Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/443 E. 2020/357 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/443 Esas
KARAR NO : 2020/357
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı asilin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin seyir halinde iken …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın motosiklete çarpması sonucu davacı asilin hastaneye kaldırıldığını, kaza tespit tutanağına göre …’in %100 kusurlu olduğunu, … plakalı araç adına kaza tarihi olan 02/07/2018 tarihinde geçerli olan … numaralı sigortanın düzenlendiğini, …ne 06/02/2019 tarihinde başvuru yapıldığını, sigorta şirketine yapılan başvuru ile 15 günlük yasal süre içerisinde kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını davacı asilin herhangi bir işte çalışmadığını, üzerinde herhangi bir taşınır taşınmaz varlığa rastlanılmadığını, bu yüzden adli yardım taleplerinin olduğunu belirterek adli yardım taleplerinin kabulüne, davanın kabulüne, toplam 100 TL maddi tazminat taleplerinin kabulüne yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; delillerin tebliğinin gerektiğini, zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddinin gerektiğini, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğunun getirildiğini, kusur oranlarının tespiti için kusur konusunda uzman heyet tarafından rapor alınması gerektiğini, davacının kaza esnasında koruyucu kask vs. Kullanıp kullanılmadığının tespit edilmediğini belirterek davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava:trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 313.maddesi gereğince sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, aynı yasanın 313/4. maddesine göre sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı HMK’nun 315/1.maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK 331.maddesi uyarınca davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalı vekili 26/06/2020 tarihli dilekçesi ile tarafların suh olduklarını, ekte sunulan sulh sözleşmesi doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istediklerini belirtmiş, davacı vekili de 29/06/2020 tarihli dilekçesi ile sulh olduklarını beyan ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davacı vekilinin sulh olmaya yetkili olduğu, davacı ve davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığı, taraflar arasında sulhun mahkememizin ilk celsesi vuku bulduktan sonra gerçekleştiği saptanmaktadır. Bu nedenlerle davanın sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava adli yardım talepli açılmış olduğundan peşin harç ve başvuru harcı yatırılmamış olduğundan 54,40 TL. Başvuru harcı ile 492 sayılı Yasanın 22.maddesine göre hesaplanan 2/3 oranındaki harç 36,20-TL’nin peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 18,20 TL. kısmın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Dava adli yardımlı talepli olarak açılmış olup, suç üstü ödeneğinden karşılanan 92,50 TL. Yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Tarafların yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmemekle, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2020

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı