Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/525 E. 2019/1296 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/525 Esas
KARAR NO : 2019/1296 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2014
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 05.08.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin yaş meyve ve sebze ticareti yapan bir tacir olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardan beri davalı ile ticaret ilişkisi olduğunu ve davalıdan yaş meyve ve sebze alımı yaptığını, müvekkilinin malı teslim almadan davalı lehine … şubesinin … çek seri numaralı, 10/08/2014 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli çek teslim ettiğini ancak keşide edilen 25.000,00 tutarlı çekin karşılığı malları teslim almadığını, söz konusu çekin müvekkilince davalıdan geri verilmesinin istendiğini ancak davalının bu isteği geri çevirdiğini ve davalının bu çeki iade etmediğini, çekin günü geldiğinde cirantaların yada davalının cek tahsil için bankaya ibraz etme ihtimalinin yüksek olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde müvekkilinin olmayan bir borcu ödemek zorunda kalacağını, müvekkilinin vermiş olduğu 25.000,00 TL bedelli çek yönünden davalıya borcunun olmadığını bu nedenlerle davanın kabulü ile davalıya … şubesinin … çek seri numaralı, 10/08/2014 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin verdiği 24.09.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların yanlış olduğunu, çekin bedelinin ve keşide tarihinin yanlış olduğunu, çekin bedelinin 130.000,00 TL ve keşide tarihinin 16/08/2014 tarihi olduğunu, müvekkilinde bulunan çekin davacının eli ürünü olduğunu ve davacı tarafından müvekkiline verildiğini, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu bu nedenlerle davacının davasının reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerince delillerin bildirildiği ayrıca davacı vekililince dava konusu çekin … Şubesine ait … nolu ve 16/08/2014 keşide tarihli 130.00 TL lık çek olduğu, dava dilekçesinde çek miktarı ile tarihinin hatalı yazıldığını, çekin keşide tarihi ile miktarına ilişkin hususları delil listesiyle sundukları dilekçe ile düzelttiklerini, dava konusu çekin 16/08/2014 keşide tarihli, 130.000,00 TL ‘lik çek olduğu, dava değerininde 130.000,00 TL olarak düzeltildiği, eksik harcı da ikmal ettiklerini, ayrıca çekin icra takibine konulduğunu yeni öğrendiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili ise dava konusu çekin kendilerinde olduğunu, icra takibine konu edildiğini, ayrıca taraflar arasındaki önceki ticari ilişkiye ilişkin başka çeklerin kaybedildiği ve iptaline ilişkin …. ATM de açılıp sonuçlanan dava olduğunu, malların teslim edildiğini,mal karşılığı davalıya çek verildiğini, davacının mal alışverişine ilişkin tanıklarının dinlenilmesini,bu tanıkların davacıya mal verdiğini ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin protokol fotokopisini dosyaya sunarakdavacının ticari defter tutmadığını, ticari defterleri olmadığını, taraflar arasında sözlü anlaşma bulunduğunu bildirmiş, davacı vekili ise davalı tarafın tanık dinletilmesi talebini kabul etmediğini ifade etmiş olup,uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle mal karşılığı olmak üzere davalıya verildiği bildirilen dava konusu çek karşılığı talep edilen mallarını davalı tarafça teslim edilmediği ileri sürülerek açılan davada davalının edimini yerine getirip getirmediği ve dava konusu yapılan çekin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin bulunduğu görülmüş, taraf vekilleri sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, anlaşma olmadığı görüldükten sonra ön inceleme aşaması tamamlanmakla tahkikata geçilmiş,dava değeri baz alınarak mal tesliminin yazılı delille ispatlanması gerektiğinden davalı vekilinin tanık dinletme talebinin davanın mahiyeti gereği reddine karar verilerek icra takibine ilişkin … İcra Müd nün … sayılı takip dosyasının örneği ve ilgili çeke ilişkin çek örneğinin icra müdürlüğünden celp edilmiş takibe ve davaya konu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde alacaklının …, borçlunun … olduğu,16-08-2014 keşide tarihli 130.000,00 TL lık asıl alacak miktarı çekin ekin faiz ve masraflarla toplam 149.608,63 TL olarak faiz,masraf ve vekalet ücretiyle tahsiline dair yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takibin 16-01-2015 tarihinde başladığı, davanın ise 05-08-2014 tarihinde açıldığı, takibin derdest olduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan deliller çerçevesinde davacının davalıdan davaya konu çek sebebiyle bedelini ödediği ancak teslim alamadığını iddia ettiği mal yönünden alacağının bulunup bulunmadığı, davalının söz konusu çek sebebiyle çek karşılığı malı teslim edip etmediği, bu çekin taraf ticari defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı,bu çek için davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları ile deliller incelenerek rapor aldırılması için dosyanın resen seçilen MM bilirkişi … ‘a tevdi edilmiş,bu bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonrası 22-05-2015 havale tarihli bilirkişi raporunun sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunda özetle davacının 2014 yılı işletme ticari defterinin sunulduğu,davacının ticari defterinin usulüne uygun tutulduğu,davalının ticari defter sunmadığı,davalı tarafça sunulan 10-10-2014 tarihli protokolde dava konusu çeki ödemeyi taahhüt eden … nın kim olduğunun anlaşılamadığı, bu belgenin davacı ile ilgisinin anlaşılamadığı,dava konusu çekin davacı ticari defterlerinde yer almadığı,mal tesliminin yapılıp yapılmadığına göre seçenekli bir değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili malların davalı tarafça davacıya teslim edilmediğini iddia etmiş, davalı vekilinden soruldu; bilirkişi raporunun 1. sonucu çerçevesinde karar verilmesini istediğini bildirmiş.
Mahkememizce tüm deliler toplandıktan ve bilirkişi raporu alındıktan sonra “Davalı vekilinin karar öncesi son celse duruşmada 27.12.2013 tarihli belge sunmuş ise de bu belgenin dava konusu çekle ilgisinin tespit edilemediği, bu çeke ilişkin bir atıfta bulunulmadığı,bu belgenin davacı vekilince de kabul edilmediği,önceki ticari ilişkileri ilişkin olduğu ileri sürdüğünden bu belgenin dava konusu çekle ilişkili olduğu belirlenemediğinden davacıya davalı tarafça çek karşılığı malların teslim edildiği davalı tarafça ispatlanamadığından davanın davacının yemini ile ispatlandığı ve davanın kabulü ile; davaya konu … şubesine ait … numaralı, 16/08/2014 keşide tarihli 130.000,00 TL’lik çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair karar vermiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E, … K sayılı 15.04.2019 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; “Dava satım sözleşmesine dayalı olarak verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı alıcıya verilen çek karşılığı malların teslim edilmediğini davalı satıcı ise malların teslim edildiğini ileri sürmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi uyarınca sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Satıma konu malın çekin verildiği tarihte malların teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıda olup mahkemece ispat yükümlülüğünde yanılgıya düşülerek davalıya icapsız yemin teklifinde bulunulması ve icapsız yemine dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Huzurdaki davara dosyanın kapsamına göre dava satım sözleşmesine dayalı olarak verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı alıcıya verilen çek karşılığı malların teslim edilmediğini davalı satıcı ise malların teslim edildiğini ileri sürmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi uyarınca sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Satıma konu malın çekin verildiği tarihte malların teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıdadır. Davacı olan alıcı da malların teslim edilmediğine ilişkin kendi iddiasından başka bir kanıt ortaya koyamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 2.676,95-TL den düşümü ile kalan 2.632,55-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 40,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 13.150,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …

Hakim …