Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/586 E. 2020/38 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/586 Esas
KARAR NO : 2020/38 Karar
DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/11/2019 tarihli dava dilekçesini özetle; … (…) ile yapılan hizmet sözleşmesi gereği kendilerine güvenlik hizmeti verilmekte olup, sözleşmeleri gereği, kendilerine teminat olarak verilen ,… Bankası 17/01/2018 tarih ve … mektup numaralı 160.000 TL.(Yüz Altmış Bin Türk Lirası) tutarında ki teminat mektubunu, davalı taraf sözleşmeyi fesih etmelerine rağmen teminat mektuplarının sebepsiz olarak nezdinde tuttuklarını, davalı firma ile müvekkil şirketimiz arasında, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi şirketi temsile yetkili kılınmış kişilerce akdedilmiş sözleşmemiz mevcut olduğunu, sözleşmenin 10.maddesinde sözleşmenin feshi ve uzaması bölümünde sözleşmemizde taraflardan biri sözleşmeyi fesih ettiğinde taraflardan biri sözleşmeyi fesih ettiğinde karşı tarfa sözleşme süresi içeirisnde en az 30 gün önceden bildirmesi gerektiğinden bahsedildiğini, Davalı tarafça taraflarına uygun bildirimde yapılmadığını, davalı tarafın hem hizmet fatura bedelini ödememekte ısrar ettiğini, teminat mektuplarınında sözleşmeye ve kanuna aykırı olarak el koyduklarını,davalı tarafın teminatlarını iade etmesi gerektiğini, bu konuda davalıya … Noterliği 04/11/2019 tarih ve … keşide numaralı ihtarname ile teminatlarını iadesi istense de davalı teminalarının iade edilmediğini, davalı tarafça kötü niyetli olarak teminat mektuplarının bankadan nakde çevrilmek baskısıyla taraflarını tehtid ettiklerini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ve Mahkemenin resen dikkate alacağı hususlar dairesinde, davanın kabulü ile,… bankası 17/01/2018 tarih ve … mektup numaralı 160.000-TL.(yüz altmış bin türk lirası) tutarında ki teminat mektubunun haksız ve mesnetsiz yere paraya çevrilmemesi adına ihtiyati tedbir konulmasını, banka teminat mektubunun hükümsüzlüğü’ne ve taraflarına iade edilmesini, yargılama masrafları ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 18/12/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacı yan dava şartı olan Arabuluculuk müessesesine başvurmaksızın işbu davayı açtığını, bu nedenle öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini,teminat mektubunun haklı nedenlerle taraflarınca nakde çevrildiğini, davanın konusuz kaldığını, davacı yanın hizmet bedeli, SGK’nın ihtarına biaen SGK’ya yatırıldığını, teminat mektubu da yine personel maaşının müvekkili tafından ödenmesine rağmen davacı tarafça müvekkiline ödeme yapılmaması üzerine bozularak nakde çevrildiğini, davacı tarafa keşide edilen ihtarnamelerle bildirildiğini, davacı yanın baskı ve tehdit olarak nitelendirdiği bu süreç, ihtarnamelerin keşide edilmesinden ibaret olduğunu, müvekkili gelen yazı üzerine davacı yanın çalıştırdığı güvenlik personellerini prim ve sair ödemelerinin yatmadığını öğrenmiş, bunun üzerine de sözleşmeyi feshettiğini, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, bu talebini Mahkemece kabul görmediği takdirde davanın davaya konu teminat mektupları nakde çevrilmiş olduğundan davanın konusuz kalmış olması nedeniyle reddini, esasa girilmesi halinde esastan reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinden davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı ve dava konusu İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) talebi bakımından zorunlu arabuluculuk sözkonusu olmakla davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1- 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2- 54,40-TL karar harcının peşin alınan 2.732,40-TL den düşümü ile kalan 2.678,00-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafın kendisini vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 1.133,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır