Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/561 E. 2021/1031 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/561 Esas
KARAR NO:2021/1031

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :07/11/2019
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterilerine daha iyi hizmet sunabilmek için davalı banka ile anlaşarak kendisinden … iş yeri nolu pos cihazını aldığını, pos cihazı aracılığı ile gerek cari bayi müşterilerine ve gerekse doğrudan bayi müşterilerinin kart bilgilerini almak suretiyle, satmış olduğu ticari emtiaların bedelini, davalı bankanın pos cihazına bağlı mail order sistemi ile tahsil ettiğini, davalı bankanın sözü geçen pos cihazına bağlı banka sistemi ile müvekkili ve kart sahiplerinin izni olmaksızın, taksitli işlem tutarlarını müvekkilinin müşterilerine ait kartlardan çektiğini, müvekkilinin müşterileri karşısında zor duruma düştüğünü ve kazanç kaybına uğradığını, müvekkilinin davalı banka tarafından hangi tarihlerde ve ne miktarda para çekildiğini dahi bilmediğini, bu paraların müvekkili şirketin hesabına da geçmediğini, davalıya … 28. Noterliğinin 06/07/2018 tarihli ve … yevmiye numarasında kayıtlı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafından toplam 614.725,57 TL tutarında para çekildiğinin kabul edildiğini, olaylardan sonra müvekkilinin pos cihazının iptal edilmesi için başvurduğunu ancak pos cihazının aylar sonra iptal edilebildiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, davalının haksız işlemleri nedeni ile davacının gelirinde azalma nedeniyle şimdilik 1.000,00-TL alacağın tahsili, davacının iş hayatındaki saygınlığının zedelenmesi nedeniyle 150.000,00-TL’lik manevi tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının herhangi bir başvuru harcı ya da peşin harç ödemediğini, müvekkili ile davacı arasında bankacılık ilişkisi kurulduğunu ve hizmet sağlanması için davacıya pos cihazı teslim edildiğini, davacının 2015 yılından itibaren pos cihazını satışlarında kullanmaya başladığını, 28/06/2018 tarihinde müvekkili bankanın sisteminde kaynaklanan sistem hatası nedeniyle aralarında davacı şirketin de bulunduğu bazı müvekkili banka müşterilerinin pos cihazlarından değişik bankalara ait banka kartı ve kredi kartları ile gerçekleştirilen toplamda 17.017 adet satış işlemlerinin maalesef tekrar takas sistemine girdiğini, bu hatanın 30/06/2018 tarihinde fark edildiğini ve kart bankalarına bilgi verildiğini, davacının maddi zarar yaşadığına dair herhangi bir delil sunamadığını, davacının her yıl daha azalan işlem hacmi ile kötü satış performansı gösterdiğini, davacının yaşadığı ticari başarısızlıkların müvekkiline yıkılmaya çalışıldığını, pos cihazından gerçekleştirilen son satış işlemi tarihinin 29/05/2018 tarihi olduğunu, bu tarihten sonra herhangi pos satış işlemi olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Üye işyeri sözleşmesi, ihtarnameler
2-Tarafların ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, davacının kullandığı pos cihazından davalı bankanın yaptığı haksız kesintiler nedeniyle davacının maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Üye iş yeri sözleşmesinin incelenmesinde; taraflar arasında 06.11.2015 tarihinde Üye İşyeri Sözleşmesi ve 31.07.2017 tarihinde de Genel Kredi Sözleşmelerinin akdedildiği, 06.11.2015 tarihli bonus pos üye işyeri başvuru formuna istinaden … işyeri – 00101860 terminal numaralı Pos cihazı kullandırıldığı görülmüştür.
İhtarnamelerin incelenmesinde; … 28. Noterliği’nin 06.07.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamede davacının mail orderla yapılan işlemlerinde davalı tarafından haksız tahsilat işlemleri hakkında bilgi verilmesi ve 7 gün içinde iadesinin talep edildiği, davalı tarafça … 28. Noterliği’nin 06.07.2018 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile eski tarihli 184 adet kart için toplamda 614.725,57-TL işleminin 28.06.2018’de sehven kart hamillerinin bankasına iletildiğini, hatanın fark edilerek 30.06.2018 tarihinde düzeltme işlemlerinin yapıldığının bildirildiği, davacı tarafça BDDK’ya keşide edilen … 28. Noterliği’nin 09.08.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamede davalı bankanın keşideci firmanın haklarını ihlal ederek mali piyasadaki güven ve istikrarını zedelediğini, sehven yapıldığı bildirilen işlemlerin ihbar edildiğini bildirdiği görülmüştür.
Bankacı ve Mali bilirkişi heyetinin 25/01/2021 tarihli 14 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017-2018 yıllarına ilişkin yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yerine getirildiğinin tespit edildiğini, davalı tarafça sistem hatası nedeniyle olduğu belirtilen 28.06.2018 tarihinde 17.017 adet satış işleminin mükerrer tahsil edildiği, tahsil edilen kısımların davacı hesabına yatırılmadığı ve söz konusu işlemlerin tutarlarının 614.725,57-TL’sına tekabül ettiği mükerrer tahsilatların 30.06.2018 tarihinde ilgili hesaplara iade edildiğinin anlaşıldığını, davacı taraf davalı bankanın mükerrer POS çekimi yaptığı tarihin sadece 28.06.2018 tarihli olmadığını, farklı tarihlerde de olduğunu belirtmesine karşın 07.01.2020 tarihli dilekçe ekinde bu hususu destekler mahiyette dosyaya bazı görüntüler sunduğu, söz konusu görüntüler incelendiğinde mükerrer tahsilat iddiasını destekler mahiyette bazı örneklerin yer aldığının görüldüğünü, davalı banka kayıtlarında mükerrer tahsilat kaydına yönelik olarak başkaca kayıt olmadığı belirtildiğini, davacı tarafça davalı bankanın kabul edip iade etiği 17.017 adet satış işlemi dışındaki tahsilat iddiasını müşteri ve kredi kartlı bazında dosyaya sunmadığını, 07.01.2020 tarihli dilekçe ekinde yer alan ekran görüntülerinin de kişi ve kredi kartı bazında tüm bilgileri dosyada yer almadığından davalı banka kayıtlarında karşılaştırmalı bir inceleme yapılamadığını, davalı banka kayıtlarında da davacı şirket müşterilerinden 17.017 adet mükerrer tahsilat dışında başka mükerrer tahsilat olduğu hususunda bir tespit yapılamadığını, davacı tarafça söz konusu zarar talebi ile ilgili olarak hesaplama yapılabilecek şekilde dosyaya herhangi bir belge sunulmadığını, şirketin yıllar itibariyle karşılaştırmalı faaliyet sonuçları incelendiğinde 2016 yılına göre 2017 yılı net satışları yaklaşık %50 oranında azalmış 2016 yılına göre 2018 yılında ise %78, 2019 yılında ise 2016 yılına göre %86 oranında azalış gösterdiği tespit edildiğini, şirketin faaliyet verileri 2017 yılından itibaren önemli oranda düşüş gösterdiğini, davacı müşterilerin kredi kartından mükerrer tahsilatın yapıldığını, neticeten; davacı tarafın mühtelil tarih ve tutarlarda söz konusu çekimlerin yapıldığının belirlildiği ancak davalı banka tarafından 28.06.2018 tarihinde 17.017 adet satiş işleminin mükerrer yapıldığının tespit edilerek iptal edildiğini ve 30.06.2018 tarihinde hesaplara fade edildiğinin belirtildiğini, davacı tarafça 28.06.2018 tarihinden önce de davalı bankanın mükerrer tahsilat yaptığı belirtilmesine karşın söz konusu beyanı destekler mahiyette dosyaya müşteri adı, çekim yapılan kredi kartı bilgileri, çekim zamanları ve tutarlarına ilişkin bilgilerin sunulmadığı, bu nedenle bu yönde davalı banka kayıtlarıyla karşılaştırmalı bir inceleme yapılamadığını, davalı banka kayıtlarında da 17.017 adet mükerrer çekim dışında başkaca mükerrer çekim yapıldığı hususunda bir tespitin yapılamadığını, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerin kanuni sürelerinde yaptırıldığını, davacı taraf yasal defterlerinde mükerrer çekim yapılan 28.06.2018 tarihinden öncesi satışların azaldığı yönünde bir tespitin yapılamadığını, davacı şirketin cirosunun 2017 yılından itibaren 2016 yılına göre önemli oranda azaldığını, bu azalışın 2018 ve 2019 yıllarında da devam etiği, söz konusu azalışın 2017 yılı başından itibaren ve mükerrer tahsilat işleminden 1.5 yıl önce başlaması nedeniyle bu aşamada mükerrer çekim nedeniyle müşteri kaybı ve satış azalışı iddiasının davacı defterlerince desteklenmediğinin görüldüğünü, davacı tarafça 28.06.2018 tarihinden sonra davalı bankaya mükerrer çekim nedeniyle gönderilen noterlik ihtarnamesinin tarihinin 06.07.2018 ve BDDK ya gönderilen noterlik ihtarnamesinin tarihinin 09.08.2018 tarihi olduğunun görüldüğünü, davacının daha öncesinde davalı bankaya mükerrer çekim yönünde noterlik ihtarnamesinin gönderilmediğinin anlaşıldığını, davacının söz konusu ihtarnameler nedeniyle toplamda 307,56-TL ödediğinin görüldüğü ve huzurdaki davada taleplerinden birisinin de söz konusu ihtarname bedellerinin olduğunu, ihtarname bedellerinin talep edilip edilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, Davacının manevi tazminat talepleri hakkında takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Bankacı ve Mali bilirkişi heyetinin 22/09/2021 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacının 07.01.2020 tarihli dilekçesi ekinde sunulan bir kısım ekran görüntüleri 2.kez irdelendiğinde; … tarafından gönderilen e-mail görüntüleri olduklarını, ancak davalı banka sisteminde teknik bir arızadan dolayı 28.06.2018 tarihinde oluşan mükerrer takas işleminden dolayı, bahse konu ilgili kart hamillerinin bir kısım yakınmaları görülmüş olmakla, bu kart hamillerine ait mükerrer işlemlerin sonucunda ortaya çıkan zararın davalı bankaca giderilmediğine ilişkin somut bir açıklama ya da veri bulunmadığını dolayısıyla mezkur kart hamillerine ait e-mail görüntüleri ile davacının maddi ve manevi tazminat talebi arasında doğrudan bir illiyet bağı kurulması mümkün olamadığını, davalı bankanın portföyünde bulunan kart hamili bilgilerinin özenli olarak saklanamamasından dolayı davacının zarara uğratıldığı beyan edilmekte olup davalı banka sisteminde 28.06.2018 tarihinde meydana gelen teknik bir arızadan dolayı 17.017 adet kart hamili işlemleri 2. kez mükerrer olarak takasa tabi tutulması sonucunda, kart hamillerinin geçici bir süre hesaplarından daha önce yapmış oldukları gerçek alışveriş işlemleri 2. kez borç kaydedilmiş oldukları anlaşılmakla birlikte, davalı bankanın kısa bir süre içinde bu mükerrer takas işlemini fark edip beher kart hamili bazında ters mahsup işlemiyle bu hatayı düzeltmiş olduğu davacının da kabullerinde olduğunu, o halde davacının bu mükerrer takas işleminden dolayı mağdur edilen müşterilerinin isim ve kart no.su bazında dökümlerini sunması halinde, kart hamilleri bazındaki mağduriyetten dolayı davacıya olumsuz olarak yansıyan şikayetler kapsamında pos terminali üzerinden yapılan satışlarda bir azalma olup olmadığı ya da bunun ürün satış-pazarlaması kapsamındaki etkilerini ölçmek ve değerlendirmek mümkün olabileceğini, şirketin faaliyet verilerinin 2017 yılından itibaren önemli oranda düşüş gösterdiğini, davacı şirketin müşterilerinden mükerrer kredi kartı tahsilatı yapıldığı (davalı banka kayıtlarında 28.06.2018) tarihe kadar davacı şirketin ilk 6 ayda 560.187,94- TL tutarında net satış hasılatı elde edilmişken yılın ikinci yarısında 561.742,86- TL tutarında net satış hasılatı elde ettiğini, görüleceği üzere davacı şirketin satışlarında mükerrer tahsilat sonrasında azalma olmadığı kendi yasal defterlerinde görüldüğünü, netice itibariyle davalı tarafça davacının müşterilerine ait kredi kartından mükerrer tahsilat yapıldıktan sonra net cironun azaldığı hususundaki iddiasını kendi yasal defterleri bile desteklemediğini, neticeten; yapılan irdeleme ve değerlendirmeler sonucunda, mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir revizyon yapılamadığını dolasıyla kök rapordaki görüş ve kanaate aynen bağlı olunduğunu belirtmişlerdir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafça yapılan satışlarla ilgili olarak müşterilerine ait kredi kartlarından davalı bankaca POS hesabından mükerrer çekim yapıldığını, bu nedenle maddi ve manevi zararlara uğranıldığı gerekçesiyle eldeki davanın açılmıştır.
Davalı bankanın da kabulünde olduğu üzere davalı tarafından 28.06.2018 tarihinde 17.017 adet satış işleminin sistemsel hata nedeniyle mükerrer yapıldığının tespit edilerek iptal edildiğini ve 30.06.2018 tarihinde 2 gün sonra hesaplara iade edildiği görülmüştür. Her ne kadar davacı tarafça 28.06.2018 tarihinden önce de davalı bankanın mükerrer tahsilat yaptığı belirtilmiş ise de ispat yükü üzerinde olan davacının dosyaya müşteri adı, çekim yapılan kredi kartı bilgileri, çekim zamanları ve tutarlarına ilişkin bilgilerin sunmadığı, bilirkişi heyeti tarafından bu yönde davalı banka kayıtlarıyla karşılaştırmalı bir inceleme yapılamadığı, bu halde tespit ve iade edilenler dışında müşterilerinden mükerrer tahsilat yapıldığı iddiasının da ispatlanamadığı görülmüştür.
Mükerrer tahsilatlar nedeniyle maddi kazanç kaybı olduğunu iddia eden davacı şirketin cirosunun 2017 yılından itibaren 2016 yılına göre önemli oranda azaldığını, bu azalışın 2018 ve 2019 yıllarında da devam ettiği, söz konusu azalışın 2017 yılından itibaren başladığı, bu halde talebe konu 28.06.2018 tarihinden yaklaşık 1.5 yıl önce davacının müşteri kaybı ve satış azalmasının olduğu, 2017 yılından itibaren önemli oranda düşüş gösterdiği nazara alındığında davacı şirketin müşterilerinden mükerrer kredi kartı tahsilatı yapıldığı tarihe kadar davacı şirketin ilk 6 ayda 560.187,94- TL tutarında net satış hasılatı elde edilmişken yılın ikinci yarısında 561.742,86- TL tutarında net satış hasılatı elde ettiğini, görüleceği üzere davacı şirketin satışlarında mükerrer tahsilat sonrasında azalma olmadığı kendi yasal defterlerinde de tespit edildiği, bu halde davacının bu nedenle maddi ve manevi zararı olduğundan bahsedilemeyeceği, tüm bu açıklamalarla davasını ispatlayamayan davacının davasının reddi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Maddi tazminat yönünden; alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 2.578,70-TL harçtan mahsubu ile kalan harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Maddi tazminat yönünden; davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00-TL (dava değeri nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden; alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 2.578,70-TL harçtan mahsubu ile kalan harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Manevi tazminat yönünden; Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3-10/4 maddeleri gereğince 5.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır