Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2022/155 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/637 Esas
KARAR NO :2022/155

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/12/2019
KARAR TARİHİ:02/03/2022

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkil aleyhinde kambiyo takiplerine mahsus haciz yolu ile başlatılan kambiyo takibine dayanak… A.Ş.’ye ait … çek no’lu, 30/06/2018 tarih ve 60.000,00 TL bedelli çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, 03/07/2017 tarihinde bu çeki cebine koyarak iş yerine metro istasyonuna gittiğini, cebine koyduğu boş çek yaprağının olmadığını fark ettiğini, iş bu çekin kötü niyetli olarak doldurulup tahsil amacıyla bankaya ibraz edildiğini, banka yetkilisinin müşteri imzası ile çek imzasının uyuşmadığından söz konusu çeki işleme almadığını, davalılarla ticari ilişkisi söz konusu olmadığını belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitini ve asgari %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, davacı borçlunun açtığı iş bu davanın haksız ve kötü niyetli olarak davalı alacaklının alacağını tahsil etmesini engellemek ve sürüncemede bırakmak maksadıyla açıldığını, davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddi ile %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Diğer davalılar ise yanıt vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi gereğince kambiyo senedindeki keşideci imzasının sahte olduğundan bahisle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davaya konu çek aslı ile davacının resmi kurumlar nezdinde atılı noter araç satış sözleşmesinin ıslak imzalı aslı, keşide tarihi öncesine ait vekaletname aslı celp edilmiştir. Davacının ıslak imza örnekleri mahkememizce de alınmıştır. Mukayese evrakları çerçevesinde alınan ATK grafoloji raporuna göre, imzanın kuvvetle muhtemel davacı …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. İmza inkarı kapsamındaki Adli Tıp Grafolojik incelemelerinde kuvvetli ihtimal dahi olsa, ihtimale dayalı sonuç bildiren ya da imzanın tam olarak kime ait olduğu anlaşılamayan, ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilen raporlar karşı tarafı bağlamaz, aleyhine değerlendirilemez. (Yargıtay 19. HD 2018/1294 Esas, 2019/4362 Karar, 16/09/2019 günlü kararı) Bir başka söyleyişle, bu tarz muallak raporlar sonucu şüpheden karşı taraf (somut olayda davacı-alacaklı) yararlanır ve imzanın ona ait olmadığı yönünde sonuç meydana gelir. Belgedeki imzanın davacının eli ürünü olduğu konusunda ispat külfeti, TMK 6. maddesi gereğince bu belgeden lehine hak çıkaran davalı alacaklı hamil üzerindedir. Dolayısıyla kambiyo hukuku yönünden davacının söz konusu çekten dolayı sorumlu olmadığı sabit hale gelmiştir. İmzanın sahteliği senetteki taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak def’ilerinden olup, menfi tespit davalarında çekin bizzat istirdadı davasından farklı olarak üçüncü kişi müktesiplerin iyi niyet iddiası dinlenmez. Dolayısıyla, imza sahteliğine ilişkin mutlak def’inin kendisinden sonra gelen olası rücu edebilecek müracaat borçlularına ve hamile karşı ileri sürülmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı … vekili itiraz dilekçesinde dava konusu çekteki imzalar gibi daha önce aynı tür imzalarla ödemeler yapıldığını, imza itirazının kötü niyetli olduğunu beyan etmiştir. Mahkememizce bu savunma nazara alınarak dava konusu çekin ait olduğu … Bankasından, davacı-borçlu şirket adına keşide edilip de bankaya ibraz edilerek ödenmiş çekler, bankadan getirtilerek dava konusu çekteki imza ile benzer nitelikte imza taşıyan ödenmiş çeklerin bulunup bulunmadığı ve ibraz bilgileri çek fotokopisi de eklenerek sorulmuştur. Ancak gelen çek örneklerindeki imza şekli ile dava konusu ekteki imzalar birbirini tutmamaktadır. Dolayısıyla, davalı … vekilinin itirazı bu yönden çökmüş olup, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Asıl olan imzaların huzurda atılması olup, davalı ciranta …’ın ciranta hamil konumunda olduğu, takipte haksız çıksa da kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından bu davalı yönünden tazminat isteğinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe dayanak teşkil eden … Şubesinden 30/06/2018 tarihinde keşide edilen, keşide yeri İstanbul olan 60.000,00 TL bedelli … seri numaralı keşidecisi davacı … olarak görünen bir adet çek nedeniyle davacı …’ın davalılardan … ile …’e borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalılardan … yönünden dava 13/10/2021 günlü duruşmada müracaata bırakıldığından davanın açılmamış sayılmasına,
3-Davalılardan lehtar ciranta …’ten %20 kötü niyet tazminatı 12.000,00 TL’nin tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalı …’ın ise kötü niyeti anlaşılamadığından bu davalı açısından tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 4.098,60-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.073,95-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 8.600,00- TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 461,00 TL posta ve tebligat masrafı, 960,00- TL ATK fatura bedeli olmak üzere cem’an 1.421,00-TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.02/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır