Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/274 E. 2020/491 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/274 Esas
KARAR NO : 2020/491 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 17.05.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya katalog satıldığını ve bu satış neticesinde fatura düzenlendiğini, müvekkili tarafından düzenlenen fatura karşılığında davalı tarafından müvekkiline 77.500,00-TL bedelli çek verildiğini, ancak söz konusu çek bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle ilk olarak müvekkili tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4724 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu icra takibinde davalı şirket yetkilisi tarafından çekteki imzaya itirazda bulunulduğunu, bu sebeple bu kez davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/7063 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itirazlar neticesinde işbu icra takibinin de durdurulduğunu, davalının itirazlarının haksız olduğunu müvekkili tarafından davalıya düzenlenen faturaya davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını beyanla neticeten davalının itirazının iptaline ve … İcra Müdürlüğü’nün 2019/7063 Esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmektedir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2019/7063 Esaslı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 77.500,36-TL asıl alacağa avans faizi tutarı 2.318,64-Tl ile birlikte toplam 79.819,00-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 25.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 28.02.2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2019/4724 Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 77.500,00-Tl asıl alacağın çek tazminatı çek komisyonu, faizi ihtiyati haciz masrafları ve harçları ile birlikte toplam 86.502,23-Tl için kanbiyo takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 30.12.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, davacının, kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 77.500,36-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalı tarafından davacıya verildiği iddia edilen çek ve ciro silsilesi görüntülen kapsamındaki tespitlerimizin, raporumuzun 8. maddesinde arz edildiği, davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen irsaliyeyi faturanın ve bu faturaya konu ürünlerin davalıya teslimine ilişkin nihai takdirin Mahkemenize ait olduğu, ancak ticari ilişki ve borçla ilgilerinin olmadığı beyan edilmesine rağmen, davalı tarafından davacıya çek ciro edilmesinin günümüz ticari hayatı olağan akışına uymadığı, Mahkemenizce davacı iddialarının ve huzurdaki davanın kabulü halinde davacının davalıdan 77.500,36-TL talep edebileceği, şartları olunmadığından dolayı davacının İslemiş Faiz talebine ilişkin olarak tarafımızca herhangi bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir itirazın iptali davası olup, davacı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/7063 Esas sayılı dosyası ile; toplam 79.819,00-TL üzerinden takip yapılmış olup, davalının vaki itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Takip dayanağı olarak: “23.11.2018 tarihli. 77.500,36-TL tutarlı Fatura” gösterilmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya katalog satıldığı ve bu şans neticesinde fatura düzenlendiği, söz konusu faturaya davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve kabul edildiği, düzenlenen fatura karşılığında davalı tarafından 77.500,00-TL bedelli çek verildiği, ancak söz konusu çek bedelinin davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle ilk olarak davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/4724 Esas sayılı dosyası ile icra rakibi başlatıldığı, ancak söz konusu icra takibinde davalı şirket yetkilisi tarafından çekteki imzaya itirazda bulunulduğu, bu sebeple bu kez davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2019/7063 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itirazlar neticesinde işbu icra takibinin de durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmamıştır.
Davacı şirket tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde; Davacıya düzenlemiş olduğu irsaliyeli faturayı bu hesabın borcuna, davalı tarafından verilen çekin ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu, takip tarihi itibariyle bu hesabın 77.500,36-TL borç bakiyesi vermiş olduğu görülmektedir. Buna göre davacı, takip tarihi itibariyle davalıdan 77.500,36-TL alacaklı durumdadır.
Mahkememizce belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafından herhangi bir ticari defter veya belge ibraz edilmemiş olup, bu nedenle davalıya ait ticari kayıtların incelenememiştir.
Davacı tarafından davalıya; 23.11.2018 tarihli, 210634 numaralı, “… Kataloğu” açıklamalı ve 77.500,36-Tl bedelli bir İrsaliyeli Fatura düzenlendiği görülmekledir.
Davacı tarafından düzenlenen işbu faturanın İrsaliyeli fatura olması sebebi ile: ayrıca sevk irsaliyesi aranmaz. Fatura içeriği ürünlerin davalıya teslimine ilişkin olarak ise faturanın alanda yer alan “Eksiksiz Teslim Alan” kısmında herhangi bir isim veya imzanın mevcut olmadığı görülmektedir.
İrsaliyeli faturanın davalıya teslimine ilişkin olarak ise, davacı tarafından inceleme esnasında tarafımıza 29/11/2018 tarihli bir Gönderi Kabul Bilgileri Belgesi sunulmuş olup söz konusu belgeden, kargo gönderisinin içeriğine ilişkin olarak (dava konusu faturaya ait olup olmadığı) herhangi bir net ve somut sonuca ulaşılamamıştır. Diğer yandan söz konusu kargonun 30.11.2018 tarihide alıcısına teslim edildiği görülmektedir.
Davacı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalı tarafından verildiği iddia edilen çek ve ciro silsilesi görüntülerinin aşağıdaki gibi olduğu görülmektedir.
30.01.2019 tarihli,… numaralı ve 77.500,00-TL bedelli çekin, … tarafından … emrine düzenlendiği, akabinde … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ciro edildiği, dava dışı işbu şirket tarafından ise huzurdaki davanın davalısı konumunda bulunan … Tic. A.Ş. ve ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından ise söz konusu çekin davacıya ciro edildiği, çek bedelinin tahsili amacı ile 30/01/2019 tarihinde davacı tarafından … T.A.Ş.’ ye başvurulduğu, ancak davalı hesap bakiyesinin 0 (sıfır) olması sebebi ile çeke karşılıksız kaydının düşüldüğü görülmektedir.
Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı,
Davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen irsaliyeli fatura’nın ve bu faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiği davalının borçla ilgilerinin olmadığı beyan edilmesine rağmen, davalı tarafından davacıya çek ciro edilmesinin günümüz ticari hayatı olağan akışına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu durumda davacı iddialarının ve huzurdaki davanın kabulü ile davacının davalıdan 77.500,36-TL talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur.
Tüm bu nedenlerle iş bu davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere …. İcra Müdürlüğünün 2019/7063 Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 77.500,36 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara Avans faizi uygulanmasına, fazla istem reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 15.500,00-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda gerekçesi yazıldığı üzere
1-İş bu davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere …. İcra Müdürlüğünün 2019/7063 Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 77.500,36 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara Avans faizi uygulanmasına, fazla istem reddine
% 20 icra inkar tazminatı 15.500.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 5.294,04-TL nin peşin alınan 964,01-TL den düşümü ile kalan 4.330,03-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.014,81-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 806,60-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 783,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 10.875,05-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.318,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır