Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/320 E. 2021/284 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/320 Esas
KARAR NO : 2021/284
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Alacaklı … Factoring A.Ş tarafından, borçlular … Tic. Ltd. Şti. ve … ve Tic. Ltd. Şti. hakkında … İcra Müdürlüğünün 2009/… esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını ancak icra dosyasının takipsizlik ile düştüğünü, düşen bu takibin …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra dosyası dosya borçlularına karşı kambiyo senetlerine mahsus takip ile yenilendiğini, …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas numaralı icra dosyası ile alacaklı … Factorig A.Ş tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti. ve … ve Tic. Ltd. Şti.’nin borcundan dolayı 05.07.2017 tarihinde müvekkili şirketin ”… Mah. … Cad. … Sk. No: … Beşiktaş/İSTANBUL” adresinde hem bu icra dosyasından hem de …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra dosyasından yetkilendirme olmaksızın aynı 1. İcra dairesi memuru tarafından bu adresin müvekkil şirketin adresi olduğu ve borçlu şirketle uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığı Ticaret Sicil Kayıtları, Vergi Levhası, haczedilen menkullere ait fatura ve belgeler ile sabit olmasına rağmen icra dairesi tarafından istihkaklı haciz işlemi uygulandığını, müvekkili ….’nin 15.07.2011 tarihli kira sözleşmesine binaen iş yerinin bir bölümünü … Tic. Ltd. Şti.’ne kiraladığını, alacaklı şirketin, … Tic. Ltd. Şti. ortağı … … …’un, borçlu … Ticaret Ltd. Şti.’nin ortağı … …’ın eski eşi ve söz konusu şirketin eski ortağı olmasını gerekçe göstererek müvekkiline ait menkul malları haczettirdiğini ancak … … …’un … …’dan 2007 yılında boşanmış ve icra takibine konu çeklerin … … … ile … …’ın boşanmalarından 2 yıl sonra 2009 yılında düzenlenmiş ileri tarihli çekler olduğunu, buna rağmen haciz işleminin gerçekleştirildiğini, 11.07.2017 tarihinde …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası ile istihkak davası açılarak, 05.07.2017 tarihinde haczedilen malların muhafaza altına alınmaması ve satılmaması amacıyla teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi istendiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesi amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra dosyasına ” … bankası … Şubesi, 14.07.2017 tarih, … numaralı, 38.250.00 TL değerinde kesin ve süresiz teminat mektubu” şeklinde teminat depo edildiğini ve icra dairesi tarafından takibin durdurulduğunu, karşı taraf ile arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını, ancak toplantı neticesinde anlaşmaya varılamadığını, bu nedenlerle tazminat alacaklarının belirsiz alacak ile yargılamaya muhtaç olması nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL tutarının ticari avans faizleri ile birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Başka bir müvekkilinin alacaklı olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasında da davacının haksız olduğunu iddia ettiği tarihten önce 12/6/2017 tarihinde hacze gidildiğini, gidilen adreste borçlu firmaya ait pek çok evrak bulunup; bu evrakların haciz tutanağına derc edildiğini, İcra hukuk Mahkemesince anılan haciz işlemi ile ilgili olarak takibin devamına karar verildiğini, bu karara dayanarak tatbik edilen haciz işleminin hukuka aykırı olduğu ve haciz tatbikinde kötüniyetli olduklarının öne sürülemeyeceğini, İTO kayıtlarında istihkak iddiacısı firma ile borçlu firmanın aynı telefon numarasını kullandıklarını, borçlu şirketin eski ortağı … …’un haciz mahallinde tabelası bulunan …Ltd. Şti.’nin kurucusu ve ortağı olduğu görüldüğünü, taraflarınca tatbik edilen haczin hukuka aykırı olmadığını, davacının alacağın belirsiz alacak olduğu savına da katılmalarının mümkün olmadığını, davacının dilekçesinden maddi ve manevi zararları için toplam bir rakam talep ettiği sonucu çıktığını, fakat talebin belirsiz olduğunu, maddi tazminat mı yoksa manevi tazminat mı talep ettiklerinin dava dilekçesinden anlaşılamadığını, maddi ve manevi zararlar için toplam bir zarar talep edilmesi imkansız olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talep edip etmediğinin sorulması gerektiğini ve taleplerin ferdileştirilmesi gerektiğini, manevi tazminat alacağının sonradan artırılmasının da ıslah yolu ile dahi mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasını ve lehlerine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası
2-….İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası
3-…. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası
4-Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları
5-Ticaret Sicil kayıtları
6-Bilirkişi raporu
7-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, davalı tarafından istihkak iddialı haksız haciz nedeniyle davacının uğradığı maddi zararın tazminine ilişkindir.
Haksız haciz koydurmak suretiyle üçüncü kişilere zarar vermek haksız fiil ise de, takip alacaklısının haksız haciz nedeniyle üçüncü kişinin uğradığı zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle haczin haksızlığının belirlenmesi zorunludur. Hacizde haksız çıkma açılacak bu tür davalar yönünden dava koşuludur. Bu dava koşulunun varlığının ise ancak haczedilen malın kendisine ait olduğu iddiası ile üçüncü kişinin açacağı istihkak davası sonucunda verilecek kararla belirleneceği kuşkusuzdur.(Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2007/1323 Esas 2007/1386 Karar sayılı emsal ilamı)
Somut olaya gelindiğinde icra takip dosyasında üçüncü kişi konumunda olan davacı şirketin …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasında takip alacaklısı olan davalı şirket aleyhine açtığı istihkak davasının karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmekle davacı tarafından istihkak iddiasının yasa yolu ile ileri sürüldüğünün kabulü gerekir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2009/… esas sayılı takip dosyasında alacaklı … Factoring A.Ş. tarafından borçlular …Tic.Ltd.Şti ve … Tic Ltd Şti aleyhine 28/02/2009 tarihli 14.3365,00TL bedelli çekden kaynaklanan toplam 15.318,62-TL takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, 06/12/2013 tarihinde icra dosyasının kapanmış ise de alacaklı vekilince 09/02/2015 tarihinde yenilenerek 2015/4251 Esasını aldığı, daha sonra 28/06/2017 tarihinde yeniden yenilenerek 2017/… Esasını aldığı, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas 2018/ … Karar sayılı ilamı ile davacı … Tic.Şti.’nin zaman aşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/ … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı … ürün Tic. Ltd.Şti tarafından … Factoring A.Ş. aleyhine …. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında takibin taliki veya iptali davası açıldığı, takip dayanağı çekin keşide tarihi imkansız tarih olmadığından ve dayanak çekin keşide tarihi itibariyle keşide tarihinden önce ibraz edilebileceğinden davalının kambiyo takibine dayanak çekin bu vasfa haiz olmadığı yönündeki itirazlarının yerinde olmadığından bahisle zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün 17/09/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Ltd Şti tarafından davalılar … A.Ş.ve … Tic Ltd Şti aleyhine davacı 3.kişi alacaklının borçlu … hakkında yürüttüğü takipte davacıya ait adreste haczedilen malların davacıya ait olduğu iddiası ile istihkak davası açıldığı, davaya konu haczin dayanağını oluşturan icra takibi kesinleşen kararla iptal edildiğinden davanın konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, … BAM … Hukuk Dairesi’nin 11.07.2019 tarih 2019/ … Esas 2019/ … Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine dair kesin kararı ile hükmün 11.07.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; … Tic. Ltd.Şti’nin kaydının bulunamadığı, benzer unvanlı şirket kaydının … sicil numaralı … Tic Ltd Şti olduğu, iş bu şirketin 1.500,000-TL sermayesi bulunduğu, son tescil tarihinin 20/05/2009’da yaptırıldığı, adresinin Bağlarbaşı mah … D.187 Maltepe İstanbul olduğu;
Davacı son sicil kayıtlarına göre … sicil numaralı … Ltd.Şti’nin kaydının gönderildiği, şirketin son tescilinin 11.09.2015 tarihinde yaptırdığı, 500.000,00-TL sermayeli şirketin adresinin … cad No: … Beşiktaş İstanbul olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mali ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerin 11/12/2020 tarihli 14 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin yasal defterlerin tasdiklerinin kanuni sürelerinde yaptırıldığı, davalı tarafça defter ve dayanak belge ibraz edilmediğini, haczedilen mallar ile ilgili incelemeye sunulan faturalar ve yasal defterlerde yapılan incelemelerde malların tamamının kayıtlarda yer aldığı ve yurt dışından ithal edildiği, davalı tarafın haksız haczi nedeniyle davacı tarafın almak durumunda kaldığı hukuki yardım nedeniyle katlandığı tutarlar yönünden davacı tarafça incelemeye herhangi bir belge ibraz edilmediğini, hesaplama yapılmadığı, davacı tarafça verilen teminat mektubunun … Şubesinden alırıma ve 38.250,00-TL bedelli olduğu, 14.07.2017 tarihinde verildiği ve davacıya 22.11.2018 tarihinde iade edildiği. Davacı taralın vermiş olduğu 38.250,00-TL bedelli teminat mektubunun teslim ve iade tarihleri arasında hesaplanan işlemiş faiz tutarı toplamının 6.990,92-TL olarak hesaplandığı haczedilen malların yediemin olarak davacı uhdesinde bırakılması ve davacı tarafça söz konusu ürünlerin ticarette kullanılması ve bu yönde bir zararın oluşmadığının görülmesi, söz konusu teminat mektubu bedeli ile ilgili olarak faizi aşan miktarda zarar ettiği hususunu ispatlar mahiyette dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı bu hususta incelemeye de herhangi bir belgenin ibraz edilmediği, Teminat mektubu için davacı tarafça yapılan harcama toplamının 1.309,86-TL olarak hesaplandığı ve söz konusu harcamaların harcama tarihlerinden dava tarihi olan 31.05.2019 tarihine kadar işlemiş faiz tutarının toplam 280,71-TL olarak hesaplandığı, bu alacakla ilgili olarak teminat mektubu harcama bedelinin 1.590,57-TL olarak hesaplandığını belirtmiştir.
Davacının 21/10/2019 tarihli talep sonucu açıklama dilekçesinde; teminat bedelinin işleyecek faiz ve mektubunun kullanılamaması nedeniyle çift yönlü zararının 500,00-TL, hukuki yardım talebi yönünden 250,00-TL, teminat mektubu komisyon bedeli talebi yönünden 250,00-TL olduğunu beyanla belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmiştir.
Talep arttırım; Davacı vekilinin 28/12/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi ile 1.000,00-TL olan tazminat alacaklarını talebini 8.580,00-TL olarak arttırdıklarını, ıslah harcının yatırıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 05/04/2021 tarihli celsesindeki beyanında; 500,00-TL alacağın 6.690,00-TL’ye, komisyon bedeli talebinin 1.590,00-TL’ye çıkardıklarını 250,00-TL hukuki yardm talebi yönünden feragat ettiğini beyan etmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; dava davacının haksız haciz nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı alacaklı dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti. borcuna ilişkin yapmış olduğu takipte davacının mallarını haksız haciz edildiği iddiası ile istihkak davası açılmıştır. Ancak davalının söz konusu haczi haksız koydurduğunun İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile belirlenmemiştir. Zira açılan dava da takibin iptaline karar verildiği gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Bu halde mahkememizce istihkak iddiası değerlendirilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiği üzere davacının istihkak iddiası belirlenmiş olması karşısında, davalı ayrıca kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı dikkate alınmasızın, bu nedenle davacının (varsa) oluşan maddi zararını tazminle yükümlüdür. Haczedilen malların yediemin olarak davacı zilyetliğinde bırakılması nedeniyle malların kullanmamasından kaynaklı zararı oluşmayacaktır. Ancak davacı tarafından malların haczi nedeniyle takip dosyasına teminat mektubu sunulmak zorunda kalınmış ve teminat mektubu 14.07.2017 – 22.11.2018 tarihleri arasında icra dosyasında kalmış, davacı tarafından kullanılamamıştır. Söz konusu teminat mektubu bedelinin kullanılamaması nedeniyle hem avans faiz oranından işlemiş faiz tutarının hem de aynı zamanda ticari faaliyetle kullanamamasından kaynaklı mahrum kalınan kar tutarının aynı anda talep edilemeyeceği kanaatiyle, kullanılamadığı dönemdeki işlemiş faiz miktarı olan 6.990,92-TL zararının olduğu kabul edilmiştir. Davacının teminat mektubu nedeniyle yapmış olduğu masrafı da zarar kapsamında talep edebilecektir. Davacının teminat mektubuna ilişkin yapmış olduğu masraf ve her bir masraf yönünden ayrı ayrı işlemiş faiz dava tarihine kadar bilirkişi heyetince hesaplanmış olup hükme esas alınmıştır. Tarafların tacir olmaları, davaya konu haksız haciz şeklindeki haksız fiilin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması, tacirlerin bu mahiyetteki alacak ve borçlarının ticari nitelikte sayılması ve ticari faize tabi olması nedeniyle hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının talep doğrultusunda haksız fiil tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesi gerektiği, feragat edilen hukuki yardım talebi yönden davanın reddi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiş ise de maddi hataya düşülerek 6.990,00-TL yerine 6.690,00-TL yazılmak suretiyle yazım hatası yapılmış, gerekçeli karar yazım aşamasında bu hata fark edilerek resen tashih şerhi düzenlenmiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 6.690,00-TL davacının mahrum kaldığı işlemiş faiz zararı 1.309,86-TL asıl alacak 280,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.590,00-TL masraf bedelinin dava tarihinden itibaren asıl alacak 6.690,00-TL ve 1.309,86-TL’ye işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 586,09-TL harcın, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 541,69-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcının ve 44,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.331,30-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.292,50-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.281,50-TL’nin davalıdan, 38,50-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır