Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2019/659 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/289
KARAR NO: 2019/659

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 24/06/2010
KARAR TARİHİ: 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin merkezi Mersinde olan ve pomza taşı ve tekstil kimyasalları ticareti ile iştigal eden bir şirket olduğunu, davadışı …Şti’nin davalı veskime olan borcundan dolayı Beyoğlu … İcra Müdürlüğü’nün… E. ve… E. sayılı dosyalardan yazılı talimat ile …İcra Müdürlüğününün… talimat sayılı dosyasında müvekkiline ait menkullerin haczedilerek ihale ile satıldığını, davalı veskimin aynı pazarda büyük pay sahibi …zarara uğratmak ve ticari itibarını zedelemek için 3.şahsa ait depodaki malların … ait olduğunu bildiği halde haciz ve muhafaza işlemi yaptırıdığını, müvekkili tarafından istihkak iddiasında bulunduğunu, kimyasalların ithalini gösterir konşimento ve fatura tutarlarını, gümrük beyanname örneklerini ibraz ettiklerini, borçlu ile isim benzerliğinden başka ilgisi olmayan…şirketi ve mal sahibi …Şti olduğunu, müvekkilinin istihkak davası sonrası Beyoğlu …İcra Hukuk Mahkemesi hakimliğinin … ve … E. sayılı dosyalarında davanın kabul edildiğini ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında ki satış bedeli 37.150-TL’nin müvekkili şirket yetkilisine 26.10.2009 tarihinde ödendiğini satılan malın değerinin 117.706-USD olup, müvekkiline iade edilen bedelin indirimi neticesinde mal bedelinden dolayı uğranılan zarararın 139.410-TL olduğunu, bu ürünlerin ortalama %20 kar payı ile satıldığı gözönüne alınarak 35.310-TL mahrum kalanınına kar payı olduğunu, müvekkilinin haksız haciz nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini, müvekkilinin malları teslim edememesi üzerine aynı malları İrandaki müşteriye davalının temin ettiğini, 20.000-TL manevi tazminat talep ettiklerini 139.000-TL zarar, 35.000 TL kar payı, 20.000-TL manevi tazminatın toplam 194.000-TL’nin malların haczedildiği 7.8.2006 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını davacı tarafından huzurda açılan davaların zamanaşımına uğradığını, dava dışı borçlu … Şti borçlu şirketleri hakkında 2006 yılında icra takip işlemlerine başladığını, borçlu hakkında yapılan araştırmalardan sonra borçlunun mallarının bulunduğu anlaşılan … adresinde 2006 yılında haciz yapıldığını, müvekkilinden talepte bulunabilmesi için haksız bir fiilin olması gerektiğini, yapılan haciz işleminin hukuka uygun bulunduğunu, davalının davacı şirket üzerinden malvarlığını boşaltmaya çalıştığını, davaya konu edilen malların borçlu şirkete ait olduğunu, organik bağ olduğunu davacının istemiş bulunduğu zarar miktarının fahiş olduğunu, malın gerçek değerinin üzerinde satılmış ve davacı tarafından çekilmiş olması sebebiyle davacının tazmini gereken bir zararı olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı şirket temsilcisinin Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu ile göndermiş olduğu, 21/11/2017 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları alacak davasından HMK’nın 307. maddesi gereğince davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 2.880,90-TL harçtan karar tarihi itibariyle alınması gereken 44,40-TL harç mahsup edilerek bakiye 2.836,50-TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Maddi tazminat yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan nispi 16.390,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan maktu 2.750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”