Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/255 E. 2021/857 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/255 Esas
KARAR NO:2021/857

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/05/2019
KARAR TARİHİ:12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 10.05.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilinin 25/09/2012 ve 21/08/2013 tarihlerinde davalı ile aralarında imzalamış oldukları sözleşmeler ile müvekkilinin o dönemde …’da yapmakta olduğu inşaatında mutfak dolapları, banyo dolapları, portmantolar, oda kapıları ve kolektör dolaplarının davalı tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, ilgili Sözleşmelerin 5.4 maddesinde; Taşeron bu sözleşme gereğince imalat ve montaj yaptığı süre içinde mevcut ve diğer imalatlara ve üçüncü şahıslara zarar vermemeyi tahaaüt etmiş olup, aksi halde diğer imalatlara ve üçüncü kişilere vermiş olduğu zararın hakkedişinden kesileceğinin belirtildiğini. Bu konuda montajdan önce tüm elektrik ve su tesisat projeleri işveren tarafından taşerona yazılı olarak verileceğini. Mutfak dolap ve mobilyaların dairelerdeki mevcut elektrik ve su tesisatlarına uygun ölçüleri alınarak, İmalatın taşeron tarafından yapılacağını, ölçüden kaynaklanan hatanın tadilatının tamamen taşerona ait olacağını, bu tür işlerde garanti süresi kesin kabulünden başlar ve garanti süresi daireye taşınan olduktan sonra iki yıl olduğu, bu süre içerisinde kullanıcı hataları dışındaki imalat ve muntaj hataları garanti kapsamındadır.” şeklinde olduğunu, davalı tarafça yapılan işlerin teslimi müvekkili şirkete yapılarak, kesin kabulün alınmadığını, davalının yapmış olduğu işlerde mutfak dolaplarıma kaplamalarında kendiliğinden kabarmalar, sararmalar ve çatlamaların meydana geldiğini, ayrıca diğer işlerde de benzer ayıpların ortaya çıktığını, iş bu çatlamaların nedeni hatalı kesimden ve kulplarının hatalı montajından kaynaklanmakta olduğu mütevekkilince üretici firmadan öğrenildiğini, davalının eksik bıraktığı ve ayıplı hizmet yapmasından dolayı müvekkili şirket tarafından ödemenin bir kısmının bekletildiğini, ancak davalının işleri tamamlayacağını taahhüt etmesi üzerine, müvekkili şirketin bütün ödemeleri gerçekleştirdiğini, bu sözleşmelere aykırılık ve gizli ayıpların tespiti 21.05.2018 tarihinde delil tespiti için … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile 23.05.2018 tarihinde bahse konu taşınmazın mahallinde keşif yapıldığını, bu keşif sonucu 03.09.2018 tarihli bilirkişi raporunun müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, bahsi geçen taşınmazdaki sözleşmeye aykırı ve gizli ayıplı hizmetin düzeltilmesi için davalıya başvurulmuş olmasına rağmen, davalının ayıpları gidermeyi kabul etmediğini, tüm bu nedenlerle gizli ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması durumunda masrafı davalıya ait olmak üzere masrafsız olarak onarılmasına, Davalının gizli ayıptı ürünleri ayıpsız misli ile değiştirmemesi veya onarmaması durumunda, masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere üçüncü kişiye tamamlattırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin verdiği 31.05.2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde, taraflar arasında münakit sözleşme uyannca müvekkilinin yaptığı işlerin kesin kabulden sonra 2 yıllık garanti süresinin başlayacağını, kesin kabulün yapılmadığını, yapılan işlerde kabarmalar, imalat montaj hatası, sararmalar ve çatlamalar olduğunu, görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … D.lş sayılı dosyası ile ayıplı teslim edilen işlerin tespit edildiği belirttiklerini, bunun tamamen yanlış olduğunu. davacının hukuka aykırı tespite dayanarak, müvekkili şirketten eksik ve hatalı İşlerden dolayı zararın giderilmesini talep ettiklerini, davacının yaptırmış olduğu tespitin yasal düzenlemelere aykırı olup, hukuken bir geçerliliğinin bulunmadığını, bilirkişinin tespitleri müvekkilinden kaynaklanmadığı gibi gerçeğe de uygun olmadığını, bilirkişi tespitinde değerlendirmeyi hangi kıstaslara göre yaptığını belirtmek zorunda olduğunu, hiçbir dayanağı ve açıklaması olmayan tespite dayanılarak iş bu davanın açılmasının kabul edilemeyeceğini, taraflar arasında münakit sözleşmeler ve projeler karşılıklı imzalanarak onaylandığı ve müvekkili şirket onaylanan projelere göre alınan ölçülerle İşleri özel imalat olarak yaptığını, işlemler yerine zamanında montaj ekibi tarafından takılıp eksiksiz sözleşmeye uygun teslim edildiğini, raporda bahsedilen dolapların kabarması, yanlış ölçü alma veya hatalı montaj yapılması durumunun söz konusu olmadığını, dolap ve mobilyaların ölçüleri dairedeki tesisata uygun olarak alındığı, imalatın yapılarak montajının gerçekleştirildiğini, kaldı ki, böyle bir durum olmuş olsaydı dahi, aradaki münakit sözleşmenin 5.10. maddesinde yer aldığı gibi ürünlerin üretici firma tarafından 2 yıl ve montaj vb. hatalardan kaynaklanan sebeplerden dolayı yine 2 yıl olarak garanti süresi düzenlendiğini, karşı taraf garanti süresi içinde de herhangi bildirim veya talepte bulunmuş olsaydı müvekkili tarafından gerekenlerin yapılacağını, ancak karşı taraf teslimden 6-7 yıl sonra bu hususu yönetmesinin hukuken koruyamayacağını. Raporda; kapaklarda kalkmaların ve renk farkının meydana gelmesinin nedeninin hiçbir şekilde açıklanmadığını, Oysa, dolaplardaki kabarmanın ve renk farkının oluşmasına bir çok faktör etki ettiğini, örneğin; dairelerin boş olması çok güneş görmesi, kullanım hataları vs. gibi çeşitli hatalardan kaynaklana bileceğini. Tespit yapılan tarih ile müvekkilinin işleri teslim ettiği tarih arasında 6-7 yıl geçtiğini. Bu süre zarfında gerek dairelerin boş olarak geçirdiği durum, gerekse kullanıcılar tarafından kullanılman sonucu oluşacak durumun hiçbir şekilde bilirkişi tarafından değerlendirmeye alınmadığını, sözleşme konusu dolaplar yeni teslim edilmiş gibi afaki rapor tanzim edildiğini, kabul anlamına gelmemek koşulu ile şayet eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkar ise davacının gecikmeksizin durumu müvekkiline bildirmek zorunda olduğunu, bildirmez ise eseri kabul etmiş sayılacağını, yasal düzenlemeye göre eserin ayıplı olması dolaysıyla sahip olunan hakların kullanılabilmesi için gözden geçirme ve bildirim külfetlerinin yerine getirilmiş olması gerekeceğini, TBK m. 474/f. 1’e göre; iş sahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıplan varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek torundadır,” Somut olayda davacı yanın iş bu hükümlülüklerinin hiç birisini yasal sürede yapmadığını. Neticeten dava konusu yerde, müvekkili şirketin sözleşmelerde belirtilen tüm işleri ayıpsız tamamladığını, iş bu davaya ilişkin sundukları itirazları uyarınca asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
… 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası uyap sureti dosyamız içerisine getirtilmiştir. Bu dosya ile 23.05.2018 tarihinde bahse konu taşınmazın mahallinde keşif yapıldı, bu keşif sonucu 03.09.2018 tarihli bilirkişi raporunun müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, Bahsi geçen taşınmazdaki sözleşmeye aykırı ve gizli ayıplı hizmetin düzeltilmesi için davalıya başvurulmuş olmasına rağmen, davalının ayıpları gidermeyi kabul etmediğini beyan etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 14.10.2020 tarihli 15 sayfadan ibaret raporunda özetle;
“Teknik yönden: a blokta (al ve a2) 28 adet, b blokta 24 adet, d blokta 42 adet, d ek blokta 16 adet olmak üzere, toplam 164 adet bağımsız bölüm kapsamında: içinde kullanıcı olan ya da satılmamış/kiraya verilmemiş boş durumda olan bağımsız bölümlerden; 26 adet iş yeri ve konut olarak kullanılan bağımsız bölümlerde yapılan incelemede: mutfak – portmanto – banvo dolap kapattı kaplamalarında kullanılan 18 mm tek vüz mdf üzeri parlak pvc’nın: kabardığı, kinde hava boşluklarının otustuttu ve kapak kaplamalarında renk sözleşmeye göre; 18 mm tek yüz mdf üzeri parlak pvc (mebran) ile vakumlama tekniği ile kaplanacak olan dolap kapaklarının; gerek mahallinde ve gerekse serbest piyasada yapılan inceleme sonrasında; mebranın kullanıma uygun olmayan malzeme olmasının yanında, yurt dışından gelen malzemelerin kalitesiz olanının imalata alınması ve kaplamanın dolap kapağına basımının düzgün olmamasına dayalı olarak, kaplama ile kapak arasında hava boşlukların oluştuğu ve kaplamalarda renk farkı ile kabarmaların meydana geldiği,
Mahkemece, davalının gizli ayıplı ürünleri ayıpsız misli ile değiştirmemesi veya onarmaması durumunda, masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere üçüncü kişiye tamamlatılmasının benimsenmesi durumunda; Dava tarihi olan 10.05.2019 itibariyle, dolap kapaklarının sökülmesi, yeniden imal edilerek yerine monte edilmesi, sökülen kapakların taşınması bedeli; KDV dahil olmak üzere. 244.259.29 Tl olduğu.
Keşif tarihi itibariyle, dolap kapaklarının sökülmesi, yeniden imal edilerek yerine monte edilmesi, sökülen kapakların taşınması bedeli: KDV dahil olmak üzere, 262.694.02 TL. olarak hesap edildiği,
Mali yönden ; Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmemiş olmakla; Davalı taraf kendi ticari defterlerine göre davacı taraftan borç ve alacağı olmadığı ve bu durumla ilgili olarak 31.12.2017 tarihinde karşılıklı mutabakatla, mutabık olduklarını bildirdiği, dolayışla taraflar arasında cari hesap yönünden çekişme olmadığının müşahede edildiği” kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Bu rapora yapılan itirazların değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 28.01.2021 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanı “sözleşme ve ekleri” ve dosya kapsamından yer alan belgeler ile yerinde keşfen yapılan inceleme sonucu yapılan değerlendirmede, kök rapordaki görüşümüzü aynen muhafaza ettiğimizi eklenecek bir husus olmadığını” bildirir ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen tespit dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava davacı ile davalı şirketler arasında 25.09.2012 ve 21.08.2013 tarihlerinde imzalamış oldukları sözleşmeler ile davacı şirketin …’da yapmakta olduğu inşaatında mutfak dolapları, banyo dolapları, portmantolar, oda kapıları ve kolektör dolaplarının davalı tarafından yapılması konusunda anlaştıkları yanlar arasında ihtilafsızdır.
Taşeron bu sözleşme gereğince imalat ve montaj yaptığı süre içinde mevcut ve diğer imalatlara ve üçüncü şahıslara zarar vermemeyi taahhüt etmiş olup, aksi halde diğer imalatlara ve üçüncü kişilere vermiş olduğu zararın hak edişinden kesileceğinin belirtilirmiştir.
Bu konuda montajdan önce tüm elektrik ve su tesisat projeleri işveren tarafından taşerona yazılı olarak verileceğini. Mutfak dolap ve mobilyaların dairelerdeki mevcut elektrik ve su tesisatlarına uygun ölçüleri alınarak, İmalatın taşeron tarafından yapılacağını, ölçüden kaynaklanan hatanın tadilatının tamamen taşerona ait olacağını. Bu tür İşlerde garanti süresi Kesin Kabulünden başlar ve garanti süresi daireye taşınan olduktan sonra iki yıldır. Bu süre içerisinde kullanıcı hataları dışındaki imalat ve montaj hataları garanti kapsamındadır.” şeklinde olduğunu anlaşılmaktadır.
Ayrıca diğer işlerde de benzer ayıpların ortaya çıktığını, iş bu çatlamaların nedeni hatalı kesimden ve kulplarının hatalı montajından kaynaklanmakta olduğu müvekkilince üretici firmadan öğrenildiğini, Davalının eksik bıraktığı ve ayıplı hizmet yapmasından dolayı davacı şirket tarafından ödemenin bir kısmının bekletildiğini, ancak davalının işleri tamamlayacağını taahhüt etmesi üzerine, davacı şirketin bütün ödemeleri gerçekleştirildiği hususu da taraflar arasında ihtilafsızdır.
Bu sözleşmelere aykırılık ve gizli ayıpların tespiti 21.05.2018 tarihinde delil tespiti için … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile 23.05.2018 tarihinde bahse konu taşınmazın mahallinde keşif yapılmıştır. Bu keşif sonucu 03.09.2018 tarihli bilirkişi raporunun davacı şirkete tebliğ edildiğini. Bahsi geçen taşınmazdaki sözleşmeye aykırı ve gizli ayıplı hizmetin düzeltilmesi için davalıya başvurulmuş olmasına rağmen, davalının ayıplan gidermeyi kabul etmediğini. Tüm bu nedenlerle gizli ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması durumunda masrafı davalıya ait olmak üzere masrafsız olarak onarılması gerektiği belirlenmiştir.
Dosyamızdaki taraf delilleri üzerinde ve mahallinde yapılan keşif sırasında a blokta (Al ve A2) 28 adet, b blokta 24 adet, d blokta 42 adet, D ek blokta 16 adet olmak üzere, toplam 164 adet bağımsız bölüm kapsamında: içinde kullanıcı olan ya da satılmamış/kiraya verilmemiş boş durumda olan bağımsız bölümlerden; 26 adet iş yeri ve konut olarak kullanılan bağımsız bölümlerde yapılan incelemede mutfak – portmanto – banyo dolap kapağı kaplamalarında kullanılan 18 mm tek yüz mdf üzeri parlak pvc’ nin; kabardığı, içinde hava boşluklarının oluştuğu ve kapak kaplamalarında renk değişikliği meydana geldiği tespit edilmiştir.
Sözleşmeye göre; 18 mm tek yüz mdf üzeri parlak pvc (mebran) ile vakumlama tekniği ile kaplanacak olan dolap kapaklarının; gerek mahallinde ve gerekse serbest piyasada yapılan inceleme sonrasında; mebranın kullanıma uygun olmayan malzeme olmasının yanında, yurt dışından gelen (uzak doğu, italya, almanya vb) malzemelerin kalitesiz olanının imalata alınması ve kaplamanın dolap kapağına basımının düzgün olmamasına dayalı olarak, kaplama ile kapak arasında hava boşlukların oluştuğu ve kaplamalarda renk farkı ile kabarmaların meydana geldiği görüşüne varılmıştın
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.10 maddesinde; “4077 sayılı tüketici korunması hakkındaki kanun gereği; taşeron ‘un sözleşme konusu işlerde garanti süresi kesin kabulden sonra başlar ve garanti süresi daireye taşınan olduktan sonra 2 yıldır. Bu süre içerisinde kullanıcı hataları dışındaki imalat ve montaj hataları garanti kapsamındadır. hükmü yer almakta olup,
A blokta (Al ve A2) 28 adet, A blokta 24 adet, D blokta 42 adet, D ek blokta 16 adet olmak üzere, toplam 164 adet bağımsız bölüm kapsamında: içinde kullanıcı olan ya da satılmamış/kiraya verilmemiş boş durumda olan bağımsız bölümlerden; 26 adet iş yeri ve konut olarak kullanılan bağımsız bölümlerde yapılan incelemede: mutfak – portmanto – banvo dolap kapattı kaplamalarında kullanılan 18 mm tek vflz mdf üzeri parlak pvc’ nln: kabardığı, kinde hava bolluklarının oluştuğu ve kapak kaplamalarında renk sözleşmeye göre; 18 mm tek yüz mdf üzeri parlak pvc (mebran) ile vakumlama tekniği ile kaplanacak olan dolap kapaklarının; gerek mahallinde ve gerekse serbest piyasada yapılan inceleme sonrasında; mebranın kullanıma uygun olmayan malzeme olmasının yanında, yurt dışından gelen malzemelerin kalitesiz olanının imalata alınması ve kaplamanın dolap kapağına basımının düzgün olmamasına dayalı olarak, kaplama ile kapak arasında hava boşlukların oluştuğu ve kaplamalarda renk farkı ile kabarmaların meydana geldiği, bu nedenle bu ürünlerin gizli ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu durumda Mahkemece, davalının gizli ayıplı ürünleri ayıpsız misli ile değiştirmemesi veya onarmaması gerektiğinden masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere üçüncü kişiye tamamlatılmasının benimsenmiş olmakla dava tarihi olan 10.05.2019 itibariyle, dolap kapaklarının sökülmesi, yeniden imal edilerek yerine monte edilmesi, sökülen kapakların taşınması bedeli; kdv dahil olmak üzere. 244.259.29 tl olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile açılan davanın kısmen kabulü ile 244.692,02 tl’ nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1-İş bu asıl davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile açılan davanın kısmen kabulü ile 244.692,02-Tl’ nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 16.714,91-TL nin peşin alınan 4.486,78-TL den düşümü ile kalan 12.228,13-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 4.531,18-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.735,90-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 4.411,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 25.578,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedini ile zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL (1.229,50-TL ‘sinin davalıdan, 90,50-TL’sinin davacıdan) tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır