Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/463 E. 2022/47 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/463 Esas
KARAR NO :2022/47

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/07/2019
KARAR TARİHİ:07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uluslararası nakliye alanında faaliyet gösterdiğini, davacı şirket çalışanlarından dava dışı …’a 20.08.2018 tarihinde davacı tarafından seyahat sağlık sigortası yaptırıldığını ve 30.000,00-Euro sigorta bedeli belirlendiğini, dava dışı sigortalı …’ın tır şoförü olarak iş başındayken Sırbistan’ta hastalanması üzerine hastaneye kaldırıldığı ve … Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, sigorta masraflarının 525.092,84 sırp dinarı tuttuğunu, seyahat sağlık sigortasının euro üzerinden belirlenmesi ile Euro karşılığı ödeme günü belirlenen kur üzerinden 4.435,1-Euro tedavi masrafı ödendiğini, 16.01.2019 olan ödeme tarihi itibari ile 28.861,16-TL tedavi masrafı yapıldığını, tedavi sonrası sigortalının 16.01.2019 tarihinde yurda dönerek … Hastanesi’ne giriş yaptığı burada kalp krizi teşhisi konulduğunu, davalı … firmasından yapılan ödemelerin iadesi talep edilmiş ise de davalı tarafından kalp krizinin kronik hastalık olduğu gerekçesiyle poliçe kapsamında ödeme yapmayı reddettiğini, dava dışı sigortalının kalp hastası olmayıp evvelce bu riski taşıdığına dair teşhis ve tedavisi de bulunmadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 28.861,16-TL rücuen tazminat alacağının davalıya müracaat tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı, dava dışı sigortalı …’ın 20.08.2018-20.08.2019 tarihleri arasında yapacağı ABD, Kanada, Japonya hariç tüm dünya ülkelerini seyahati sırasında geçerli olmak üzere, davalı şirket nezdinde … nolu Seyahat Sağlık Sigorta Poliçesi yapıldığını, bu sigorta ile sigortalının, önceden mevcut olmayan, Sigorta Sözleşmesi/Poliçe dönemi içerisinde seyahat esnasında oluşabilecek ciddi kaza, beklenmedik ve ani rahatsızlıklara ilişkin harcamaları, seyahat dönemi içerisinde Poliçe, Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartları, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları ve bunlara ek olarak kabul edilen poliçe özel şartlar ile Poliçedeki Teminat Tablosundan, Poliçede yer alan teminatları, limitler ve ödeme oranları dâhilinde teminat altına alındığını, kaza tabirinden maksat, ani ve harici bir hadisenin tesiri ile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalması olup sigorta poliçesi yürürlükte iken beklenmedik ve aniden ortaya çıkan, mevcut rahatsızlık tanımına uymayan veya önceden mevcut olan bir hastalığın ani alevlenmesi veya tetiklemesi ile oluşmamış, doktor tarafından tanı ve/veya tedavisi gerekli olan hastalık anlamına geldiğini, tıbbi acil durum ise olayın meydana gelmesini takip eden en erken dönemde, en yakın sağlık kurumuna başvurulmasını gerektiren, ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kurumuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlar olduğunu, somut olayda, sigortalının davaya konu edilen rahatsızlığının “Kronik Myokard İnfarktüsü (Subakut Anterior)” olduğu uzman doktorlarca anlaşılmış olup, söz konusu bu rahatsızlık poliçe tarihinden evvel ve uzunca yıllardır sigortalıda mevcut olan kronik bir hastalık olduğunu, bu nednele davaya konu edilen rahatsızlığın tedavi masrafları, hem poliçe özel şartlarına hem de genel şartlara göre teminat dışı olduğundan davanın dava ehliyeti yokluğundan reddine, görevsizlik kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Hasar dosyası ve poliçe
2-Tedavi kayıtları, SGK kayıtları, muvafakatname
3-Bilirkişi raporu, ATK raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında üçüncü kişi lehine düzenlenen seyahat sağlık sigorta poliçesi kapsamında; sigorta ettiren davacı tarafından, yurt dışında hastalanan dava dışı sigortalının tedavi giderlerine ilişkin, davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı sigortacıdan tahsili istemine ilişkidir.
Husumet itirazı yönünden; 6102 sayılı TTK 1454 maddesine göre sigorta ettiren üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı aksine bir sözleşme yoksa sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir veya onu dava edebilir. Dava konusu sigorta üçüncü kişi lehine sigorta olup, sigorta poliçesi davalı şirket tarafından düzenlenmiş ve sigortalı olarak dava dışı … olarak gösterilmiştir. Bu halde davacı … ettirenin dava açabilmesi için dava dışı sigortalının muvafakatinin bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde davanın aktif dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilecektir. Mahkememizce davalının husumet itirazı talebi dosya kapsamındaki muvafakatname nazara alınarak mahkememizin 2. celse 2 no.lu ara kararında reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Görev itirazı yönünden; Davalının görev itirazı talebinin poliçe kapsamında olması nedeniyle mahkememizin 2. Celse 2 no.lu ara kararında reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişilerden ve ATK’dan rapor alınmıştır.
Muvafakatnamenin incelenmesinde; … 2. Noterliği’nin 02.09.2019 tarih … yevmiye sayılı muvafakatnamesinde dava dışı …’ın … numaralı 20.08.2018 tarihli seyahat sağlık sigortası poliçesinde sigortalı sıfatıyla yer aldığını, poliçe teminat tarihlerinde sigorta ettiren sıfatı ile yer alan …Nak ve Tic Ltd Şti’de tır şoförü olarak çalışmaktayken Sırbistan’da yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tedavi giderlerinin tamamının işveren tarafından ödenmekle poliçeye istinaden ödenecek sigorta bedeli ve tazminatın sigorta ettiren işverenine ödenmesine muvafakat ettiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; dava dışı … için 30.000,00-Euro(kur 1Euro=6.9626-TL) karşılığında 20.08.2018-20.08.2019 tarihleri arasında yapacağı ABD, Kanada, Japonya hariç tüm dünya ülkelerini seyahati sırasında geçerli olmak üzere … nolu UND Vize Seyahat Sağlık Sigorta Poliçesi yapıldığı, sigorta ettirenin …Nak. ve Tic. Ltd. Şti olduğu, poliçe teminatının tıbbi tedavi, tıbbi nakil, cenaze nakli, tedavi sonrası ikametgaha dönüş ve seyahat yardımını kapsadığı, II.Bölüm İstisnalar 10.maddesinde hiç tedavi edilmemiş olsa dahi başvuru tarihinde varolan ve sigorta başlangıç tarihi öncesine dayanan tüm hastalıklar ve kronik hastalıkların teminat kapsamı dışında bırakıldığı görülmüştür.
Tedavi kayıtlarının incelenmesinde; … Genel Hastanesi tedavi kayıtlarında …’ın Dahiliye bölümünde tetkik ve tedavisine başlanıldığı, kullanılan ve fiyat listesi tercümesinin gönderildiği; …. Devlet Hastanesi tedavi kayıtlarında …’ın 11.07.2019 tarihinde aldığı tedaviye ilişkin belgelerin gönderildiği, durum bildirir sağlık raporunda aterosklerotik kalp hastalığı teşhisi konulduğu, … Hastanesi’nin tedavi kayıtlarının incelenmesinde 16.01.2019 tarihinde Sırbistan’da 5 gün yatırılan hastanın nefes almada güçlük ve göğüs ağrısı şikayeti ile başvurduğu, akut miyokaridyal enfarktüs tanısı konulduğu, epikriz raporlarının gönderildiği görülmüştür.
SGK kayıtlarının incelenmesinde; dava dışı sigortalının 30.01.2019 tarihli raporu hastalık raporu olduğu ve emekli olduğu için hastalık raporlarına herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirilerek hizmet dökümünün gönderildiği görülmüştür.
Doktor bilirkişinin13.02.2020 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; sigortalı …’ın kalp krizi geçirdiğinin tespit edildiğini, kalp krizinin altta yatan sebebinin sigortalıda da olduğu gibi damar sertliği olduğunu, damar sertliğinin ise ancak komplikasyonu ortaya çıktığında teşhisi konabilen bir durum olduğunu, komplikasyon olmadıkça kişide damar sertliği durumu bulunsa bile bunun farkına varılamayacağını, nitekim sigortalının da kalp krizi geçirene kadar hiçbir şikayeti bulunmadığı bu nedenle de teşhis ve tedavi görmediğini, tedavisi gerekmeyen bir durumun hastalık olarak nitelendirilmesinin yanlış olduğunu, neticeten; davalı şirketin damar sertliğini kronik bir hastalık olarak kabul etmesinin tıbbi sebeplerle doğru bir tutum olmadığını belirtmiştir.
Adli Tıp Kurumu’nun 14.06.2021 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; Akut myokard enfarktüsünün (kalp krizi) koroner arter hastalığı zemininde koroner aterosklerotik plakların akut rüptürü, erozyonu veya kalbi besleyen koroner arterlerin ani spazmı (daralması) sonucu gelişen akut bir klinik tablo olduğunu, diyabetes mellitus, hipertansiyon, dislipidemi, koroner arter hastalığı gibi hastalıkların risk faktörü olmakla birlikte bu hastalıkları taşıyan kişilerde kalp krizi gelişme ihtimalinin de kesin olmadığının tıbben bilindiğini, dosyadaki tıbbi belgelerde kişi için diyabetes mellitus, hipertansiyon, dislipidemi, koroner arter hastalığı tanı kayıtları mevcut olmakla birlikte kişide kesin olarak Koroner Arter Hastalığı olduğunu gösteren koroner anjiyografi gibi ileri tetkiklerle desteklenmemiş olduğu birlikte değerlendirildiğinde; mevcut belgelere göre kişide poliçe tarihinden önce koroner arter hastalığı olup olmadığının bilinemediğinin mütalaa edildiği belirtilmiştir.
Doktor-Nitelikli Hesaplama Uzmanı bilirkişinin 26/12/2021 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı …Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti. ile Davalı … arasında akdedilmiş 20.08.2018 tarihli Seyahat Sağlık Sigortası Sözleşmesi kapsamında sigortalı olan dava dışı … 14/01/2019 tarihinde geçirdiği Myokard İnfarktüs (Kalp Krizi) sonucu kaldırıldığı … Genel Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, bu tedavi karşılığında ilgili hastaneye davacı tarafından 525.092,84 Sırp Dinarı ödeme yapıldığını, dava konusu ödeme davalı … şirketinden talep edilmişse de ödenmemesi üzerine huzurdaki davanın açıldığını, dosyada mevcut belgelere göre davacı tarafça ödeme yapıldığını, örneğin … … belgeleri incelendiğinde, 4.205,00 Eur ödeme yapıldığının görüldüğünü, dekontlarda …, 16/01/2019, 3.660,00 Bur, Alıcı: …, diğer dekontta (Western Union Para Gönderme): … …, 16.01.2019, Alıcı: …, 545,00 olmak üzere toplam 4.205,00 Euro ödeme yapıldığını, tedavi gideri olarak faturaya yansıyan bedellerin hastaya yapılan tedaviye göre makul olduğunu, ödeme belgeleri incelendiğinde; ödenen toplam meblağ 525.092,84 Sırp Dinarı, ödeme Belgeleri: 507.061,92 ve 18.030,92, Toplam: 525.092,84 Sırp Dinarı, Merkez Bankası döviz kurlarına göre 16/01/2019 tarihinde rsd sırp dinarı TL karşılığı exchange rate: 0,05200, Exchange Rate Kullanılarak Hesaplama: 525.092,84 Sırp Dinarı x 0,05200 — 27.304,82 TL (yasal faizi hariç) olduğunu, neticeten; dava dışı sigortalı …’ın 14/01/2019 tarihinde Sırbistan ülkesinde geçirdiği Akut Myokard İnfarktüsü’nün ivedilikle tıbbi müdahaleyi gerektiren acil hal kapsamında olduğunu, yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan myokard infarktüsü (kalp krizi) ile illiyet bağı bulunduğunu, yapılan tedavilerin olay ile uyumlu olduğunu, tedavi giderleri olarak faturaya yansıyan bedellerin yapılan tedaviye göre makul olduğunu, davacının talep edebileceği toplam tedavi gideri miktarının yasal faizi hariç 525.092,84 Sırp Dinarı (£ 27.304,82 TL) olduğunu, bu meblağın 06/02/2019 – 30/07/2019 tarihleri arasındaki yasal faizinin 1.187,76 TL olduğunu, Borçlar Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’na göre sözleşme ile tespit edilmeyen hallerde kanuni faiz uygulandığını, 01/01/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve halen Kanuni Faiz oranının yıllık %9 olduğunu, davacı …Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti.’nin dava konusu ödemeleri davalıdan talep ettiği tarihin (06/02/2019) Temerrüd Tarihi (Faiz Başlangıç Tarihi), dava tarihi olan 30/07/2019 tarihinin de Faiz Bitiş Tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı şirkette tır şoförü olarak çalışan dava dışı … 14.01.2019 tarihinde Sırbistan’da iş başındayken kalp krizi geçirmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmış, tedavi giderleri işvereni olan davacı şirket tarafından karşılanmıştır. Davacı şirket ile davalı sigortacı arasında akdedilen dava dışı sigortalı … için 20.08.2018-20.08.2019 tarihleri arasında yapacağı ABD, Kanada, Japonya hariç tüm dünya ülkelerini seyahati sırasında geçerli olmak üzere … nolu UND Vize Seyahat Sağlık Sigorta Poliçesine istinaden davacı şirket tedavi giderlerini davalı sigortadan talep etmiş ise de kronik hastalıkların poliçe teminatı kapsamında olmadığından bahisle taleplerinin reddedildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce doktor bilirkişiden meydana gelen kalp krizinin kronik olup olmadığı hususunda rapor alınmış, kronik rahatsızlık kapsamında bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı dava dışı üçüncü kişinin kronik rahatsızlığı bulunduğu iddiası ile itiraz etmekle SGK’ya müzekkere yazılarak …’ın poliçe tarihinden önceki tüm kayıtları sorulmuş, SGK’nın 25.12.2020 tarihli yazı cevabı doğrultusunda ilgili hastanelerden tüm hasta evrak ve kayıtları celp edilmiştir. Bu kapsamda davalının itirazları doğrultusunda aynı hususta ATK’dan rapor alınmıştır. ATK raporunda mevcut dosyalar kapsamında dava dışı 3. kişide koroner arter hastalığı olduğunu gösteren ileri tetkiklerin bulunmadığı belirtilmiş, poliçe tarihinden önce dava dışı üçüncü kişide kroner anjiyografi var ise gönderilmesi istenilmiştir.
Mevcut dosya kapsamında dava dışı 3. kişinin tüm hastane evrakları toplanmış bulunmakla, dava dışı üçüncü kişinin rahatsızlığının poliçe kapsamında olmadığı davalı tarafından ispatlanamamıştır. Bu halde ATK raporu ile mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporu birbirini doğrulamaktadır.
Sonuç itibari ile mahkememizce alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ve Adli Tıp Kurumu raporu nazara alınarak dava dışı sigortalının hastaneye kaldırıldığı tarihten önce teşhisi konulmuş bir kalp hastalığı bulunmadığı sabit olmakla, bu hali ile davalı … şirketinden yapılan tedavi gideri ödemelerinin talep edilebileceği, bu doğrultuda tedavi evrakları ile fatura miktarılarının tedavi ile uyuşup uyuşmadığı konusunda alınan raporun hükme esas alındığı, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, ancak faiz talebinin davalıya başvuru tarihi olduğu, dosyanın incelenmesinde davalının talebin reddine ilişkin verdiği yazı cevabında davacının başvuru tarihinin 06.02.2019 olduğunun anlaşıldığı, bu tarihten itibaren avans faizi talep edebileceği, dava dosyasında dekontların incelenmesinde 16.01.2019 tarihinde 3.660,00 ve 545 Euro tedavi gideri ödemesi yapıldığı, ödeme tarihi itibari ile Euro efektif satışın 6,25-TL olduğu, bu halde davacının talep edebileceği miktarın 4.205*6,25 = 26.281,25-TL olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın Kısmen Kabulü ile 26.281,25-TL’nin 06.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.795,27-TL harçtan, peşin alınan 492,88-TL harç mahsup edilerek kalan 1.302,39-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 492,88-TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 537,28-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.579,91-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.430,13-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 2.212,90-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.202,00-TL’nin davalıdan, 118,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır