Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2021/643 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/284 ESAS
KARAR NO:2021/643 KARAR

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/05/2019
KARAR TARİHİ:06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 21/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: … tarafından yaptırılan … yatak kapasiteli … Devlet Hastanesinin yüklenici olarak davalı ve alt yüklenicisi… … San. ve Tic. A.Ş. & … İnşaat A.Ş. Ortaklığı ile inşaat işini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin davalının yüklenicisi olan ortaklığa boya satışı yaptığını, toplam düzenlenen faturanın 95.700,00-TL olduğunu, ancak yapılan ödemenin 30.000,00-TL olduğunu, bakiye kalan alacağın ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Dalı vekilinin 04/07/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle: Davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki ve sözleşme bulunmadığını, icra takibine dayanak yapılan belgelere bakıldığında bunların 23/01/2018 ve 20/03/2018 tarihli, dava dışı … … firması tarafından kendilerine hitaben yazılan ve alacağın davacıya temlik edildiğine dair yazılar olduğunu, kendileri ile dava dışı … arasındaki sözleşmenin 16.maddesine istinaden, kendilerinin muvafakati olmadan …’in alacağını 3.kişiye devredemeyeceğini, ayrıca …’in kendilerinden herhangi bir alacağının olmadığını, davacının taleplerini malzemeleri alan asıl borçluya yöneltmesi gerektiğini beyanla neticeten davacının taraf sıfatı bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 29.700,00-TL asıl alacağa ve 36.000,00-TL asıl alacağa ile birlikte 65.700,00-TL için takip yapıldığı. Takip dayanağı olarak: “23/01/2018 tarihli 29.700,00-TL’lik ve 20/03/2018 tarihli 36.000,00-TL’lik ödeme taahhütleri…” gösterilmiştir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 04/01/2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 24/01/2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı. Davacının, kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile dava dışı … … İnş. A.Ş. firmasında 64.594,70-TL Alacaklı durumda olduğu. Davacının, davasına 23/01/2018 tarihli 29.700,00-TL’lik ve 20/03/2018 tarihli 36.000,00-TL’lik toplam 65.700,00-TL’lik ödeme belgelerini konu ettiği, davalı yanın dosyaya sunulan ödeme belgelerinin (temliklerin ) geçerli olmadığına dair itirazlarının da mahkemeniz takdirlerinde olduğu. Davalı tarafından incelemeye sunulan CD içinde sadece davalı firmaya ait 2016-2017-2018-2019 yılları envanter defterlerinin noter tasdik sayfa görüntülerinin mevcut olduğu, CD nin içinde başka bir kayda ( mali veriye ) rastlanmadığı, bu nedenle davalı şirketin dava dışı … …A.Ş. firması ile ilgili borç – alacak durumunun tespit edilemediği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 27/10/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle: “Dosyaya bakıldığında taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından satılan boyanın davalı şirket tarafından mı yoksa dava dışı ortaklık tarafından mı ödenmesi gerektiği noktasında olduğu. Dava konusu boyaların dosyada mevcut fiyat teklifleri ve sevk irsaliyelerinden de anlaşıldığı üzere “… Mahallesi, … Cad. … Devlet Hastanesi Şantiyesi – ….” adresine teslim edilmiş olduğu, davalının da söz konusu hastane inşaatının yüklenicisi olmadığı konusunda herhangi bir itirazının olmadığı. Davalının: “…dava dışı ortaklık ile aralarında bir sözleşme olduğu, dava dışı ortaklık ile aralarındaki sözleşme gereği alacağın temlik edilmesinin muvafakatlarının olmasına bağlandığı, dava konusu hususa ilişkin herhangi bir muvafakat verilmediği…” iddiasında olduğu, ancak dosyanın tetkikinde herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığından davalı iddialarının ispata muhtaç olduğu. Dava dışı şirketin düzenlemiş olduğu 23/01/2018 tarihli ve 20/03/2018 tarihli belgelerde davacıya olan borçlarının hak edişlerinden kesilerek davalı şirket tarafından davacıya ödenmesinin talep edildiği, ancak davalı tarafından söz konusu belgelere herhangi bir onay verilmediği. Bununla birlikte davacının dava dışı firmadan yapmış olduğu 30.000,00-TL’lik tahsilata ilişkin çekin davalı tarafından dava dışı … …& … …İş Ort. adına düzenlendiği, dava dışı firma tarafından ise çekin davacıya keşide etmiş olduğu. Yukarıda yapılan açıklamalara göre Mahkemece dosyada mevcut 23/01/2018 tarihli ve 20/03/2018 tarihli belgelerdeki ödemelerin davacı iddialarına göre davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğinin Mahkemece kabulü halinde davacının davalıdan 65.700,00-TL ALACAKLI durumda olduğu” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Ek raporun alınmasından sonra davacı vekilinin itirazın iptali olan davasını 15.03.2021 tarihli dilekçesi ile ALACAK davası olarak ıslah ederek davalıya tebliğ edilmiştir. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada … tarafından yaptırılan 600 yatak kapasiteli … Devlet Hastanesinin yüklenici olarak davalı ve alt yüklenicisi… … San. ve Tic. A.Ş. & … İnşaat A.Ş. Ortaklığı ile inşaat işini sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Davacı şirketin davalının yüklenicisi olan ortaklığa boya satışı yaptığını, toplam düzenlenen faturanın 95.700,00-TL olduğunu, ancak yapılan ödemenin 30.000,00-TL olduğunu, bakiye kalan alacağın ödenmemesi üzerine davacı hakkında alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası icra takibi yapıldığı görülmektedir. Ancak davalının itirazı üzerine itirazın kaldırılması için bu dava açılmıştır.
Dosyamızda tüm deliller toplanıp, rapor ve ek rapor alındıktan sonra itirazın iptali davasını ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüştür.
Huzurdaki davada … tarafından yaptırılan … Devlet Hastanesinin yüklenicisinin davalı … olduğunu, bu firmanın da işleri alt yüklenici olan … ….A.Ş. & … İnşaat A.Ş.ortaklığı ile sürdürdüğünü, davalının, kendilerinden alınacak boya bedellerinin, dava dışı firmanın hak edişlerinden kesilerek ödeneceğini onaylaması üzerine, dava dışı firmaya faturalarla toplam 95.700,00-TL boya satışı yapıldığını, ancak bu ödeme belgelerine istinaden kendilerine sadece 30.000,00-TL ödeme yapıldığını, bakiye 65.700,00-TL’nin ise ödenmediğin ileri sürmektedir. Davacı; asıl yüklenici davalı yanın ödeme taahhütlerine istinaden davalının alt yüklenicisi olan dava dışı firmaya mal verildiğini, ancak davalı tarafından mal bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile takibin yapılması nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali davası olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ise; davacı ile aralarında bir sözleşme bulunmadığı, icra takibine dayanak yapılan belgelere bakıldığında, bunların 23/01/2018 ve 20/03/2018 tarihli, dava dışı … … firması tarafından kendilerine hitaben yazılan ve alacağın davacıya temlik edildiğine dair yazılar olduğu, kendileri ile dava dışı … arasındaki sözleşmenin 16.maddesine istinaden, kendilerinin muvafakati olmadan …’in alacağını 3.kişiye devredemeyeceği, ayrıca …’in kendilerinden herhangi bir alacağının olmadığını, davacının taleplerini malzemeleri alan asıl borçluya yöneltmesi gerektiği iddiasındadır.
Davacı şirket tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde; Buna göre davacının dava dışı … A.Ş. ye düzenlediği faturaları bu hesabın borcuna, … A.Ş. tarafından yapılan ödemeyi ise yine bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu. Takip tarihi itibariyle bu hesabın 64.594,70-TL BORÇ bakiyesi vermiş olduğu görülmektedir. Buna göre davacı, takip tarihi itibariyle dava dışı … ..As.den 64.594,70.-TL ALACAKLI durumdadır.
Davacıdan, dava dışı firmadan yapmış olduğu 30.000,00-TL’lik tahsilatın belgesi istenmiş olup, dayanağına bakıldığında, aşağıda da görüleceği üzere, davalı tarafından dava dışı … …& … …İş Ort adına 30/05/2018 tarihli 30.000,00-TL bedelli çek keşide edildiği, onun da çeki davacıya keşide etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
İnceleme esnasında davalı … vekilince, inceleme zaptında da görüleceği üzere, tarafımıza bir adet CD ibraz edilmiş ve içinde 2016-2017-2018-2019 yılları envanter defterlerinin olduğu beyan edilmiştir.
Taraflar arasındaki husumeti oluşturan boyalara ilişkin sevk irsaliyelerinde boyaların teslim edildiği adresin “… Mahallesi, … Cad. … Devlet Hastanesi Şantiyesi – …” olduğu, sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında ise çeşitli ad ve soyadlar (…, …, … ) ile üzerlerinde imzaların olduğu görülmektedir.
Yine boyalara ilişkin fiyat tekliflerinde de teklif veren kısmında davacı şirketin kaşe ve imzası ile müşteri onayı kımında ise dava dışı şirketin kaşesinin ve üzerinde bir adet imzanın mevcut olduğu görülmektedir.
Davacı itirazlarına ilişkin olarak dosyada mevcut ödeme belgelerinin altında … … şirketinin kaşesi ve üzerinde bir adet imza ile Proje Müdürü … adı ve imzasının mevcut olduğu, 23/01/2018 tarihli belgede davalı şirkete ait sadece bir kaşenin mevcut olduğu görülmektedir.
Davalı yanın: “…temlik geçerli olsa dahi dava dışı firmanın kendilerinden alacaklı olmadığı aksine borçlu olduğunun şirket defterleri ile ispat edileceği…” şeklindeki iddiaları yönünden ise kök raporumuzun akabinde de davalı tarafından herhangi bir ticari belge ve/veya kayıt sunulmadığından tarafımızca bir tespit yapılması mümkün olmamıştır. Yine davalı dava dışı firma ile aralarında bir sözleşme olduğunu iddia etmiş ise de kök rapordan sonra da iş bu sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanmamıştır.
Dosyaya bakıldığında taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından satılan boyanın davalı şirket tarafından mı yoksa dava dışı ortaklık tarafından mı ödenmesi gerektiği noktasında olduğu yönündedir.
Dava konusu boyaların dosyada mevcut fiyat teklifleri ve sevk irsaliyelerinden de anlaşıldığı üzere “… Mahallesi, … Cad. … Devlet Hastanesi Şantiyesi – ….” adresine teslim edilmiş olduğu, davalının da söz konusu hastane inşaatının yüklenicisi olmadığı konusunda herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. Davalının: “…dava dışı ortaklık ile aralarında bir sözleşme olduğu, dava dışı ortaklık ile aralarındaki sözleşme gereği alacağın temlik edilmesinin mutabakatlarının olmasına bağlandığı, dava konusu hususa ilişkin herhangi bir muvafakat verilmediği…” iddiasında olduğu, ancak dosyanın tetkikinde herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığından davalı iddialarının ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dışı şirketin düzenlemiş olduğu 23/01/2018 tarihli ve 20/03/2018 tarihli belgelerde davacıya olan borçlarının hak edişlerinden kesilerek davalı şirket tarafından davacıya ödenmesinin talep edildiği, ancak davalı tarafından söz konusu belgelere herhangi bir onay verilmediği belirlenmiştir.
Bununla birlikte davacının dava dışı firmadan yapmış olduğu 30.000,00-TL’lik tahsilata ilişkin çekin davalı tarafından dava dışı … …& … …İş Ortaklığı adına düzenlendiği, dava dışı firma tarafından ise çekin davacıya keşide etmiş olduğu, görülmüştür.
Bu durumda dosyada mevcut 23/01/2018 tarihli ve 20/03/2018 tarihli belgelerdeki ödemelerin davacı iddialarına göre davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğinden boyaları teslim alanların davalı ve alt yüklenicisi… … San. ve Tic. A.Ş. & … İnşaat A.Ş. Ortaklığı çalışanlarının olması nedeniyle davacının davalıdan 65.700,00-TL ALACAKLI durumda olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur.
Tüm bu nedenlerle itirazın iptali davası alacak davası olarak ıslah edilmiş olmakla davanın kabulü ile 65.700,00-TL üzerinden tahsiline asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1-İş bu davanın kabulü ile dosya alacak davasına çevrilmiş olmak ile 65.700-Tl üzerinden devamına, asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına,
2-Karar ve ilam harcı 4.487,96-TL nin peşin alınan 1.122,00-TL den düşümü ile kalan 3.365,96-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.166,40-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.310,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 9.341,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır