Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/59 E. 2020/305 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/59 Esas
KARAR NO : 2020/305
DAVA : Menfi Tespit (Teminat Senedi ve Acentelik İlişkisinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkillerinden …’in davalı kargo firmasının acentesi iken sözleşmeyi fesh ederek ticari münasebeti sonlandırdığını, diğer davacın müvekkilinin ise …’ın annesi olduğu davacıların sözleşme kurulurken 2012 yılında vade ve keşide tarihleri boş olarak senet imzalayarak davalı şirkete verdiğini, ancak fesihten sonra iade olması gerekirken davalı lehtar hamil tarafından senedin üzeri sonradan doldurularak icra takibi başlatıldığını belirterek …. İcra Müdürlüğünün 2017/7720 Esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı acentenin sözleşmesel yükümlülüklere uymayarak suistimallerde de bulunduğunu, yapılan kasa denetimlerinde müvekkil adına tahsil edildiği halde edilmemiş gibi göstererek, zimmete para geçirdiğini, ayrıca müvekkili şirket adını kullanarak Akbanktan post cihazı almak suretiyle birtakım tahsilatlar yaparak, zarara sebep olduğunu, ayrıca acente personelinin maaşının kendileri tarafından ödenmesi zorunda kaldığını, bu ve bunun gibi birçok zarara sebep olduğunu, takibe konu kanbiyo senedin tespit edilen kasa açığına ve sözleşmeye aykırı işlemlere karşılık verildiğini, nitekim teftiş tarihiyle senet tanzim tarihinin aynı sırada olduğunu ayrıca davadan sonra kısmi ödeme yapıldığını borcun ikrar edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kambiyo senedinin bedelsiz kaldığından bahisle borçlu olmadığının tespitidir.
Mahkememizin 2017/239 Esas – 2018/165 Karar 07/02/2018 tarihli kararında yazılı gerekçelerle, açığa senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispatının gerektiği, teminat iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna götürülmüştür.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı 16/01/2019 tarihli kararı ile; söz konusu senedin davacının acentelik süresi zarfında yaptığı usulsüz işlemler sonucu … kargoya verdiği kabul edilen ve doğacak zararları temin amacıyla verildiği davalı tarafından kabul edildiğinden senedin düzenleme tarihi de gözetilerek teminat senedi vasfında olduğu, yani davalının cevap dilekçesi beyan içerikleri uyarınca senedin teminat senedi olduğunun tevilli de olsa kabul edildiği, dolayısıyla da işbu teminat senedindeki tutar kadar borcu olup olmadığı yönünde davalının sunduğu belge ve kayıt defterler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği işaret edilerek eksik tahkikat nedeniyle kararımız kaldırılarak iade edilmiştir.
Mahkememizce istinaf kararı içeriği ile sınırlı bir şekilde ara karar tesis edilerek dava konusu teminat senedindeki tutar kadar davacıların borçlu olup olmadığının tespiti amacıyla davalı … Kargo şirket ticari defter ve kayıtlarının SMMM bilirkişisi … eliyle incelenmek suretiyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Alınan kök rapor ile davacılar vekilinin itirazlarının karşılanması amacıyla alınan ek rapor içeriği uyarınca, davalı şirketin dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den 412.715,52 TL alacaklı olarak kendi defterinde kayıt bulunduğu, dosyaya sunulu ödeme belgelerinden dava dışı bu şirketin davacı acente …’e davalı müvekkil … Kargo’ya iletilmek üzere farklı tarihlerde toplam 112.834,91 TL ödeme yapıldığı ancak davacı …’ın bu bedeli davalı müvekkil firmaya aksettirmediği, takip ve hatta dava tarihinden sonra 24/03/2017 tarihinde 112.835,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Böylelikle davalı müvekkil firmanın acentesinden almış olduğu teminat senedinin paraya çevrilmesinin yasal şartlarının hasıl olduğu, takip ve dava tarihi itibariyle davalının haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Zira, davalının dava dışı … firmasından olan alacağı davacının posu ile tahsil edilmiş, lakin davalı …’ye aktarılmamıştır. Dava tarihinden sonra 24/03/2017 tarihinde ödeme gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle dava ve takip tarihi itibariyle senedin teminat senedi olsa dahi bozdurulması şartları oluştuğundan istinaf kararında belirtilen eksiklikler giderilerek yapılan yargılama neticesinde davanın yeniden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 54,50 TL ret harcından peşin alınan 1.622,37 TL harçtan mahsubu ile artan 1.567,97 TL harcın istek halinde yatıran davacılara iadesine,
3-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 12.975,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Davacılar tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalının sarf ettiği 50 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*