Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/583 E. 2022/46 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/583 Esas
KARAR NO :2022/46

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:15/11/2019
KARAR TARİHİ:07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, … ilçesi, … Mah. … Cad. No:54/1 adresinde bulunan “… …” unvanına sahip işletmenin sahibi olduğunu, 11.10.2018 tarihinde yağan yoğun yağmur sonucunda işyerinin tamamının büyük zarar gördüğünü, işletmeye ait taşınır taşınmaz tüm eşya ve malvarlığının kullanılamaz hale geldiğini, yerin davalı şirket tarafından yapılan viyadük inşaatına çok yakın bir mesafede olup yağan yağmur sonucunda su baskınına uğrayarak zararlar oluştuğunu, bu zararın meydana gelmesinde davalının yol açtığı teknik hataların rol oynadığını, ilgili zararın tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden talepte bulunulduğunu ve tespit mahkemesince yaptırılan keşif neticesinde bilirkişilerce düzenlenen raporlarda meydana gelen zarara sebep olan etkenin yol yapım çalışmasındaki mühendislik hataları olduğunun ortaya konulduğunu, davacı şirket tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü’ne başvurulduğunu ve KGM’den alınan cevabi yazıya göre; ilgili zararın meydana gelmesinde davalı şirketin teknik olarak hatalı davrandığının ve bu hususta davalı şirketin uyarıldığını, davalı şirketin bir defaya mahsus araç gönderdiğini, bu eylemini de Karayolları Genel Müdürlüğü’nün uyarısına istinaden yaptığını, işletmeye gönderilen araçların da mevcut düzeni bozduğunu ve zararı azaltacağı yerde artırdığını, zararın meydana geldiği tarihten itibaren geçen süre zarfında kar mahrumiyetine yol açtığını, davalı şirkete zararın giderilmesi yönündeki talep ve ihtarlarının ve akabinde Karayolları Genel Müdürlüğü’nün uyarısının da hiçbir sonuç vermemesi üzerine maddi zararın giderilmesi için sorumlu olan davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça söz koşusu takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, arabuluculuk aşamasında ise uzlaşma sağlanamadığını ve bu sebeple huzurdaki davayı açma gereğinin hasıl olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin ve munzam zararlara ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, yol yapım çalışmaları sırasında gerekli tedbirin alınmaması, ticari alanın yağmur sularından olumsuz etkilenmesi ve ciddi zarar görerek kullanılamaz hale gelmesine sebebiyet verdiğinin bilirkişi raporlarınca da sabit olduğundan ve iş bu zararların tazminine ilişkin davalının itirazın iptali ile takibin faizi ile birlikte devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu taşınmazın maliki olduğuna ve bahsi geçen “… …” unvanlı işletmenin sahibi olduğuna dair dosyaya herhangi bir belge sunmadığını, davacı tarafın yalnızca … Sulh Hukuk Mahkemesi” nin … D.iş dosyasından düzenlenen bilirkişi raporlarını dayanak göstermek suretiyle zarar tazmini talebinde bulunduğunu ancak huzurdaki davanın usulden reddedilmesinin gerektiğini, zarara sebebiyet veren vakıanın bir mücbir sebep olduğunu, 11.10.2018 tarihinde meydana gelen aşırı yağış sebebiyle davacı tarafin işletmesinin su baskınına uğraması sebebiyle uğranıldığı iddia olunan zararın davalı şirket tarafından yürütülen yol yapımı işinden kaynaklandığı iddiasıyla sorumluluk atfedilmeye çalışılmasının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, dava konusu vakıanın meydana geldiği tarihte; İstanbul ili Silivri ve … bölgelerinde aşırı yağışlar sebebiyle sel baskınları meydana geldiğini, bu hususta bir çok gazetede ve internet sitesinde haber yapıldığını, Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne ve Valilik İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması suretiyle davacı tarafından belirtilen 11.10.2018 tarihinde gerek İstanbul İli gerekse de … bölgesindeki yağış durumunun ve bu yağış durumunun olağan miktardan fazla olup olmadığının sorulmasını talep ettiklerini, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-… Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası
3-Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü yazı cevapları, ihtarnameler
4-Davacının ticari defter ve kayıtları
5-Bilirkişi raporu
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, haksız ve kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi zararın tazminine ilişkin açılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali ve inşaat mühendisi bilirkişilerden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında zarar miktarından kaynaklanan 176.384,00-TL asıl alacak 22.261,13-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 198.645,13-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 20/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 21/08/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
… Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; … Gıda tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü ve Kalyon İnşaat aleyhine su baskını nedeniyle zarar tespiti talebine ilişkin keşif yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda parselin yol cephesine göre arka sınır dere olup, oluşan hasar bu derenin taşması sonucu meydana geldiği, parselin hemen bitişiğindeki karayolu köprüsü inşaatı devam etmekte olup, köprünün kirişlerinin montajı için dere yatağına beton büzler döşenmiş, aralarına ve üstüne dolgu malzemesi doldurularak dere yatağı daraltılmış, ancak köprü kirişlerinin montaj işi tamamlandıktan sonra dere yatağı eski haline getirilmemiş ve yağan yağmur sonucu dere yatağının bu kesiminde suyun akışına mani olunduğundan dereye sınır olan parsellerde su baskını olduğu, toplam zararın 106.384,00-TL olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. 28.01.2018 tarihli ek rapor ile de sel sularının taşıdığı balçık ile kaplı olan bahçe alanının temizlik ve çim hesaplamasında maddi hata yapıldığı, taşınmaz üzerindeki yapılar ve açık alanın sel sularından olumsuz etkilenmesi nedeniyle meydana gelen zararının 166.500,00-TL, zarar gören unsurların parasal değerinin 9.884,00-TL olmak üzere toplam 176.384,00-TL zarar bulunduğu belirtilmiştir. 02/01/2019 tarihli 2.ek raporda sa belirtilen kanaatlerde değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yazı cevabının incelenmesinde; 11.10.2018 tarihinde … ve … Radar Sahasında bulunan Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonları dakikalık yağış verilerinin incelenmekle lokal saatle 15:31’de başlayan yağışın gün boyu ve ertesi gün aralıklarla devam ettiği, 24 saatte düşen yağışın …’da 18,2 mm, … Radar Sahası’nda 46,6 mm olduğu, şiddet-süre-tekerrür yönünden her iki istasyonda ölçülen yağışın şiddetli karakter göstermediği, …’da kaydedilen yağışın her yıl, … Radar Sahası’nda görülen yağılın ise 7 yılda bir görülebilecek şiddette olduğunun hesaplandığı ve analiz tablosunun gönderildiği görülmüştür.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü yazı cevabının incelenmesinde; … bölgesinde 11.10.2018 tarihinde meydana gelen yağış ile ilgili raporun gönderildiği, ilgili raporda Meteoroloji 1.Bölge Müdürlüğü Erken Uyarı Merkezi’nin 11.10.2018 tarihinde İstanbul Avrupa Yakası, Kırklareli ve Tekirdağ’da kuvvetli (21-50kg/m2) olması beklendiğinden ani sel baskınlarına karşı tedbirli olunması hususunda uyarıldığı, konu ile ilgili herhangi bir yardım talebi başvurusu bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü’nün 10.12.2018 tarihli E… sayılı yazısında; davacıya gönderilen yazıda su baskını ile ilgili yerinde yapılan gözlemler sonucu işletme yanından geçen dere içinde otoyol yapım işleri sırasında geçici süreliğine büz konulduğu fakat suyun yağışlı hava şartlarında büzlerin kapasitesini aşarak taştığının belirlendiği, görevli şirket … A.Ş.’nin zararın giderilmesi konusunda uyarıldığının bildirildiği görülmüştür.
… 6. Noterliği’nin 16.07.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinde; 11.10.2018 tarihinde yağan yoğun yağmur sonrası davalı tarafın viyadük inşaatından kaynaklanan teknik mühendislik hataları nedeniyle davacının iş yerinde büyük zarar meydana geldiği 176.384,00-TL maddi zarar ve 200.000,00-TL kar mahrumiyeti zararının 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
… 56. Noterliği’nin 22.07.2019 tarih ve 10939 yevmiye sayılı ihtarnamesinde; davacının uğradığı maddi zararın teknik hata nedeniyle değil doğal afetler sonucu oluştuğundan davalı şirkete yöneltilen iddiaların kabulünün mümkün olmadığının ihtar edildiği görülmüştür.
İnşaat Mühendisi ve Mali bilirkişi heyetinin 29/06/2021 tarihli 17 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017, 2018 ve 2019 yılları yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin noter tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığını, davacının selde zarar gördüğünü beyan ettiği varlıklar yönünden yasal defterlerinde herhangi bir zarar kaydına veya karşılık hesaplarına yer verilmediğini, şirketin su baskının da zarar gördüğünü belirttiği yerüstü düzenlerine ilişkin yasal defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmadığını, şirketin yıllar itibariyle duran varlık miktarı toplamı 2017 yılı sonu 30.159,33-TL, 2018 yılı sonu 49.100,01-TL ve 2019 yılı sonu itibariyle 51.218,65-TL olarak yer aldığını, şirketin yasal defterlerinde yıllar itibariyle stoklar miktarı toplamı 2017 yılı sonu 96.062,74-TL, 2018 yılı sonu 189.623,12-TL ve 2019 yılı sonu itibariyle 594.493,63-TL olarak yer aldığını, davacı şirketin 2016, 2017 ve 2018 yıllarında toplamda 16.464,88- TL tutarında ticari zarar elde ettiği 2019 yılında ise 7.216.24-TL tutarında ticari zarar elde ettiğini, teknik inceleme açısından fotoğraflarda görüldüğü gibi köprü inşaatının altında bulunan derenin su geçişi için taşkın suları dikkate alınmadan çapı yetersiz 2 adet büz yerleştirilmiş olduğunu, meteoroloji verilerine göre normalin üstünde olan yağışı taşımayan büzlerin önüne süprüntü yığılma ihtimali göz önüne alındığında taşkın kaçınılmaz olup çapları yetersiz büzler davalı tarafından dere içine konmasaydı veya daha büyük çaplı dört büz yan yana konsaydı su akışı engelsiz akacak taşkın olayı meydana gelmeyeceğini, neticeten; 11.10.2018 tarihinde yağan yoğun yağmur sonucunda davacıya ait işyerinin su baskını nedeniyle hasar gördüğünü, yapılan teknik inceleme neticesinde oluşan zarardan takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalının kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacının su baskını nedeniyle görmüş olduğu zarar tutarının 166.500,00-TL olarak hesaplandığını, bu tutara temerrüt dönemlerinde hesaplanan faiz tutarının 1.601.14-TL olduğunu, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplamının 166.500,00 + 1.601,14 — 168.101,14- TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Mahkememizin 08.11.2021 tarihli 4. Celse 1 no.lu ara kararı ile bilirkişi heyetine Meteoroloji Mühendisi eklenmek sureti ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Meteoroloji Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Mali bilirkişi heyetinin 04/01/2022 tarihli 5 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; dakikalık yağışlara göre 12 saatlik yağış miktarına göre yapılan yağış şiddeti sınıflandırmasına göre toplam 46,4 mm yağışın kuvvetli yağış kategorisinde olduğunu, tekerrür analizinin incelenmesinde standart zamanlardaki ile aynı olduğunu, bölgede yardım talebi başvurusu bulunmadığını, her yıl ile 7 yılda bir görülebileceği hususunun nadir rastlanan nitelikte olmadığı yönünde değerlendirildiğini, neticeten; yol inşaatını yapan şirketin dere geçişi için yapılan büzlerin, dereden gelen suyun normal akışı için tasarlandığını, şiddetli yağış sonucu dereden gelen suyun büzlerin yetersizliği nedeni ile taşkına neden olduğu ve çevredeki tesislere zarar verdiğini, kök rapordaki değerlendirmelere aynen bağlı kalındığını belirtmişlerdir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalı şirketin viyadük inşaatı sırasında dava konusu işletme çevresinde bulunan dere yatağına beton büzler yerleştirdiği ancak dere yatağı eski haline getirmediği, 11.10.2018 tarihli kuvvetli yağışlarda dere yatağının bu kesiminde suyun akışına mani olunduğundan dereye sınır olan parsellerde su baskını olduğu, dosya içerisine celp edilen Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nünİl Afet ve Acil Durum MüdürlüğüKarayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü’nün yazı cevaplarının incelenmesinde yağışın doğal afet büyüklüğünde olmadığı, nitekim meteoroloji mühendisi bilirkişinin tespitinin aynı şekilde olduğu, bu halde zararın meydana gelmesinde mücbir sebepten bahsedilemeceyeceği, davalının teknik ihmali nedeni ile dere yatağının taşması sonucu davacının zararının oluştuğunun tespit edildiği, davacının belirttiği yer üstü düzenleri ve varlıklara ilişkin ticari defter ve belgelerinde kayıt bulunmadığı, bu halde bu miktarı ispatlayamadığı, ancak … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyasında davacının zarar gördüğü tespit edilen, sel atıklarının temizlenmesi, zemindeki seramiğin onarımı, duvarlardaki sıva ve boyanın onarımı, havuzun temizlenmesi ve doldurulması, havuz makine dairesi ve tesisatlarının onarılması, bitkisel toprak temini, hazır çim ve işçilik bedellerinin meydana gelen hasar ile uyuştuğu, bilirkişi tarafından zararın hesaplandığı ve toplam zararın 166.500,00-TL olduğu, bilirkişi raporunda temerrüt tarihinden itibaren faiz hesabı yapıldığı, oysa davacının haksız fiilin tarihi olan 11.10.2018 tarihinden itibaren tarafların tacir olması nedeni ile avans faizi talep edebileceği, ancak itirazın iptali davaları icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı davalar olmakla, davacının icra takip dosyasında faiz talebini sınırladığı, 18/12/2018-08/08/2019 tarihleri olarak belirttiği, mahkememizce bu tarihler esas alınmak suretiyle (%19,50 avans) işlemiş faiz hesabı yapıldığı, tüm bu açıklamalarla davacının davasının kısmen ispatladığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; davacının alacağının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği alacak tutarının likit olmadığı gözetilerek İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davalının icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 166.500,00-TL asıl alacak 2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine.
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 12.789,39-TL harçtan, peşin alınan 2.399,14-TL harç mahsup edilerek kalan 10.390,25-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.399,14-TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.443,54-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 21.555,81-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.213,50-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 2.086,30-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.24410-TL’nin davalıdan, 75,90-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip …. Hakim …
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır