Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/382 E. 2019/887 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/305 Esas
KARAR NO: 2019/868 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ: 29/09/2014
KARAR TARİHİ: 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 29.09.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; “davalı borçlu ile müvekkili arasında 14/04/2009 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin davalıya 99 adet ekipman teslim ettiğini, davalı tarafından bu ekipmanların bedelinin müvekkiline ödenmediğini ve ayrıca bu ekipmanların kendilerine iade edilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğunu ve fesih edilmediği takdirde sözleşmenin 1 yıl süre ile uzayacağını, buna göre sözleşmenin 1 yıl daha uzadığını ancak davalının buna rağmen ekipmanların fatura bedelerini ödemediğini ve teslim etmediğini, bunu üzerine borcu tahsil etmek amacıyla davalı borçlu hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başladıkarını, davalı borçlunun takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Vergi Usu Kanunun 231.maddesi gereğince faturanın malın teslimi ve hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde düzenlenmesi gerektiğini, geçerli bir fatura olmadığından davacının geçerli bir alacağının olmadığını, davacının söz konsuu malları kötü niyetli olarak teslim almadığını, dava konusu faturanın olaydan 1,5 yıl sonra düzenlendiğini bu nedenlerle davacının davasının reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra müdürlüğünün… sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyasının incelenmesinde; alacaklının …Şti., borçlusunun … A.Ş. olduğu, 1.353,50- Euro fatura alacağı, 518,14-TL işlemiş faiz, 16.814,94-TL fatura alacağı, 4.121,27- TL işlemiş faiz olmak üzere 22.808,30-TL’nin faiz, masraf ve vekalet ücreti ile tahsiline dair yapılan ilamsız takipte borçlunun borca ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen sözleşme sebebiyle davacı tarafça davalıya teslim edildiği bildirilen 99 adet ekipmandan iade edilmeyen ve iadesi istenenler yönünden iadesi istenen ekipmanlar karşılığı düzenlenen fatura alacağının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu fatura alacağının bulunup bulunmadığı ,davalının sözleşme fesih ile ekipmanlardan istenen hizmet standart ve kalitesinin sağlanamadığı iddiasının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu görülmüş, ekipmanların hasar olup olmadığı konusunda üzerinde inceleme yapılmasına yönelik davalı talebinin bu konudaki delillerin dosyaya sunulmaması sebebiyle reddine, sunulu deliller, tarafların ilişki dönemine dair ticari defter kayıt ve belgeleri ile icra dosyası incelenerek davacının davalıdan takibe konu fatura ve cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının tespiti yönünden dosyanın resen seçilen mali müşavir bilirkişi Mustafa Yıldız’a tevdine karar verilmiş, bu bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonrası 16/06/2015 havale tarihli bilirkişi raporunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacının 2010 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin tam olduğunun, kapanış tasdiklerinin olmadığının, ticari defterin düzenli usulüne ve yasaya uygun tutulduğunun ve sahibi lehine takdiri delil olma özelliği taşıdığını, davalının 2009-2010 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin tam olduğunun, kapanış tasdiklerinin olmadığı, ticari defterin düzenli usulüne ve yasaya uygun tutulduğunun ve sahibi lehine takdiri delil olma özelliği taşıdığı, davacının ticari defterlerine göre dava ve takip tarihi itibarı ile davalının 16.814,94-TL davacıya borçlu olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacının davalıdan borç alacağı olmadığının davacının takibe dayanak “…” açıklamalı 29/05/2009 tarih ve… sıra numaralı irsaliyesine istinaden talep ettiği, 500,00 Euro karşılığı 1.353,95 TL alacağa ilişkin fatura düzenlenmemiş olması ve irsaliye üzerinde teslim alarn imzasının olmaması ve davacının defterlerinde de bu alacağa ilişkin bir kayıt olmaması nedeniyle bu aşamada istenebilir olmadığı, davacının tespit olunan 16.814,94 TL asıl alacağı için 12.01.2011 temerrüt tarihinden itibaren 20.09.2013 takip tarihine kadar yıllık %9 oranı üzerinden 4.071,52 TL yasal faiz hesaplandığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve rapora karşı beyanları alınmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan ve bilirkişi raporu alındıktan sonra; “Davacının davasının REDDİNE” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/8330 E, 2017/3448 K sayılı 27.04.2017 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; “Taraflar arasında davacıya ait dava konusu malların davalıya teslimine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, davacıya ait malları iade ettiğini savunmuş olup bu durumda davalı malların iade edildiğine, dava tarihinden önce iade hususunda davacıyı temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir delil de ibraz edememiştir. Davalının iddiasını ispatlayamadığı dikkate alınmaksızın icapsız olarak yaptırılan yemin deliline dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Huzurdaki davada davalı borçlu ile davacı arasında 14/04/2009 tarihinde sözleşme akdedildiği anlaşılmaktadır. Bu sözleşme gereğince davacının davalıya 99 adet ekipman teslim ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından satılıp teslim edilen bu sözleşme konusu malların ve bu ekipmanların bedelinin davalı tarafından ödenmediği yaptırılan bilirkişi incelemesi ile belirlenmiştir.
Bilindiği gibi salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı aldığı halde 8 gün içinde münderecatına itiraz etmemiş olması ve faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin borçluya tesliminin yapılmadığının ispatlanması suretiyle alacaklının fatura düzenleme hakkının doğmadığının ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Yanlar arasındaki sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğunu ve fesih edilmediği takdirde sözleşmenin 1 yıl süre ile uzayacağını, buna göre sözleşmenin 1 yıl daha uzadığını ancak davalının buna rağmen ekipmanların fatura bedelerini ödemediğini ve 99 adet ekipmanın teslim etmediği anlaşılmaktadır. Bilirkişice davacının ticari defterlerine göre dava ve takip tarihi itibarı ile davalının 16.814,94 TL borçlu olduğu belirlenmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdünün 12.01.2011 tarihinde oluştuğu belirlenmiş olup takip tarihine kadar 4.071,52 Tl birikmiş faiz bulunduğu saptanmıştır.
Tüm bu nedenlerle İş bu davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 20.886,46-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 16.814,94 Tl ye yasal faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 4.177.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 20.886,46-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 16.814,94 Tl ye yasal faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 4.177.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 1.426,75-TL nin peşin alınan 357,55-TL den düşümü ile kalan 1.069,20-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 386,55-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 537,60-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 536,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 49,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …