Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/288 E. 2020/398 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/288 Esas
KARAR NO : 2020/398
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2020

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/5768 Esas sayılı dosyasıyla … Şubesinin 12/07/2008 tarih ve 13.500,00 TL bedelli … seri nolu çekten dolayı ilamsız takip yapıldığını, takibi tedadüfen 15/04/2019 tarihinde öğrendiklerini, aynı gün icra dosyasına itiraz ettiklerini, 15/04/2019 tarihinde … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/288 Esas sayılı dosyasıyla tedbir talepli gecikmiş itiraz davası açtıklarını, zaman aşımına uğramış takip konusu çek ile ilgili müvekkilinin hiç bir borcu olmadığını belirterek takibin iptalini, borçlu olmadıklarının tespitini, asgari %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, takip konusu çeke ilişkin alacak konusunun taraflar arasındaki gayrimenkul satışından kaynaklandığını, bu nedenle borcun zaman aşımına uğramadığını, herhangi bir mükerrer takip olmadığını, kaldı ki takip talebinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ibaresinin yazıldığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, zaman aşımına uğramış takip konusu çek nedeniyle İİK’nun 72.maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini, zaman aşımına uğradığı … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/919 Esas, 2016/936 Karar sayılı 10/12/2015 günlü kararı ile zaman aşımına uğrayan çek nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen mercii kararı uyarınca bu çeke dayanarak icra takibi yapılamayacağını ileri sürmüştür. Davalı yan ise borcun zaman aşımına uğramayıp taraflar arasındaki temel ilişki gayrimenkul satışı dolayısıyla borcun tasfiyesine ilişkin olarak çekin verildiğini ileri sürmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/919 Esas, 2016/936 Karar sayılı ilamı ile zaman aşımına uğradığından bahisle … İcra Müdürlüğü’nün 2011/3081 Esas sayılı dosyada dayanak olan, dava konusu çek ile aynı çek olan 12/07/2008 keşide tarihli çek yönünden İİK’ nun 71/1 ve 33/a-1.maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kesinleşen bu karar maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmeyip takip hukuku anlamında kambiyo senetlerine mahsus özel usulde icra takibi yapılmasına engel teşkil edecektir. Lakin, taraflar arasındaki temel ilişki yönünden çek zaman aşımına uğrasa dahi yazılı delil başlangıcı kabul edilerek ilamsız icra takibi yapılması pekala mümkündür.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat külfeti alacaklı davalıya aittir. Çekin zaman aşımına uğraması halinde kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir. Ancak arada temel ilişki varsa çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/2566 Esas, 2016/10223 Karar sayılı 07/06/2016 günlü emsal nitelikteki içtihadı) Somut olayda, V’nün 22/06/2020 günlü cevabı yazısının ekindeki tapu kaydı ve 07/01/2008 tarihli tapu sicil müdürü önünde usulüne uygun olarak düzenlenmiş satış senedi incelendiğinde davacı (Alıcı) … ile davalı (Satıcı) … adına vekaleten … arasında 20.000,00 TL bedel karşılığında, … Mah. … ada, … parsel sayılı arsa üzerinde bulunan binanın 4 nolu bağımsız bölümünün satış ve devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın delil olarak dayandığı ve mahkememizce bizzat dinlenen tanıkları … ile … da; dava ve takip konusu çekin adı geçen taşınmaz satışına binaen davacı alıcı … tarafından borcun tasfiyesi amacıyla verildiğini teyit etmişlerdir. Davalı yan ise dilekçelerinde açık bir şekilde tanık deliline dayanmadıklarından tanık listesi bildirmesine ilişkin talebin reddedilmiştir.
Her ne kadar tapu senedinde paranın peşin alındığı belirtilmiş ise de, bu durumun aksi gerek delil başlangıcı niteliğindeki zaman aşımına uğramış çek gerekse de, bizzat davacının bildirdiği tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde resmi senetteki hususun aksi sabit olmuştur. Taraflar arasındaki temel ilişki taşınmaz satışından kaynaklanmakta olup, TBK’nun 146. maddesi gereğince 10 yıllık zaman aşımına tabi olacaktır. Satış işleminin gerçekleştiği tarihten takip tarihine değin zaman aşımının gerçekleşmediği dosya kapsamında açık ve nettir. Dolayısıyla ilamsız takibe ilişkin ileri sürülen iddialar yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 389,21 TL harcın mahsubu ile artan 334,81-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.950,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*