Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/310 E. 2021/683 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/310 Esas
KARAR NO:2021/683

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2019
KARAR TARİHİ:09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan dava dışı …’ye ait … plakalı aracın, 28/06/2018 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı oldukları … plakalı sayılı aracın kusurlu eylemleri neticesinde hasar gördüğünü, kaza tespit tutanağında sürücü kusurlarının belirlendiğini, hasar ihbarı üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde … plakalı araçta 29.667,96 TL hasar bedeli belirlendiğini, sigortalı araç yönünden pert total işlemi uygulandığını, müvekkili şirket tarafından 19.100,00 TL ödeme yapıldığını, % 50 oranında davalıların sorumlu olduklarını, davalılardan talepte bulunulduğunu, davalılardan … A.Ş. tarafından 14/11/2018 tarihinde % 50 kusur oranına itiraz edilerek % 25 kusur oranına tekabül eden 4.775,00 TL ödeme yapıldığını, hasardan sorumlu davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine itiraz etliklerini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazından dolayı % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davah tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesinde özetle; 28/06/2018 tarihli kaza nedeni ile müvekkiline başvurulduğunu, hasar dosyası kapsamında davacı … Sigorta A.Ş. ‘ye sigortalı aracın % 25 oranına göre 26/11/2018 tarihinde 4.775 TL hasar ödemesi yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “Karayolu”nda meydana gelen zararlarda poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağında her ıkı araca da kusur atfedildiğini, ayrıca kaza tespit tutanağının altına düşülen notta sigortalı aracımızın sürücüsü diğer davalı … …’ın aracının elektrik arızasından dolayı yolun su kanalı kısmına park ettiğinin ifade edildiğini, bu durumda sigortalı aracın kusur oranının %25 olduğunu, davacı yanın sigortalımız araç sahibinin %50 kusurlu olduğu iddiasıyla başlattığı icra takibinin ve huzurdaki davanın kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin karşılamakla yükümlü olduğu başkaca bir sorumluluk bulunmadığını belirterek; davanın reddine, alacağın % 20 sinden aşağı olmak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-Poliçe, hasar dosyası,
3- Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezin Tramer Kayıtları
4- Trafik Tescil Şube Müdürlüğü cevap yazısı,
5-Bilirkişi raporu,
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. Maddesinden kaynaklanan kasko sigortacısının ödediği hasar bedelini zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, malik ve sürücüden rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, zarardan ötürü sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Böyle bir davada sigortacı, gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik Tescil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; kaza tarihi olan 28/06/2018 tarihinde … plakalı aracın malikinin … olduğu, … plakalı aracın malikinin Alaittin Üçüncü olduğu görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; … plakalı arac malikinin 13/11/2017-13/11/2018 tarihleri arasında davacı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalandığı, … plakalı arac malikinin 24/10/2017-24/10/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalandığı görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine yüksek mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 4.775,00-TL asıl alacak, 252,55-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.027,55-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlulardan …’ya 28/01/2019, … …’a 04/02/2019 tebliğ edildiği, borçlulardan … ve …’in 06/02/2019, …’nın 29/01/2019 tarihinde süresi içersinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararı alacaklı vekiline tebliği edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişinin 19/10/2020 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ün olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusuru olduğu, araç sahibinin … olduğu, aracın sigorta edeninin … Sigorta A.Ş. olduğu, aracın kasko sigortasının davacı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı, trafik kazasına karışan … plakalı aracı sevk ve idare eden davalı … …’ın % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusuru olduğu, araç sahibinin davalı … olduğu, aracın sigorta edeninin davalı … A.Ş. olduğu, dava konusu … plakalı araç ile ilgili ekspert tarafından belirlenen araçta tespit edilen brüt hasar miktarının (parça-malzeme+işçilik) 29.667,96 TL olduğu ve araçta kaza sebebiyle oluşan hasar ile uyumlu olduğu, aracın hasarsız halinin rayiç değeri ve araçtaki hasar göz önüne alındığında aracın pert total olarak kabul edilmesinin uygun olduğu, Davacı … Sigorta A.Ş. tarafından … plakalı araç maliki …’ye 19.100,00 TL EFT ödeme yapıldığını belirtmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişinin 03/06/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; dava konusu olay ile ilgili olarak 19/10/2020 tarihinde bilirkişi raporu düzenlenen bilirkişi raporunda; olayın analizi yapılmış, tarafların olayla bağlantıları irdelenmiş, ilgili mevzuat maddeleri belirtilerek kusur değerlendirmesi yapılmış, hasara ilişkin kanaat belirtildiğini, kök rapor sonrasında, davacı vekili yazılı beyanında kusur oranları açısından itirazlarını belirtmekle kazanın arkadan çarpma olarak değerlendirilmemesi gerektiği, diğer sürücünün duraklaması sebebiyle kusurunun daha yüksek olması gerektiği yönünde olayla ilgili değerlendirmelerini dile getirdiğini, olay tüm belgeler ve olayın meydana geliş şekli itibarı ile kök raporda irdelendiği, olayda sürücü …, hatalı şekilde şerit değiştirerek yolda trafik güvenliğini de tehlikeye sokacak şekilde karayolunda sağ tarafta bulunan cep bölümüne giriş yapmış, bu cepten çıkış sırasında aracını tam olarak kontrol edemeyerek, dosya kapsamına göre yolun sağ kısmında durakladığı anlaşılan araca arka sol kısmında çarptığını, yan olay meydana gelişi arkadan gelen aracın öndeki araca çarpması şeklinde olduğunu, öndeki aracın aynı yönde seyir halinde olmaması veya hareket halinde olmaması olayın arkadan çarpma olarak nitelendirilmesine engel olmayıp …’ün arkadan gelerek çarptığını, kaza; karşılıklı çarpışma ya da yan yana giderken çarpışma, dönerken çarpışma değildir. Kaza öncesi, … plakalı araç karayolunun en sağ şeridinde ilerlemektedir. Şayet, şeridinde normal trafik akışını sürdürse, riskli bir şekilde cep kısmına girip çıkmasa, yolun ilerinde su kanalı üzerinde duraklamakta olan … plakalı araca çarpması da söz konusu olmayabileceğini, şeridinde ilerlemiş olsa idi kazanın olma ihtimali de oldukça düşük bir ihtimal olduğunu, … palkalı araç, doğrultu değiştirme manevrasını hatalı yapmış, trafik güvenliği tehlikeye düşürecek davranış sergilemiş, yolun en sağında şerit dışında su kanalı üzerinde durmakta olan araca sol arka kısmında çarpmış ve kazaya sebebiyet verme açısından daha ağırlıklı kural ihlalinde bulunduğunu, trafik kazasının meydana geliş şekli ve olay öncesi ile olay anındaki durumlar göz önüne alındığında … plakalı aracın sürücü olan …’ün diğer sürücüye göre daha ağır bir kusuru olması gerektiği kanaati ortaya çıkmış ve kusur oranları bu kanaat çerçevesinde belirlendiğini, kök rapordaki değerlendirmeler, mevzuat hükümleri ve ek raporda yapılan açıklamalar çerçevesinde; kök rapor sonrasında davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi incelenmiş ve değerlendirilmiş olup, kanaate etki edecek yeni somut bir delilin dosya dahil olmadığı anlaşılmış, daha önce ortaya çıkan kanaatinde bir değişiklik olmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı sigorta şirketi, kasko sigortası kapsamında sigortaladığı … plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı araç ile karıştıkları kaza sonucu hasarlanan sigortalı araç için, kendi sigortalısına ödediği hasar bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davacı ile davalının sigortalısının 28/06/2018 tarihinde trafik kazasına karıştığı, davacının kasko sigortalısının aracının kazada hasarlandığı, davalının sigortalısının aracının 24/10/2017-24/10/2018 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğu, kazanın bu tarihler arasında meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri kapsamında, diğer davalıların sürücü ve malik olarak sorumlu olduğu, davacının 16/10/2018 tarihinde sigortalısına ödeme yaptığı, davalı sigortaya başvuruda bulunduğu, davalının %25 kusurlu olduğundan bahisle bu oranda ödeme yaptığı, ancak davacının davalı tarafın %50 kusurlu olduğu eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla takibi başlatıldığı, davalının takibe süresinde itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür. Davacı 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre davalının haklarına halef olduğundan davalıya kusur oranında rücu edebilecektir. Bu hali ile mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya kusur ve hasar tespiti yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu denetime ve hüküm vermeye elverişli olup, hükme esas alınmıştır. Yargılama sırasında yapılan tespite göre davalı taraf %25 kusurlu olup davacının sigortalısı %75 kusurludur. Davalı sigorta tarafından %25 kusura tekabül eden kısımın ödendiği ihtilafsız olduğundan davacının %50 kusurlu olduğu iddiası ile yapmış takip ve eldeki davayı ispatlayamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 85,86-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,56-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılardan … A.Ş. taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.tarafına ödenmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedini ile zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.09/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır