Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/519 E. 2021/277 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/519 Esas
KARAR NO : 2021/277

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Eskişehir Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı …Anonim Şirketinin arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca hazine destekli … kefaleti kapsamında kefalet protokolü imzalandığını, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, anılan sözleşmeye istinaden… kredi, … kredisi, taksitli ticari kredi ile gayrinakdi çek kredisi kullandırılmış olduğunu, kredinin sözleşme hükümlerine aykırı hükümlerine aykırı kullanılması üzerine Eskişehir … Noterliğinin 27/03/2019 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek 4.156.352,46TL nakdi ve 8.120,00TL gayrinakdi çek taahhüt bedelinin ödenmesi yönünde alacağın muaccel hale getirildiğini, verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez İstanbul …İcra Müd. …E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, takip borçlularının takibe ve tüm fer’ilerine itirazları üzerine takibin durduğunu, itiraz tarihinden sonra dava dışı … Ltd. Şti.; … A.Ş. ile …A.Ş. firmalarının iflaslarına karar verildiğini, davalıların takibe ve ferilerine gerçek itiraz nedeninin takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğu belirtilerek, 2.834.162,90TL NAKDİ alacak bedeli üzerinden itirazın iptalini, takibin devamını ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı … KİREMİT ve …A.Ş. arasında 08.06.2018 tarihinde … imzalandığını, davalı müvekkilleri işbu …müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı bankanın hesap keşide ettiği hesap kat ihtarına müvekkilleri tarafından itiraz edildiğini, müvekkillerinin takip talebinde istenilen miktarda borcu bulunmadığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarıyla borcun uygunluk arz etmediğini, müvekkilinin yapmış oldukları bir kısım ödemelerin borçtan düşülmediğini, işte bu nedenle gerçek borcun/alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğini, davacı banka talep edilen faiz oranının dayanağı olarak … gösterdiğini, oysa ki … içerik itibariyle genel işlem koşulları bakımından aykırılık teşkil ettiğini, talep edilen faiz oranının fahiş olduğu ve TMK’nun 2 m. aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu kredi …garantisiyle kullandırılan bir kredi olduğunu, anılan krediden dolayı yeniden yapılandırma olanağı sağlanmadığını, dolayısıyla yeniden yapılandırılma yapılmadan bir muacceliyetten söz edilemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 23/01/2020 tarihli celsesi 7 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 26/05/2020 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ ve KANAAT:
1-Davacı banka ile dava DIŞI kredi lehtarı … KİREMİT ve …A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözleşmeye istinaden muhtelif türde kredi kullandırılmış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
A)Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle Alacakları:
a)Nakdi alacak bakımından
Alacak kameleri
Talep edilen
Hesaplanan
Talep edilmesi gereken
Asıl alacak-Ticari kredi
3.610.164,35
3.590.463,62
3.590.463,62
Asıl alacak-KMH krd.
546.188,11
546.188,11
546.188,11
İhtarname gideri
2.644,84
2.644,84
2.644,84
İşlemiş faiz
210.843,27
197.152,44
197.152,44
BSMV
10.542,16
9.857,62
9.857,62
TOPLAM
4.380.382,73
4.346.306,63
4.346.306,63

Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 34.076,10TL (4.380.382,73-4.346.306,63=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı (ticari krediler için) 3.590.463,62TL’na yıllık %47 oranında ve asıl alacak tutarı (Kredili mevduat hesabı için) 546.188,11TL’na sözleşmesel olarak %33 oranında işleyecek temerrüt faizi bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte isteniiebileceği,
b)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Bakımından Dosya içeriğinde bulunan çek statü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen toplam (4) adet çek yaprağından dolayı toplam 8.120,00-TL faiz getirmeyen bir hesapta davalı kefillerin depo etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı (Sözleşmenin 42. maddesinin yanı sıra 5941 s.Çek Y. 2.ve 3 m. uyarınca),
c)İcra İnkar Tazminat Yönünden Dava dışı kredi lehtarı şirkete ve davalı kefillere hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş sayıldığı gözönüne alındığında, alacağın detayını bilebilecek durumda oldukları, bu nedenle alacağın/borcun likit ve muayyen olduğu nazara alındığında, yukarıda tespit edilen toplam 4.346.306,63TL nakdi alacak üzerinden sayın mahkemece uygun görülebilecek oran (%20) dahilinde, icra inkar tazminatına hükmedilebilineceği,
d)Davacı banka takip talebinde, TAKİP TARİHİNDEN İTİBAREN davalı/kefillerin sorumlu oldukları anapara miktarını 2.690.164,35 TL olarak göstermiştir. Dosya içeriğine göre REHİN/İPOTEKTEN dolayı İstanbul …İcra Md. … E. sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla 2. Bir takip daha açılmıştır. Ancak, bu takip talebi miktarı ile REHİN/İPOTEK MİKTARI belli değildir. Dolayısıyla ilk etapta yukarıda hesaplanan miktardan rehin tutarının düşülmüş sayılabileceği düşünülmekte ise de, gerek davalı/kefillerden talep edilen miktar ve gerekse de rehin miktarının açıklanıp somutlaştınlmaya muhtaç oldukları düşünülmektedir. Yine harca esas miktarın 2.834.162,90TL olarak gösterilmiş olması da açıklanmaya muhtaçtır.
2-…-…FONU A.Ş. KEFALETEN TAZMİN EDEBİLCEĞİ BEDEL YÖNÜNDEN;
…fonunun kefaletiyle 16.06.2017 tarihinde 1.500.000,00TL tutarında 55 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. ANCAK, davacı bankadan temin edilen kayıt ve ekstrelere göre herhangi bir TAZMİNAT/TAHSİLAT sağlanamamış olduğu görülmektedir. Dolayısıyla …’dan herhangi bir tahsilat sağlanamadığı için bu yönde bir değerlendirme yapılamamıştır. Neticeten yukarıda tespit edilen miktar yönünden takibe aynen devam edilebileceği düşünülmektedir.
Keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/C.2. uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, yüce Mahkemenin değerlendirmesine saygıyla arz ederim.” denilmiştir.
Mahkememizin 05/11/2020 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 08/02/2021 tarihli ek raporunda özetle;
”SONUÇ ve KANAAT:
KÖK RAPORUN 920.000,00 TL’LIK İPOTEKTEN DOLAYI REVİZE EDİLMİŞ EN SON HALİ AŞAĞIDA ARZ EDİLMİŞTİR.
1-Davacı banka ile dava DIŞI kredi lehtarı …KİREMİT ve …A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözleşmeye istinaden muhtelif türde kredi kullandırılmış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davalı/Kefillerin Kefalet limiti ve Sorumluluğu:Davalı kefilin/lerin, sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 22.000.000,00TL olduğu,temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 4.136.644,73TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı KEFİLLERİN hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin düşünülebilineceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m)Anın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
A)Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle Alacakları:
a)Nakdi alacak bakımından
Alacak kameleri
Talep edilen
Hesaplanan
Talep edilmesi gereken
Asıl alacak-Ticari kredi
3.610.164,35
3.590.463,62
3.590.463,62
Asıl alacak-KMH krd.
546.188,11
546.188,11
546.188,11
İhtarname gideri
2.644,84
2.644,84
2.644,84
İşlemiş faiz
210.843,27
197.152,44
197.152,44
BSMV
10.542,16
9.857,62
9.857,62
TOPLAM
4.380.382,73
4.346.306,63
4.346.306,63

Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 34.076,10TL (4.380.382,73-4.346.306,63=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı (ticari krediler için) 3.590.463,62TL’na yıllık %47 oranında ve asıl alacak tutarı (Kredili mevduat hesabı için) 546.188,11TL’na sözleşmesel olarak %33 oranında işleyecek temerrüt faizi bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
b)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Bakımından Dosya içeriğinde bulunan çek statü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen toplam (4) adet çek yaprağından dolayı toplam 8.120,00TL faiz getirmeyen bir hesapta davalı KEFİLLERİN DEPO etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı (Sözleşmenin 42. maddesinin yanı sıra 5941 s.Çek Y. 2.ve 3 m. uyarınca),
c)İcra İnkar Tazminat Yönünden Dava dışı kredi lehtarı şirkete ve davalı kefillere hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş sayıldığı gözönüne alındığında, alacağın detayını bilebilecek durumda oldukları, bu nedenle alacağın/borcun likit ve muayyen olduğu nazara alındığında, yukarıda tespit edilen toplam 4.346.306,63TL nakdi alacak üzerinden sayın mahkemece uygun görülebilecek oran (%20) dahilinde, icra inkar tazminatına hükmedilebilineceği,
d)Davacı yanın, yukarıda (I) bendi altında yapılan açıklamalar ışığında ISLAH dilekçesindeki taleplerinin “ilave harç bedeli” ödenmek kaydıyla yerinde olduğu değerlendirilmektedir. Sayın mahkemece de bu görüşe iştirak edilmesi halinde, davalıların kök raporda belirtildiği gibi yukarıda gösterilen tüm NAKDİ ve GAYRİNAKDİ kredi borçlarından sorumlu sayılabilecekleri düşünülmektedir.
B)…-… A.Ş. KEFALETEN TAZMİN EDEBİLECEĞİ BEDEL YÖNÜNDEN;
…fonunun kefaletiyle 16.06.2017 tarihinde 1.500.000,00 TL tutarında 55 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. ANCAK, davacı bankadan temin edilen kayıt ve ekstrelere göre herhangi bir TAZMİNAT/TAHSİLAT Sağlanamamış olduğu görülmektedir. Dolayısıyla …’dan herhangi bir tahsilat sağlanamadığı için bu yönde bir değerlendirme yapılamamıştır. Neticeten yukarıda tespit edilen miktar yönünden takibe aynen devam edilebileceği düşünülmektedir.
Keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/C.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, yüce Mahkemenin değerlendirmesine saygıyla arz ederim.” denilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredilerin kat’ı sonrası açılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
GKS’mesi, ihtar, ihtarın tebliğine ilişkin evraklar, ticari defterler, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya içeriği ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğine;
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra tanzim edilmiştir. Davalı kefil açısından kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. 583. ve 584 m. öngörülen kefalet sözleşmesinin yazılı yapılması, kefaletin türü, sorumlu olunacak azami kefalet limiti, kefaletin tarihi ve yasada şartların bizzat kefillerin kendi el yazıları ile yazılmış olduğu kefalette bulunduğu, tüm bunlara göre geçerli bir kefalet akdinin kurulmuş olduğu, TBK’nun 598/3. maddesindeki 10 yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler yasal değişiklik tarihi 28.03.2013’den sonra akdedilmiş olması nedeniyle, davalı/kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları (https://www.ticaretsicil.gov.tr/tmp_gazete/1f74a6d6-bf12-11e9-bcf4-54171cd56113.pdf) anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek olmadığı kanısına varılmıştır.
TBK’nun 589 ve 590. maddesine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.
Kefilin/lerin sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumludurlar.
26 Kasım 2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. hükmüne yer verilmiştir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.

GKS gereğince düzenlenen hesap kat ihtarı, kredi lehdarına 29.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle kefile başvuru için TBK 586. Madde gereğince “ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması” koşullarının da gerçekleştiği; 29.03.2019 tarihi itibariyle her iki davalıya tebliğ edilmiş olup, verilen 1 günlük sürenin sonu olan 31.03.2019 tarihi itibariyle her iki davalının da temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Teknik ayrıntısı yukarıda özetlenmeye çalışıldığı ve bilirkişi raporunda tam detayı olduğu üzere bilirkişi tarafından hesap kat tarihinde, takip tarihinde ve hukuki menfaatin tespiti açısından dava tarihinde asıl alacak ve temerrüt tarihi ve temerrüt faiz oranına göre fer’ileri hesaplanmıştır.
Sözleşmedeki faizin fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, fiilen uygulanan faiz oranı kıstas alınarak belirlenen temerrüt faizi oranın da fahiş nitelikte olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ”genel kredi sözleşmesi” başlıklı olup kullandırılan kredi ticari nitelikte olup, ticari işlerde TBK’nun 88. ve 120. maddelerinin uygulanamayacağı, 6102 sayılı TTK.nun 8.maddeleri gereğince tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebilecekleri anlaşılmıştır.
Davalı/kefilin, Genel Kredi Sözleşmesinde kefilin sorumluluğunu düzenleyen çek kredisi ile ilgili depo yükümlülüğüne ilişkin açık bir düzenleme bulunması nedeni ile depo talebinde haklı olunan kısım açısından kabul kararı verilmiştir.
Davacı taraf ıslah dilekçesi ile 920.000 TL’nin takipte alacaktan ipotek nedeniyle düşülerek takip yapıldığını, ancak ipotekli taşınmazın 3. Kişiye devri nedeniyle takip talebinde konulan sınırlama kendileri açısından geçersiz kaldığı gerekçesiyle bu bedele hükmedilmesini talep etmiş ise de; ipoteklerin kefalet borçlarını da kapsayacak şekilde verilmiş olup, kefil taşınmazı 3.kişiye devretse de ipotek devam edeceğinden TBK’nun 586. Maddesi gereğince taşınmaz rehnini paraya çevirmeden müteselsil kefilden ipotek bedelince talepte bulunulamayacağında bu hususa ilişkin talep de, itirazın iptali talebinde kısmen reddedilen kısım ile birlikte reddedilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden;dava konusu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı bilirkişi raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul 6. İcra Dairesinin 2019/18586 sayılı takip dosyasındaki itirazlarının;
2.670.463,62 TL Ticari kredi asıl alacak,
132.484,66 TL ticari kredinin işlemiş temerrüt faizi
546.188,11 TL KMH kredi asıl alacak
19.025,55 TL KMH kredinin işlemiş temerrüt faizi
2.644,84 TL ihtarname gideri
9.857,62 TL BSMV olmak üzere
toplamda 3.380.664,40 TL üzerinden itirazın iptaline,
İşleyecek temerrüt faizi oranına itirazın ise ticari kredi asıl alacağı açısından”asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 47 sözleşmesel temerrüt faizi ile”, KMH kredi açısından ise “asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek TCMB’nın 2006/1 ve 2013/8 sayılı tebliğleri gereğince kredi kartlarına uygulanan gecikme faiz oranın geçmemek şartıyla % 33 değişen oranlarda temerrüt faizi ile” şeklinde iptali
Depo emrine itirazın ise 8.120 TL üzerinden iptali ile
Takibin bu şekilde ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
2-3.380.664,40TL’nin % 20’si olan 676.132,88TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Kötü niyet ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 230.933,19-TL ilam harcından peşin alınan 26.498,51-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 204.434,68-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40TL başvuru harcı, 26.498,51TL peşin harç olmak üzere toplam 26.542,91TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 122.431,64-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.618,50-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 2.315,60-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 2.294,70-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.01/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”