Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/350 E. 2020/623 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/350 Esas
KARAR NO : 2020/623
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 20/06/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 23.11.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalılardan … ‘ın kullanmakta olduğu … plakalı araç müteveffanın kullanmakta olduğu, 41 TL 071 plaka sayılı motosiklete çarparak ağır bir şekilde yaralanmasına ve akabinde ölümüne neden olduğunu, davalı … ‘ın kulladığı … plakalı otomobilin davalı … şirketine sigortalı olduğunu, davalı şirkete tazminat ödemesi için başvuruda bulunulduğunu, başvuruya istinaden ödenen miktarın eksik ve hatalı olduğunu, destekten yoksun kalan davacının 61000 sayılı Yasa’nın 107. Maddesi uyarınca maddi tazminat isteğinin incelenmesini, tazminat hesabı yaptırılarak, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine dava konusu kaza nedeniyle yapılan başvuru üzerine … numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında, 08.02.2019 tarihinde davacı … vekili Av. …’ya 29.923,50-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin, sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, sürücünün kendi kusuruna denk gelen zararlar poliçe teminatı kapsamı dışında olduğundan başvurunun reddi gerektiğini, davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacının desteği olduğunun ispatlanması gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde hesaplamanın, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, dava konusu tazminat “ancak dava tarihinden itibaren” işleyecek “yasal faiz” ile birlikte talep edilebileceğini, davacı tarafından arabulucuya başvuru zorunluluğu yerine getirilmediğinden davanın öncelikle usulden reddini, müvekkili sigorta şirketi tarafından ödeme yapılması nedeniyle herhangi bir sorumluluğu kalmadığından davanın reddini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, sürücünün kendi kusuruna denk gelen zararların müvekkili şirket tarafından karşılanması mümkün olmadığından reddini, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinden davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı ve dava konusu İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) talebi bakımından zorunlu arabuluculuk sözkonusu olmakla davanın dava şartı yoklu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Zorunlu arabuluyaca gidilmesi gerektiğinden dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-54,40-TL karar harcının peşin alınan 44,40-TL den düşümü ile kalan 10-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendini dava ve duruşmada vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza