Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/388 E. 2021/811 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/388 Esas
KARAR NO:2021/811

DAVA:İtirazın İptali ( Trafik Sigortasına Dayalı Rücuen Tazminat )
DAVA TARİHİ:03/07/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkiline trafik poliçesi ile sigortalanan davalı’ın işleteni olduğu ve dava dışı sürücü …’ ın alkollü olarak sevk etiği … plakalı aracın 15/05/2016 tarihinde asli kusurlu olarak … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle karşı araçta oluşan hasarlara karşılık olarak düzenlenen ekspertiz raporu ile tesbit olunan 31.000.00 TL hasar zarar tutarının 03/10/2007 tarihinde ödenmesi sonrasında genel şartlar2.5. Maddesi 5. Paragrafı gereğince içe rücu şartları oluştuğundan sigortalı işleten hakkında T.C …. İcra Dairesi’nin …sayılı dosyası ile başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptali ile takibin devamını, asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, müvekkilinin … firması olması nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı sürücü … hakkında takibe geçilmesi gerektiğini sürücü aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, bu kapsamda şirketlerinin işleten sıfatı bulunmadığını, kaldı ki dava dosyasında sürücünün alkollü olduğuna dair bir tespit bulunmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, alkollü araç kullanımı nedeniyle ZMMS poliçe teminatı dışında kalan 3. kişilere ödenen tazminatın sigortalıdan rücuen tahsili için yapılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Yanlar arasında çözülmesi gereken ilk uyuşmazlık davalının uzun süreli araç kiralama yapmak suretiyle işleten sıfatının ortadan kalkıp kalmadığı noktasındadır. SMM tarafından davalının kazalı aracı dava dışı şahsa kiralandığına dair 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği yönünde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği hususlarında inceleme yapılmıştır. Bu bağlamda davalı ile dava dışı … arasında 07/04/2016 günlü araç kiralama sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin önce 1 günlük sonra 1 ay, akabinde ise 15 gün olmak üzere düzenlendiği, kaza tarihini de kapsar şekilde 07/04/2016 ile 22/05/2016 46 günlük kiralama sözleşmesi akdedildiği, kira ilişkisi kapsamında defterlerde fatura ve ödemelerin mevcut olduğu tespit edilmişse de, toplam 46 günlük süreye nazaran kira sözleşmesinin 2918 Sayılı KTK’nın 3. maddesi anlamında işletenlik sıfatını ortadan kaldırmayacağı açıktır. (Yargıtay 4. HD 17/09/2020 günlü 2020/536 Esas 2020/2821 Karar sayılı fikir verici nitelikteki kararında da 2 aylık kira sözleşmesi uzun süreli olarak kabul edilmemiştir.) Dolayısıyla, davalı … firmasına işleten sıfatıyla iş bu rücu davasında husumet yöneltilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bir diğer ihtilaf ise kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında olup yanlar arasındaki Poliçenin Genel Şartlarına göre sigortacının rücu hakkının doğumu için kazanın salt (münhasıran) alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması gerekmektedir; tek başına sürücünün alkollü olması sigortacıya rücu hakkı vermez. Aracı sürenin, alkolün tesiri altında olup, güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olması halinde, meydana gelen kazanın sürücünün alkollü oluşunun bir sonucu olması gerekir. Başka bir anlatımla sürücü alkollü olsa da olmasa da kaza meydana gelecektiyse bu durum sigortacının sigortalıya rücu edebilmesi için yeterli bir neden değildir. Bu kapsamda alkollü araç kullanma sebebiyle oluşan bir rizikoda sigorta tazminatı ödeyen sigortacı kendi sigortalısına rücu ederken TTK 1281. madde uyarınca böyle bir durumun varlığını ispat ile mükelleftir. Somut olayda kazaya ilişkin celp olunan evrakları ile alkol promil raporları nöroloji uzmanı, makine mühendisi ve sigortacı sektörel bilirkişiye incelettirilmiş olup, kazanın meydana geliş biçimi ve 1,44 promil alkol oranına nazaran sürüş yeteneğini kaybetmesine bağlı olarak dava dışı sürücünün münhasıran alkolün tesiri altında kazaya sebebiyet verdiği tevsik edilmiştir.
Ödenen hasar bedelinin kaza ile uyumlu ve kadri maruf olup olmadığı hususu ihtilaf konusu olmadığından, davalı tarafından bu yönde cevap dilekçesinde bir itiraz ileri sürülmediğinden ayrıca ek rapor alınması lüzum görülmemiştir. Neticeten rücuen tazminat şartları poliçe genel şartları kapsamında yapılan inceleme sonucunda hasıl olduğundan aşağıdaki şekilde davanın kabulü gerekmiş olup, alacağın varlığı teknik ve nörolojik inceleme gerektirdiğinden inkar tazminatı isteğinin ise reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM/ Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yönetilen itirazın İİK 67/1 maddesi gereğince iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 2.206,59-TL harçtan peşin alınan 390,14-TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.816,45-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.845,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-İşbu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 92,50-TL posta ve tebligat masrafı, 3.350,00-TL bilirkişi masrafı ile 447,34 TL harç giderleri olmak üzere cem’an 3.889,84-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı tarafından sarf edilmiş masrafların ise kendi üzerinde tahmiline,
6-Hazineden sarf edilmiş bulunan 1.320,00-TL’den ibaret arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, ikmal ve gereği için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır