Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/513 E. 2021/1028 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/513 Esas
KARAR NO:2021/1028

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :17/07/2018
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından 29/06/2017 tarihinde … Mah. … Sk. No:5 …/… adresindeki müvekkili şirket tesislerine yapılan kazı çalışması sırasında zarar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 5.039,40 TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, müvekkili tarafından alacaklarının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalının 08/12/2017 tarihinde borca ve icra takibine itiraz ettiklerini, yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu ve kötü niyetle yapıldığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Hizmet Alım Sözleşmesi, Hasar Dosyası
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, tacir ya da tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 26/03/2019 tarihli kararı ile verilen görevsizlik kararı uyarınca dosya mahkememize tevzi edilmiş olup mahkememizin 2019/513 Esasını almıştır.
Gerçek zarar ilkesi yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Bu iş için davacı tarafından, özel olarak, işçi tutup çalıştırma ve araç kiralama durumu söz konusu ise, buna ilişkin giderlerin tahsili mümkün olabilecektir. Bu hususta ispat yükü ise davacıdadır. Mahkememizce öninceleme duruşmasının 3 nolu ara kararı ile bu hususta delillerini sunmak üzere davacıya kesin ve ihtaratlı süre verilmiş, davacı tarafından yazılı delil sunulmamıştır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tariten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin de icra dosyasında temerrüt faizi talep ettiği görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman inşaat yüksek mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde; …. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 5.039,40-TL asıl alacak, 170,24-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.209,64-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 04.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 08/12/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararı alacaklı vekiline tebliği edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Hasar Bedeli Formunun incelenmesinde; malzeme bedelinin 752,53-TL, montaj bedelinin 405,91-TL, araç ve eleman bedelinin 2.258,10-TL, %25 ceza bedeli 854,14-TL, 768,72-TL %18 KDV olmak üzere toplam 5.039,40-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İnşaat Yüksek Mühendisi bilirkişinin 30/01/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; dava konusu arıza onarımının intikaller dahil ortalama 4 saat içinde tamamlanabileceği değerlendirilmekle bu kapsamda adam x saat miktarları değiştirildiğini, bilgilerin kabul edilebilir olması nedeniyle bu konuda değerlendirme yapılamamış, mevcut kullanılan miktar değeri kabul alındığını, davacı …Ş. tarafından sunulan belgelere istinaden, Davalı … …. A.Ş. tarafından 29.06.2017 tarihinde …, … Sk., No:5, …/İstanbul adresinde yapılan kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait tesislere hasar verildiği tespit edildiğini, halihazırda Davalı … Hayv. Tic. San. Ltd. A.Ş. davaya cevap vermediğini, davalı … Hayv. Tic, San. Ltd. A.Ş.’nin … Esas sayılı icra dosyası kapsamında 08.12.2017 tarihli İcra Müdürlüğü’ne yaptığı itirazda; 29.06.2017 tarihinde yanan orta gerilim elektrik kablosunun yanmasında ve zararın meydana gelmesinde Davalı şirketin bir dahli ve kusurunun bulunmadığının belirtildiğini, normal şartlarda; yüklenici firma ihale ile almış olduğu işe başlamak için işverenle görüşür ve görüşme hitamında yer teslimi yapılacağını yüklenici bir hafriyata başlamadan önce o bölgede yüksek gerilim hatları, kanalizasyon hattı, doğalgaz boru, telefon hattı vb. hatların planlarını ilgili makamlardan alarak bu güzergâhlarda yapılacak kazılarda bir aksaklığa meydan vermeden kazıyı tamamlaması gerekeceği dolayısıyla, eğer bu koordinasyonu sağlamadan bir kazı yapmış ve bahse konu kabloya hasar vermişse sorumluluk yükleniciye ait olduğunu, bu bağlamda; eğer bahse konu kazı davalı … Hayv. Tic. San. Ltd. A.Ş. tarafından yapılmışsa sorumluluk davalıya ait olduğunu, dosya muhteviyatından dava konusu hasarın giderilmesine ilişkin düzenlemiş bir fatura bulunmadığını, hasar tespit raporu ve hasar bedeli formu bulunduğunu, davacı tarafından kullanılan birim fiyatların doğru olduğu tespit edildiğini, neticeten hasar bildirim formunda tanımı yapılan bir hasarın davacı tarafından bildirilen malzeme ve hizmet kullanılması durumunda onarım bedeli 2.322,14 TL + KDV olup bahse konu kazı Davalı … Hayv. Tic. San. Ltd. A.Ş. tarafından yapılmışsa sorumluluk Davalıya ait olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İnşaat Yüksek Mühendisi bilirkişinin 02/08/2021 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; davaya konu hasarın meydana geldiği Orta Gerilim hattı; alelade bir hasar olmayıp, alçak gerilim hattında meydana gelen hasara göre daha fazla emek, mesai ve iş gücü gerektiren bir hasar olduğu, faiz hesabı yapılmadığı, alacak kalemlerine KDV tutarının eklenmediği, davalının verdiği hasarın hasar veren davalı adına giderilmiş olması sebebiyle işbu hizmet 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında vekâletsiz iş görme vasfını haiz olup görülen hizmet bedelinin vekâletsiz iş sahibi olan hasar verene fatura edilmesi esnasında 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca %18 KDV tahakkuk ettirilmesi gerektiği icra inkâr tazminatı talebimizin karşılanması gerektiği yönündeki davacı itirazlarının; detayları kök raporda belirtildiği üzere bahse konu bir arıza onarımının intikaller dâhil ortalama 4 saat içinde tamamlanabileceği değerlendirildiğini, ayrıca, kök raporda da belirtildiği üzere hesaplamaya KDV dahil edilmesini bu kapsamda hasar bildirim formunda tanımı yapılan bir hasarın davacı tarafından bildirilen malzeme ve hizmet kullanılması durumunda onarım bedeli 2.322,14 TL + KDV olduğunu, değerlendirmenin teknik bir değerlendirme olması nedeniyle faiz hesabına ve icra inkâr tazminatına ilişkin taleplerin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, neticeten; teknik bakımdan kök raporda yer alan hususlardan farklı bir sonuca ulaşılmadığını, bu nedenle kök raporda belirtilen görüşlerde bir değişiklik söz konusu olmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının altyapı tesisatına 29/06/2017 tarihinde davalı tarafından zarar verildiği, hasarın davacı tarafından giderildiği, bu kapsamda davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Mahkememizce davacı tarafa hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırıldığı ve harcama yapıldığına ilişkin delillerini sunmak üzere öninceleme duruşmasında kesin süre verilmiş, süresinde delillerini ibraz etmediği gibi 04/02/2020 tarihli dilekçesi ile masraf kalemlerinin dava dışı şirketlerle sözleşme kapsamında giderildiği, ödeme yaptıklarını beyan etmiş ise de ödemeye ilişkin bir delil sunmamıştır. Yine davacı tarafından ceza bedeli talep edilmekle birlikte bu talebi yönünden davasının ispatlayan delil sunulmamıştır. Bu halde davalı sadece faturalandırılan malzeme kaleminden sorumlu olacak olup, davacının sunmuş olduğu hasar bedeli formuna göre malzeme bedelinin 752,53-TL, montaj bedelinin 405,91-TL olmak üzere toplam 1.158,44-TL harcama yaptığı, bedelin yapılan inceleme ile kadri maruf olduğunun tespit edildiği, toplam bedele %18 KDV eklenmek suretiyle asıl alacağın hesaplanarak, haksız fiil tarihinden (29/06/2017) takip tarihine (17/11/2017) kadar taleple bağlı kalınarak yasal faiz hesaplaması yapılmıştır. Kusur oranı yönünden ise davalının yönetmeliğe uygun tesis ettiği, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davalının ispatlayamadığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yöneltilen itirazın kısmen iptali ile takibin 1.366,95-TL asıl alacak, 47,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.414,45-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair isteminin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 96,62-TL harçtan, peşin alınan 62,92-TL harç mahsup edilerek kalan 33,70-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 62,92-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 98,82-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.414,45-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 603,10-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 163,70-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 358,40-TL’nin davalıdan, 961,60-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır