Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/571 E. 2022/131 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/571 Esas
KARAR NO :2022/131

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/11/2019
KARAR TARİHİ:28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı aleyhine 30.04.2019 keşide tarihli … seri numaralı 200.000,00-TL bedelli çekten dolayı …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yaptığını, takibin kesinleşmesini müteakip alacaklı vekili tarafından davacıya ait …plakalı araçların kaydına haciz şerhi konulup yakalanmak suretiyle yediemine çekildiğini, davacıya ait … ili, … İlçesi, … Mah. 2903 Ada, 42 Parsel, A Blok No:44 Bağımsız Bölüm ve … İli, … İlçesi, … Mah. 1006 Ada, 4 Parsel, B Blok Bağ.Böl. No:14 nolu taşınmazların kaydına haciz konulduğunu, davalının takip dayanağı yaptığı … …/… şubesine ait 30.04.2019 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli çekin üzerinde keşidecinin imzasının davacıya ait olmadığını, davacının kendisine ait 10 yapraklı çek koçanının çalındığını farketmekle 02.05.2019 tarihli dilekçesi ile … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasıyla şikayetçi olduğunu, davalının takip konusu yaptığı çekin çalınan çeklerden olması sebebiyle de davalı-alacaklı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosyasıyla şikayet yapıldığını, çekin çalınması sebebiyle başlatılan takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacının davalı … … Müh. San. Tic. A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davacı hakkında haksız ve kötüniyetli takip başlatan davalı … … Müh. San. Tic. A.Ş.’nin takip miktarının %20 oranında tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası
2-… CBS … Soruşturma sayılı dosyası (… … Soruşturma)
3-… CBS … Soruşturma sayılı dosyası
4-… 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası
5-… 10.Noterliği 09.02.2015 tarih … yevmiye sayılı imza sirküleri aslı
6-… …’a ait ıslak imzalı bireysel müşteri formu aslı
7-Mahkeme kaleminden alınan davacıya ait ıslak imza asılları
8-… 14.05.2015 tarihli …’a ait ıslak imzalı sözleşme aslı
9-ATK raporu
10-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki çeke dayalı davacı aleyhine başlatılan kesinleşmiş icra takibine ilişkin borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden önce menfi tespit davası açmıştır.
İspat yükü ise; bir vakıanın doğru ve gerçek olup olmadığı konusunda hakimi inandırma faaliyetidir. İspat, ispat anıdan önce vuku bulmuş ve tekrar etmeyen, vakıalara ilişkindir. İspat yükü aynı zamanda bir haktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/10133 Esas 2014/451 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK), “İspat Yükü” başlıklı 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesinde ise: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Sözkonusu ispat yükünün kime ait olduğunu belirleme görevi, davanın taraflarına değil, mahkemeye aittir.
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.
Borçlu, borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, mukayese edilecek ıslak imza asılları toplanılmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında Adli Tıp kurumu’ndan rapor alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı takip dosyasında çek borcundan kaynaklanan 200.000,00-TL asıl alacak, 600,00-TL komisyon, 20.000,00-TL karşılıksız çek tazminatı, 2.243,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 222.843,84-TL için … Dek. Müh. San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından … ve … aleyhine takip yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu çekin incelenmesinde; … … … Şubesi’ne ait, E1-… seri numaralı, 30.04.2019 keşide tarihli, keşidecisinin davacı …, lehtarının …, 200.000,00-TL bedelli çekin lehtardan hamile ciro silsilesinin düzgün olmakla, hamilinin davalı olduğu görülmüştür.
… CBS … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; … … Soruşturma sayılı dosyasının yetkisizle gelmekle bu esası aldığı, … CBS … Soruşturma nolu dosyasının da iş bu dosyaya birleştirildiği, müştekinin …, şüphelilerin … ve … olduğu, çek koçanının çalınması ve sahtecilik iddiasına ilişkin soruşturma yürütüldüğü görülmüştür.
… CBS … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; 02/05/2019 tarihinde … … … şubesine ait El -… – … arasında bulunan seri numaralı10 adet çek yaprağından oluşan koçanı çalınmasına ilişkin müşteki … tarafından şikayetçi olunduğu, yapılan soruşturma sonucu Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına karar verildiği görülmüştür.
… 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalısının …, davanın taraflar arasındaki boru alışverişine karşılık verilen çeklere ilişkin borular teslim edilmediğinden çeklerin iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu’nun 21/10/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; inceleme konusu … … … Şubesi E1-… nolu 30.04.2019 keşide tarihli, 200.000,00-TL bedelli çekte yer alan keşideci imzası ile davacı …’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının dava konusu çekin keşidecisi olduğu, davalı tarafından icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, dava konusu çekte keşideci olarak davacının imzası bulunduğu ancak bu imzanın inkarı nedeniyle açılan menfi tespit davasında davacının imza inkarı nedeniyle ATK’dan imza incelemesine ilişkin rapor alındığı, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, çekteki imzanın davacıya ait çıkmadığı ve imza itirazının mutlak defilerden olup iyiniyet-kötüniyet ayrımı yapılmaksızın herkese karşı ileri sürülebileceği, bu halde davacının imzası nedeniyle davaya konu çek ve icra takibine borçlu olmadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek;
Kötü niyet tazminatı talebi yönünden; İcra ve İflas Kanunun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacı, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır.Bu nedenle davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının hamil olarak, kambiyo ilişkisinde yer aldığından ve kötüniyeti tespit olunamadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 13.662,00-TL harcın, peşin alınan 3.415,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.246,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcının ve 3.415,50-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 152,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi gereğince 22.450,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Dosya kapsamında ATK faturasının taraflarca ödendiğine ilişkin beyanda bulunulmadığı görülmekle; ATK’nın 14.04.2021 tarihli … numaralı 960,00-TL tutarlı fatura bedelinin Adli Tıp Kurumu Döner Sermaye Saymanlığının …. … Bankası … Şubesindeki … iban nolu hesabına veya … Bankası … … Şubesindeki … ve … iban nolu hesaplarına fatura numarası belirtilmek suretiyle davalı tarafından ödenmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır