Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/598 E. 2021/226 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/598 Esas
KARAR NO : 2021/226
DAVA : İtirazın İptali (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı ile davalı arasında imzalanan 28/10/2014 tarihli Şantiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında davalının sigortalının İstanbul İli, … İlçesi, … (…) Mahallesi, … Mevkii adresinde bulunan … Projesi İnşaatında güvenlik hizmeti verme yükümlülüğü altına girdiğini, belirtilen adreste 10/04/2017 tarih, saat 08:00’de müvekkili sigortalısının müteahhiti … A.Ş.’nin alt yüklenicisi … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olan elektrik malzemelerinin … Blok … Bodrum Kat depodan çalındığını, müvekkil sigortacının zararı poliçe hükümleri çerçevesinde tanzim ederek, TTK’nın 1472. maddesi ve TBK 183 vd. hükümlerine göre sigortalısının haklarına halef olduğundan sigortalıya ödenen bedeli davalının kusuru nedeniyle tazminle yükümlü olduğunu belirterek başlatılan icra takiplerine vaki olmuş itirazların iptalini ve asgari % 20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, hırsızlık olayında müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını ve bahsi geçen miktardan da sorumlu olmadığını, davacı yanın hırsızlık olayını tam olarak belirtmediklerini, olay tarihi ve saati itibariyle çevresel koşullarında dikkate alınarak malların o saatte çalınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Gerek sözleşme hükümleri gerekse de ilgili güvenlik mevzuatı kapsamında davalının kusur ve ihmalinin olup olmadığının tespiti amacıyla sektörel bilirkişiye mahallinde inceleme yaptırılmıştır. Her ne kadar heyete sigortacı bilirkişi eklenmişse de, adı geçen bilirkişinin listede olmaması ve haricen atamaya bölge kurulunca müsaade edilmemesi ayrıca poliçenin incelenmesinde sorumluluk haddinin berrak ve açık olduğu görülmekle sigortacının heyete dahil edilmesinden vazgeçilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık, davalı ile dava dışı sigortalı arasında varlığı çekişmesiz olan güvenlik hizmet sözleşmesi kapsamında 10/04/2017 günü meydana gelen hırsızlık olayının gerçekleşmesinde davalı hizmet sağlayıcının kusur ve ihmalinin söz konusu olup olmadığı konusundan ibarettir.
5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair uygulama yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre şantiyede görevli özel güvenlik görevlilerin güvenlik personeline tanınan yetkiler içinde kalmak kaydı ile şantiye içindeki huzur ve sükunu bozacak her türlü hal ve harekete izin vermemek, giriş çıkış yapacak araçların denetim altına alınması el detektörü ile üst araması yapmak gibi bir kısım yükümlülüklerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre; Şantiyede görevli özel güvenlik görevlilerinin, özel güvenlik personeline tanınan yetkiler çerçevesi içinde kalmak şartıyla, şantiye içindeki huzur ve sükuneti bozucu her türlü hal ve harekete müsaade etmemek, Şantiyeye giriş çıkış yapan araçların, girişte kurulan teknolojik sistemlerle kontrol altında tutmak, kontrollü girişi sağlamak, şüpheli gördüğü şahısları Şantiye dışına çıkarmak, gerekirse böyle şahısların el detektörü ile üst aramalarını yapmak ve suç unsuru herhangi bir durumla karşılaştığında ilgili şahısları alıkoymak ve güvenlik birimlerine haber vermek, ayrıca hizmet verilen sorumluluk alanında, hizmet binalarında hırsızlık hadisesi olmaması için tüm tedbirleri almak, şüpheli gördükleri şahısları engellemek ve sorumluluk alanı içinde koruma ve emniyeti sağlamakla görevli olduğu anlaşılmıştır.
Neticeten, davalı … Ltd. Şti’nin … Mahallesi … Bulvarı … Mevkiinde -…/İstanbul adresinde bulunan … İnşaatı Şantiyesinin, güvenlik ve korumasını sağlamak amacıyla, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre özel güvenlik hizmeti vermek için, … AŞ. ile … Projesi Şantiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi imzaladığı, tanzim edilen sözleşmede hizmetin yürütülmesiyle ve Sözlemenin taraflara yüklediği yümkümlülükler açısından önemli maddeler olarak; “TESİS’in, 5188 sayılı Kanun kapsamındaki özel güvenlik hizmetleri işinin ifası ile ilgili olarak, söz konusu Yasa ve Uygulama Yönetmeliklerinde belirtilen görev yükümlülük sorumluluk ve yetkiler çerçevesinde ve yürürlükteki kanunlar kararlar gereğince İstanbul Valiliği Özel güvenlik Komisyonunun izin verdiği özel güvenlik teşkilatı ile; “İstanbul İli, … İlçesi, … (…) Mahallesi, … Mevkiinde” adresinde bulunan TESİS’in içinde ve dışında mal sahibi’nin çalışanları ile misafir,ziyaretçi,müşteri ve kiracıların güven içerisinde bulunmaları, tesiste bulunan her türlü emtia, araç ve ekipmanların güvenliğinin sağlanması, tesiste huzur ve sükunun sağlanması, gerekli her türlü, giriş ve çıkıştaki kontrollerin sağlanması, personel, ziyaretçi, araç ve malzeme giriş ve çıkışların kontrol altında tutulması, dışarıdan ve içeriden gelebilecek ve güvenlik elemanları tarafından önlenebilecek nitelikteki her türlü tehdit, saldırı, taciz, yangın, sabotaj, hırsızlık veya terör faaliyetleri ile ceza kanunlarına göre suç teşkil eden olaylar veya önceden öngörülemeyen ve ani olarak ortaya çıkabilecek acil durumların tespiti ve bunların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, bunlara ilişkin planların yapılması, yetkililerin ve mal sahibinin uyarılması yönündedir. Hırsızlık olayının meydana gelmesinde mevzuat ve sözleşmeden doğan özenin yerine getirilmediği anlaşıldığından davalı tam kusurludur. Dava dışı sigortalının ise iş yerini kilitlemek suretiyle güvenlikle ilgili edinimini yerine getirdiği, üzerine atılı müterafık kusur teşkil edecek herhangi bir eylem ve ihmalinin olmadığı anlaşılmaktadır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra takip dosyalarına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazların İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptallerine, takip talebindeki kayıt ve şartlarla takiplerin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit olmadığından ve özellikle teknik kusur incelemesi gerektirdiğinden inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 1.828,50-TL harçtan peşin alınan 323,16-TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.505,34-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 323,16-TL peşin harç gideri, 44,40-TL başvuru harç gideri, posta masrafı 114,13-TL ve 900,00-TL bilirkişi gideri olmak üzere cem’an 1.381,69-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*