Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/441 E. 2019/1244 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/441 Esas
KARAR NO : 2019/1244
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında 25/11/2015 tarihli baskı makinelerinin kiralanmasına dair kiralama ve hizmet bakım sözleşmeleri yapıldığını, davalının 15/05/2018 tarih ve … numaralı ihtarname ile sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ve hizmetten memnun kalınmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin … Noterliğinin 04/06/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile fesih talebinin haklı nedene dayanmadığını, sözleşmenin süresinden önce feshedildiğini, makinelerin de iade edilmesi gerektiğini ihtar edildiğini beyanla davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı borca ve borcun tüm ferilerine ilişkin haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile dava tarihi itibari ile icra dosyasında yapılan itiraz olmadığından bu davada hukuki yarar olmadığını, müvekkili şirketin icra dosyasına borcunu ödeme kararı aldığını, 06/05/2019 tarihinde … makbuz numarası ile ilgili icra dosyasında sabit olduğu üzere, müvekkili şirket tarafından 3.918,87-TL olan dosya kapak hesabı ödendiğini, davaya dayanak icra dosyasında dava açılış tarihi itibari ile bir itiraz olmadığını beyanla davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2- Arabuluculuk son tutanağı
3-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesi talebine istemime ilişkindir.
Davanın dayanağı olan takip dosyası dosyamız içerisine alınmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 2.916,32-TL asıl alacak, 105,46-TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 3.021,78-TL üzerinden, faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 26/10/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, ancak davalı borçlunun 06/05/2019 tarihinde 3.918,87-TL icra dosyasına ödeme yapıldığı, 10/05/2019 tarihinde itirazdan vazgeçtiklerini ve ödemenin alacaklıya ödenmesine muvafakat ettiklerini yazılı beyanla bildirlikleri, ödemenin davacı alacaklı tarafından 16/10/2019 tarihinde icra dosyasından tahsil edildiği görülmüştür.
HMK 114. Maddesinde tüm davalılar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmıştır. Dava şartlarından maksat, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca da noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülebilen hallerdir. Ayrıca madde de davanın taraflarına ilişkin ve davanın konusuna ilişkin dava şartlarının tek tek sayılması yoluna gidilmiştir.
Hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115. Maddesine göre mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Madde de bahsedilen hukuki yarardan maksat, davacının subjektif hakkına hukuki koruma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hali hazır da hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hali hazırda mahkeme kararına muhtaç konumda değilse onun hukuki yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da kabul edildiği üzere icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Nitekim aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.11.2003 gün ve E:2003/19-589, K:2003/645 sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Somut olayda her ne kadar davanın dayanağı olan icra takibine süresi içerisinde itiraz edilmiş ise de, dava tarihinin 23/07/2019 olduğu, davalı borçlunun takibe konu borcun tamamını takipten sonra dava açılmadan önce 06/05/2019 tarihinde ödediği, yine davadan önce 10/05/2019 tarihinde ödemenin alacaklıya yapılmasına muvafakat ettiklerinin ve itirazdan vazgeçtiklerinin icra dosyasına bildirildiği, bu hali takibe konu borcun dava tarihi itibariyle bulunmadığı, davacının davasını açmakta hukuki yararı olmadığı, davayı açmakta kötü niyeti de bulunmadığı kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davaya konu borcun icra takibinden sonra ancak davadan önce ödenmiş olup itirazın iptali davası açılmasında davacının hukuki yararı olmadığından davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2. maddelerince hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7.maddesine göre belirlenen 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza