Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2022/480 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/564 Esas
KARAR NO:2022/480 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/07/2017
KARAR TARİHİ:19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 24.07.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketi ile davalı arasında hat kullanım sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip başlatıldığını, davalı takibe itiraz edip ayrıca yetki itirazında bulunduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak fatura düzenlemiş ve fatura bedeli davalı tarafından ödenmediği için davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 28.09.2017 tarihli davaya cevap dilekçesini özetle; Takibin müvekkilinin ikametgahı olan Adana İcra dairesinde açılması gerektiğini, icra takibini … İcra Müdürlüklerinde açıldığını, müvekkili tarafında yasal süre içinde yetkiye itiraz edip takibi durdurduklarını, itirazın iptali davasını İstanbul Mahkemelerinde açmalarının kötü niyetli olduğunu, davacı borcun sebebi kısmındaki faturaları müvekkiline göndermediğini, o yüzden hangi hizmet alın/satım bedeli için kesilmiş fatura olduğunu bilmediklerini, alacak miktarının nasıl hesaplandığının belirsiz olduğunu, talep ettikleri tutar ve faiz miktarının iş bu sebeple kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacı tarafça açılan takip pek çok yönden yasaya aykırı ve haksız olduğundan, itiraz edilmesi zarureti hasıl olduğunu beyan etmiş, davacı şirketin açtığı haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine, karşı taraf aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın, davacı tarafın davalı tarafından kullanılan hatların bedellerinin tahsili için yaptığı takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 13.932,85 TL asıl alacağa % 48 temerrüt faizi ve faizin Gider Vergisi ile birlikte 15.391,03-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 21.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 23.06.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Ancak davalı tarafından kullanılan hatların bedellerinin tahsili için … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine yönelik yapılan itiraz sonucu duran takibin devamı için bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açtığı itirazın iptali davasıdır. Ancak, davacı davasını ön inceleme duruşması sırasında HMK 180 maddesi uyarınca tamamen ıslah ederek talebini alacak davasına dönüştürdüğü anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan ve dosya incelendikten sonra ; ” Yetkili İstanbul İcra Müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığında HMK 114, 115 Md uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde İstinaf edilmiştir. edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesinin 2019/1608 E, 2019/1644 K sayılı 17.10.2019 tarihli ilamı ile Kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle ; ” Davacının, usul ekonomisi ilkesine de esasen uygun düşen ıslah hakkını kullanması; usül ve yasaya uygundur. İlk derece mahkemece, davacı vekilinin bu istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.11.1997 tarih ve 19-761/999 sayılı ilamında da, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan itirazın iptali davasının ıslah yolu ile alacak davasına dönüştürülmesinin ve alacak davası olarak karara bağlanmasının mümkün ve geçerli olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece HMK uyarınca ıslah talebi dikkate alınarak, ıslahın kabulü halinde, artık davaya faturadan doğan alacak davası olarak devam edilip, davacıya alacağını ispat için delilleri sorulup ibraz ettirilerek, yapılacak inceleme sonucu bir karar verilmesi gerekirken, ıslah ile değiştirilen davadaki ilk talep dikkate alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davacının istinaf başvurusunun bu kısım yönünden kabulü gerekmiştir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 17.06.2019 tarih ve 2017/9113 esas 2019/5468 karar sayılı ilamında da aynı mahiyettedir) Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 355, 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ıslah dilekçesi (tam ıslah) ile davasını alacak davasına çevirmesine rağmen, bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi hukuka ve yasaya aykırı olduğundan, bunun, kararda hiç tartışılıp değerlendirilmemesi eksiklik olmakla, dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, bu aşamada diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü Kaldırmıştır.
Mahkememizce Kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.04.2022 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava konusunun, davacı tarafın davalı tarafından kullanılan hatların bedellerinin tahsili için yaptığı takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu. Davacı firmanın incelemeye sunulan 2016, 2017 ve 2013 yılında E-deftcr mükellefi olduğu görülmüş olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği. Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın davalı adına düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı davalı yandan takip tarihi (10.06,2017) itibariyle 13.989,64 TL bakiye alacaklı olduğu Davacı yan takip tarihi (10.06.2017) itibariyle 13.989,64 TL tutarlı asıl alacağına 1.056,74 TL faiz taiep edebileceği hesap edildiği, Neticeten; Davacı yan takip tarihi (10.06.2017) itibariyle 13.939,64 TL tutarlı asıl alacağına 1.056,74 TL faiz talep edebileceği hesap edilmiş ise da davacı yan takip talebinde asıl alacak olarak 13.968,74 TL ve işlemiş faiz olarak 994,61 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacının davalı yandan 13,968,74 TL Asıl, 994,61 TL İşlemiş faiz olmak üzere Toplamda 14.963,35 TL alacaklı olduğu,” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davanın konusunun, davacı tarafın davalı tarafından kullanılan hatların bedellerinin tahsili için yaptığı takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Takip dosyası, davacı yana ait ticari defter belgeler ve dosya münderecatı üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, bilirkişi incelemiş yapılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü nün … E. Sayılı dosyası Üzerinde Yapılan İncelemelerde Alacaklı (davacı) … A.Ş. vekili vasıtası ile 10.06.2017 tarihinde borçlu (davalı) … Yem San. ve Tic. A.Ş. aleyhine … 6, İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile; 13.968,74 TL Toplam Asıl Alacak, 994,61 TL İşlemiş faiz, 179,03 TL İşlemiş Faizin KDV’si, 248,65 TL İşlemiş Faizin ÖTV’si, 15,391,03 TL Tutarındaki Toplam alacağın icra Gideri, vekalet Ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir.
Davalı tarafın borçlu olmadığı yönündeki itirazı ile … 6. İcra Müdürlüğü’nun … E, sayılı dosyasında İcra Takibi durdurulmuştur. İtilaf nedeniyle takibin durdurulmasına müteakip davacı …Ş. tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açılmıştır.
Davacı …Ş.’ nin ticari defter kayıtlarında gözüken davalı … Tic. A.Ş. adına düzenlemiş olduğu dava ve takibe konu ticari Senaryo baz alınarak hazırlanmış faturalara süresi içinde itiraz edildiğine ilişkin dava dosyası içinde herhangi bir bilgi ve bulunmadığından dolayı … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E nolu icra dosyasındaki alacağın dayanağı olan faturalardaki mal veya hizmetinin gerçekleştiği anlamı ortaya çıkmaktadır.
Davacının ticari defterlerine göre: Davacı yanın davalı adına düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı davalı yandan takip tarihi (10.06.2017) itibariyle 13.989,64 TL bakiye alacaklı olduğu tespit edilmiştir,
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir.
Her ne kadar bilirkişi kurulu davacı yan takip tarihi (10.06.2017] itibariyle 13.989,64 TL tutarlı asıl alacağına 1.056,74 TL faiz talep edebileceği hesap edilmiş ise da davacı yan takip talebinde asıl alacak olarak 13.968,74 TL ve işlemiş faiz olarak 994,61 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacının davalı yandan 13.968,74 TL Asıl, 994,61 TL işlemiş faiz olmak üzere Toplamda 14.963,35 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmışlar isede davacı vekili davasını açar iken asıl alacak olarak 13.968,74 Tl göstererek harçlandırmak suretiyle davasını açmış olup faiz alacağı için dava açmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle İş bu davanın kabulü ile 13.968,74 Tl ye takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın kabulü ile 13.968,74 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine
2-Karar ve ilam harcı 954,20-TL nin peşin alınan 238,56-TL den düşümü ile kalan 715,64-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 369,96-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4–Davacı tarafından yapılan 2.193,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır