Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2023/712 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/326 Esas
KARAR NO : 2023/712 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı traktör ile çarışması sonucu ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası oluştuğunu, müvekkilinin yaralandığını, kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi bulunmadığını bu sebeple davayı …na açtığını buna rağmen ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik 100,00-TL geçici iş göremezlik tazmitanı, 100,00-TL maluliyet tazminatı olmak üzere 200,00-TL tazminatın davalıdan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Karşı taraf başvuru şartı kapsamında yer alan sağlık raporu ile başvuruda bulunmadığını, dava şartının yerine getirilmediğinden usulden reddini, …nın bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, gelir kaybına ilişkin müvekkil kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil kurumun sorumluluğu teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddini, aksi durumda, haksız davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 2018/… esas sayılı 2018/… karar sayılı 07/03/2018 tarihli gerekçeli kararında; uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, nitekim trafik kazası uyuşmazlıklarının haksız fiil esasına dayandığının yukarıda belirtilen Yüksek Mahkemelerin rücuen açılan tazminat davalarına ilişkin kararlarında da açıkça belirtildiği, Mahkemece yargılama yapılırken, tazminatın biçimi ve kapsamı belirlenirken, 6102 sayılı Yasanın değil; 2918 sayılı Yasa da atıf yapılan 6098 sayılı Yasanın uygulanacağı, zorunlu trafik sigortasının da 2918 sayılı Yasada düzenlendiği, bu itibarla eldeki davanın Mahkememizin değil, genel Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği kanaati ile haksız fiil esasına dayalı eldeki davada görevsizlik kararı verilerek … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/481 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… esas 2018/… karar sayılı 23/10/2018 tarihli kararında; Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı sınırlı şekilde belirlenmiş ve sayılmıştır (6100 SY madde 4). Buna göre ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar, mutlak ticari dava niteliğindedir. Zarar görenlerin zorunlu mali mesuliyet sigortacısına veya …na yönelttiği istemlerin, sigorta hukukunun Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olması nedeniyle Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerekeceğinden karşı görevsizlik kararı verdiği görülmüştür.
… Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 2019/… dosya nolu 2019/… karar sayılı 23/05/2019 karar tarihli, davacının yolcu olarak bulunduğu … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı traktör ile çarışması sonucu ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası oluştuğunu ve davacının yaralandığını belirterek tazminat talebinde bulunduğunu, … nın sorumluluğunun TTK’nın 1483/1. maddesinden kaynaklanmasına ve aynı Kanunun 4. maddesine göre TTK’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, uyuşmazlığın … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir, gerekçesi ile Mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava trafik kazası nedeni ile sürekli ve geçici iş göremezlik zararının …ndan tazmini istemine dairdir.
2918 sayılı KTK’nın 91.maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliğinin 9.maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiş, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde; motorlu bisikletin, silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km den az olan bisiklet olduğu düzenlenmiş, 2918 Sayılı KTK’nın 103. maddesinde ise; motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları).
…, trafik sigortası bulunmayan bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Mahkemece yapılması gereken dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar toplanarak, Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu almak, tarafların kusur oranları hususunda bilirkişi raporu almak ve tüm belgeler toplandıktan sonra aktüerya raporu almaktır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 2022/… sayılı 10/11/2022 tarihli raporunu özetle; … oğlu, 10.03.1979 doğumlu, …’ın 21.04.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile karar verildiği görülmüştür.
Bilirkişinin düzenlediği 31/03/2023 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Geçerli trafik sigorta poliçesi bulunmayan traktörün sürücüsü … ‘ün olayda %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, oto sürücüsü … …’ın olayda 96 15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 3.648,36 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 29.01.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin 07/04/2023 tarihli ıslah dilekçesini özetle; Dosya kapsamında hazırlanan 31/03/2023 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde yer alan aleyhe hususları kabul etmediklerini, işbu rapora karşı sunmakta olduğu beyan ve itirazları ile dava değerini artırım talebinin kabulünü, fazlaya ilişkin, davacı müvekkilin işbu trafik kazası sebebiyle maruz kaldığı zararlardan tüm sorumlu kişilere karşı her türlü başvuru, talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; 100,00 TL olarak talep edilen geçici iş göremezlik tazminat bedelini, 3.548,36 TL arttırmak suretiyle 3.648,36 TL geçici iş göremezlik tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı müvekkile ödenmesini, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat bedelinin, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı müvekkile ödenmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılarak, haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 21/04/2017 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, kazaya neden olan dava dışı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının olmadığı, bu halde davalı …nın sorumluluğu bulunduğu, davalı …na başvuruda bulunulduğu, mahkememizce tarafların tüm delillerinin toplandığı, Adli Tıp Kurumundan kaza tarihine göre yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine maluliyet raporunun alındığı, bu rapora göre davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dosyanın kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdi edildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kusur raporunda davalının sorumluluğundaki araç sürücüsünün % 85 kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının 4.292,19 TL olduğu, davalının kusuruna isabet eden kısmın 3.648,36 TL olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından tüm bu açıklamalar ışığında davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından bu yöndeki talebinin reddine, yukarıda açıklandığı üzere …nın geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğu anlaşıldığından bu yöndeki talebin kabulüne karar verilmiş, davacının 16/01/2018 tarihinde davalı kuruma başvuruda bulunduğu anlaşıldığından 8 iş günü sonrası olan 29/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat isteminin Kısmen Kabulü ile 3.648,36 TL geçici iş göremezlik tazminatının 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 269,80-TL nin peşin alınan 215,80-TL den düşümü ile kalan 54,18-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 251,70-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.944,56-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 3.839,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.648,36-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 60,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 1,60-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır