Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/661 Esas
KARAR NO:2021/627
DAVA:Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/12/2019
KARAR TARİHİ:01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.08.2019 tarihli, …D. İş, sayılı dosyasından alınan 462.800,16 TL bedelli ihtiyati haciz kararının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından takibe konulmuş olup söz konusu icra dosyasından asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte toplam 563.803,98 TL bedel üzerinden esas takibe geçildiğini, müvekkilince takibe süresi içerisinde itirazla takibin durduğunu, davalı tarafça açılan icra takibinde borcun sebebini 2 adet Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, 2 adet … Card Üyelik sözleşmesi ve … Noterliği’nin 02.04.2019 tarihli, … yevmiye Numaralı İhtarnamesinin oluşturduğunu, söz konusu ihtarnamede müvekkilinin sorumlu tutulduğu kredi borçlarının toplam 24.058,70 TL olduğunu, ancak davalı tarafça müvekkili hakkında tüm kredi borçları toplamı üzerinden 563.803,98 TL bedel üzerinden …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, taraflarınca yapılan itiraz sonucu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.08.2019 tarihli, …D. İş, sayılı dosyasında mahkemece müvekkilinin hakkında verilen ihtiyati haciz miktarının 24.058,70 TL olarak düzeltilmesine, bu miktarı aşan kısmın iptaline kararı verildiğini, davacı bankacı müvekkili hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından açılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosya borcundan sorumlu olmadığının tespitini ve davalı banka hakkında %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu ispat edemezse davanın dava şartı olan hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyasından alınan 462.800-TL’lik ihtiyati haciz kararının, borçlunun itirazı üzerine 24.058-TL olarak düzeltildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe, davacı tarafından yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacının borcun muaccel olmadığına ilişkin iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, borçlularca hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmesinin alacağın muacceliyetini etkilemediğini, takibe itiraz eden borçlunun kötü niyetli olduğunun açıkça ortada olduğunu, bu nedenlerle hukuki yararı bulunmayan davacının davasının reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyeti tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18/02/2021 tarihli celsesi, 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 08/06/2021 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ:
1-Davalı banka ile dava dışı kredi lehtarı/borçlusu …. LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi ile Şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi akdedildiği, davacı kefilinde işbu genel kredi sözleşmesini 235.000,00 TL limit tahtında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davalı bankanın davacı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Kefalet Limiti ve Davacı Kefilin Sorumluluğu: Davacı/kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 235.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 17.167,44 TL’sının kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davacı kefilin kefalet limitleriyle sınırlı olarak (çünkü, hesap kat ihtarnamesi ile değil, takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüşlerdir) hesaplanan kredi borcunun tamamından; müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (lütfen bkz: TBK 539 m. mülga B.K 490.m.ıın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
3-Davacı Bankanın Takip Tarihi İtibariyle Alacağı:
a) Ticari kredi kartı hesabı yönünden
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 12.347,08 11.253,06 11.253,06
İşlemiş tem. faizi 1.710,21 990,26 990,26
BSMV 85,51 49,51 49,51
İht.haciz vek. ücreti 606,00 606,00 606,00
TOPLAM ALACAK 14.748,80 12.898,83 12.898,83
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi hafinde; fazlaya ilişkin 1.849,97 TL (14.748.80 – 12.698.83) reddi durumunda takip tarihinden itibaren 11.253,06 TL’si asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği,
b)Taksitli kredi hesabı yönünden
Davacı/kefilin taksitli kredi borcundan sorumlu olmadığı kanısına varıldığı için, bu yönde bir hesaplama yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır.
c) Ticari kredili mevduat hesabı yönünden
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 6.076,17 6.076,17 6.076,17
İşlemiş tem. faizi 688,77 534,69 534,69
BSMV 34,44 26,73 26,73
TOPLAM ALACAK 6.799,38 I 6.637,591 6.637,59
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 161.79 TL (6.799.38 -6.637.59=) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 6.076,17 TL’si asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği,
Sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredilerin kat’ı sonrası açılan icra takibine konu alacak açısından borcun bulunmadığının tespiti davasıdır.
GKS, ihtar, ihtarın tebliğine ilişkin evraklar, ticari defterler, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya içeriği ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğine;
15.02.2010 ve bila tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ile Rubin şirketinin kullandığı kredilere davalının toplamda 235.000 TL kefalet limiti ile kefil olduğu; 18.12.2017 tarihli GKS’de davacının kefaletinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu alacağın dayanağı krediler, … (şirket kredi kartı) , … (Taksitli kredi) ve …-… (kredili mevduat hesabı) nolu kredilerdir.
… (şirket kredi kartı – … card) , …-… (kredili mevduat hesabı) kredilerinden, davacının sorumlu olduğunda ihtilaf bulunmamaktadır.
… (Taksitli kredi) kredisi açısında ise, bu kredi 07.02.2019 tarihinde yani 18.12.2017 tarihli GKS’den sonra kullandırılmış olup daha önce imzalanan GKS kapsamında kredinin kullandırıldığı kararlaştırılmamış olmakla en son GKS kapsamında kullandırıldığı, en son GKS’de de davacının kefaletinin bulunmadığı ve bu nedenle bu krediden davacının sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
… (şirket kredi kartı),…-… (kredili mevduat hesabı) krediler açısından yapılan inceleme de;
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra tanzim edilmiştir. Davalı kefil açısından kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. 583. ve 584 m. öngörülen kefalet sözleşmesinin yazılı yapılması, kefaletin türü, sorumlu olunacak azami kefalet limiti, kefaletin tarihi ve yasada şartların bizzat kefillerin kendi el yazıları ile yazılmış olduğu kefalette bulunduğu, tüm bunlara göre geçerli bir kefalet akdinin kurulmuş olduğu, TBK’nun 598/3. maddesindeki 10 yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler yasal değişiklik tarihi 28.03.2013’den sonra akdedilmiş olması nedeniyle, davalı/kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek olmadığı kanısına varılmıştır.
TBK’nun 589 ve 590. maddesine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.
Kefilin/lerin sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumludurlar.
26 Kasım 2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. hükmüne yer verilmiştir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
GKS gereğince düzenlenen hesap kat ihtarı davacı kefil açısından bila tebliğ iade olmuş buna göre kefil takip tarihinde temerrüde düşmüştür.
KMH kredide ve şirket kredi kartında temerrüt faizi oranın tespiti ise TCMB’nın 2006/1 ve 2013/8 sayılı tebliğleri doğrultusunda yapılmıştır.
Teknik ayrıntısı yukarıda özetlenmeye çalışıldığı ve bilirkişi raporunda tam detayı olduğu üzere bilirkişi tarafından hesaplandığı üzere … (şirket kredi kartı – … card) , …-… (kredili mevduat hesabı) krediler açısından aşağıda belirtilen tutarlarda davacının borçlu olduğu, fazlaya ilişkin istem açısından borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Toplamı 542.255,80 TL olan taksitli ticari kredi nedeniyle yapılan takip kalemi açısından borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin, -davalının hesap kat ihtarnamesinde de ikrar ettiği üzere- haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından bu miktarın % 20’si olan 108.451,16 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı bilirkişi raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında takibe konulan borçta
Toplamı 542.255,80 TL olan taksitli ticari kredi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine
Ticari kredi kartı talep kalemi açısından 12.898,83 TL takip tarihi itibari ile borçlu olmakla 1.849,97 TL borçlu olmadığının ve kredili mevduat hesabı yönünden 6.637,59 TL takip tarihi itibariyle borçlu olup 161,79 TL açısından davacının borçlu olmadığının tespitine,
Toplamı 542.255,80 TL olan taksitli ticari kredi nedeniyle yapılan takip kalemi açısından borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından bu miktarın % 20’si olan 108.451,16 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 37.041,49-TL ilam harcından peşin alınan 9.628,37-TL’nin mahsubu ile bakiye 27.413,12-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 9.628,37-TL peşin harç ve 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 9.672,77-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 44.162,79-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.055,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.014,68-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul-red oranına göre 1.269,55-TL’nin davalıdan, 50,45-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.01/07/2021
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”