacağı öngörülmüş ise de, şirketin taşınmazların üzerinde ipotekler bulunduğu bu nedenle satışının ve satış nedeniyle ipotek miktarını aşan gelir elde etmesinin ve ipotek miktarını aşsa da aşan miktarın iyileştirme projesini gerçekleştirme ihtimalinin şüpheli olduğu, kaldı ki iyileştirme projesinde taşınmazların satışına ilişkin 4 satırlık bir açıklama bulunduğu, bunun iyileştirme projesi olarak değerlendirilebilmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar davacı tarafça son celse taşınmazların satış aşamasına geldiği 25 günlük süre verilmesi talebinde bulunmuş ise de, ne revize iyileştirme projesinde ne bilirkişi raporuna itirazda buna ilişkin somut bir açıklama bulunmadığı gibi karar celsesinde buna ilişkin somut herhangi bir delil de ibraz edilmemiş olup, son aşamaya gelindiği iddia edilen satış görüşmelerine ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmemesinin sadece süre kazanma amacıyla yapıldığı kanaatine varılmıştır.
En son bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, bir önceki rapor tarihinden sonra olan 2018-2019 yılları karşılaştırmasında belirgin bir değişiklik bulunmadığının gözlemlendiği, 2018-2019 yılında kısa vadeli borçların tamamını ödeyebilme gücünün bulunmadığı, aktiflerinin tamamını kullanarak borçların tamamını ödeyebilme gücünün bulunmadığı, defter değerleri esas alınarak hazırlanmış 2020 yılı sonu bilançosunda defter değeri esas alınarak borca batık olmasa da rayiç değerlere göre hazırlanmış bilançoya göre eksi 14.036.112,90-TL öz sermaye ile borca batık olduğu, 2018-2020 yılları arasında şirketin net satışlarında düşüş olduğu, 2019-2020 yıllarındaki keskin düşüşün salgından kaynaklandığı, aynı zamanda olumlu gelişme olarak satış maliyetlerinin de düştüğü, yıl yıl karlılığının arttığı ancak olağan dışı kalemlerin şirketin esas faaliyetiyle ilişkisi bulunmamasından dolayı dikkate alınmaması gerektiği, şirketin borçlarının 2016-2020 tarihleri arasında dikkate değer bir azalma bulunmadığı, şirketin 2020 yılında olağan faaliyet karı ile 21.210.744,89-TL banka kredi borcunun tamamının ancak yaklaşık 37 yılında ödenmesinin mümkün olabileceği, salgının ortadan kalkması dahi 20-25 yıl içerisinde ödeyebileceği, tüm bu hususların bilirkişi kurulunun da belirttiği gibi bir öngörü olup, her türlü bilinmezlik unsurlarını taşıdığı, ancak bu öngörünün 2016-2020 verilerine dayalı olması nedeniyle itibar edilmesi gerektiği, bu süreç içerisinde bir iyileşme olmadığı, borca batıklık halinin aynen devam ettiği, iyileştirme projesindeki öngörünün gerçekleşmediği, iyileştirme projesinde yer alabilecek iyileştirme tedbirlerinin bu aşamaya kadar işe yaramadığı geleceği ilişkin iyileşme tedbirlerinin – gayrimenkul satışı…- tamamen temellendirilmemiş olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren somut olguların bulunamadığı, şirketin mali durumunun iyileştirilme ümidinin çok uzak olmayan gelecekte ihtimal dahilinde olmadığı anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle iflas ertele davasının reddi ile borca batık olması nedeniyle şirketin iflasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-İflas erteleme talebinin REDDİ ile borca batık olan … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan davacı-borçlu … A.Ş.’nin iflasına, iflasın 01.07.2021 günü saat 15:06 itibariyle açılmasına,
2-İİK’nun 166.maddesi uyarınca gerekli işlem ve ilanların yapılmak üzere kararın derhal … Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğüne ayrıca bilgi için … Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine, iflas avansının … Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğüne aktarılmasına,
3-Kararın niteliği de göz önünde bulundurularak safahatta verilen tedbir kararının kaldırılmasına, kayyımın görevine son verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.01/07/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …