Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/451 E. 2019/1099 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/451
KARAR NO : 2019/1099

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/01/2010
KARAR TARİHİ : 07/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin herhangi bir talimatı olmaksızın davalı banka nezdinde bulunan mevduat hesabından usulsüz para çekildiğini ve hesabının boşaltıldığını, davalı banka tarafından müvekkilinin uğramış olduğu zararın en kısa sürede giderileceği bildirildiği halde zararının tazmin edilmediğini,davacının hesabına 150.000 USD ve 338.200,00-TL yatırdığını, toplam 72.500,00-TL para çekme işlemi yapıldığını, başkaca para çekilmediğini ileri sürerek, davacının hesabından hukuka aykırı olarak çekilen 490.700,00-TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; banka nezdinde bulunan hesaptan yapılan tüm işlemlerin davacının bilgi ve onayı dahilinde yapıldığını, davalı bankaya atfedilecek ve sorumluluğu gerektirecek bir olgu bulunmadığını, hesaptan usulsüz havale işlemini gerçekleştiren görevli personelin davacının kardeşinin eşi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının hesabından hukuka aykırı olarak usulsüz bir şekilde çekilen 490.700,00’TL-nın temerrüt tarihine kadar reeskont faizi ile bu tarihten itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında verilen karar gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişiler Emekli Banka Müfettiş…, Öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr….ve Öğretim Üyesi Dr…. tarafından verilen 10.03.2011 tarihli raporda ve 26.12.2012 tarihli ek raporda özetle; davacının banka hesabı üzerinde davalı banka görevlisi konumunda olan ve davacının kardeşinin eşi olan …’in hileli işlemleriyle meydana gelen zararın 490.700-TL tutarında olduğu, bu işlemlerin davacının talimatına dayandığının veya açık bir talimat bulunmamasına rağmen davacının akrabası olan banka görevlisinin hileli işlemlerine katıldığının ve bundan yararlandığının kanıtlanamaması nedeniyle bu sonuca varıldığı, dava tarihine değin tahakkuk ettiği tespit edilen faizin tutarının 117.527,87-TL tutarında olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizce (Kapatılan İst … Asliye Ticaret Mahkemesince ) verilen … esas, … karar sayılı 27/03/2013 tarihli karar ile: davacı taraf, davalı banka nezdinde açtırdığı mevduat hesabında, kendi rızası dışında işlem yapıldığını iddia etmekte, banka hesabında meydana gelen ve kendi talimatına dayanmayan işlemlerin… tarafından gerçekleştirildiği konusunda taraflar arasında tartışma bulunmamaktadır.Davacı hesabına yatırılmış olan 150.000-usd ve 338.200TL’dan,davacının kendi almış olduğu toplam 72.500-TL dışındaki, davacı itirazına maruz kalan 150.000-usd ve 265.700-TL’nin davacının mail adresinden verilmiş mail talimatları ve…’a gönderilen havalelerde olduğu gibi yazılı talimatlarına istinaden hesaplardaki paraların tamamının çekilmiş olduğu, buna göre meydana gelen zararın 490.700-TL tutarında olduğu, ve mail yoluyla yapılan işlemler dışındaki havelelerin …’ın …Şubesi’ndeki hesabına gönderilmiş olan toplam miktarı 275.000-TL olduğu mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmakla ve 275.000TL’lik yazılı talimata konu miktarın BDDK soruşturma raporunda Siteler Şubesi nezdinde yer alan talimat metinleri üzerinde yapılan incelemede “…” yazısı ile müşteri imzası olan kısmın gölgeli olarak göründüğü anılan bölümün başka bir metinden kopyalanarak yapıştırılması halinde bu şekilde görünebileceğinin tespit edildiği ve yine Soruşturma Raporu’nda … hesabından gerçekleştirilen nakit çekilen işlemlere ilişkin dekontlar üzerinde … ve …’in imzalarının yer aldığı, imzaların grafolojik incelemesi yapıldığı, ilgili dekontlar üzerindeki imzaların müşterinin kardeşleri olan, … ve …’e ait olduğunun uzman grafolog bilirkişi raporu ile belirlendiği ve Ankara …Ağır Ceza Mahkemesinin…Esas,…karar sayılı kararında müdahil olarak davaya katılan … hesabından suistimal edilen miktar belirlenerek diğer müşteki ve müdahillerin talepleri de değerlendirilerek davalı banka çalışanı… ve diğer sanık …’ın nitelikli zimmet suçundan teselsülde uygulanarak cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında her ne kadar karar kesinleşmemiş olsada gerek mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi gerek BDDK soruşturma raporu ve gerekse de Ağır Ceza Mahkemesindeki tespitlerin birbirini doğruladığı anlaşılmakla mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen 275.000-TLlik …havale işlem miktarının tamamından davalı bankanın BK.100. ve BK. 55. maddeleri kapsamında sorumluluğu bulunduğu geri kalan (490.700 TL- 275.000,00TL =215.700TL) 215.700-TL’sinden ise yine davalı bankanın BK. 100. ve BK. 55. maddeleri kapsamında sorumluluğu bulunmakla birlikte BDDK raporuna göre …’in sözlü olarak …-… çiftinin zaman zaman İstanbul’a kendisini ziyarete geldiklerini, bu ziyaretler esnasında kişisel bilgisayarına girip e-posta adresinden işlem talimatları göndermiş olabileceklerini, zira daha sonra yaptığı incelemede gönderilmiş e-posta kutusunda (sentbox) Banka hesabındaki işlemlere ait talimatları tespit ettiğini beyan ettiği,…’in kabul ettiği üç adet EFT işleminden ikisine ilişkin talimatların da bu elektronik posta adresinden geldiğinin anlaşıldığı elektronik posta adresleri kişilere özgülenmiş olup, şifrenin 3. kişilerce bilinmesi mümkün olmadığı gibi, şifre ve bilgilerin korunması kişinin sorumluluğunda olduğundan ve …, davacının erkek kardeşinin eşi olup yakın akrabalık ilişkisi bulunduğundan davacının bu kısma (e-mail ile gönderim kısmı) ilişkin müterafik kusurlu olacağı vicdani kanaatine varılarak takdiren % 50 oranında indirim yapıldığında dava konusu toplam alacağın mail adresinden yapılan kısmına isabet eden resen yapılan hesaplama ile (490.700TL-275.000-TL =215.700-TL)215.700 TLx%50=107.850 TL sinden bankanın sorumlu olacağı ve toplamda da 275.000TL +107.850TL =382.850 TLden davalı bankanın sorumlu olduğu, fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği ve davalı bankaya ihtarname 14.12.2009 tarihinde çekilip bu ihtarın tebliği 16.12.2009 olup verilen 3 günlük süre eklendiğinde bankanın temerrüdünün 20.12.2009 tarihinde başlayacağı dikkate alınarak bu tarihten itibaren avans faizi işletilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/9784 Esas, 2014/2399 Karar sayılı ve 12/02/2014 tarihli ilamı ile; “Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının talimatı olmaksızın banka çalışanı… tarafından 275.000-TL’nin …’a havale edilen işlem miktarının tamamından davalı bankanın sorumlu bulunduğu, geri kalan 215.700TL’sinden ise yine davalı bankanın sorumluluğu bulunmakla birlikte BDDK raporuna göre …’in …-… çiftinin zaman zaman İstanbul’a kendisini ziyarete geldiklerini,bu ziyaretler esnasında kişisel bilgisayarına girip e-posta adresinden işlem talimatları göndermiş olabileceklerini,zira daha sonra yaptığı incelemede gönderilmiş e-posta kutusunda (…) banka hesabındaki işlemlere ait talimatları tespit ettiğini beyan ettiği, …’in kabul ettiği üç adet EFT işleminden ikisine ilişkin talimatların da bu elektronik posta adresinden geldiğinin anlaşıldığı, elektronik posta adreslerinin kişilere özgülenmiş olduğu, şifrenin 3. kişilerce bilinmesinin mümkün olmadığı, şifre ve bilgilerin korunmasının kişinin sorumluluğunda olduğu,…, davacının erkek kardeşinin eşi olup yakın akrabalık ilişkisi bulunduğu, davacının bu kısma ilişkin takdiren %50 oranında müterafik kusurlu olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 382.850- TL’nin 20.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, davalı Banka çalışanının haksız eylemi sebebiyle davacının hesabından çekilen veya üçüncü kişinin hesabına aktarılan paranın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, dava konusu edilen 215.700- TL’lik kısım için yine davalı Banka’nın sorumlu bulunduğuna, ancak davacının bu kısma ilişkin takdiren %50 oranında kusurlu olacağına yer verilmişse de gerçekleştirilen işlemlerin davacı tarafından elektronik posta talimatlarına istinaden yapıldığının ispatı zımnında yeterli araştırma ve incelemenin yapıldığı söylenemez. Dosya içerisinde yer alan Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin 04/12/2012 tarihli … Esas…Karar sayılı ilamı ile davalı Banka çalışanı… ile dava dışı…’ın üzerlerine atılı nitelikli zimmet suçunu birlikte işledikleri sabit olduğundan 5411 Sayılı Yasa’nın 160/2. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiş, karar gerekçesinde eldeki davada belirlenen miktarlardan farklı olarak … hesabından suistimal edilen 510.400-TL’nin sanıklar …ve …’ın işbirliği halinde zimmetlerine geçirdiklerinin anlaşıldığı bildirilmiştir. Yine, BDDK raporunda davacının elektronik posta adresinden davalı Banka çalışanının bilgisayarına gönderildiği bildirilen e-postaların banka tarafından banka çalışanının ayrılması nedeniyle silindiğinin, söz konusu e-postalara teknik olarak ulaşılmasının mümkün olmadığının ifade edildiği, ekiplerince Siteler Şubesi nezdinde yürütülen incelemeler kapsamında …’in bilgisayarının Genel Müdürlük Bilgi İşlem birimi personeli ve şube personeliyle kullanıma açıldığı, bilgisayar üzerinde yapılan incelemede Metanet Şimşek’e ait bazı e-postaların arşivlenmiş olduğu, söz konusu e-postalarda davacı …’ten gelen mesajların da bulunmasına rağmen bunların rapor konusu işlemleri kapsamadığı belirtilmiştir. Bu suretle; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de incelenmek suretiyle, yukarıda bahsedilen ceza dosyası getirtilip ceza dosyasındaki saptamaların nazara alınması, banka teftiş ve BDDK raporlarındaki dava konusu edilen 215.700-TL’lik kısım için davacı tarafından elektronik posta talimatının verilip verilmediği hususundaki değerlendirme ve tespitlerin belirlenmesi, böylece davacı tarafından dava konusu 215.700- TL’lik kısım için elektronik posta talimatı verilip verilmediği, bu kısma ilişkin yapılan işlemlerde davacının elektronik posta adresinin davacının bilgisi dışında davalı Banka çalışanınca kullanılarak işlem yapılıp yapılmadığı, sonuçta bu kısma yönelik bankacılık işlemlerinde davacının kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, ceza dosyasında yer alan saptamalar, banka teftiş ve BDDK raporları incelenip değerlendirilmeden davacının dava konusu edilen 215.700- TL’lik kısım için %50 oranında kusurlu bulunduğunun kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden mümeyyiz davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
Davacı taraf, davalı banka nezdinde açtırdığı mevduat hesabında, kendi rızası dışında işlem yapıldığını iddia etmekte, banka hesabında meydana gelen ve kendi talimatına dayanmayan işlemlerin … tarafından gerçekleştirildiği konusunda taraflar arasında tartışma bulunmamaktadır. Davacı hesabına yatırılmış olan 150.000-usd ve 338.200TL’dan,davacının kendi almış olduğu toplam 72.500-TL dışındaki, davacı itirazına maruz kalan 150.000-usd ve 265.700-TL’nin davacının mail adresinden verilmiş mail talimatları ve …’a gönderilen havalelerde olduğu gibi yazılı talimatlarına istinaden hesaplardaki paraların tamamının çekilmiş olduğu, buna göre meydana gelen zararın 490.700-TL tutarında olduğu, ve mail yoluyla yapılan işlemler dışındaki havelelerin …’ın …Şubesi’ndeki hesabına gönderilmiş olan toplam miktarı 275.000-TL olduğu mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmakla ve 275.000TL’lik yazılı talimata konu miktarın BDDK soruşturma raporunda … Şubesi nezdinde yer alan talimat metinleri üzerinde yapılan incelemede “…” yazısı ile müşteri imzası olan kısmın gölgeli olarak göründüğü anılan bölümün başka bir metinden kopyalanarak yapıştırılması halinde bu şekilde görünebileceğinin tespit edildiği ve yine Soruşturma Raporu’nda … hesabından gerçekleştirilen nakit çekilen işlemlere ilişkin dekontlar üzerinde … ve …’in imzalarının yer aldığı, imzaların grafolojik incelemesi yapıldığı, ilgili dekontlar üzerindeki imzaların müşterinin kardeşleri olan, … ve …’e ait olduğunun uzman grafolog bilirkişi raporu ile belirlendiği ve Ankara …Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas,… karar sayılı kararında müdahil olarak davaya katılan … hesabından suistimal edilen miktar belirlenerek diğer müşteki ve müdahillerin talepleri de değerlendirilerek davalı banka çalışanı … ve diğer sanık…’ın nitelikli zimmet suçundan teselsülde uygulanarak cezalandırılmasına karar verildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi gerek BDDK soruşturma raporu ve Ağır Ceza Mahkemesindeki tespitlerin birbirini doğruladığı anlaşılmakla mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen 275.000-TLlik … havale işlem miktarının tamamından davalı bankanın BK.100. ve BK. 55. maddeleri kapsamında sorumluluğu bulunduğu
Geri kalan (490.700 TL- 275.000,00TL =215.700TL) 215.700-TL’sinden ise dosya içerisinde yer alan BDDK raporunda, davacının elektronik posta adresinden davalı banka çalışanının bilgisayarına gönderildiği bildirilen e-postaların banka tarafından banka çalışanının ayrılması nedeniyle silindiğinin ve söz konusu e-postalara teknik olarak ulaşılmasının mümkün olmadığının ifade edildiği, banka çalışanı …’in bilgisayarı üzerinde yapılan incelemede …’e ait bazı e-postaların arşivlenmiş olduğu, söz konusu e-postalarda davacı …’ten gelen mesajların da bulunmasına rağmen bunların dava konusu işlemleri kapsamadığı belirtilmiştir. Ceza dava dosyasında davaya konu miktarın davacının bilgi ve rızası dışında sahte talimatlarla çekildiği belirtilip bu miktarın banka çalışanı sanık …’in zimmetinde olduğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
Her ne kadar ceza dava dosyasında alınan raporlarda talimatların elektronik posta adresinden geldiği kabul edilerek rapor tanzim edilmişse de, raporlardaki saptamalar banka tarafından yapılan soruşturma raporuna dayanmakta olup söz konusu talimatların davacının mail adresinden gönderildiğine ilişkin teknik bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu 215.700,00 TL’lik kısım için davacı tarafından elektronik posta talimatı verildiğinin ve işlemlerin bu talimatlarına istinaden yapıldığının davalı banka tarafından kanıtlanamadığı nazara alınarak davacının müterafik kusurlu olduğu ispatlanamadığından tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-490.700-TL’nin 20/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 33.519,71-TL ilam harcından peşin alınan 7.286,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 26.232,81-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 7.286,90-TL peşin harç ve 17,15-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 7.304,05-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.578,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.805,90-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.07/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”