Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/251 E. 2020/202 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/251 Esas
KARAR NO : 2020/202
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin davalı ile arasında tente füme kayar cam becker motor anahtar teslim olarak 9.500,00-TL’ye anlaştıklarını, 4.500,00-TL’sinin ödendiğini, teslim tarihinin 2 hafta olduğunu, 1-3 ağustos 2018 tarihinde teslim edileceğini, ödemeden sonra işin yapılmadığını, telefon ile de ulaşılamadığını, ücretin tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2018/31019 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını beyanla davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/31019 esas sayılı dosyası,
2-… Bankası 18/07/2019 tarihli EFT makbuzu
3- Arabuluculuk son tutanağı
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, ödenen avansın ürün tesliminin gerçekleştirilmemesi nedeniyle iadesi istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
İspat yükü, bir vakıanın doğru ve gerçek olup olmadığı konusunda hakimi inandırma faaliyetidir. İspat, ispat anıdan önce vuku bulmuş ve tekrar etmeyen, vakıalara ilişkindir. İspat yükü aynı zamanda bir haktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/10133 Esas 2014/451 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK), “İspat Yükü” başlıklı 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesinde ise: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Sözkonusu ispat yükünün kime ait olduğunu belirleme görevi, davanın taraflarına değil, mahkemeye aittir.
İtirazın iptali davalarında ise davacı alacaklı takip konusu alacağın varlığını ispat etmelidir. Ancak borçlunun itirazındaki beyanına göre ispat yükü yer değiştirebilir. İtirazında borcu varlığını kabul edip, ödeme savunmasında bulunan borçlu bu savunmasını ispat etmelidir.
Havale ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini ise havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2018/31019 Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 4.500,00-TL asıl alacak, 55,48-TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 4.555,69-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 21/03/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararı alacaklı vekiline tebliği edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu tarafların kabulündedir. Alıcı olan davacı davalıya 18/07/2018 tarihinde yapmış olduğu havale karşılığı olan malların gönderilmediğini, davalı satıcı ise davacının siparişi iptal edildiğini beyan ve iddia etmektedir. Kural olarak havale, bir borcun ödenmesine yöneliktir. Somut olayda 18/07/2018 tarihli banka havale makbuzunda “kapora bedeli” olduğu yazılıdır. Bu halde akdi ilişkinin avans ödemesi ile başladığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/5921 Esas 2015/9050 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere havale ödemesinin avans niteliğinde olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispat yükü altındadır. Davacı taraf sunmuş olduğu taraflar arasındaki yazışmalar ve davalının icra takip dosyasındaki itirazı ile ispat yükü üzerinde olan davacı ödemenin avans ödemesi olduğunu ispatlamıştır. Ödemenin avans ödemesi olduğunun kabulü halinde ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/3014 Esas 2019/3949 Karar sayılı ilamında belirttiği üzere ispat yükü davalı borçlu da olup davalı borçlunun avans ödemesi karşılığında malın teslim edildiğini ispat etmesi gerekmektedir. Banka havale makbuzunda “kapora ödemesi” yazılmakla beraber taraflar arasındaki whatsapp yazışmalarında avans ödemesi olduğunun belirtildiği, bu halde akdi ilişkinin avans ödemesi ile başladığı, davalı/borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde siparişin davacı tarafından iptal edildiği iddia ederek, malın teslim edilmediğini ikrar ettiği kabul edilmekle davacının davasını ispatlamakla beraber, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2018/31019 Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 4.500,00 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, takipteki faiz talebini aşmamak suretiyle avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 900,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 307,39-TL harcın, peşin alınan 77,79-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 229,60-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 77,79-TL peşin harç ve 44,40-TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 28,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 27,70-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, parasal miktar itibari ile kesin karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza