Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/3 E. 2020/829 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/3 Esas
KARAR NO : 2020/829
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı …Ş. arasında dilekçe ekinde belirtilen numaralara ait hatların kullanımı için sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelere istinaden düzenlenen davalının kullandığı numaralara ait son ödeme tarihi 08/02/2018 olan fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının, 31/05/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz edip dosyasının durdurulmasını sağladığını, davalının takibe itiraz ettikten sonra vekili ile davacıyla iletişime geçtiğini ve dosya borcunun ödenmesi konusunda taksitlendirme istediğini, davalının bu isteğinin taraflarınca kabul edildiğini, bunun üzerine borçlunun ilk taksit tutarı olan 4.870,00 TL’yi 12/06/2018 tarihinde hesaplarına ödediğini, ancak borçlunun geri kalan taksitlerini ödememesi üzerine takibe … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından devam edildiğini, bu dosyadan gönderilen ödeme emrine davalının yeniden itiraz ettiğini, davacı şirketin, davalı taraf ile imzaladığı sözleşmelere uygun olarak fatura düzenlemiş olduğunu ve fatura bedelleri davalı tarafından ödenmediği için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, hukuka uygun olarak yapılan icra takibine itiraz haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın İİK. 67. Maddesi hükümlerine göre iptali ile takibin devamını ve icra dosyası asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1- … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası
2- Taraflar arasındaki sözleşme
3-Davacının ticari defter ve kayıtları
4-Bilirkişi raporları
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, abonelik sözleşmesine dayalı faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, … İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayuılı dosyası davalı taralın yetki itirazının davacı tarafça kabul edilmesi üzerine dosya yetkisizlikle İstanbul’a gönderildiği görülmüş olup davacının … İcra Dairesi’nin 2018/… esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 23.789,42-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 09/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 14/11/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Sözleşmenin incelenmesinde;Taraflar arasında 12.04.2016 05.05.2016 17.10.2014 17.06.2014 tarihli “… ” başlıklı sözleşmeler düzenlendiği ve söz konusu sözleşmelerde davacı tarafın sunduğu elektronik haberleşme hizmetlerinden abonelerin faydalandırılmasına ilişkin karşılıklı hak ve yükümlülüklerin belirlenmesine yönelik hususlar yer aldığı görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 05/12/2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; 16.08.2013 tarihli Kurumsal Kontratlı Modem ve Tablet Kampanyasında taahhütlerin 24 ay süreli olduğu, taahhütlerin yerine getirildiği ve dava konusu olmadığını, …;17/06/2014 tarihli sözleşmeye ait 2 adet GSM hattı, 17/10/2014 tarihli sözleşmeye ait 1 adet GSM hattı, 12/04/2016 tarihli sözleşmeye ait 53 adet GSM hattı, 05/05/2016 tarihli sözleşmeye ait 1 adet GSM hattı, tarihi tespit edilemeyen 1 adet GSM hattı tespit edildiğini, 29.04.2016 tarihli …Kampanya Taahhütnamesi ile; bu taahhütün 24 ay süreli olduğu, her fatura döneminde minimum 2.000,00 TL fatura tahakkuk sözü verildiği, bu taahhütnameye konu 10 adet 100 … Puan, 20 adet 1.000 …. Puan hediye edildiği, taahhütün bitimine 3 ay kala taahhütün bozulduğu tespit edildiğini, 08/02/2018 son ödeme tarihli faturaya konu GSM hatları: -17/06/2014 ve 17/10/2014 tarihli sözleşmelerde yer alan 3 adet GSM hattının faturaya dahil edilmediği, sözleşme başlangıç tarihi belli olmayan… tarifeli hattın dahil edildiği ve 12/04/2016 ve 05/05/2016 tarihli sözleşmelerde belirtilen 53+1=54 adet GSM hattının dahil edilmek üzere toplamda 55 adet GSM hattına tahakkuk edildiğini, 08/02/2018 son ödeme tarihli faturaya konu GSM hatlarının tarife detaylarında: Dosya muhteviyatına sunulan sözleşmelerde belirtilen; Kurumsal Standart İnternet Tarifeli 3 adet GSM hattın bu tarifeye devam ettiklerini, hangi tarihte sözleşme yapıldığı belirsiz olan … nolu hattın …tarifesine sahip olduğu, diğer 51 adet GSM hattının (… ) tarifelerinin … tarifesine geçiş yaptığı işbu fatura detayında yer aldığı, lakin işbu geçişlere konu sözleşmelerin dosya muhteviyatına sunulmadığı, aynı tarife adı altında farklı fatura bedellerinin neye istinaden farklılık arz ettiği anlaşılamadığını, dava konusu 08.02.2018 son ödeme tarihli faturaya konu 55 adet GSM hattından 3 adeti hariç diğer 52 adet GSM hattının tarifeleriyle dosyaya sunulan sözleşmede belirtilen tarife paketleriyle uyumlu olmadığı, İşbu tarifelere ait sözleşme detaylarının sözleşme başlangıç tarihi, tarife bedeli, cihaz bedeli vs. gereksinmekte olduğunu, Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliğinin 12. maddesinde belirtilen abonelikten cayma bedeli hesaplamasının hangi unsurlar ele alınarak yapıldığına dair, her bir hatta ait cayma bedeli tahakkuk hesabının dosyaya sunulması gerektiğini, Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itiraza binaen tüm taksitlerin ödenip ödenmediği hususunda icra müdürlüğünden bilgi istenmesini belirtmiştir.
Davacı vekili tarafından raporda eksik olduğu bildirilen belgeler sunulmuş, bilirkişi heyetine mali bilirkişi eklenmek suretiyle bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin 16/11/2020 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı tarafın e-defter mükellefi olduğu ve 2018 yılına ilişkin yevmiye defteri, kebir defterinin e-defter beratlarının kanuni sürelerinde Maliye İdaresine beyan edildiği, envanter defterinin ise yasal defter tasdikinin kanuni süresinde yaptırıldığını, davacı şirketin dosyaya sunduğu ve kendi yasal defterlerini yansıttığı tespit edilen cari hesap ekstresinde davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak ilk icra takip tarihi olan 11.05.2018 tarihi itibari (… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası) ile 20.842,64-TL tutarında alacaklı olarak göründüğünü, takip tarihinden sonra davalı tarafça 4.870,00.-TL ödeme yapıldığı ve neticede davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak asıl alacak yönünden 15.972,64,-TL tutarında alacaklı olarak göründüğünü, Davacı nezdindeki davalı cari hesap kayıtları incelendiğinde borcu ödenmeyen 25.01.2018 tarih ve … no.lu fatura muhteviyatındaki son ödeme tarihi fatura üzerinde 08.02.2018 olarak yer almakta olup söz konusu faturanın davacının yasal defterlerinde 25.01.2018 tarihli yevmiyede kayıtlı olduğu görüldüğünü, davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgelerin incelemeye ibraz edilmediğini, bu nedenle davalı tarafın yasal defterleri üzerinde dava konusu olaylar yönünden herhangi bir inceleme yapılamadığını, Davacı tarafça davalı adına kesilen söz konusu faturalar e-arşiv faturaları olup söz konusu faturaların sistem gereği davalı tarafça bildirilen e-mail adreslerine gönderildiği, bu nedenle dava konusu alacak dayanağı faturaların davalıya tebliğ edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 12.04.2016- 05.05.2016- 17.10.2014- 17.06.2014 tarihli … Abonelik Sözleşmesi başlıklı sözleşmeler çerçevesinde yürütüldüğü ve davalının davacıya ait gsm hattından davalının telefon hatlarını kullandığı, Davalının huzurdaki davaya cevap dilekçesi sunmadığını, bu nedenle davaya karşı beyanlarının incelenemediğini, Davacı tarafça alacağının ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibine girişildiği icra dosyasında da herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığının görüldüğünü, dava konusu alacak dayanağı faturanın davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunu, Davacının yasal defterlerinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 20.842.61-TL tutarında alacaklı olarak göründüğünü, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 5.6 maddesinin fatura bedellerinin ödenme süresinin ve gecikme halinde uygulanacak faiz oranlarının faturada belirtileceği hükmünün düzenlendiği, buna göre dava konusu alacak dayanağı 25.01.2018 tarihli faturada son ödeme tarihinin 08.02.2018 olarak ve gecikmc halinde uygulanacak faiz oranının % 4 olarak yer aldığının görüldüğü, sözleşmenin 5.7 maddesinde ise gecikme faizine KDV ve Özel İletişim Vergisinin ekleneceği hususunun yer aldığını, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu tutar (davalının ödeme iddiasının kanıtlanamaması durumunda) asıl alacak işlemiş faiz KDV + Özel İletişim Vergisi toplamının 20.842.61 + 2.549,08 + 280,04 + 108.87 = 23.780.06-TL olarak hesaplandığını, davalının söz konusu takipten sonra davacıya 4.870- TL ödeme yaptığının görüldüğü, davacının söz konusu ödeme bedelini düşerek huzurdaki davada alacağını talep etliği, buna göre davacının huzurdaki dava tarihi itibariyle (davalının ödeme iddiasının kanıtlanamaması durumunda) davalıdan alacaklı olduğu tutarın 23.780.06 – 4.870-18.910.06- TL olarak hesaplandığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında abonelik sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, mahkememizce öninceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya işbu duruşma tutanağının ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu ve faturaların defterinde kayıtlı olduğu, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacının faturaya konu malı teslim ettiği veya hizmeti verdiğini kanıtlaması gerektiği, davacı tarafından hizmetin verildiğine ilişkin belgelerin sunulduğu, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 18.910,06TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, takip talebindeki kayıt ve şartlarla faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 3.782,012‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.291,74-TL harçtan, peşin alınan 323,10-TL harç mahsup edilerek kalan 968,64-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 323,10-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 359,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.212,50-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.211,90-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır