Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/529 E. 2022/542 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/529 Esas
KARAR NO : 2022/542

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2013
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …A.Ş. ve …arasında 18.03.2011 tarihinde imzalanmış olan Varlık Devri Sözleşmesine istinaden Devir ve Temlik Mutabakatı ile tüm hak ve yükümlülüklerin devri ve temlik aldığını, söz konusu temlik neticesinde davalı İsmail Keskin ile yapılan 27.11.2011 başlangıç tarihli Bayilik anlaşması ve Genel Şartnamesi (Bayilik sözleşmesi) uyarınca müvekkili şirketin yetkili bayisi haline geldiğini, sözleşmeden doğan 146.149,39 -TL senetsiz cari hesap, 193.486- Protestolu Senet borcu,118.206- TL karşılıksız çek borcu ve 89.078,40 TL vade farkı + 16.034,11-TL vade farkı KDV’si olmak üzere toplam 562.953,90 TL cari hesap borcunun şifahen uyarılmasına rağmen ödenmediğini, Beyoğlu …Noterliğinin 29.10.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ödeme olmaması nedeniyle icra takibine geçildiğini, itirazın zaman kazanmak için yapıldığını bildirerek, davalının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılardan… ve… vekilinin 06/08/2013 tarihli, …’nın 22/08/2013 tarihli davaya cevap dilekçelerinde özetle; Yetki itirazında bulunduğunu, davacı tarafın hakkında icra takibi ve dava açma hakkının bulunmadığını, ipoteğin devri ile ilgili resmi bir işlemin tapu sicil memurluğu huzurunda yapılmadığını, davacının sıfatına itiraz ettiğini, davacı tarafın …A.Ş. ile akdedilen sözleşme hükümlerine bağlı kalmayarak sözleşme hükümlerini ihlal etmiş olup, salt varlık devri protokolüne dayalı olarak bir hak ve talepte bulunmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, ayrıca sözleşmenin tarafı olan İsmail Keskin tarafından davacı firma aleyhine açılan Ünye… Hukuk Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyasının da bekletici mesele yapılması gerektiğini, prim esaslarını uygulamamak için gaz sevkiyatı yapmadığını, sözleşmede belirtilen diğer hususları da ihlal ederek bu yönde muazara yaratarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu hususta İsmail Keskin tarafından dava açıldığını, davanın açılmasından sonra icra takibi yapıldığını, … ile… arasında akdedilen sözleşmelerde ton başına 380- TL KDV prim bedeli olduğunu, … firması devir alana kadar sözleşmeye uygun şekilde … firmasından alımlarının yaparak prim faturalarının tanzim etmiş ve alacaklardan düşülmüş olduğunu, devir sonrası firmanın gaz sevkiyatı yapmadığını, taleplerinin geri çevrilerek, ton başına ödenen prim ödemelerinin yapmama amacında olduklarını, maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, … firmasının devri aldığı tarihten sonra oluşan bir borç bulunmadığını, dolayısıyla 26.08.2012 tarihinden sonra likit olmuş muaccel hale gelmiş alacakları olmadığını, … Türkiye firması ile devri öncesi protokoller ile yapılan düzenlemede davacı tarafın alacak olarak ileri sürdüğü çek ve bonoların bedelsiz kaldığını, faize faiz işleterek, yüksek faiz oranı uygulamış olduğunu, alacaklı taraf ile cari hesap sözleşmesi olmadığını, …firması ile akdedilen protokoller ile ton başına primler ile borcun ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak … firmasının tasfiye protokollerini uymadığını ve diğer hususları bildirerek, davanın reddine , %20’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmesi uyarınca ödenmeyen borçlar nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bozma; Mahkememizin … Esas …Karar sayılı dosyası ile davanın davalılar … ve … yönünden kısmen iptaline, Davalı …takibe itiraz etmediğinden fuzulen açılan davanın reddine dair karar verilmiş olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/61 Esas 2019/1473 Karar sayılı kararı ile bozularak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/61 Esas 2019/1473 Karar sayılı kararının bozma gerekçesinde “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu incelemesi davacı …A.Ş. ile devir eden dava dışı… Türkiye A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde yapılmıştır. Yalnızca davacı … A.Ş. ile devir eden dava dışı … A.Ş.’nin ticari defterlerine dayalı olarak yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınamaz. Bu sebeple mahkemece tarafların (davacı… A.Ş., devir eden dava dışı… Türkiye A.Ş. ve davalı…’in) ticari defterlerini karşılıklı inceleyen, davalı… tarafından ticari defterlerin sunulmaması halinde davacı … A.Ş. ile devir eden dava dışı … A.Ş.’nin ticari defterlerindeki kayıtların dayanaklarını gösteren, taraf beyanlarını, dosyaya sunulan tüm delilleri, ipotek belgelerini ve içeriklerini, rapora itirazları, ödeme emrinde faiz oranı belirtilmemiş olmasını değerlendiren, varsa davacı alacağını belirleyen yeni veya ek bir bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. ” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay ilamı doğrultusunda alınan Konu uzmanı ve Mali Müşavir bilirkişi heyetinin 03/11/2020 tarihli ek raporunda özetle; Davalının ticari defterlerinin de incelemesinin yapıldığı, davalının 2006,2007,2008,2009,2010 ve 2011 yıllarına ait yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış kayıtlarında davacı şirkete veya Total Oil şirketine ilişkin hesap kodu mevcut olmadığı, yine verilen çek ve ödeme emirleri ve borç senetleri hesaplarına ilişkin açıklamalı hesap kodu olmadığı ana hesabın alt kırılımı yapılmadan kayıtlar mevcut olduğunun görüldüğünü,
Davacının davalı ile olan kayıtlarının fatura ve ödemelerin ayrışımlı olarak görülebileceği şekilde tutulan kebir defterlerinin sunulmadığını, keza kebir muavini yardımcı muavin kayıtlarının da sunulmadığını, davalı tarafından davacıya ilişkin ayrı bir hesap açılmadan hesap sistemi ile kayıtların yapıldığı, yevmiye kayıtlarında 10’ar günlük ara ile tüm alım ve satımlara ilişkin tek bir yevmiye kaydında kayıtlandığını,
Faturalara ilişkin davalı tarafından sunulan… Vergi Dairesi tutanağında Maliye Bakanlığı Hesap uzmanları kurulunun 22.02.2011 tarihli yazısı ile Vergi Dairesi tarafından davalının 2006,2007,2008,2009 yıllarına ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede, davalı kayıtlarında 2006 yılında toplam 1.445.285,93-TL, 2007 yılında 1.948.373,62-TL, 2008 yılında 2.697.624,54-TL ve 2009 yılında 2.427.672,16-TL tutarındaki …faturalarının davalı … kayıtlarında karşıt incelemelerinin yapılarak kayıtlı olup olmadığının incelendiğini, 2006 yılındaki mevcut 495,60-TL ve 2008 yılında mevcut 795,79-TL tutarındaki … tarafındaa tanzim edilen faturalar dışında tüm faturaların …’e ait defterlerde kayıtlı olduğunun tespit edildiği 29.03.2011 tarihinde tutanak altına alındığını,
Davalının sunduğu senet suretlerine ilişkin sunulan senetler incelendiğinde 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında verilmiş olan 81 adet senet olduğu, bu senetlerin verilişinin davalı kayıtlarında mevcut olmadığını,
Davalının borcunun ağırlıklı olarak 2011 yılına kadar toplam ödenmeyen kısma ilişkin alınan senetler ve çekler sebebiyle devam ettiği, … döneminde yeni borç oluşmadığı, ancak devir alınan davalı bayinin devam eden önceki dönem borcunun…ayıtlarında en son 128 şüpheli ticari alacaklar hesabında 457.841,39 TL davacı alacağı olduğu hususları incelenen davalı kayıtları vergi incelemesi tutanağı ve davacı sunulan kayıt ve açıklamalarda yer alan dayanakları ile protokol kapsamında belirtildiği görülmüştür.
Bozma sonrası alınan Sektör Uzmanları ve mali müşavirden oluşan üçlü bilirkişi heyetinin 04/10/2021 tarihli raporunda özetle; Yargıtay bozma ilamı sonrasında alınan ek rapordaki tespitlerle aynı görüşte olunduğu belirtilmiştir.
Bozma sonrası alınan Sektör Uzmanları ve mali müşavirden oluşan üçlü bilirkişi heyetinin 23/05/2022 tarihli ek raporunda özetle; her ne kadar davalı tarafından dava konusu senetlerin prim alacaklarına karşılık verildiği, prim alacaklarının doğmasıyla birlikte senetlerin bedelsiz kaldığı ileri sürülmüş ise de ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, davalının doğan prim alacaklarının davalının borçlarından mahsup edilmiş olduğu, davalının herhangi bir prim alacağının kalmadığı, tam aksine davacının alacaklı olduğu, bu alacakları nedeniyle senetlerin bedellerinin ödenmesi gerektiği tespit edildiği, bu bakımdan davalının prim alacaklarının ödenmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, bilirkişi kurulu görüşünün, Yargıtay bozma ilamı sonrasında alınan ek rapordaki tespitlerle aynı olduğu belirtilmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile borçlular…, … ve …’ya icra takibi yapıldığı, 562.953,00-TL asıl alacak 88.196,11-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 651.150,01-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin …’e 21.12.2012, …’e 04.01.2013, …’ya 27.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlulardan …ve İsmail yönünden 24.12.2012’de süresi içerisinde borca itiraz ettiği, diğer borçlu …yönünden dosya kapsamında icra takibine itirazda bulunulmadığı, takibin bu borçlu yönünden kesinleştiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, uyulan Yargıtay ilamının ” davacı …A.Ş., devir eden dava dışı …A.Ş. ve davalı …’in ticari defterlerini karşılıklı inceleyen” hükmü gereği davalının ticari defterleri 02.11.2020 tarihli ek rapor ile incelenmiştir. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde 2006-2011 yılları arası yevmiye defterleri, 2020-2011 yılları envanter defterlerinin yasal süresi içinde kapanışlarının yapılmadığı, bu nedenle ancak aleyhine delil teşkil ettiği, 2006-2009 yılları arası kebir defterlerini ve 2006-2009 yılları arası envanter defterlerini sunmadığı; ayrıca davalı defterlerinde davacı veya …şirketine ilişkin hesap kodunun bulunmadığı, ana hesabın alt kırılımı yapılmadan kayıt yapıldığı, kebir defterleri ve kebir muavini defterlerin sunulmadığı gibi yevmiye kayıtlarının 10’ar günlük ara ile tüm alım ve satımların tek bir yevmiye kaydı ile kayıtlandırıldığı tüm bunlara göre 23.05.2022 tarihli ek raporda açıkça belirtildiği üzere davalının ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırma yapılmasına imkan tanımadığı, mukayeseli bir değerlendirme yapılamayacağı anlaşılmıştır.
…AŞ ile davalı… arasında 27.11.2011 tarihinde Tüplü LPG Bayilik sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin 30 maddesinde ; İş bu sözleşme süresinin anlaşmanın imza tarihinden itibaren 3 Yıl, 8 ay, 23 gün süreli bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından sunulan sözleşme başlıklı 27.01.2011 tarihli iki sayfalık sözleşme incelendiğinde,Sözleşme konusunun …’in bayiye bedeli vadeli olarak vermeyi kararlaştırdığı KDV dahil 515.945 TL karşılığı LPG veya borcun geri ödenmesi ve sağlanan imkanları içerdiği, borcun 547.865 TL olarak geri ödeneceği, ödemelere ilişkin 281.920 TL tutarlı 12 adet ve 265.945 TL tutarlı 8 adet senedin verildiği,ayrıca 285.000- TL tutarlı ipotek teminatı verildiği, iş bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren … alımı karşılığında KDV dahil 300 TL/ton .Aylık LPG prim faturası kesileceğini, 6 ay içersinde ve eğer bitmezse devamında bu tutara gelinceye kadar olmak üzere 75.600 TL prim bedelinin cari hesap borcuna mahsup edileceğini,bayi imza tarihinden itibaren çekle alım yapabilecek ve çekle alım riski 110.000- TL tutarı geçmeyeceği, bayi çek ve senetleri vadesinde ödemez ise ve doğrudan borçlandırma sistemindeki borcunun ödemezse KDV dahil aylık % 3,5 vade farkını ödemeyi kabul ve taahhüt ettikleri görülmüştür.
…A.Ş.’nin …, … ve …’ya keşide ettiği Beyoğlu…Noterliği 09.10.2012 tarih ve… yevmiye no.lu ihtarnamesinde ,… ile yapılan devri ve temlik sözleşmesi kapsamında bayiin 26.08.2011 tarihinde … bayisi olduğunu,Muhatap…’in sözleşmeden doğan 146.149,39 TL cari hesap borcu, 193.486,00 TL protestolu senet borcu ,118.206- TL karşılıksız çek borcu ve 89.079,40- TL vade farkı + 16.034,11- TL KDV’si olmak üzere toplam 562.953,90 TL cari hesap borcunun şifahen uyarılmasına rağmen ödenmeyerek temerrüde düştüklerini,…’in doğmuş ve doğacak borçlarının ödenmesinin teminatı olarak müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatlarıyla,…Ordu-Ünye İlçesi, …mah.kain tapuda ,… ada … parsel de kayıtlı kargir 2 kayıtlı bina üzerinde şirket lehine 1 derecede 60.000-TL meblağlı 26.02.2009 tarih ve 520 yevmiye nolu ipotek,
…’e ait Ordu- Ünye İlçesi ,Ortayılmazlar mah. kain tapuda …Ada,… parselde kayıtlı arsada ve … arsa paylı zemin kat 1 bağımsız bölüm numaralı fırın üzerinde müvekkili şirket lehine 5.derecede 45.000-TL meblağlı faizsiz 07.11.2006 tarih ve 4368 yevmiye nolu ipotek,
Ordu-İli, Ünye ilçesi ,Ortayılmazlar Mah. Kain tapuda … Ada,… parselde ,… cil… sahifede kayıtlı arsada ve 3/15 arsa paylı kat 1- 2 nolu bağımsız bölüm numaralı mesken üzerinde müvekkili şirket lehine 1.derecede 100.000 -TL meblağlı aylık %10 faizli 24.05.2005 tarih ve 1593 yevmiye nolu,2. derecede 90.000 TL meblağlı faizsiz 07.11.2006 tarih ve 4368 yevmiye nolu ipotekler,
Ordu ili, Ünye İlçesi ,Ortayılmazlar Mah. Kain tapuda … Ada,… parselde kayıtlı arsada ve 3/15 arsa paylı kat 2- 3 nolu bağımsız bölüm numaralı mesken üzerinde şirket lehine 1.derecede 100.000 -TL meblağlı aylık %10 faizli 24.05.2005 tarih ve … yevmiye nolu,2. derecede 90.000- Tl meblağlı faizsiz 07.11.2006 tarih ve 4368 yevmiye nolu ipotekler,
Ordu İli, Ünye ilçesi ,Ortayılmazlar Mah. kain tapuda, … Ada… parselde kayıtlı arsada ve 3/15 arsa paylı 4.kat 5 nolu bağımsız bölüm numaralı mesken üzerinde şirket lehine 1.derecede 50.000 TL meblağlı aylık %10 faizli 08.06.2005 tarih ve 1…yevmiye nolu,2. derecede 90.000 Tl meblağlı aylık bila faizli 07.11.2006 tarih ve …yevmiye nolu ipotekler tesis edildiğini, …in 562.953,90 TL, …’nın ipotek bedeli ile sınırlı olarak 60.000 TL, …’in ipotek bedeli ile sınırlı 565.000 TL tutarla sınırlı olmak üzere borcun tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiş; İhtarname İsmail Keskin’e 15.10.2012 tarihinde,…’e 23.10.2012 tarihinde, …’ya 16.10.2012 tarihinde tebliğ edildikleri anlaşılmıştır.
İpotek resmi senetlerinin incelenmesinde ; İpoteklerin …AŞ lehine tesis edilmiş iken ;…’ya ait taşınmaz üzerinde ki … AŞ ipoteğinin 20.9.2012 tarih ve 1403 yevmiye numaralı temlikname ile …AŞ ne temlik edildiği , 1 nolu bağımsız bölümdeki ipoteğin 20.9.2012 tarih ve… yevmiye , 2 nolu bağımsız bölümde ki ipoteklerin aynı tarihli 6995 yevmiye ,3 nolu bağımsız bölümde ki ipoteklerin aynı tarihli 6998 yevmiye numaralı ,5 nolu bağımsız bölümde ki 1.sıra ipoteğin aynı tarih ve 6920 ,2.derecede ki ipoteğin de aynı tarih ve 7001 yevmiye numaralı temliknameler ile …AŞ tarafından…AŞ ne temlik edildikleri davacı ve takip alacaklısı … AŞ nin tapu sicilinde düzenlenen resmi senetler ile ipotek alacaklısı olduğu dolayısıyla davalıların …AŞ ne ipotek vermedikleri ,davacının haklarında takip yapma ve dava açma hakkı bulunmadığına ilişkin savunmalarına itibar edilememiştir.
…AŞ ile …A.Ş. arasında tanzim olunan 25.8.2011 tarihli devir ve temlik mutabakatının incelenmesinde ; metnin ekinde yer alan listede yazılı lpg bayilerine ait her bir bayilik sözleşmesi ve genel şartnamesinde yer alan …’a tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte devir edilmiştir.Ekli listede davalı… bayiliğinin de Varlık devir sözleşmesi gereği…’in tüm hak ve sorumlulukları davacı tarafından devir alındığından davalıların bu yöne ilişkin itirazları da yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporlarına ve davaya temel itirazı, davalı ile … arasında imzalanan 27.01.2011 tarihli sözleşmenin 6. Maddesi gereğince hak kazanılacak bayi destek primi ile bu sözleşmedeki bono miktarı borcun ödenmiş kabul edileceği ve bu anlaşma gereğince …’in davalıya vermeyi taahhüt ettiği 500 ton LPG’nin aslında bedelsiz olduğu iddiasıdır.
27.01.2011 tarihli sözleşmenin 6. Maddesi aynen şu şekildedir :”Bayi 3. Maddede Tablo 1’de yer alan senetleri vadesinde …’e ödeyecek ANCAK, …’İN VERECEĞİ YAZILI ONAY SONRASI …e ilgili tarihe denk gelen senet tutarına karşın, aylık alım taahhüdüne gerçekleşen alımın oranlaması ile bulunacak olan ve en fazla senet tutarı kadar ‘bayi destek primi’ faturası kesecektir. Aksi taktirde yani …’in yazılı onay vermemesi durumunda ise Bayi, …’e ödemiş olduğu senetler için …’den tazmin talebinde bulunmayacağını beyan ve kabul ve taahhüt etmiştir”
Davalı bu iddiasını… Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyasında sözleşme hükükmlerine uyulmaması nedeniyle maddi tazminat talebinde dava dilekçesinde aylık ortalama 42 ton gaz satmak karşılığında borcun hibeye dönüşeceği iddiası ile de ileri sürmüştür.
27.01.2011 tarihli sözleşmenin 6. Maddesi açık olup, davalının iddiasının aksine bir hibe bulunmayıp, bu ek sözleşmede bir mahsuplaşma sistemi düzenlenmiştir. Bayilik süresince lpg verilecek, aylık alım taahhüdüne gerçekleşen alımın oranlaması ile bulunacak olan ‘bayi destek primi’ ile de alacak borç mahsuplaştırılacaktır. Bu şekilde borcun tasfiyesi sağlama taahhüdü bulunmaktadır. Davalı tarafın hibe iddiası açık bu hüküm gereği doğru değil ise de borcun tasfiyesine ilişkin LPG satım ve ‘bayi destek primi’ taahhüdü bulunduğu iddiaları doğrudur. Ancak yine sözleşmenin 6. Maddesi “……’in vereceği yazılı onay sonrası …. ‘bayi destek primi’ faturası kesecektir. Aksi taktirde yani …’in yazılı onay vermemesi durumunda ise Bayi, …’e ödemiş olduğu senetler için …’den tazmin talebinde bulunmayacağını beyan ve kabul ve taahhüt etmiştir” açık düzenlemesi gereği davaya konu alacağın nedeni olan senetlerin, ‘bayi destek primi’ ile mahsuplaşılabilmesi için …’in yazılı onayı gerekmekte olup, yine bu yazılı onayın verilmemesi halinde ise …’e ödemiş (ödeyeceği) olduğu senetler için …’den tazmin talebinde bulunmayacağı net bir şekilde kararlaştırılmıştır. Bu nedenlerle …ATM’nin dosyasının bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Davalı ile davacı arasında …’ın devri sonrası alıma ilişkin ticari ilişki bulunsa da, devir sonrası taraflar arasında davacı lehine doğan alacaklar ödenmiş olup, davaya konusu alacak …’in davacıya devrettiği alacaklardır.
Taşınmaz maliki ipotek borçluları … ve …’in …’in … AŞ nezdinde doğmuş ve doğacak borçları için taşınmaz rehni verdiklerinden davalı asıl borçlu …’in asıl borçlu, … ve…’nın da ipotek limiti dahilinde borçtan sorumlu bulundukları;
…’e ait taşınmazların 250.000-TL si için düzenlenen resmi senetlerde ipotekli alacağa aylık %10 oranında faiz uygulanacağı diğerlerinde faiz kaydı olmadığı,
Önceki kararımızda “asıl borçlunun sözleşmenin 19/b maddesinde ürün bedelleri ve sair borçlarını ödemede gecikmesi halinde aylık %6 oranında gecikme faizi ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, bu sebeple ki ipotekli borcun 250.000-TL si aylık %10 kalan borç içinde sözleşme faizi olan %6 nın uygulanacağı asıl borçlu için borcun tümü üzerinden temerrüt faizi hesaplanmış isede 250.000-TL bakımından hesaplanan temerrüt faizi düşülerek kalan borç için aylık %6 üzerinden temerrüt faizi hesaplanması gerektiği…” görüşü belirtilmiş ise de ipotek akdinde temerrüt faizi bulunmayan ipotekler açısından – sözleşmenin 19/b maddesi gereğince temerrüt faizi talebi ödeme emrinde bulunmadığından- işlemiş faiz hesabının 312.899,89 TL açısından gerekmediği ve bu nedenle daha önceki kararımızda hesaplanan bu miktara ilişkin işlemiş temerrüt faizi miktarının hesaba katılmaması gerektiği;
…’in ( 45.000+190+190.000+140.000) 565.000-TL olmak üzere itirazın iptali gerektiği,
Asıl borçlunun temerrüdü tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanmış; asıl borçlu …’in temerrüdünün 23.10.2012 tarihinde başladığı, takip tarihinin 11.12.2012 tarihi olduğu anlaşılmakla,… bakımından belirlenen asıl alacak 562.899,89-TL den ; %10 faiz kaydı mevcut olan 250.000-TL için %120 orandan hesaplanan (faiz hesaplamaları detay tabloları dosyaya konulmuştur.) 40.000-TL işlemiş faiz talep edilebileceği , vade farkı asıl alacak hükmünde olduğundan faize faiz işletilmesinin sözkonusu olmadığı, alacağın tamamına %120 oranında işlemiş temerrüt faiz işletilemeyeceği, takipte zaten işleyecek temerrüt faizi talebinin bulunmadığı sonucuna varılarak itirazın kısmen iptaline ,davalı …’nın ise takibe itirazı olmadığı hakkında ki takibin kesinleştiği anlaşıldığından fuzulen açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalılardan … ve …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar…ve …’in itirazlarının kısmen iptaline;… bakımından 592.938,28 TL davalı…’in de 565.000-TL ipotek limiti ile sınırlı olarak takibin devamına, ipotek limitini aşan fazla istemin reddine;
Her iki davalıların sorumlulukları kapsamında %20 oranda hesaplanan 118.587,65-TL (Davalı … 113.587,65-TL ile sorumludur.) icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
2-Davalı… takibe itiraz etmediğinden fuzulen açılan davanın reddine ilişkin önceki kararımız kesinleştiğinden bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 40.506,61-TL ilam harcından 7.864,35 TL peşin harç, 2.780,44 TL ıslah harcı toplamı 10.644,79 TL harcın düşümü ile eksik kalan 29.858,82-TL harcın davalılardan …ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, (davalılardan …’nın 28.451,93-TL’ye kadar sınırlı olma kaydıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 7.864,35 TL peşin harç, 2.780,44 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 10.669,09 TL harcın davalılardan İsmail ve Altuna’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılardan Altuna’nın 10.166,38-TL’ye kadar sınırlı olma kaydıyla)

5-Davacı tarafından yapılan 7.455,50-TL yargılama giderinin, red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 6.788,99-TL’nin davalılardan İsmail ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalılardan …’nın 6.469,10-TL’ye kadar sınırlı olma kaydıyla)

6-Davalı İsmail tarafından yapılan 402,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 35,98-TL’nin davacıdan tahsili ile davalı İsmail tarafına verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 83.223,21 TL vekalet ücretinin davalılardan İsmail ve Altuna’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılardan Altuna’nın 79.301,89-TL’ye kadar sınırlı olma kaydıyla)

8-Davalılardan İsmail ve Altuna kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.313,88 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile iş bu davalılar tarafına verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”