Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/53 E. 2020/114 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/53
KARAR NO : 2020/114
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/02/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, …, … San.ve Tic. Limited Şirketi ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine hizmet tespiti davası açtığını, ancak … sicil numaralı, … Han K. … No. … /İSTANBUL adresinde bulunan … San. ve Tic. Limited Şirketinin 28/05/2012 tarihinde tasfiye edildiğini ve tasfiye memuru olarak davalılardan … …’nin görev yaptığı bilgisine ulaşıldığını, davalı şirketin, tasfiye sonucunda ticari ve hukuki faaliyetinin sona ermiş olması nedeniyle, … İş Mahkemesinin 11 Aralık 2018 tarihli ara kararı ile taraflarına ihya davası açmak için görev ve yetki verildiği, ihya davasında dava ehliyeti bakımından Yargıtay … Hukuk Dairesi, … Esas 2006/646 Karar numaralı ve 30 Ocak 2006 tarihli ilamında husumetin terkini yapan … ile şirketin son tasfiye memuruna yöneltilmesi gerektiğine karar verildiğini, bu nedenlerle, Tasfiye Halindeki … San. ve Tic. Limited Şirketinin ihyasıyla ticaret siciline yeniden yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı diğer şirkette 30.10.2018 tarihine kadar tasfiye memuru olarak yetkili kılındığını, ancak dava açılış tarihinden de görüleceği üzere halihazırda tasfiye memuru olarak görev süresi dolmuş olan müvekkiline davanın yöneltilmesi mümkün olmadığı ve müvekkili yönünden husumet itirazında bulunduklarını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, diğer davalı şirket tasfiye işlemlerine başladığını ilan ettikten sonra usulüne uygun olarak şirkete karşı borçlu ve alacaklı olanların ellerindeki belgelerle birlikte ilanın 3. defa yayınlanmasından itibaren en geç 1 yıl içerisinde tasfiye memurluğuna başvuru yapılmasını ilan edildiğini, son ilan tarihi 06.07.2012 olmakla beraber bu tarihten sonraki 1 yıllık süreçte de davacı tarafça herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, diğer davalı şirket, fesih ve tasfiye işlemleri sürecinde usulüne uygun olarak yapılan ilanlar neticesinde bilançonun aktif ve pasifinin sıfırlandığı ve şirket faaliyetinin devamına gerek kalmadığı kararını alarak ilan ve tescil ettirdiğini, aktif ve pasifini sıfırlayan diğer davalı şirketin herhangi bir mal varlığı olmamakla beraber tahsil kabiliyeti de bulunmamakta olduğunu, bu nedenle şirketin ihyasına karar verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, açıklanan nedenlerle açılmış olan haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …, Türk Ticaret Kanunu m.32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, tasfiye sonucunda sicilden terkin edilen şirketin ihyasına ilişkindir.
Tasfiye sonucunda sicilden terkin edilen şirketin ihyası davasında tasfiye memurunun davalı olarak gösterilmesi zorunlu ise de tüzel kişiliği bulunmayan terkin edilen şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davalı olarak gösterilmesi mümkün değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya göre; dava konusu ihyası talep edilen şirketin ticaret sicil kaydının tasfiye sonucunda kapatıldığı;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiyenin düzenlendiği, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği,
Davacının açmış olduğu takibin devam edebilmesi için sicilden terkin edilen şirketin yeniden sicile tescilini talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davanın sübut bulduğundan kabulüne karar verilmiş ve sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı şirket açısından pasif husumet ehliyeti bulunmadığdan reddine,
2-Davanın diğer davalılar açısından KABULÜNE, …’nun … sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şti.’nin TTK 547.maddesi gereğince göre tüzel kişiliğinin … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının takibi ve sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere şirketin tüzel kişiliğinin ek tasfiyesi için tasfiye halinde yeniden ihyasına,
-TTK’nın 547/2. maddesine göre, … …nin ek tasfiye memuru olarak atanmasına,
-Kararın tescil ve ilanına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 54.40-TL ilam harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 10-TL ilam harcının davalı …’ten tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harcç ile başvuru harcı 44,40-TL olmak üzere toplam 88,80-TL harcın davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 122,90-TL yargılama giderinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine;
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-Davalı … yasal hasım konumun da bulunup aleyhine yargılama gideri hükmedilememesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.06/02/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”