Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/597 E. 2021/624 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/597 Esas
KARAR NO:2021/624

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/11/2019
KARAR TARİHİ:01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların takibe itirazlarınınn yersiz, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, sadece borcun tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, davacı müvekkilinin 60 yıllık meslek hayatında alın teriyle kazandığı, emekle biriktirdiği tasarruflarını yasal olarak düzenlenmiş bir sürece tâbi, yatırımcısına belli hukukî güvenceler sunan bir yatırım aracında değerlendirmek istemiştir.Ancak yatırımım geri alamamış, üstelik de “kamuya mal olmuş borcunu ‘böyle bir borç yoktur” diyerek inkâr etmekte olan bir ihraççıdan tahsil için hukuki yollara başvurmak durumunda kaldığını, 60 yıllık birikiminin tahsilinde gecikme yaşanmasının davacı müvekkilinin bakımından telafisi imkansız zararlara sebebiyet verdiği ve daha da vereceği aşikâr olduğunu, üstelik davacı müvekkilinin sermaye piyasası aracı yatırımcısı olması sebebiyle de korunmasının gerektiğini, bu nedenle Sayın Mahkeme’den davacı müvekkilinin teminat göstermesine gerek olmaksızın davalıların tüm menkul ve gavrimenkülleri ile 3. kişilerden olan doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini, açıklanan nedenlerle, davalıların icra takibine vaki itirazlarının yersiz, dayanaksız ve İİK mad. 68/1 kapsamında herhangi bir ödeme belgesine dayanmadığından itirazlarının iptaline, özel sektör Borçlanma Araçları İtfa Sözleşmesi gereği 2.000.000.-TL anapara alacağının, yıllık basit %38 faiz oranıyla 510.137,00-TL 31.05.2019 vade tarihine kadar işlemiş faiz ve 232.222,22-TL 01.06.2019-19.09.2019 (takip tarihi) tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.742.359,22-TL üzerinden Takibin devamına, alacağın tahsili tarihine kadar %38 faiz yürütülmesini, davalıların itirazının, korunması gereken yatırımcıların alacağını kötü niyetle ve yalnızca geciktirmeye yönelik olması ve ayrıca alacağın likit olmast nedeniyle %20’den daha fazla oranda davalıların icra inkar tazminatıyla mahkumiyetini, masraf ve vekâlet ücretlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, davaya cevap verilmediği görüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 26/11/2020 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 18/04/2021 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ ve KANAAT:
1-Davalı … (…) 31.03.2017 tarihinde ihraç ettiği 20.000,000,00-TL nominal değer tutarındaki 545 gün vadeli özel sektör tahvilinin 28.09.2018 tarihinde yapılması gereken anapara ödemesini yerine getirmediği, bu ilk ödeme gecikmesi nedeniyle (diğer davalılar kefil sıfatıyla dahil edilerek) yapılan 15.10.2018 tarihli itfa sözleşmesi gereği 31.05,2019 tarihinde yapılması gereken anapara ödemelerinin yine yerine getirilmemiş olduğu nazara alındığında, davalıların TBK’nun 117 m. ve TTK’nun 10 m. hükmü uyarınca 31.05.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayıldıkları,
2-Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ İtibariyle Alacakları:
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 2.000.000,00 2.000.000,00 2.000,000,00
İşlemiş itfa sözleşmesi faizi 510.137,00 510.137,00 510.137,00
İşlemiş temerrüt faizi 232.222,22 231.123,29 231.123,29
TOPLAM ALACAK 2.742.359,22 2.741.260,29 2741.260,29
3-Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 1.098,93-TL (2,742.359.22-2.741.260.29=) reddi durumunda. TAKİP TARİHİNDEN itibaren 2.000.000,00 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %38 oranında basit usulde işleyecek sözleşmesel faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istenilebiIineceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Dava, özel sektör tahvil ihracında ana paranın ve faizin ödenmesine yönelik takibe itirazın iptalidir.
Taraflar arasında tahvil ve sözleşmenin varlığına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra tanzim edilmiştir. Davalı kefil açısından kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. 583. ve 584 m. öngörülen kefalet sözleşmesinin yazılı yapılması, kefaletin türü, sorumlu olunacak azami kefalet limiti, kefaletin tarihi ve yasada şartların bizzat kefillerin kendi el yazıları ile yazılmış olduğu kefalette bulunduğu, tüm bunlara göre geçerli bir kefalet akdinin kurulmuş olduğu, TBK’nun 598/3. maddesindeki 10 yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …’ın ortaklıktan 22.10.2018 tarihinde çıktığı ve bu nedenle eş muvafakatine gerek olduğu iddiası edilmiş ise de sözleşme tarihi bu tarihten önce olan 15.10.2018 tarihi olup eş muvafakatine gerek bulunmamaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler yasal değişiklik tarihi 28.03.2013’den sonra akdedilmiş olması nedeniyle, diğer davalı gerçek kişi kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek olmadığı kanısına varılmıştır.
Kefillerin, kefalet limiti 2.510.137 TL’dir.
Sözleşmedeki faizin fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, sözleşme ticari nitelikte olup, ticari işlerde TBK’nun 88. ve 120. maddelerinin uygulanamayacağı, 6102 sayılı TTK.nun 8.maddeleri gereğince tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebilecekleri anlaşılmıştır.
Usule uygun bildirim yapılmadığnıdan (takipten önce) temerrüte düşürülmediği iddia edilmiş ise sözleşmedeki vade kesin vade olup, sözleşme tarihi itibariyle zaten temerrütte olan ve akdi faiz ile sözleşme faizi oranın aynı olduğu somut olayımızda davalı kefillerin temerrüte düşürülmesinin gerekmediği, hukuki menfaatin bulunmadığı ve yine sadece tahvile kefaletin bulunduğu iddia edilmiş ise de ancak olayımzda yerine getirilmeyen tahvil borcu sonucunda temerrüt dahil toplam borca kefalet bulunmakta olduğu gibi TBK’nun 589/2 maddesi gereğince “Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa kefil, belirtilen azamî miktarla sınırlı olmak üzere, aşağıdakilerden sorumludur: 1. Asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları. 2. Alacaklının, kefile, onun borcu ödeyerek yapılmalarını önleyebileceği uygun bir zaman önce bildirmesi koşuluyla, borçluya karşı yönelttiği takip ve davaların masrafları ile gerektiğinde rehinlerin kefile tesliminin ve rehin haklarının devrinin sebep olduğu masraflar. 3. İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile gerektiğinde tahvil karşılığında ödünç verilen anaparanın işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait faizleri.” düzenlemesi gereğince de kefaletin temerrüt faizi karşıladığı gibi kefilin temerrüdü için ihtar gerekmediği anlaşılmıştır.
Ayrıcalıklı itfa sözleşmesinin, Tahvil Genel Hükümlerien aykırı olduğu iddia edilmiş ise de temerrüt sonrası düzenlenen sözleşmenin Tahvil Genel Hükümlerine neden aykırı olduğu anlaşılamadığı gibi aykırı olsa bile -kanunlarda düzenlenen geçersizlik nedenlerine girmeyen – bu geçersizlik iddiaları, sözleşmenin geçersizliğini doğurmayacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı bilirkişi raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasındaki itirazlarının;
Davalı AE şirketi açısından;
2.000.000 TL asıl alacak,
510.137 TL 31.05.2019 itfa tarihine kadar sözleşme gereğince işlemiş temerrüt faizi
231.123,29 TL işlemiş temerrüt faizi
toplamda 2.741.260,29 TL üzerinden itirazın iptaline,
İşleyecek faiz oranına itirazın ise “asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 38 sözleşmesel temerrüt faizi ile” şeklinde iptali ile
Takibin bu şekilde ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
1.098,93 TL açısından davanın kısmen reddine,
Gerçek Kişi Davalılar açısından;
2.000.000 TL asıl alacak,
510.137 TL 31.05.2019 itfa tarihine kadar sözleşme gereğince işlemiş temerrüt faizi
toplamda 2.510.137 TL üzerinden itirazın iptaline,
İşleyecek faiz oranına itirazın ise “asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 38 sözleşmesel temerrüt faizi ile” şeklinde iptali ile
Takibin bu şekilde ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
232.222,22 TL açısından davanın kısmen reddine,
2-2.741.260,29 TL’nin % 20’si olan 548.252,05 TL tazminatın davalılardan (Gerçek Kişi Davalılar açısından 502.027,4 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 187.255,49-TL ilam harcından peşin alınan 33.120,84-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 154.134,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4–Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 33.120,84-TL peşin harç olmak üzere toplam 33.165,24-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı/mirasçılara verilmesine,
5-Davacılar/mirasçılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 113.167,69-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara/mirasçılara verilmesine,
6-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacılardan/mirasçılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacılar/mirasçılar tarafından yapılan 1.644,10-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.643,44-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara/mirasçılara verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacılar/mirasçılar üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.01/07/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …