Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/495 E. 2023/463 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2019/495 Esas
KARAR NO:2023/463

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:19/08/2019
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Bir kısım davacıların murisi …’un ve kardeşi …’un 2001 yılından itibaren davalı bankadan bireysel bankacılık hizmeti almaya başladıklarını, zaman içerisinde diğer aile fertlerinin de adına vekaleten hesaplar açıldığını ve bu hesapların da … ve … tarafından yönetildiğini, …’un 26.09.2018 tarihinde vefat ettiğini, vefat üzerine veraset ve intikal beyannamesine esas olarak mal varlığının tespit edilmeye çalışıldığını, yapılan araştırmada davalı bankaya ait hesap bilgileri ve hesap cüzdanlarının tespit edildiğini, murislerin talebi üzerine ilgili banka şubesince … adına hesap ve iddia edildiği gibi bir paranın mevcut olmadığının bildirildiğini, murisin evraklarının araştırıldığı ve davalı bankaya ait 235 adet banka vadeli mevduat hesabı bulunduğunu, hesap cüzdanlarında 16.03.2009 tarihinde muris ve aile efratlarına vadeli hesap açılışlarının yapıldığı banka tarafından düzenlenen vadeli hesaba bağlanan toplam 426.878-USD’nin devamında 3’er aylık vadeli hesaplar şeklinde yenilendiği, 21.06.2013 tarihinde açılışları yapılan vadeli hesaplarda ise toplam 498.717-USD olduğunu, yine elde edilen hesap cüzdanlarına göre söz konusu hesapların tespit edilemeyen bir tarihte muris … adına açılan hesaplarda toplandığı 22.10.2018 tarihinde açıldığı bildirilen hesaplardan 459.810,16-USD ve 118.152,40-USD vadeli mevduat için banka hesap cüzdanlarının düzenlenmiş olduğunun görüldüğünü, muris …’un hesaplarından başka hesaplara para transferleri yapıldığını, para transferlerinin toplamının 166.300,00-USD ve 423.700,00-TL’ye tekabül ettiğini, bu transferlere dayanak olarak gösterilen belgelerin sahte olduklarını, …’un hiçbir dönemde internet bankacılığını kullanmadığını, davalı banka tarafından verilen transfer dayanakları belgelerin yaklaşık tamamında 19.07.2013 tarihinde bankadan ayrıldığı bildirilen banka çalışanı … …’ün paraf kaydının mevcut olduğunu, bankadan alınan bilgiye göre adlarına transfer yapılan kişilerin … … ile bağlantılı olduğunu ve bu kişilerin adlarına gelen paraları … …’e verdiklerini beyan ettiklerini, banka ve banka personelinin yapmış olduğu usulsüz işlemler sonucu murisin, mirasçıların ve davacı müvekkillerinin zarara uğradığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Bank vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava harcının eksik yatırılmış olup eksik ödenen harcın tamamlatılmasının gerektiğini, davacıların iddialarına dayanak olan belgenin sahte olduğunu, …’a ait hesaplarda 12.12.2018 tarihi itibariyle 577.000-USD bakiyenin var olduğunu ifade eden yazının müvekkili bankaya ait olmadığını, yazının altında imzası bulunan kişilerin bankada çalışmadığını, müvekkiline bu şekilde bir yazı düzenlenmesi için başvuru dahi yapılmadığını, mirasçıların …’un vefat etmesi sonrası … … aracılığı ile veraset ve intikal işlemlerine esas olmak üzere hesap bakiyesi yazısı talep ettiklerini, bahse konu yazının banka tarafından hazırlanmadığını, yazının düzmece ve sahte olduğunun açık olduğunu, davacıların bu sahte belgeyi nasıl ve nereden elde ettiklerini açıklamakla yükümlü olduklarını, hesap cüzdanlarının müvekkili bankanın mahsulü olmadığını, …’un ölüm tarihi 26.09.2018 iken, hesap cüzdanları üzerindeki kayıtların 22.10.2018 tarihli olmasının eşyanın tabiatına aykırı olduğunu, hesap cüzdanı düzenlenebilmesi için hesap sahibinin bizzat başvurmasının gerektiği, oysa bu tarihte …’un vefat ettiğini, dava dilekçesinde belirtilen para transferlerinin …’un talimatlarıyla yapıldığını, davacıların …’un internet bankacılığı kullanmadığı şeklindeki itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıların iddia ettiği gibi müvekkili banka için TBK m. 66 kapsamında “adam çalıştıranın sorumluluğu” cihetine gidilemeyeceğini, … … isimli şahsın 1998 ile 2013 yılları arasında müvekkili bankada çalıştığını ve adı geçen şahsın çalıştığı dönemdeki işlemlere ilişkin olarak …’un hiçbir itirazının olmadığını, … …’ün müvekkili banka ile ilişiğinin kesildiği döneme ilişkin olduğu iddia edilen işlemler nedeniyle müvekkili bankanın sorumluğununa gidilmesinin hukuken mümkün bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bankacı bilirkişinin 25.06.2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Büyükçekmece vergi dairesine yazılan 12.12.2018 tarihli yazı altındaki banka yetkili imzaları, Rapor içeriğinde (6.) bent altında tabloda belirtilen 19 adet vadeli hesap cüzdanının davalı bankaya ait olup olmadığı (özellikle unvan ve logo) ile banka adına hesap cüzdanını imzalayanların imzaları, rapor içeriğinde (7.) bent altında tabloda belirtilen 2 adet vadeli hesap cüzdanının davalı bankaya ait olup olmadığı (özellikle unvan ve logo) ile banka adına hesap cüzdanını imzalayanların imzaları, internet bankacığı şubesi talep formu üzerindeki …’a ait imzanın, internet bankacığı şubesi talep formu üzerindeki … no.lu telefon hattının kime ait olduğu ve …@gmail.com elektronik posta bilgilerinin kime ait olduğu, üç adet orijinal talimat üzerindeki imzanın kime ait olduğu, bunun dışında kalan diğer fotokopi talimatlar üzerindeki imzaların “kes-kopyala “ suretiyle üretilip üretilmediği, 3 adet döviz satım belgesine ilişkin 3 adet orijinal talimat üzerindeki imzaların kime ait olduğu, belirtilen belgeler üzerinde sayın mahkemece grafolog incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi halinde, alınabilecek rapor sonuçlarına göre daha sağlıklı bir değerlendirme yapılmak mümkün olabileceğini belirtmiştir.
Grafolog (3) bilirkişilerin 24.11.2021 tarihli 15 sayfadan ibaret raporunda özetle; … ve … Banka ait toplam 16 adet belge aslı ile 1 adet … ait dekont aslındaki imzalarla mukaseye belgelerindeki imzaların, grafolojik, grafometrik metotlarla zoom optik aletler yardımı ile mikroskobik karşılaştırmalı tetkikinde; imza ve yazı incelemelerinde dikkate alınan, imzayı atanın yaşı ve imza genel unsurları olan eğim, yön, doğrultu, seyir, istifleme, figür, örgü dizaynı, istikamet, hız, baskı derecesi, alışkanlık, tersim tarzı, yazı başlangıcı ve bitiş karakteristikleri, ritim, form ile ritim/form dengei bakımından benzerlik ve uygunluk kriterlerine göre belgelerdeki imzaların … …’ün el ürünü olduğu kanaatine varıldığını belirtmişlerdir.
Bankacı bilirkişinin 21.02.2023 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacılar hesabından 19 adet işlemle çıkan mevduat miktarının 397.524,00 USD olduğu, bu para çıkışı/transfer işlemlerinden 3 adedine ilişkin ıslak imzalı talimat aslının mevcut olduğu, imza incelemesi sonucunda bu 3 adet talimattaki imzanın muris …’a ait olduğu belirtildiği, dosya içeriğine göre ATK’dan 2. bir rapor daha alınması yönünde ara karar oluşturulduğu anlaşıldığı, hali hazırdaki mevcut duruma göre 3 adet hesaba tekabül eden 32.037,00-USD’nin tenzili durumunda, davacı alacağının 365.487,00 USD’na düştüğünü, mahkemece raporu benimsenmesi halinde temerrüt tarihi 04.03.2019’dan itibaren (keşide edilen ihtarnameye cevap tarihi) 365.487,00 USD’na 3095 sayılı K.’nun 4/a m. hükmü uyarınca 1’er yıllık periyotlar halinde değişen oranlarda basit usulde işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan istenilebileceği belirtilmiştir.
Islah; davacılar vekili 13/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; Dava dilekçesinde yer alan “Euro” şeklinde maddi hatanın düzeltilmesi ve talep artırımı dikkate alınarak fazlaya ilişkin talep dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 397.524,00.-USD davacılar zararının davalının temerrüt tarihi olan 04.3.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesince işleyecek faizini talep etmiştir.
Dava, Davacılar …, Saliha ve … hem kendi hem de tüm davacılar, murislerinin davalı ile yaptığı mevduat sözleşmesi uyarınca davalı bankada bulunup iradeleri dışında havale edilen mevduat miktarının belirlenerek davacılara ödenmesi talepli tazminat istemine ilişkindir.
Zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; ceza zamanaşımı var ise ve daha uzun ise o uygulanacağından TCK m. 66/1-d uyarınca bankacılık zimmeti suçunun basit hali bakımından zamanaşımı 15 yıl, nitelikli zimmet suçu bakımından ise m.66/1-c uyarınca dava zamanaşımı 20 yıl olup dava tarihi 19.08.2019, davaya konu işlemlerden en eski tarihli olanın tarihi 27.12.2006 olduğu dikkate alındığından 15 yıllık zamanaşımı süresinin dahi dolmadığı anlaşılmış ve zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu 19 adet bankacılık para transferi işlemlerine dayanak olan belgelerin aslının ibrazı davalı taraftan istenmiş, davalı taraf ise sadece 3 belgenin aslını ibraz etmiş, 8 belgenin sadece fotokopisini ibraz etmiş olup geri kalan belgelerin aslı veya fotokopisini ibraz edememiştir.
Mahkememizce alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere aşağıdaki tablo içeriğinde belirtilen 19 adet para transfer işlemleri dosya içeriğindeki delillerle tek tek eşleştirilip-karşılaştırıldığında, 9. 11. 12. sıradaki para çıkış işlemleri … Bankası A.Ş. nezdindeki 3. Şahıs … hesabına EFT yoluyla transfer edildiği anlaşılmıştır.
İmza inceleme raporunda bahsi geçen 17 adet işlemden sadece 3 adedi (9-11-12.sıradakiler) dava konusu işlemler arasında bulunmakta, gerçek talimatla yapılan 3 adet işlem tutarı 32.037,00 USD olmaktadır. İmza inceleme raporunda bu üç talimat üzerindeki imzanın muris …’un eli ürünü olduğu tespit edilmiş olup bu nedenle tablonun 9. sıradaki 15.000,00 TL, 11. Sıradaki 15.750,00 TL ve 12. Sıradaki 12.500,00 TL tutarındaki 3 adet para çıkış işlemleri açısından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf usulsüz yapılan tüm para transferlerinin tespitini talep etmiş ise de; davacı tarafın ancak somutlaştırdığı hususlarda usulen açılmış bir dava bulunacağından, somutlaştırdığı talepler hakkında karar verilmiştir.
Davaya konu hesapların bir kısmı TL hesap olsa da, bu TL hesaptaki paranın çıkışının tamamen USD üzerinden yapılmış olması nedeniyle bu miktarlar açısından da USD üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davalı banka dava konusu mevduat hesabından çıkan paralarının, hak sahiplerinin verdiği talimat ile yapıldığını yazılı belge ile ispat külfeti altında olup kabul kararı verilen kısım açısından bu işlemlere ilişkin belge aslı ibraz edememiş olmakla ispat yükünü yerine getiremediği anlaşıldığından tam kusurlu olduğuna karar verilerek, murisin eli ürünü talimatla yapılmış olduğu tespit edilen 02.06.2011 tarihli 15.000 TL (16.816 USD), 22.09.2011 tarihli 15.750 TL (8.607 USD) ve 22.12.2011 tarihli 12.500 TL (6.614 USD)’lik işlemler yönünden talebin reddine, bakiye kısım yönünden davacı bankanın yapılan transfer işlemlerine ilişkin davalı banka imzalı tediye fişi ve/veya yine ıslak imzalı yazılı talimat olmaksızın yapılan işlem ve işlemlerin sonuçlarından sorumlu olduğu değerlendirilmekle 16 adet para transferleri yönünden davacıların serbest özgür iradeleri dahilinde (rızaları dahilinde) yapıldığını davalı banka tarafından ispatlanamadığından aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Teftiş kurulu raporu, savcılık dosyası ve diğer dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, tabloda dökümü yapılan tüm işlemlerin banka çalışanı davalı …’ın -teftiş kurulu raporunun 18. Sayfasında açıklandığı üzere para transferleri yapılan …’in davalı …’ın ablası olan …’ün avukatının bürosunda çalışması nedeniyle tanıdığı, …’ün paralarının kendi hesabına geldiğini, bu durumun sık sık olmaya başladığı; para transferleri yapılan …’ın ise davalı …’ın kendisini iç mimar olarak tanıttığını, davalı …’ın kardeşi …’ün banka hesabı olmadığı için kendisine gönderilen paraları çekerek …’e verdiği; para transferleri yapılan … …’un annesi Fati …’un beyanına göre … …’ün ablası … …’ün çok yakın arkadaşı olduğunu, … …’ün kızı …’nın hesabını kullanmayı teklif ettiğini, kızına kendi hesabının internet bilgilerini vermesini istediğini, bu sayede kızının hesabına gelen paraların kendi hesaplarına havale edildiği, teftiş kurulu raporunun … (…)’e ilişkin tespitlerinin savcılık soruşturma dosyasının gelinen aşamasında da tespit edildiği tüm bunlara göre – dahli ve/veya yönlendirmesi dahilinde yapılmış oldukları kanaati edinilmiştir.
Her ne kadar teftiş kurulu raporunda mudilerin hesaplarında gerçekleşen hareketlerin hesap sahiplerinin bilgisi dışında gerçekleştiğinin yadsınamaz şekilde kanıt bulunamadığı görüşü beyan edilmiş ise de; kabul kararı verilen tüm hesap hareketi işlemlerine ilişkin evrak asıllarının sunulmaması karşısında ispat yükünü de yer değiştirir bu kanaatin davalı banka açısından bir geçerliliğinin bulunmadığı, teftiş kurulu raporunda davalı … açısından ise; muris ile davalı … arasında nasıl bir ilişki bulunduğunun belirlenemediği gerekçelendirilmesi ile birlikte irdelendiğinde; muris ile davalı … arasında, murisin gerçekleştirdiği iddia edilen işlemlerin muris ile davalı … arasındaki bir ilişkiden kaynaklanıyor ise yine bu ilişkinin doğası gereği para transferi alıcının davalı … olması gerektiği, ancak alıcıların farklı olduğu gibi, alıcıların beyanına göre davalı …’ın alıcılar nezdinde de hileli davranışlar sergilediği, tüm bu hususlara göre murisin hesap hareketleri hakkında bilgi sahibi olduğu iddiasının bir çıkarımdan öteye gitmediği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davacı …’in 74.000 USD ; Davacı Saliha’nın 39.000 USD ve Davacı …’in 40.000 USD alacağının 3095 S.K.nun 4/a maddesi gereğince 04.03.2019 tarihiden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında temerrüt faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak Muris … mirasçıları davacılara verilmesine,
2-Muris … adına yapılan 02.06.2011 tarihli 15.000 TL (16.816 USD), 22.09.2011 tarihli 15.750 TL (8.607 USD) ve 22.12.2011 tarihli 12.500 TL (6.614 USD)’lik işlemler nedeniyle tazmin talebinin reddine
3-212.487 USD’nin 04.03.2019 tarihinden itibaren işleyen 3095 S.K.nun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında temerrüt faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak Muris … mirasçıları davacılara verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 139.709,57-TL ilam harcından peşin alınan 97.735,39-TL’nin mahsubu ile bakiye 41.974,18-TL ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.055,39 TL peşin harç, 96.680,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 97.779,79-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 216.166,01-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılardan … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 27.891,38-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.213,62-TL’nin davalılardan müteselsilen, bakiye kısmın davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan 8.991,70-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 8.267,05-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 10,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 8,06-TL’nin davacılardan müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır