Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/556 E. 2021/837 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/556 Esas
KARAR NO:2021/837

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :05/11/2019
KARAR TARİHİ:05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 05/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin gayrimenkul alımı amacıyla internet bankacılığından … Bankası hesabından 27.10.2016 tarihinde 80.000,00 TL davalı şirketin … nolu ibanına EFT yaptıklarını, 28.10.2016 tarihinde aynı şekilde 82.500,00 TL EFT yaptıklarını, davalı şirketin taşınmaz vermediği gibi parayı da iade etmediğini, borçlu davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptalini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava konusu alacağın davalı taraftan ticari faiziyle tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 02/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilli şirket akaryakıt istasyonu olarak faaliyet göstermekte olup davacıyla taşınmaz alım satım ilişkilerinin görüşmesi dahi yapılmadığını, huzurdaki davanın hiçbir yasal dayanağı olmayıp müvekkilleri şirketin dolandırılmasının amaçlandığını, davacıyla davalı arasındaki 13.10.2005 tarihli davanın Yargıtay kararına göre davacının davalıya 2.000.000.000 TL borçlu olduğunu, 25.11.2015 tarihindeki davalarının Yargıtay kararına göre davacının davalıya havale yaptığı 5.000,00 TL‘nin borç olarak gönderildiğine dair bir kanıt olmadığından davanın davalı açısından olumlu sonuçlandığını, davacı yanın dava dilekçesi ile belirtmiş olduğu Yemin teklifini kabul etmeleri itibariyle davacı yana yemin metnini hazırlayarak dosyaya sunması için muhtıra çıkarılmasını, davacı yanın tanık dinletme talebinin reddini, tamamı yalan beyandan ibaret davanın reddi ile davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 80.000,00-TL ödenen paranın iadesi 19.469,59-TL İşlemiş faiz (Yasal faiz) 82.500-TL ödenen paranın iadesi 20.057,67-TL işlemiş faiz (Yasal faiz) ile birlikte toplamda 202.027,26-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/17/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlunun da süresi içersinde 19/07/2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı olarak 27.10.2016 tarihli, 80.000-Tl tutarlı, 28.10.2016 tarihli, 82.500-Tl bedelli ödeme dekontları gösterilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişi heyetine verilmiştir.
Bilirkişinin heyetinin düzenlediği 07/01/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Dava konusunun davacının, gayrimenkul alımı için davalı şirket hesabına göndermiş olduğu 162.500,00 TL tutarlı bedelin taşınmazın satış işleminin gerçekleşmediği iddiası ile ödenen bedelin tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilmesi neticesinde durduğu, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın tahsili noktasında toplandığı, Davalının 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacı yan dava konusu edilen ödemelerin davalı şirkete taşınmaz satışına istinaden gönderildiği iddia etmiş ancak bu iddiasına ilişkin dosya içeriğinde somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı, yine ödemelere ilişkin banka dekontları incelendiğinde dekontların açıklama kısımlarının boş olduğu görüldüğünden davacının dava konusu edilen tutarları davalı yana gayrimenkul satışına istinaden yatırıp yatırmadığının ispata muhtaç olduğu, diğer yandan davalı yan tarafımıza ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini göndermiş ancak davacı ile olan cari hesap kayıtlarını sunmadığından dava konusu edilen ödemelerin davalı kayıtlarında mevcut olup olmadığı da tespit edilmediği, diğer yandan, davalı taraf aksini beyan etmesi durumunda HMK. 219/1,2 maddesi gereği dava konusu olan (2016 dönemi ile ilgili) cari hesap ekstrelerini ve defterlerin ilgili sayfalarının onaylı örneklerini, şirket müdürü ve şirket muhasebecisinin aslının aynıdır imzası ile dilekçe ekinde dava dosyasına sunması halinde incelemenin bu boyutta da yapılabileceği sonuç ve kanaati ile raporunu sundukları görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 05.08.2021 tarihli 5 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Ancak, gerek dekontların ve gerekse davalı Banka ekstresi incelenmesi neticesinde; Davacı tarafından davalı tarafa banka aracılığı ile gönderilen total 162.500,00 TL’nın, gönderim dekontlarında ne için gönderildiğinin belli olmadığı ve bu durumun nihai takdir ve kararının Mahkemenize ait olacağı, Sonuç ve kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacının sunduğu dekontlar ile davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacının, gayrimenkul alımı için davalı şirket hesabına göndermiş olduğu 162.500,00 TL tutarlı bedelin taşınmazın satış işleminin gerçekleşmediği iddiası ile ödenen bedelin tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilmesi neticesinde durduğu, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın tahsili noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalının Ticari Defter Bilgileri; davalının 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yan tarafından davalı yana 162.000.-Tl gönderildiği dekontlardan anlaşılmaktadır. Toplam 2 adet dekonttan 27.10.2016 tarihinde … nin … Bankas hesabından … TİC. LTD. ŞTİ’nin … Bankası hesabına 80.000,00 Tl ile 28.10.2016 tarihinde … tarafından … Bankası hesabından … TİC. LTD. ŞTİ. … Bankası hesabına 82.500,00 Tl olmak üzere 162.500,00 Tl TOPLAM para gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu dekontların ödemelere ilişkin incelenen dekontlarda “açıklama” kısımlarının boş olduğu görülmüştür.
Dava dosyasına sunulu olan deliller, davalı yanın ticari defter ve belgeler ile mübrez tüm evraklar üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirilmeler neticesinde;
Davacı yan dava konusu edilen ödemelerin davalı şirkete taşınmaz satışına istinaden gönderildiği iddia etmiş ancak bu iddiasına ilişkin dosya içeriğinde somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan ödemelere ilişkin banka dekontları incelendiğinde dekontların açıklama kısımlarının boş olduğu görüldüğünden davacının dava konusu edilen tutarları davalı yana gayrimenkul satışına istinaden yatırıp yatırmadığının ispata muhtaç olduğu, diğer yandan davalı yan tarafımıza ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini göndermiş ancak davacı ile olan cari hesap kayıtlarını sunmadığından dava konusu edilen ödemelerin davalı kayıtlarında mevcut olup olmadığı da tespit edilmemiştir.
Bu durumda dava konusunun davacının, gayrimenkul alımı için davalı şirket hesabına göndermiş olduğu 162.500,00 TL tutarlı bedelin taşınmazın satış işleminin gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı yan dava konusu edilen ödemelerin davalı şirkete taşınmaz satışına istinaden gönderildiği iddia etmiş ancak bu iddiasına ilişkin dosya içeriğinde somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı, yine ödemelere ilişkin banka dekontları incelendiğinde dekontların açıklama kısımlarının boş olduğu görüldüğünden davacının dava konusu edilen tutarları davalı yana gayrimenkul satışına istinaden yatırdığı, taraflar arasında nakit gönderilmesi gereken başkaca bir ticari ilişkinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalıya paranın gönderildiği tarih bellidir. Buna göre temerrüt faizi tutarı 39.527,26 Tl olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 202.027,26.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 162.500.-Tl ye % 9 yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 40.405,40.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 202.027,26.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 162.500.-Tl ye % 9 yasal faiz uygulanmasına,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 40.405,40.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 13.800,48-TL nin peşin alınan 1.764,96-TL den düşümü ile kalan 12.035,52-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.809,36-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.153,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 22.591,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedini ile zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır