Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/480 E. 2020/727 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/480 Esas
KARAR NO : 2020/727
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı yan müvekkilinden 4 adet araç satın aldığını, araçların vergileri ve tescil giderleri müvekkili tarafından ödendiğini, davalı araçları teslim aldığını ancak araç bedellerini ve giderlerinin tamamını müvekkiline ödemediğini, alacağını tahsil edemediğinden icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, ödemenin tamamı yapılıp araç tesliminin yapıldığını, bu nedenle araç üzerinde rehin veya mülkiyeti muhafaza altına alacak herhangi bir işlem yapılmadığını, ayrıca icra takibine konu faturanın ellerindeki mevcut faturadan farklı olduğunu, davacının dolandırma kastıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, araç satımından kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki araç satım bedelinin ne kadar olduğu, davalı tarafından taraflar arasında kararlaştırılan bedelin ödenip ödenmediği konularında toplandığı anlaşıldı. Davalının karakol ifadesinde dava dışı abisi … ‘dan Çorlu da bulunan davacı bayiden 46.000,00-TL para vererek kendi adına araç satın almasını istediği, … aracın kendisi adına satın alındığını ancak herhangi bir fatura vermedikleri gibi bir yıl sonra da icra takibi başlatıldığını, sipariş formunda imzasının bulunmadığını beyan etmiştir. Ancak bu beyana göre araç bedelinin limiti ve miktarı net olarak anlaşılamamaktadır. Yani bu beyan miktar konusunda ikrar mahiyetinde sayılamaz.
Davacı şirketin defter kayıtlarının incelenmesinde 25/08/2015 tarihli 42.000,00-TL İşbankası kanalı ile davalı tarafından ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Yine davacı kayıtlarına göre 31/12/2015 tarihi itibariyle davalıdan 8.999,80-TL cari hesap alacağının bulunduğu görülmüştür. Ancak gerek fatura gerekse de sipariş formu içeriği davalı tarafından doğrulanmadığı gibi herhangi bir imza da söz konusu değildir. Dolayısıyla bakiye alacağın sair yan deliller ile HMK’nın 200 ve devam maddeleri gereğince davacı tarafından ispat edilmesi zorunludur. Kaldı ki, herhangi bir mülkiyeti saklı tutma kaydı koymaksızın davalı üzerine aracın tescil edilmiş olması basiretli tacir ilkesine aykırı olduğu gibi bedelin tamamen alınmış olduğuna da karine teşkil edecektir. Bir başka söyleyişle burada davacı taraf satış bedelini yazılı belge ile ispat etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bakiye bedel yönünden eldeki davada ispat külfetinin davacı taraf yerine getirmemiştir. Tek taraflı düzenlenen ve davalının kabulünde olmayan, imzası bulunmayan fatura ve sipariş formu içeriği davalıyı bağlayıcı nitelikte değildir. Davacı kayıtlarının kesin delil olacağına dair herhangi bir münhasır delil kaydına ilişkin taraflar arasında anlaşma da mevcut değildir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 151,97-TL harcın mahsubu ile artan 97,57-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edildiği anlaşılan 135,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*