Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2021/354 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/532 Esas
KARAR NO : 2021/354

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/03/2010
KARAR TARİHİ : 19/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ortaklığının yönetici ortağı olduğunu, müvekkilinin akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu faaliyeti çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda, kendi marka ve logosu altında, …standartlarında kurulacak akaryakıt istasyonlarında akaryakıt satış faaliyetini gerçekleştirmek için öncelikle istasyonların kurulu bulunduğu gayrimenkuller üzerinde kira anlaşması veya intifa hakkı tesisi ile kullanım hakkına sahip olduğunu, bu kapsamda davalının maliki bulunduğu Adana ili, Seyhan ilçesi, … Mahallesinde kain ve tapu sicilinde… ada, …parselde kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde müvekkili şirket lehine 02.12.1998 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının müvekkili şirket tarafından peşin ödendiğini, anılan anlaşmalar çerçevesinde davaya konu gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonunda … marka ve logosu altında … ürünlerinin satışının intifa hakkı süresince devam edeceği inancıyla müvekkili şirket tarafından istasyon faaliyetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla önemli yatırımlar yapıldığını ve teşvik primi ve başka adlar altında finansal destek ödemelerinde bulunduklarını, Rekabet Kurulunun resmi internet sitesinde 12.03.2009 tarihinde gerçekleştirdiği akaryakıt sektörü ile ilgili genel bir bildirim ile taraflar arasında bayilik sözleşmesi ile bağlantılı kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri, ya da uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni hakların da rekabet yasağı (Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesi) kapsamında değerlendirileceği, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin Rekabet Kurulu tarafından uygulanan “azami hadde indirme” ilkesi gereğince 18.09.2010 tarihine kadar tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceği, bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, dağıtıcı ile bayi arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin ve buna bağlı olarak intifa/kira sözleşmelerinin 18.09.2010 tarihine kadar 2002/2 sayılı tebliğ uyarınca muafiyetten yararlanabileceği, 18.09.2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceği, 5 yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının belirtildiği, Rekabet Kurulunun bu duyurusu sonrasında müvekkili lehine 22.11.2007 tarihinde tesis edilen 15 yıl 6 ay süreli intifa hakkının ve söz konusu gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işletilmesine ilişkin imzalanan bayilik anlaşması ve protokollerin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığı, bu nedenle Rekabet Kurulunun daha sonra yine resmi internet sitesinde de yayınladığı gibi 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 56. maddesi gereğince aynı Kanunun 4. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle Rekabet Kurulu tarafından geçersiz sayılan anlaşmalar nedeniyle tarafların birbirlerine verdikleri herşeyin B.K.nun 63 ve 64.maddeleri çerçevesinde iadeye tabi olduğu, bu nedenle münhasıran intifaya konu gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt satış istasyonunun faaliyetinin ve satışının geliştirilmesinde kullanılmak üzere müvekkili tarafından prim, yatırım destek ve her ne nam altında olursa olsun ticari teşvik bedellerinin, davalıya ödenen peşin ivaz bedelinin, yine davaya konu akaryakıt istasyonunda müvekkili tarafından gerçekleştirilen yatırımların, işlememiş süreye tekabül eden kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncelleştirilmiş miktarı, toplam 124.412-TL olarak tespit edilmiş olduğundan, bu bedelin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Dava; intifaya konu gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt satış istasyonunun faaliyetinde kullanılmak üzere ödenen prim, yatırım destek, ticari teşvik ve peşin ivaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyası ile davanın reddine dair karar verilmiş olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2021/11082 Esas 2013/9047 Karar sayılı ilamı ile onanmış, davacı tarafından karar düzeltme yoluna gidilmekle dairenin 2013/17839 Esas 2014/1041 Karar sayılı kararı ile bozularak Mahkememizin 2014/109 Esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/17839 Esas 2014/1041 Karar sayılı kararının bozma gerekçesinde ” Davacı tarafından 22.09.2010 tarihli dilekçe ile kalıcı yatırım bedellerinin nelere ilişkin olduğunun belirtilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece mahallinde yapılacak keşif ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek, şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetsiz olup hükmün bu sebeple bozulması gerekirken Dairemiz ilamında belirtilen gerekçe ile onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Mahkememizin …Esas … Karar sayılı dosyası ile davanın reddine dair karar verilmiş olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/4482 Esas 2019/3444 Karar sayılı kararı ile bozularak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/4482 Esas 2019/3444 Karar sayılı kararının bozma gerekçesinde “Dairemizin 13.01.2014 tarihli bozma ilamında açıkça mahkemece mahallinde keşif yapılarak tespit yapılması istenmesine rağmen mahkemece bizzat yerinde keşif yapılmaksızın bilirkişiye yetki verilerek inceleme yaptırılması doğru değildir. Yine mahkemece bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporu yeterli görülmemiş ikinci bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış ancak mahkemece kabul edilmeyen bozma sonrası alınan birinci bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olup bu husus usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece mahallinde bizzat konusunda uzman bilirkişi kurulunca yapılacak keşif ile tarafların bilirkişi raporuna yaptıkları itirazları Dairemiz 13.01.2014 tarihli bozma içeriğindeki hususlar hep birlikte değerlendirilerek toplanacak deliller ve varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekir.” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay 19.Hukuk Dairesi ilamı doğrultusunda keşif yapılması hususunda talimat yazılarak Adana …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Talimat dosyası ile alınan Makine Mühendisi, Elektrik Mühendisi ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi heyetinin 26/02/2020 tarihli 10 sayfadan ibaret raporunda özetle; Tesisin halen faal olduğu, …akaryakıt bayi olarak çalıştığı ve her yerde bu firmaya ait pompa, alet, cihaz ile giydirmelerin ve amblemlerinin olduğu, davacı …A.Ş.’nin davalıya tesis ettiğini iddia ettiği ve Rekabet Kurumunun 12.03.2009 tarihli duyurusu sebebiyle sona eren anlaşmalar kapsamında, akaryakıt istasyonundan sökülmeyen demirbaşlara ait, dava dosyasında faturalarının olmadığı, marka, model tip ve seri no’larının belirtilmediği ve taraflar arasında akdedilmiş malzeme kurulumu teslim belgesi olmadığından dolayı malzemelerin tamamının tespitinin yapılamadığı, ancak davalı tarafın keşiften sonra dava dosyasına sunduğu 12.10.2010 tarihli demirbaşların davacıya teslim ettiğini belirttiği listeden hareketle, bayiye ait denilmiş olanların ve davacının 75.116,59-TL (KDV dahil) tutarı içeren 13 maddeli olarak belirtilen listedeki ürünlerin tarafımızca 7 maddelik listedeki belirlenmiş ürünlerin adlarının geçmesi ile anlaşıldığı üzere bayiye ait olurken, zaten diğerleri de 3 adet tutanakta ve sonradan dava dosyasına ibraz edilen teslim belgesinde belirtildiği üzere davacı tarafa verildiği görüldüğünü, 1 adet acil stop butonu temini ve tesisi, 1 adet tank otomasyonu temini ve tesisi, 2 adet lift temini ve tesisinin davalı tarafından hazır teslim alınmadı denilerek dosyadaki listeye el yazısı ile not düşüldüğü, zaten bu kalemlerin teslim edildiğine dair dava dosyasında herhangi bir belge veya tutanak olmadığı, bu listedeki ürünlerin kullanımda olmadıkları, listede akaryakıt işleri temini ve tesisi, akaryakıt tesisat işleri temini ve tesisi ifadelerinin çok geniş kapsamlı ifadeler olduğu, neleri kapsadığının bilinmediği, dava dosyasına keşiften sonra ibraz edilen teslim belgesindeki teslim edilen malzemelerin akaryakıt istasyonuna ait muhtelif tesis malzemeleri olduğu, dosya kapsamında davacının tespite konu iş yerinde kalıcı yatırımlarının bulunmadığı, 3 kalem ürünün davacı tarafından teslim alınmadığı, bu ürünlerin halen kullanımda olmadıkları, bu ürünlerin taşınmaza herhangi bir değer katmadığı, davalının, davacının iddia ettiği kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam etmediği kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Bozma sonrası Adana … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat dosyası ile alınan bilirkişi heyetinin 15/01/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; tesisin … bulvarı tarafındaki kısmının faal halde olduğu, Garajlar kısmındaki bölümün gayri faal halde olduğu, tesisin … akaryakıt bayi olarak çalıştığı, tesisin her yerinde …firmasına ait giydirmelerin ve amblemlerin olduğu, davacı itirazlarının kök raporda kalem kalem belirtildiği, bilirkişi raporunun tüm detayları kapsadığı ve dayanakları ile hazırlandığı, kök raporda Akaryakıt tankı dolum ağzı (5 adet mentol kapağı) bulunduğunun belirtildiği, kapakların …marka olduğu, davacıya ait bir ürün olup olmadığının belirlenemediği bu nedenle bilinmiyor olarak değerlendirildiği, davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen (kalıcı yatırımlar) makine alet ve cihazlar ile giydirmelerin büyük bir kısmının tutanak ile davacıya teslim edildiği, 3 kalem ürünün ise teslim edilecek durumda davalı tesisinde olduğu ve halen kullanımda olmadığı, bu ürünlerin davacı tarafından teslim alınmadığı, davalının davacı kalıcı yatırımlarını, tamamen veya kısmen kullanarak ticaretine devam etmediği kanaatini belirttiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda ilgili mahkemeye talimat yazılmış, talimat mahkemesince Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda mahallinde keşif yapılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme davacının 22.09.2020 tarihli dilekçesinde belirtilmiş olduğu kalıcı yatırımların ve davalı istasyondaki demirbaşların tamamı incelenmiştir. Davacı tarafından iddia edilen demirbaşlara ait, dava dosyasında faturalarının olmadığı, marka, model tip ve seri no’larının belirtilmediği görülmüştür. Ancak dosya içerisinde bulunan taraflar arasında düzenlenmiş tutanakla davacının sunmuş olduğu demirbaşlara ait liste karşılaştırılmıştır. Yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile davalı istasyonun dava dışı … bayisi olarak ticaretine devam ettiği, 26 kalemde demirbaşların olduğu, bunların 15 adedinin dava dışı …giydirmelerinin olduğu, 11 adet de ise herhangi bir marka veya giydirme olmadığı, tesisin otogar tarafında 5 kalem demirbaşın bulunduğu, bunların 3 kaleminin dava dışı … giydirmeli olduğu, 2 kaleminin marka veya giydirmesi olmadığı, davacı tarafın imzasının bulunduğu tutanakla demirbaşların çoğunluğunun davacı tarafa teslim edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından bildirilen kalıcı yatırımların 3 kalem ürünlerin davacıya teslim edildiğine dair tespit yapılamamakla birlikte, bu ürünlerin davalı tesisin de kullanılmadığı, davalının yatırımları kullanarak ticaretine devam etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katmadığının tespit edildiği görülmüştür. Davacının bilirkişiye ilişkin itirazı yönünden ise raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması, bozma ilamının gereğinin yerine getirildiği görüldüğünden mahkememizce yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmamıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının davasını ispatlamadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 1.847,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.788,25-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 15.769,14-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 350,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır