Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/263 E. 2021/890 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/263 Esas
KARAR NO:2021/890

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/05/2019
KARAR TARİHİ:18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; davacı tarafından sigortalanan davalı şirkete ait …plakalı aracın sürücü … … … sevk ve idaresindeki iken 25.06.2018 tarihinde …’ye ait … plakalı araca çarparak hasar oluştuğunu, kaza sonrası dava dışı … plakalı araç malikine 22.000,58-TL ödeme yapıldığını, kazada davacının sigortalısı bulunan …plakalı aracın sürücüsü … … … %100 kusurlu olduğundan hasar bedelinin araç maliki ve sürücüye rücu edilerek rücu mektubu gönderilmiş ise de ödememe yapılmaması üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalının olay ile illiyet bağı ve hiç bir kusuru olmadığını, davacının kazaya karışan araç sürücüsüne ve sigorta şirketine dava açması gerektiğini, kazanın olduğu yerin sürekli kazaların olduğu sağlıklı ve usulüne uygun olmayan yol vasfı da olmayan bir yol olduğunu, kazanın oluşumunda husumetin Karayollarına/Belediyeye yönlendirilmesi gerektiğini, davayı ve kusuru kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın eksik tutar üzerinden açıldığını, itiraz edilen tutarın 25.467,70 TL olup eksik kalan kısmın dava konusu edilmemesi ve red edilmesini, davacının sigortalısına 22.000 TL ödeme yaptığı oysa davasını 22.000.58 TL üzerinden ödemediği bir tutar üzerinden dava açmış olup fazla kısmın red edilmesini, davanın … Sigorta AŞ ye ihbarını, davacı şirketin sahibi olan …’in kaza günü olay bölgesindeki …’ te özel bir alanda dinlenmekteyken rahatsızlandığını, bunu farkeden arkadaşı … … şeker hastası olduğunu da bildiğinden panik halinde ilaçları bulamayıp araba anahtarını alarak ilaç almaya eczaneye giderken kaza gerçekleştiğini, olayın davacı ile hiç bir illiyet bağı olmadığını, ….Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında ceza davası açılmış ve davacının herhangi bir kusuru ve illiyet bağı olmadığı için davacı şirket ve yetkilileri hakkında herhangi bir dava açılmadığını, hasara dair , tazminat taleplerinin belirgin olmadığı ve ispatlanamadığı ayrıca haksız ve fahiş olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-Poliçe, hasar dosyası,
3-… İlçe Jandarma Komutanlığı cevabi yazısı
4-…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası
5-Bilirkişi raporları
6-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle hasar gören araç sahibi 3. kişiye ödenen hasar bedelinin ZMMS’li araç maliki sigortalısı davalıdan rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, zarardan ötürü sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Böyle bir davada sigortacı, gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ile 101. maddeler arasında düzenlenmiş, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracın işleteninin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası), 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile sigorta sözleşmesi kurulup bir sigorta poliçesine bağlanır. KTK’ nin 93. maddesinde; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü bulunmakta, sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin aksine hareket edemeyeceklerinin sigorta poliçesinde açıkça ifade edildiği, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Faiz yönünden; TTK.nun 1301.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sigortacının sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelinin sigortalısına ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/16603 Esas 2013/2189 Karar sayılı emsal ilamı)
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine yüksek mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; …plakalı davalı arac malikinin 30/04/2018-30/04/2019 tarihleri arasında davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, 07/09/2018 tarihli eksper raporunda dava dışı … plakalı araç üzerinde 22.000,58-TL hasar bedeli belirlendiği, 22.000,00-TL hasar bedelinin dava dışı …’ye 12.09.2018 tarihinde ödendiği, davalının maliki olduğu sigortalı araç sürücünün yetersiz ehliyeti nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalı sigortalıya rücu edildiğine ilişkin 11.10.2018 tarihli rücu mektubu gönderildiği, hasar dosyası kapsamında rücu bedeli ödemesine ve rücu mektubunun tebliğine ilişkin belge bulunmadığı görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esasl sayılı dosyanın incelenmesinde 22.000,58-TL asıl alacak, 330,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.331,49-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlulardan … İnş Tur İç ve Dış Tic A.Ş.’ye 19.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 20.11.2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararı alacaklı vekiline tebliği edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
… İlçe Jandarma Komutanlığı cevabi yazısının incelenmesinde; …ve … plakalı araçların karıştığı kazaya ilişkin 25.06.2018 tarihli … adresini gösterir mobese kayıtları istenilmiş ise de bölgeyi gösterir güvenlik kamerası tespit edilemediği, belirtilen bölgede Mobese sisteminin olmadığının bildirildiği görülmüştür.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; katılanlar …, …, …, …, … olduğu, taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yapılan yargılama sonucu 28/06/2018 tarihinde sanığın kontrolsüzce karşı yön şeridine geçerek kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğundan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Makine Yüksek Mühendisi bilirkişinin 05/03/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Trafik kazasına karışan …plakalı araç sürücüsü …, sevk idaresindeki aracını güvenle sevk ve idare edebilecek şekilde kullanmamış, aracının hızı teknik özelliklerine göre uygun şekilde belirlememiş, kontrolsüz ve dikkatsiz bir şekilde aracı sevk ve idare ederek karşı yönden gelen aracın şeridini ihlal ederek karşı yönden gelen ara çarpmış ve trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğundan bu nedenlerle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52. ve 84. Maddesi’nde belirtilen kurallara uygun hareket etmediğini, … plakalı araç sürücüsü …’nin, trafikte normal bir şekilde kendisi için ayrılmış şeritte seyir halinde olduğu, her hangi bir kusuru ve ihmali tespit edilmediği, trafik kazasına karışan … plakalı araçta ekspertiz raporunda yapılan tespitlerin, kaza şekli ve aracın hasarlı bölümleri göz önüne alındığında olayla uyumlu olduğu, neticeten trafik kazasına karışan …plakalı araç sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusuru olduğu, trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü …’nin olayda kusurunun olmadığı, trafik kazasına karışan … plakalı araçta oluşan hasar miktarının yedek parça ve işçilik tutarları ile birlikte; yedek parça ve işçilik tutarı toplamı olarak KDV hariç 22.000,58 TL olacağını belirtmiştir.
Makine Yüksek Mühendisi bilirkişinin 10/09/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Trafik kazası tespit tutanaktaki tespitlerin, Kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen 26/06/2018 tarihli müşteki ifade tutanağı ile uyumlu olduğu ve kusur değerlendirmesinin bu kapsamda yapıldığını, kök rapordaki kusur yönünden tespitlerin, gerek trafik kazası tespit tutanağı ile gerekse de kök rapor sonrası dosyası içine dahil olan Ceza Mahkemesi kararı ve ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğunu, kaza sonrası araçta oluşan hasara ilişkin somut belge ekspertiz raporu olup belirlenen ve tespit edilen hasar tutarının yer aldığı ekspertiz raporu, kazanın meydana gelişi ve kaza anında aracın hasar aldığı bölgeler göz önünde bulundurularak incelendiğini, aracın kaza anında aldığı hasarla uyumlu parça değişimi ve onarımı içerdiği değerlendirilen ekspertiz raporundaki değerlendirmelere iştirak edildiğini, yeni bir değerlendirme yapabilmek için somut belgelerle desteklenmiş delillerin dosya içine dahil olması gerekeceğini, Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmekle kanaate etki edecek daha önce incelenmemiş somut bir delilin dosya içine girmediğinden kök raporda bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı sigorta şirketi, ZMMS sigortası kapsamında sigortaladığı …plakalı aracın dava dışı … plakalı araç ile karıştıkları kaza sonucu, hasarlanan dava dışı araç için ödediği hasar bedelinin %100 kusurlu bulunan kendi sigortalısından tahsilini talep etmiştir.
2918 sayılı KTK’nin 95/2 maddesi uyarınca tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin halleri 3. kişilere karşı ileri sürülmeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirene karşı defi hakkı bulunan sigortacı bu hakka dayanarak kendi sigortalısına dönebilmektedir.
Davacı sigortalısının 25/06/2018 tarihinde trafik kazasına karıştığı, davacının ZMMS sigortalısının karıştığı kazada dava dışı … plakalı aracın kazada hasarlandığı, davacının sigortalısının aracının 30/04/2018-30/04/2019 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğu, kazanın bu tarihler arasında meydana geldiği, davacının poliçe limitleri kapsamında sorumlu olmakla hasar bedelinin dava dışı kazaya karışan araç maliki …’ye 12.09.2018 tarihinde 22.000,00-TL olarak ödendiği, davalının maliki olduğu sigortalı araç sürücünün %100 kusurlu olması nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalı sigortalıya rücu edildiğine ilişkin 11.10.2018 tarihli rücu mektubu gönderildiği, davalı şirketin ödeme yapmaması üzerine icra takibi başlatıldığı, davalının takibe süresinde itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Davacı 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre davalının haklarına halef olduğundan davalıya rücu edebilecektir. Bu kapsamda davacının sigortalısının %100 kusurlu olmakla davacı davalıdan hasar bedelini davalıdan talep edebilecektir. Davalı tarafınadn her ne kadar bir kısım belgelerin celbi talep edilmiş ise de dosyada bulunan kaza tespit tutanağı, ceza dosyası bilirkişi raporu, mahkememizce alınan kök ve ek raporlar denetime elverişli olmakla davacının kusuru sabit olmakla, yargılamaya fayda sağlamayacağından celp edilmemiştir. Bu hali ile mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya kusur ve hasar tespiti yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda her ne kadar 22.000,58-TL hasar bedeli belirlenmiş ise de davacının dava dışı araç hasarı için 22.000,00-TL ödeme yaptığı, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edebileceği nazara alınmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1773 Esas 2016/5634 Karar, 2016/3861 Esas 2019/2407 Karar sayılı emsal ilamlarında da belirttiği üzere davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline, takibin 22.000,00-TL asıl alacak, 330,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.330,90-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.525,42-TL harçtan, peşin alınan 269,71-TL harç mahsup edilerek kalan 1.255,71-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 269,71-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 314,11-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.135,20-TL yargılama giderinin (0,59-TL olan dava red miktarı nazara alınarak) davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davalıdan tahsil edilerek (0,59-TL olan dava red miktarı nazara alınarak) hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır