Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/346 E. 2021/190 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/346 Esas
KARAR NO:2021/190

DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/10/2015
KARAR TARİHİ:09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 27.02.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … Bankası A.Ş.nin …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası üzerinden … Ltd. Şirketi, … … ve müvekkili … (…) aleyhine 12.01.2012 tarihinde ilamsız takibe geçtiğini, akabinde davalı bankanın mezkur takip alacağını, ilgili yasal hükümler kapsamında diğer davalı …’e devrettiğini, söz konusu takipte borcun mesnedinin 20.09.2010 tanzim tarihli kredi sözleşmesi olarak gösterildiğini, ilgili sözleşme kapsamında asıl borçlu ve kefil sıfatını taşımayan müvekkili için takip muhteviyatı borcun hiç doğmadığını belirterek davalarının kabulü ile müvekkilinin takip miktar olan 56.922,00TL borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takip sebebi ile alacağın %20’den aşağı olmamak üzere davalıların müşterek ve müteselsilen tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu alacağın … Bankası A.Ş tarafından müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini, açılan davanın haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, banka müşterisi dava dışı…. Ltd.Şti. ve kefiller ile banka arasında imzalanan, 27.12.2010 tarihli ve 20.09.2010 tarihli 2 adet Genel Kredi Sözleşmesi bulunduğunu, kefil … …’ın 27.12.2010 tarihli GKS’de imzası bulunduğu, davacının 20/09/2010 tanzim tarihli Kredi sözleşmesinde imzasının bulunmamasının, borç sorumluluğundan kurtarmadığını. İmzalanan Kredi sözleşmeleri gereği borcun ödenmemesi sebebiyle borçlu ve kefiller aleyhine keşide edilen ihtarnameye konu riskler, Taksitli ticari kredi, esnek hesap ve … karttan oluştuğunu, taksitli ticari kredi riskinin 27.12.2010 tarihinde açıldığı, esnek hesabın 19.07.2011 tarihinde eksiye düştüğü, … kart riski için ayrıca sözleşme yapıldığı ve bu sözlemede de kefil olarak davacının imzasının bulunduğunu, taksitli ticari kredi ve esnek hesap risklerinin, davacı/kefilin imzasının bulunduğu 27.12.2010 tarihli gks’den sonra oluştuğu anlaşıldığından davacının borçtan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 45.419,87-Tl asıl alacağa % 94,5 temerrüt faizi ve % 5 Gider Vergisi, masraf ve Gayri nakti deposu ile ile birlikte 56.922,91.-Tl için takip yapıldığı, Takip dosyası incelenmesinde davacı ile dava dışı … Şirketi ve … … aleyhine, temlik eden banka tarafından, kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti borç dayanağı olarak gösterilerek başlatılan takip olup takip talebine 20.09.2010 tarihli sözleşmenin eklendiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı yana 27.12.2010 tarihli sözleşmenin takip konusu olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davalı temlik alan vekili yazılı beyanı ile temlik eden ile asıl borçlu şirket arasında imzalanan 27.12.2010 tarihli ve 20.09.2010 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesi bulunduğunu, dava dayanağı takip dosyasına dayanak sözleşmenin 20.09.2010 tarihli sözleşme olduğunu beyan etmiştir.
Dava 2004 sayılı Yasanın 72.maddesine dayalı menfi tespit istemine dair olup, davacı takip dayanağı 20.09.2010 tarihli sözleşmede imzası bulunmadığını beyanla borçlu olmadığının tespitini talep etmiş davalı ise davacının 27.12.2010 tarihli sözleşmede imzasının bulunduğunu beyan etmiştir. Davalının bu beyanı üzerine davacı vekili, bu sözleşme altındaki imzanın vekil edene ait olmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; Davanın kabulü ile davacının dava dayanağı ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak 20.09.2010 tarihli sözleşme sebebi ile ve bu takip dosyası kapsamında davalı temlik alan … (…) … A.Ş’ye borçlu olmadığının tespitine; Davalı banka aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Kötü niyet tazminatının isteminin reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye mahkemesinin 12. Hukuk Dairesinin 2018/1152 E, 2019/735 K sayılı 23/05/2019 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; “Bu durumda ilk derece mahkemesince öncelikle icra takibine konu borcun hangi kredi sözleşmesi/sözleşmelerinden kaynaklandığının tespiti için konusunda uzman farklı bir bilirkişiden bankada yerinde inceleme yapılmak suretiyle yeni bir rapor alınması, alacağın davacı imzasını içeren 27.12.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi ve/veya …(…) card sözleşmesinden kaynaklandığının tespiti halinde davacının imza inkarı doğrultusunda ayrı bir inceleme yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile takip dayanağının tespitinde bir bağlayıcılığı bulunmayan davalı-temlik alan vekilinin 14.02.2017 tarihli dilekçesindeki beyanları esas alınarak bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; temlik sözleşmesinin sadece nakdi alacaklara yönelik olduğu, gayrinakdi alacakları kapsamadığı dikkate alınmadan davalı bankaya yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddi de doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davalı-temlik alan vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davalı-temlik alan vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.01.2018 Tarih … Esas … Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırılmıştır.
Mahkememizce Kaldırma Kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda alacağın davacı imzasını içeren 27.12.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi ve/veya …(…) card sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla davacının bu sözleşmedeki imzası inkar edilmiş olmakla inkarı doğrultusunda davacının imza ve yazı örnekleri alınmıştır.
Ayrıca … … Şubesine ait, bila tarihli Kredi Kartı Başvuru ve Müşteri Bilgi Formu aslı, Hakim onaylı,03.05.2016 tarihli altı sayfa istiktab tutanağı, … Bankasına ait, bila tarihli İmza örneği fotokopisi, …’e ait, 31.12.2014 tarihli İş Sözleşmesi aslı, ….Noterine ait, 20.02.2015 tarih, … y. Numaralı Vekaletname fotokopisi ve Bila tarihli İmza örneği fotokopisi dosyamız içerisine getirtilerek sözleşmedeki imzanın davacının eli mahsulü olup olmadığı konusunda grafolog bilirkişiden rapor alınmıştır.
Grafolog Bilirkişinin düzenlediği 26.02.2020 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “İnceleme konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde … (…) adına atfen atılmış 26 adet imzanın basit tersimli, önemli grafolojik parametre içermeyen imzalar oldukları, buna rağmen imzalar arasında polimorfizm bulunduğu, imzaların hızlı ve seri olarak atılmış oldukları, bu iki verinin birlikte samimiyet delili olarak değerlendirildiği (başkası adına atfen takliden atılmış imzalar olmaları halinde birbirlerine daha fazla benzemeleri ve daha az polimorfizm göstermeleri beklenirdi), ayrıca imzalar basit tersimli ve az sayıda grafolojik parametre içermelerine rağmen yukarıda oklarla işaretlenen benzerlikler tespit edilebildiği cihetle inceleme konusu imzaların … (…)’ın eli ürünü olmalarının muhtemel olduğu, ancak imzaların basit tersimli olmaları nedeni ile kesinlik arz eden daha ileri bir tespite gidilemediği” kanaatimi bildirir bilirkişi raporunu sunmuştur.
Grafolog bilirkişinin mevcut imza örnekleri ile sonuca gidememesi üzerine yeni imza ve yazı örnekleri alınmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilerek dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Grafolog Bilirkişinin düzenlediği 02.12.2020 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “İnceleme konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde … (…) adına atfen atılmış 26 adet imzanın basit tersimli, önemli grafolojik parametre içermeyen imzalar oldukları, buna rağmen imzalar arasında polimorfizm bulunduğu, imzaların hızlı ve seri olarak atılmış oldukları, bu iki verinin birlikte samimiyet delili olarak değerlendirildiği, ayrıca imzalar basit tersimli ve az sayıda grafolojik parametre içermelerine rağmen yukarıda oklarla işaretlenen benzerlikler tespit edilebildiği cihetle inceleme konusu imzaların … (…)’ın eli ürünü olmalarının muhtemel olduğu, ancak imzaların basit tersimli olmaları nedeni ile % 100 oranında kesinlik arz eden daha ileri bir tespite gidilemediği, Adli Mercilere bu şekilde rapor verilmesinin sebebinin dosya içersindeki mevcut diğer delillere ve taraflara temas eden mahkeme heyetinin bu tespitimizi diğer delillerle birlikte değerlendirmesi gerektiği kanaati” ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve grafolog bilirkişiden alınan rapor ile ek rapor tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus, takip dayanağı sözleşme nedeni ile davacının borcu olup olmadığı noktasındadır. Temlik eden alacaklı banka takip talebine 20.09.2010 tarihli sözleşmeyi eklediği gibi temlik alan davalı vekili de takip dayanağının 20.09.2010 tarihli sözleşme olduğunu beyan etmiştir. Davalının bu beyanından sonra ve takip dosyasının kapsamı itibari ile borca başkaca dayanak aranmasına lüzum yoktur. Davalının takibe konu kıldığı borcun dayanağı 20.09.2010 tarihli sözleşme olup bu sözleşmede de Grafolog raporlarında da saptandığı üzere;.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili ve gayrinakdi alacağın depo edilmesi amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut delillerden, davalı banka ile dava dışı …. Ltd. Şti. ile 20.09.2010 tarihli 50.000 TL bedelli ve 27.12.2010 tarihli 500.000-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmeleri ile 27.12.2010 tarihli … Sözleşmesi akdedildiği, davacının 27.12.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile … Card Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu iddia edilmektedir.
Yine dosya kapsamında mevcut ….Noterliğinin 28.11.2011tarihli … yevmiye sayılı davacı ile diğer borçlulara hitaben düzenlenen ihtarname incelendiğinde, Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan taksitli ticari kredi ve esnek ticari hesaba ilişkin borç ile … kart borcu ve çek karnesine ilişkin gayri nakdi borçtan söz edilerek ödenmesinin talep edildiği, akabinde 12.01.2012 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden, davalı bankanın davacı ile dava dışı borçlular hakkında nakdi ve gayri nakdi alacak istemiyle “kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti’ne dayalı olarak icra takibi başlattığı, ödeme emri ekinde sadece 20.09.2010 tarihli sözleşme suretinin yer aldığı, takibin kesinleştiği, 19.01.2015 tarihinde icra dosyasına 31.07.2014 tarihi itibariyle nakdi alacakların temlik alındığına dair 26.09.2014 tarihli temliknamenin sunulduğu görülmüştür.
Bu durumda alacağın davacı imzasını içerdiği iddia edilen 27.12.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi ve …(…) Card sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla davacının imza inkarı doğrultusunda ayrı bir inceleme yaptırılması ve sonucu bu sözleşmedeki imzanın dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının eli mahsulü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle davanın Kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalı aleyhine yapılan takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalı aleyhine yapılan takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar ve ilam harcı 3.888,40-TL nin peşin alınan 972,09-TL den düşümü ile kalan 2.916,31-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 999,79-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.890,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 8.199,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza