Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/496 E. 2021/1132 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/496 Esas
KARAR NO:2021/1132

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2019
KARAR TARİHİ:21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 19.08.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı … ile davalıya ait olup da dava dışı … A.Ş arasında … … … adresinde … 1. ve … 2. istasyonu arasında davacı firması adına işletilmesi amacı ile 3. sözleşme imzalanmış, bu sözleşme uyarınca 14.06.2018 tarihinde davacıya devrolduğunu, bu tarihten sonra her iki istasyon davacıdan aldığı sözleşmede belirtilen kadar ürünleri tüketiciye satacağını ancak davalı davacıdan sözleşmeye aykırı olarak eksik ürün aldığını, sözleşmeye aykırılık nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak koşulu ile şimdilik 10.000.-TL’nin dava tarihi itibarıyla sözleşmesel ticari davalıdan tahsilini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini.” talep ve dava etmişlerdir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir.
Öncelikle davalının bulunduğu …’e talimat yazılarak davalının delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmesi istenilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/9 Tal. numaralı dosyasında Muhasebeci bilirkişinin düzenlediği 19/08/2019 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Taraflar arasında yapılmış sözleşme ve sözleşmeye bağlı ürün alım taahhüdüne göre sözleşmenin 13.12.2016 tarihinde 5 yıllık yapıldığı, … A.Ş ile bayi … arasında akdedilmiş olan 13.12.2016 tarihli bayilik sözleşmesinin … A.Ş. tarafından tüm hak yükümlülükleri ve borçları ile birlikte … A.Ş .ne 14.06.2018 tarihinde devir edildiği, 13.12.2016 sözleşme başlangıç tarihinden 19.08.2019 dava tarihine kadar olan süre için taahhüt edilen beyaz ürün alış miktarının 2.933.000 litre olduğu, Davalının … … Kasabası … Mevkii Merkez / … ve … … … … Mah. … / … adreslerindeki akaryakıt istasyonlarına 2016 yılında 14.491 Litre, 2017 yılında 372.673 Litre, 2018 yılında 74.847 Litre olmak üzere toplamda 462.011 Litre beyaz ürün (motorin+benzin) aldığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Yanların tüm delilleri toplandıktan ve davalının bulunduğu …’e talimat yazılarak davalı defterlerinin incelettirilmesi sonucu düzenlenen raporun gelmesinden sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26.05.2021 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı firmanın incelemeye sunulan 2016, 2017 ve 2018 yıllarında E-defter mükellefi olduğu görülmüş olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde tutulduğu belirtilmiş, davalının ürün alım Taahhütnamelerine aykırı olarak a) … 1 için 1.151 ton, b) … 2 için ise 1.380.67 ton eksik ürün alarak, ton başına 50 USD cezai şart karşılığı toplamda (57.550,00 USD + 69.033,50 USD = 126.583,50 USD davacının “davacınin kullandığı terim ile” kar kaybının mevcut olduğu, ancak, bir yandan Yargıtay. 19. HD’sinin 2014/12620 E. ve 17154 K. sayılı 4.12.2014 tarihli kararındaki ilkeler kıyasen gözetildiğinde ve bu yöne paralel olarak davacının da, süregiden ilişki içinde, davalının eksik ürün alımlarını bir tacir olarak gözlemlemekte iken, bu yönde uyarıcı/ düzenleyici/ sözleşmeye uyumu tahrik edici işlem ve eylemlerde bulunmamakla ve bir anlamda gelişmeyi (işleyişi) kabul yönünde davranmakla müterafik kusur sahibi olduğu, bu sebeple hesap edilen giderimde- takdiren %40 oranında- İndirim yapılmasının yüce Mahkemenin müstakil ve münhasır değerlendirmesine muntazır olacağı, somut olayda “kar kaybı” tavsifinin yerinde olup olmadığının Mahkemece değerlendirilmesi gerekeceği, buna göre istemin esasen cezaî şart olarak tavsifinin mümkün olup olmayacağının mahkemenin taktirinde olduğu” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen talimat dosyası ile aldırılan davalı defter inceleme raporu, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada ihtilaf, ürün alım taahhütnamesi uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 126.583,53 USD kar mahrumiyeti alacağından şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı yandan tahsil edilmesi gerektiği iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Taraflar arasında imza altına alınmış olan 12.12.2016 tarihli … A.Ş. Standart Bayilik Sözleşmesine ait davalının … A.Ş.den … … Kasabası … Mevkii Merkez / … adresine ait işyerine ürün alım taahhütnamesine göre yıllık asgarî 500 (beşyüz), beş yıllık 2.500 ton beyaz ürünü (K.Benzin+N.Benzİn+Motorîn),
… … … … Mah. … / … adresine ait işyerine ürün alım taahhütnamesine göre davalının davacıdan yıllık asgari 600 (beşyüz), beş yıllık 3000 ton beyaz ürünü (K.Benzin+N.Benzin+Motorin) satın almayı taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Anlaşma süresinin hitamında ve/veya her bîr yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına 50. USD (ElliAmerîkan Doları) ödeme gününde uygulanmakta olan MB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı ile kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ettiği görülmüştür.
Davacı … ile davalıya ait olup da dava dışı … … Petrol A.Ş arasında … … … adresinde … 1. ve … 2. istasyonu arasında davacı firması adına işletilmesi amacı ile 3. sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu sözleşme uyarınca 14.06.2018 tarihinde davacıya devrolduğunu, bu tarihten sonra her iki istasyon davacıdan aldığı sözleşmede belirtilen kadar ürünleri tüketiciye satacağını yükümlülüğünün bulunduğu,
Davalının Ürün Alım Taahhütnamelerine aykırı olarak davalı … 1 için 1.151 ton, yine davalı … 2 için ise 1.380.67 ton eksik ürün alarak, ton başına 50 USD cezai şart karşılığı toplamda (57.550,00 USD + 69.033,50 USD= 126.583,50 USD davacının kar kaybının mevcut olduğu iddia edilerek bu tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Ancak, bir vandan yüce Ya. 19. HD’sinin 2014/12620 E. ve 17154 K. sayılı 4.12.2014 tarihli kararındaki ilkeler kıyasen gözetildiğinde ve bu vöne paralel olarak davacının da, süregiden ilişki içinde, davalının eksik ürün alımlarını bîr tacir olarak gözlemlemekte iken, bu yönde uyarıcı/ düzenleyici/ sözleşmeye uyumu tahrik edici işlem ve eylemlerde bulunmamakla ve bir anlamda gelişmeyi (işleyişi) kabul yönünde davranmakla müterafik kusur sahibi olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının ticari defterlerinde davalı yandan cari hesap lolarak 24.09.2020 tarihi itibariyle 124.722,96 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu görülmüştür.
Davalı yanın ticari defterleri talimat aracılığı ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Talimat Dosyasın da incelenmiş olup, dosyaya ibraz edilen 06.08.2020 tarihli Bilirkişi Raporu’nun Sonuç bölümünde; “…Taraflar arasında yapılmış sözleşme ve sözleşmeye bağlı ürün alım taahhüdüne göre sözleşmenin 13.12.2016 tarihinde 5 yıllık yapıldığı, … A.Ş ile bayi … arasında akdedilmiş olan 13.12.2016 tarihli bayilik sözleşmesinin … A.Ş. tarafından tüm hak, yükümlülükleri ve borçları ile birlikte … A.Ş.ne 14.06.2018 tarihinde devir edildiği, 13.12.2016 sözleşme başlangıç tarihinden 19.08.2019 dava tarihine kadar olan süre için taahhüt edilen beyaz ürün alış miktarının 2.933.000 litre olduğu, Davalının … … Kasabası … Mevkii Merkez / … ve … … … … Mah. …/… adreslerindeki akaryakıt istasyonlarına 2016 yılında 14.491 Litre, 2017 yılında 372.673 Litre, 2018 yılında 74.847 Litre olmak üzere toplamda 462.011 Litre beyaz ürün (motorin+benzin) aldığı…” beyan edilmiştir.
Dosyaya İbraz Edilen Devir Mutabakatları İncelendiğinde; … A.Ş ile bayi … arasında akdedilmiş olan 13.12.2016 tarihli bayilik sözleşmesi … A.Ş. tarafından tüm hak, yükümlülükleri ve borçları ile birlikte … A.Ş.ne 14.06.2018 tarihînde devir edilmiştir.
Davacı kayıtlarında davalının tonaj alımları üzerine yapılan muhasebesel incelemelerde; … 1 İçin : … … Kasabası … Mevkii Merkez /… adresine ait işyerine ürün alım taahhütnamesine göre yıllık asgari 500 (beşyüz), beş yıllık 1333 ton beyaz ürünü (K.Benzin+N.Benzin+Motorin) almayı taahhüt etmiş olup davalı yanın davacı yandan sözleşme süresince 2016 yılı ila 2018 yılları arasında toplamda 182 ton ürün almış olduğu, davalı yanın davacıdan sözleşme süresi boyunca toplam 1.333 ton ürün almayı taahhüt etmiş olmasına rağmen sözleşmesüresince toplam 182 ton ürün aldığını, davalı yan taahhüdünü yerin getirmeyerek alması lazım gelen 1.151,00 Ton ürünü almadığı,
Söz konusu taahhüt gözetildikte, fiili alım durumlarına bağlı olarak, kâr kaybının mevcut olup, davalı tarafın eksik ton başına 50,00 USD ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği görülüğünden, bu durumda kar kaybının (1.151,00 Ton x 50,00 USD=) 57.550,00 USD olduğu ancak, bir vandan yüce Ya. 19. HD’sinin 2014/12620 E. ve 17154 K. sayılı 4.12.2014 tarihli kararındaki ilkeler kıyasen gözetildiğinde ve bu vana paralel olarak davacının da, süregiden İlişki İçinde, davalının eksik ürün alımlarını bir tacir olarak gözlemlemekte iken, bu yönde uyarıcı/ düzenleyici/ sözleşmeye uyumu tahrik edici işlem ve eylemlerde bulunmamakla ve bir anlamda gelişmeyi (işleyişi) kabul yönünde davranmakla müterafik kusur sahibi olduğu, bu sebeple hesap edilen giderimde- takdiren %40 oranında- indirim yapılmasının gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalının Ürün Alım Taahhütnamelerine aykırı olarak a} … 1 için 1.151 ton, b) … 2 için ise 1.380.67 ton eksik ürün alarak, ton başına 50 USD cezai şart karşılığı toplamda (57.550,00 USD + 69.033,50 USD= 126.583,50 USD davacının “davac/nin kullandığı terim ile” kar kaybının mevcut olduğu, ancak, bir vandan yüce Ya. 19. HD’sinin 2014/12620 E. ve 17154 K. sayılı 4.12.2014 tarihli kararındaki ilkeler kıyasen gözetildiğinde ve bu yöne paralel olarak davacının da, süregiden ilişki içinde, davalının eksik ürün alımlarını bîr tacir olarak gözlemlemekte iken, bu yönde uyarıcı/ düzenleyici/ sözleşmeye uyumu tahrik edici işlem ve eylemlerde bulunmamakla ve bir anlamda gelişmeyi (işleyişi) kabul yönünde davranmakla müterafik kusur sahibi olduğu, bu sebeple hesap edilen giderimde- takdiren %40 oranında- İndirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunun alınmasından sonra davacı vekili davasını ıslah etmeyerek dosyada açtıkları kısmi dava üzerinden hüküm kurulması isteminde bulunmuştur. Bu durumda iş bu asıl davanın kabulü ile 10.000.-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kabulü ile 10.000.-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı olan 683,10-TL’nin peşin alınan 170,78-TL’den mahsubu ile kalan 512,32-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 215,18-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.193,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır