Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/431 E. 2021/346 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/431 Esas
KARAR NO : 2021/346

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı …A.Ş. unvanlı şirket arasında 03/07/2015 tarihli 500.000.00 USD ve 03/08/2015 tarihli 1.500.000,00 USD bedelli Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalandığını, diğer davalı borçlu … A.Ş. ile dava dışı borçlu …’nun iş bu genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, imzalanan bu sözleşmeler ile asıl borçlu şirkete krediler tesis edildiğini, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerin müvekkili banka tarafından borçlulara Gebze … Noterliği’nin 01/02/2019 tarih, …yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek davalı borçlulara borcun ödemesinin ihtar edildiğini fakat borcun ödenmediğini, belirtilen ihtarnameye konu borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve borçlulara ödeme emri gönderildiğini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edildiğini ve itiraz üzerine davalı borçlular açısından takibin durduğunu, davalı borçlu vekilinin 20/06/2018 tarihli dilekçesinde; borca, yetkiye, faize, talep edilen faiz oranlarına ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ancak hiçbir gerekçe ileri sürülmediğini, davalı borçlu tarafın itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, dava konusu itirazın takibi durdurmak suretiyle zaman kazanmak amacıyla yapıldığını, 08/07/2019 ve 12/07/2019 tarihlerinde yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tarafların anlaşamadığını, müvekkili banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesinde yazan hususlara göre hareket edildiğini, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile borcun tamamından sorumlu olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlularca ihtarnameye ve ekinde yer alan detaylı hesap özetlerine süresinde itiraz edilmediğini, takibe uygulanan faiz oranının, taraflar arasında akdedilen Genel Kedi Sözleşmesince belirlendiğini, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız itirazın iptalini, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafından ileri sürülen kredi sözleşmeleri ile diğer delillerin müvekkillerine tebliğ edilmemiş olup söz konusu delillere ilişkin beyan ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını, davacı banka tarafından müvekkiller aleyhine yapılan icra takibinin usul ve hukuka tamamen aykırı olduğunu, müvekkillerinin herhangi bir borcunun da bulunmadığını, ödeme emrindeki alacak kalemlerinin ne olduğunu ve hangi alacak kalemlerinin tahsilinin talep edildiğinin anlaşılamadığını, bu nedenle söz konusu hukuka aykırı icra takibinin kabulünün mümkün olmadığını, tüm bunlarla birlikte BSMV’nin de yanlış hesaplanmış olup söz konusu talebinde hukuka aykırı bulunduğunu, icra takibinde talep edilen alacak kalemlerine uygulanmış olan faiz oranlarının da Merkez Bankası tarafından belirlenmiş olan azami faiz oranlarının çok üzerinde olup söz konusu faiz oranlarının kabulünün de mümkün olmadığını, icra takibinin bu yönü ile haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan bir kısım ödemelerinde mahsup edilmediğini, müvekkillerine hesap kat ihtarnamesinin gönderilmediğini, davanın bu yönü ile haksız olduğunu, davacı banka tarafından müvekkilleri aleyhine yapılan icra takibindeki döviz kurunun yanlış belirlendiğini, davacı banka tarafından açılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığı gibi davanın da yetkisiz Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, davalı müvekkillerinin adresinin Gebze/Kocaeli olup yetkili mahkemenin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki yönünden reddini, davacının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı bankaya bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 20/12/2019 tarihli celsesi, 5 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 03/06/2020 tarihli raporunda özetle;
Davacı bankanın, kredi alacaklarının tahsili için davalılar hakkında yapılan, icra takibine yapılan itirazın iptalini dava ettiğini, takip alacak toplamının 344.424,08 TL olmasına karşın, davacı tarafın 344.406,08 TL talep ettiğini, yapılan incelemede, tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla, takip tarihi itibariyle davacı alacağının 89.947,70 USD, asıl alacak; 4.380,11 USD, faiz; 219,01 USD BSMV; şeklinde olduğunu tespit edildiğini, banka kayıtlarına göre davalı … A.Ş.’nin asaleten, diğer davalının da kefaleten borçlu durumda olup, anlaşmazlık halinde Genel Kredi Sözleşmesinin “Delil” başlıklı X/2 md. uyarınca banka kayıtlarının HMK 193. maddesi gereğince kesin delil olarak kabul edildiğini, davacı bankanın asıl alacak tutarı için, takip tarihinden itibaren %18,75 oranında temerrüt faizi isteyebileceğini, davacı bankanın ise icra takibinde %21 oranında temerrüt faizi istediğini tespit etmiştir.
Mahkememizin 08/10/2020 tarihli celsesi, 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 27/01/2021 tarihli ek raporunda özetle;
9201870 numaralı spot kredinin başlangıçta %6,40 faizle kullandırılmasına karşın, kredi faizinin 01/10/2018 tarihinde %12,50’ye yükseltildiğini, kat tutarları toplamının 84.974,89 USD olarak hesaplandığını, davacı bankanın ise kredi hesaplarını 84.974,70 USD üzerinden kat ettiğini, talep gereğince kat tutarının 84.974,70 USD olarak kabul edildiğini, davacı bankanın alacağının takip tarihi itibariyle toplam 89.575,28 USD olduğunu, davacı bankanın ise, takip tarihi itibariyle toplam 89.734,50 USD alacak talebinde bulunduğunu, davacının talebi ile tespiti arasındaki farkın davacının %21, raporda ise %18,75 temerrüt faiz oranının uygulanmasından kaynaklandığını tespit etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredilerin kat’ı sonrası açılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
GKS’mesi, ihtar, ihtarın tebliğine ilişkin evraklar, ticari defterler, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya içeriği ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğine;
GKS gereğince düzenlenen hesap kat ihtarı 05.02.2019 tarihi itibariyle her iki davalıya tebliğ edilmiş olup, verilen sürenin sonu olan 07.02.2019 tarihi itibariyle her iki davalı da temerrüde düşmüştür.
Yetki itirazında bulunulmuş ise de GKS’de yetki şartının bulunduğu, yetki şartının gerçek kişi kefiller açısından da TTK 7. Maddedeki teselsül karinesi gereğince geçerli olduğu, buna göre yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Teknik ayrıntısı yukarıda özetlenmeye çalışıldığı ve bilirkişi raporunda tam detayı olduğu üzere bilirkişi tarafından hesap kat tarihinde, takip tarihinde ve hukuki menfaatin tespiti açısından dava tarihinde asıl alacak ve temerrüt tarihi ve temerrüt faiz oranına göre fer’ileri ve BSMV hesaplanmıştır. Hesaplamada kısmi ödemelerin mahsubu da yapılmış olup, davalı tarafın hangi ödemelerin mahsubunun yapılmadığına ilişkin bir somutlaştırması da bulunmamaktadır.
Yabancı para üzerinden takip yapılmış olup, döviz kurunun yanlış gösterildiği iddiası ancak alının icra harcına etkisi bulunmaktadır.
Sözleşmedeki faizin fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ”genel kredi sözleşmesi” başlıklı olup kullandırılan kredi ticari nitelikte olup, ticari işlerde TBK’nun 88. ve 120. maddelerinin uygulanamayacağı, 6102 sayılı …nun 8.maddeleri gereğince tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebilecekleri anlaşılmıştır.
İcra inkar tazminatı yönünden;dava konusu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı bilirkişi raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul .. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasındaki itirazlarının;
Yetki itirazının iptaline,
84.947,79 USD asıl alacak,
4.380,11 USD işlemiş faiz
219,01 USD BSMV olmak üzere
toplamda 89.546,91 USD üzerinden itirazın iptaline,
İşleyecek faiz oranına itirazın ise “asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 18.75 yıllık sözleşmesel temerrüt faizi ile” şeklinde iptali ile
Takibin bu şekilde ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
2-Takip tarihinde kura göre çevrilen toplam borcun % 20’si olan 109.247,23 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Kötü niyet tazminatı talebinin kötü niyet sabit olmadığından reddine
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 37.313,39-TL ilam harcından peşin alınan 6.577,01-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 30.736,38-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 6.577,01-TL peşin harç ve 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 6.621,41-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 44.361,81-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 1.489,80-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.486,69-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.15/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”