Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/488 E. 2022/152 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/488 Esas
KARAR NO : 2022/152

DAVA : Sigorta ( Kasko Sigortası Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülen sigorta davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davacı … Ltd. Şti.’ne ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketine… numaralı kasko poliçesi ile sigortalandığını, şirket yetkilisi … tarafından aracın 03.10.2018 tarihinde evinin önüne park edildiğini, ertesi gün sol ve sağ aynanın hasarlı olarak bulduklarını ve sağ sol arka kısımlarının çizildiğini, ön kaputun çizildiğini, ön camın kırıldığının tespit edildiğini, aynı gün karakolda şikayetçi olup karakolda ifade verdikten sonra 12.10.2018 tarihinde sigorta şirketinden talepte bulunulduğunu, 23.11.2018 tarihinde olumsuz sonuç alındığını, arabuluculuğa yapılan başvurunun da sonuç vermediğini, … Oto Avcılar’da hasar tespiti yaptırılarak 39.578,73 TL hasar bedeli tespit edildiğini, aracın tamirde kaldığı zaman 10.974,00 TL kira bedeli ödediklerini, aracın piyasa rayiç bedelinin 110.393,60 TL olmasına rağmen araç hasarının davacı tarafından yaptırılamaması nedeniyle hasarlı şekilde 51.000,00 TI. bedelle satıldığını, 59.393,00 TL zarara uğradığını belirterek HMK’nın 107. maddesi gereğince şimdilik 10.000 TL hasar bedeli, 10.974 TL araç ikame bedeli, aracın hasarlı satılmasından dolayı 1.000 TL zarar olmak üzere toplam 21.974.00 TL alacağın hasar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Bilahare gelen rapor doğrultusunda toplam taleplerini 60.367,60 TL olarak arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili, sigorta eksperi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda, oluşan hasarların deformasyonu irdelendiğinde eskiye ait olduğunu, cam hasarının taş kırığı olduğunun tespit edildiğini, eski poliçelerin tanzim edilerek iptal edildiği boşluklar bulunması ve poliçe vadesi ile hasar tarihi arasında 2 gün olması nedeniyle hasarların eskiye ait olduğu konusunda kanaat bildirildiğini, belirtilen hasarların tek bir kazada oluşmasının mümkün olamayacağını, kasko poliçesi genel şartları B.l.5 ve TTK 1446. maddeleri gereğince sigortalının rizikoyu doğru ve gerçeğe uygun bir şekilde ihbar yükümlülüğü olduğunu, ispat yükünün davacıya ait olduğunu, anlaşmalı serviste yapılmayan onarımlarda %20 muafiyet uygulanacağını, zarar tutarının poliçe genel ve özel şartları uyarınca tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kasko poliçesi kapsamında hasar bedeli, sarf edilen kiralama bedeli ve aracın hasarlı olarak satılmasına bağlı maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacıya ait …plakalı aracın 02/10/2018 ile 2019 vadeleri arasında kasko poliçesi ile sigortalandığı 92.628,00 TL azami sigorta bedelinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Poliçenin 1. sayfasında sayılan teminatlara göre 3. kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketlerinde poliçe güvencesi kapsamında olduğu görülmektedir. Davacı şirketin yetkilisi tarafından karakola başvuru yapılarak aracın kimliği belirsiz kişiler tarafından zarara uğradığını belirtmiştir. Öte yandan davacı tarafın tespit yaptırdığı servis firmasında onarım bedeli olarak 33.541,30 TL tespit edilmiştir. Araç ise 28/03/2019 tarihinde noterden 51.000,00 TL’ye satıldığı anlaşılmaktadır. Yine dava dışı … Hizmetleri – …tarafından düzenlenen 16/12/2018 tarihli 10.074,00 TL bedelli araç kirasına ilişkin açık fatura dosyaya sunulmuştur.
Davacı yan araç kiralama bedeline ilişkin talepte bulunmuşsa da, kasko genel şartları A.4 maddesi gereğince kural olarak bu zarar kalemi teminat kapsamı dışındadır. A.4.8 maddesi gereğince poliçeye özel kloz koyarak bu zarar kalemi de kapsama alınabilir. Somut olayda dosyada mübrez ikame araç klozu maddesine göre aracın tamirde kalması sebebiyle kullanılamamasına bağlı olarak azami 7 günlük süreyle sınırlı kalmak kaydıyla ancak fiziki olarak ikame araç temin etmek şekilde ve asistans hizmeti olarak sigortalıya ikame araç teminatı verildiği, kiralık araç bedeli ödemesinin teminata dahil edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle bu zarar kalemi yönünden talebin reddi gerekmiştir.
Davacı taraf aracını onarmadan satmış olup buna ilişkin bedel düşüklüğü sigorta şirketine maledilemeyecektir. Bilirkişi tarafından piyasa rayici 95.000,00 TL olarak tespit edilmekle kazaya bağlı olarak araçtaki değer kaybı 10.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Değer kaybı kasko teminatı kapsamında olmadığından hasar bedeli, değer kaybı bedeli mahsup edildiğinde aracın hasarlı satış bedeli 58.000,00 TL olabileceği, davacının 51.000,00 TL olarak yaptığı satışın % 15 oranındaki düşük bedelle olmasının kendi tasarrufundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla aracın hasarlı satmasından kaynaklı zararlar da davalıdan istenemez.
Davalı sigortacı hasarın poliçe vadesinden önce meydana geldiğini, ihbar hükümlüğünü yerine getirmediğini araçtaki hasarın eski tarihli savunmuşsa da mal sigortası türünden olan kasko sigortaları rizikonun meydana gelmesi safhasında ki ihbar külfeti yönünden iyi niyetli esasına dayalı sözleşme türlerinden olup zararın ispatı sigortalı tarafından ispatlanması gerekmekle birlikte teminat dışı olduğuna ilişkin ispat külfeti ise TTK’nın 1409. maddesi gereğince sigorta üzerindedir. İyi niyet esasına dayalı olarak poliçe tanzim edildiğinden aracın sigortalandığı esnada ilgili acente yada sigortacı yetkilileri tarafından muayene edilerek poliçe düzenlenmesi esastır. Dolayısıyla sigortacının hasarların eski tarihli olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan hasar incelemesinde hasar gören ve boyama esnasında tekrar kullanılamayacak parçaların kaza tarihli orijinal rayiç fiyatları nazara alınarak hasar tespit edilmiştir. Araçtaki hasar icmali döküm halinde hasar ile uyumlu olarak denetime elverişli şekilde işçilik de dahil KDV ile birlikte 27.146,62 TL olarak tespit edilmiş olup aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir. Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup talep artırımına ilişkin zamanaşımı itirazları da yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM /Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Hasar bedeli KDV dahil 27.146,62 TL’nin dava tarihi 08/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istem ve kalemlerin reddine,
2-Alınması gereken 1.854,38-TL harçtan peşin alınan 375,27-TL ve ıslah edilen 655,67-TL harcın mahsubu ile, bakiye 823,44-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 375,27-TL peşin harç ile 655,67-TL ıslah harcı, 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 1.081,74-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında, 2.000,00 TL bilirkişi gideri, 662,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere cem’an 2.662,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.197,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hazineden sarf edilmiş bulunan 1.320,00 TL TL’den ibaret arabuluculuk giderinin haklılık durumu nazara alınarak 593,60 TL’sinin davalıdan, bakiye 726,40 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*