Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2021/52 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/307 Esas
KARAR NO : 2021/52
DAVA : Trafik Kazasından Doğan Araç Değer Kaybı Zararı
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülen değer kaybı istemine ilişkin yapılan yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin alışveriş çıkışı sonrasında … ‘ın maliki olduğu … plakalı … marka … aracına müvekkilinin kızı … sevk ve idaresinde iken, davalılara ait … plakalı araca yandan çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebep olduğunu, araçta ciddi hasar meydana geldiğini belirterek değer kaybı tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … ve … vekili; müvekkilinin aracında 12.641,12-TL ‘lik hasar meydana oluştuğunu, davacının aracının hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, kazadan dolayı aracını kullanamadıklarını ve işlerin aksadığını, iddiaların hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru kabul etmediklerini, davacının faiz başlangıcının ve faiz oranına ilişkin talebin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, maddi hasarlı trafik kazası sonucu davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. diğer davalıların sürücü ve işleteni olduğu … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğu anlaşılmaktadır. Davadan evvel sigorta şirketine hiç bir şekilde başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan KTK’nın 97. maddesine göre sigorta şirketine başvuru dava şartı olup hiçbir şekilde müracaat edilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı sigortacı yönünden dava usulden reddedilmiştir.
Kusur yönünden yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, davalı sürücü …’ın taraflar arasında imzalanan ve oluş biçimi ihtilafsız olan tutanak içeriğine nazaran seyir halindeyken gerekli dikkat ve özeni göstermediği, olay yeri kavşak mahallinde sağ tarafından gelerek kavşağa giren dava konusu araç sürücüsüne geçiş hakkı vermediğinden dikkatsiz ve özensizlik nedeniyle %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu aracın kaza tarihi 29/10/2016 tarihinden önce hasar kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmelidir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre alınan 22/01/2021 tarihli bilirkişi raporu uyarınca … plakalı aracın kazadan önceki ikinci el hasarsız rayiç bedelinin denetime elverişli olacak şekilde 124.000,00-TL olarak tespit edildiği, kazadan sonraki hasarlı rayiç bedelinin ise 108.700,00-TL olarak tespit edildiği, böylelikle talep edilebilir değer kaybı zararının 15.300,00-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından önceki rapor içeriğine göre 18/02/2020 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah ettiği görülmüşse de yasal süresi içerisinde davalılar … ile … vekillerinin ıslaha karşı zaman aşımı def’i ileri sürdüğü görülmektedir. Kaza tarihi 29/10/2016 ıslah tarihi ise 18/02/2020 tarihidir. Davacının zararını sonradan öğrendiğine dair herhangi bir belge ve delil olmadığı gibi, kendi kaskosundan ekspertiz incelemesi yaptırdığı dosyada sabittir. Dolayısıyla iki yıllık zaman aşımının ıslah tarihi itibariyle dolmuş olduğu belirgindir. Bu nedenle ilk dava dilekçesinde ki miktarı aşan ve ıslah edilen kısım yönünden zaman aşımı savunması yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Değer kaybı zararı 10.000,00-TL’nin dava tarihi 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin ıslaha karşı dermeyan olunan zaman aşımı def’i nedeniyle reddine,
2-Davalılardan … Sigorta A.Ş. Yönünden davadan evvel usulüne uygun başvuru yapılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
3-Alınması gereken 683,10-TL harçtan peşin alınan ve sonradan ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 96,00-TL harcın mahsubu ile, bakiye 587,10-TL’nin davalılardan … ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 96,00-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 150,40-TL’den ibaret harcın davalılardan … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2. maddesi gereğince davanın kısmen zamanaşımı ön şart yokluğu nedeniyle reddi nazara alınarak 795,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
7-Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2. maddesi gereğince davanın tümden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi nazara alınarak 2.295,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
8-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 326,50-TL posta ve tebligat masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.326,50-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 866,70-TL’sinin davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*